Bir eleştiri Mektubu
Yıllar önce antoloji de yönetici, şair ve gruplara yazdığım ve eleştirilere maruz kaldığım açık mektup
Merhaba!
Yazın tarihimize belirleyici bir aşama kaydederek tüm zorluklara rağmen ağırlığını koymaya çalışan “ Antoloji.com” un uğraşılarında başarıya ulaşacak bir yön çizmesi ve bu amaçta ödün vermez bir yol tutması, sürekli çoğalan ve çoğalacak olan geniş okuyucu çevresinde olumlu bir hava yaratacağı inancındayım.´
Edebiyat sitesi olarak amatör şair ve yazıncıların şiir ve yazılarını sergileme fırsatı vermek, onları geleceğin şair ve yazarları arasına katmak için tüm iyi niyetle çalışıldığını biliyorum. Toplum içerisinde bulunan şiir ve yazın meraklıları arasında gerçek yazın severleri ve yılmadan mücadele ve emek verenleri seçmek zor olduğundan titiz ve dikkat gerekir. Yazdığını sergilemek, okutmak ve fikirlernini kabul ettirmek kuşkusuz güzel bir duygudur.
Zira şiir ve yazının bilgi, kültür, sanat, zevk ve duygudan uzak bıraktırılıp bir demogoji, çeşitli fikirlerin ideolojisi ve fikir sistemlerinin doğrultusunda kullandıkları bir araç olduğunda artık şiir, yazı yazın olmaktan çıkmış, fikirlerin, inançların, izmlerin yaygınlaştırıcı aracı ve hedefi olmuş demektir.
Eğer kişi gerçekten inandıklarını ve doğru bildiklerini kendi değer ölçüleri, mantık ve duyguları ile yazıyor ve hiç bir ideolojinin etkisi altında kalmaksızın, demogoji yapmaksızın yazıyorsa, gerçek düşünce sistemlerinin gerçek ürünü olmuş olur ve sanat eseri gerçek ve doğru kimliğine bürünmüş olur kanısındayım.
Sanat, edebiyat yaşamın, toplumların şahdamarı ve cansuyudur. Şiir deyince uyak yada serbest vezin diye ayırt etmemek gerekir. Şiirde önemli olan alt yapı, birikim ve donanımdır. Şiire saygılı olmak lazım, her karalama şiir diye kabul görüp çavuş ahpap ilişkisi ile altına basmakalıp övgüler dizilip, onar puan verilirse yarının şiirini siz düşünün… Şiir’inin altına övgüler dizilen şair ve yazar adayları da kendini büyük bir şair ve yazar zannedip şiiri ve yazdıkları adına bir ilerleme, emek verme, üzerinde düşünme zahmetine girmeyeceklerdir.…
Sevgili şiir ve yazın severler, her şairin iyi şiiri olabileceği gibi, kötü, yerli yerine oturmamış şiiri de olabilir. Şiirleri puanlarken haketmeyen şiirlere, al gülüm ver gülüm hesabıyla yüksek puan vermek, altına övgüler dizmek, şiire gönül veren gençleri yanlış yönlendireceğini bilip ona göre hareket etmeliyiz.
Reyting ve popülerlik hesapları içine karıştırmadan basma kalıp övgüler yerine herkes bilgi, beceri ve donanımı dahilinde tamamen art niyetsiz yorumlar yaparsa şiir adına kalıcı bir güzelliği yakalama şansını elde edip ilerleme kaydedebiliriz. Gruplar oluşturulmadan evel “Antoloji.com” da yaptığım objektif değerlendirmelerime kızarak epeyce saldırıda bulunmuşlardı. O nedenledirki bu gün hala şiirlerimi ekler eklemez alalacele en düşük puan verip ortadan kaybolan kızgınlar var. O gün bu gündür aldığım karar gereği, okuduğum şiirler hakkında yalan yanlış basma kalıp övgüler dizmektense, olumlu yada olumsuz hiç bir değerlendirmede bulunmamayı ilke edindim...
Ben şiiri bir iç hesaplaşma, içsel bir dürüstlük olarak görüyorum. Şiirlerin altına yalan yanlış basma kalıp övgüler dizmektense, değerlendirme yapmamayı tercih ederim. En başta şairin düşünce biçimiyle, yaşama biçiminde farklılık olmaması gerekir diye düşünüyorum. Her şeyden önce hayatında ahlaki normlara değer vermelidir şair. Bu değer yargıları dinden ya da geleneklerden kaynaklanan bir „ahlak biçimi“ değil. İnsanın dürüstçe bir bilgiyle aydınlanarak daha sağlam bir ahlak kültürü edinebileceğine inanıyorum. Ahlaklı olmanın temel ilkesi kimseye haksızlık etmemek felsefesinden yola çıkarak, hayatını sevgi ve dürüstlükle anlamlandırmaya çalışandır şair. Öncelikle şairin kendisine karşı, topluma karşı, sonra da şiire karşı dürüst, vicdanlı, dürüst ve tutarlı olması gerekiyor.
Değerli ilgililer ve sevgili yazın severler, şiir ve yazın sanatının güzelliği için yürüttüğünüz çabalarınızdan ve bu güzelliğin sofrasına güzellikleri ortak etme eyleminizden doğan memnuniyetimi (sevincimi) belirtemem. Çünkü şiir ve yazın sanatı tüm güzelliklerin, inceliklerin, dostlukların özkaynağıdır. Bu her insanın uğraşısı olmasa bile, her insan için mutlak gereklidir ve insani gelişimin bir parçasıdır diye düşünüyorum. Bu yargıyla burada şiire ve yazına emek ve gönül veren herkesi kutluyor, doruksal başarılar, mutluluklar diliyorum. Hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum...
Nuri CAN
www.nurican.com
YORUMLAR
Size hak vermemek mümkün mü değerli can? Bütün iyi niyetimizle paylaşımda bulunduğumuz şu sayfalarda tanık olduğumuz bencillikler, tatminsiz egolar, saygısızlık, küstahlıklar gibi nice feveran davranışlar yordu, uzaklaştırdı bizleri...
Oysaki ne kadar gerekli, ne kadar irdeleyici ve tamamlayıcı bir gereksinimdir eleştiri. Şair ya da yazın sahibine ayna tutarak eksiklerini görmesini, varsa başarılarını devamla ileriye taşımasını, kendini geliştirmesini sağlar.
Böyle iken, olumsuz hiç bir eleştiriye tahammülleri olmadığı gibi, eleştirdiğinize de pişman ettirirler...
Diğer bir şey...
Eleştiriden kastım elbette hakaretimsi, aşağılayıcı, dışlayıcı, kişisel haklara saldırı değildir.
Eleştiri, kişiye değil, doğrudan konuya odaklı ve edebi bir dille yapıldığı, yol gösterici ve anlaşılır olduğu sürece katkı sağlar. Buna da yapıcılık denir. Neyse...
Umarım yazınız vasıtasıyla bir şeyler değişir!...
Dostça selâm ve saygımla...