- 934 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Olgu Kurgu Falsifiye Tarih-2
Tarihsel Üniversalizm ve Globalizm Çelişkisi
Herşey Sömürü Herşey Piyasa:
Tarih kökbilimdir.. falsifiye oluş ve mecraından sömürüye yönelik kanalize edilmeyi kaldıramaz !
Kurgucu tarih tez bütünlüğündeki başat amaç; birbirine düşürücülük ve küresel sömürüyü tahkim kılma tercihli bir “loji”ler halinde olmakladır.
Buradaki temel (tarihsel) yasa ve tercih belirginliği, egemen ve hegemon büyük ağabeyin, yani emperyal-kurgucu tez yazıcısı-ağa ulusun dediklerine ‘nas’ karşı çıkılmazlığında uyma temellidir.
Model kuramsallık, yanlı bilgi ve kapitalizme dair bir buyurganlıkla birlikte (koşut) görülür.
Bundan daha ilginciyse, bu yaklaşıma cevap vermesi gerekli bir (oksident) disiplinin bir türlü gelişememesi ve ol(a)mayışıdır…
Durumdaki Şarkiyatçılık ve oryantalist benzerlik, Türkiyat ve Kürdizm farkındaki benzerliği çok andırmaktadır.
***
Kaynaksallığı ve üzerinde yükseldiği kültür temelleri bakımından Batı Doğu’dadır..
Doğu’da elbette ki; Batı da…
Oryantal Doğu despotizmi(*) kavramına , ATÜT(**) ile birlikte düşünerek yeniden eğilinmelidir.
Şöylesine hayret ve dehşet bir soru da sorabiliriz:
Çok güçlü bir oryantalizm disiplini vardır da; o etki ve güçlülükte, neden bir oksidentalizm disiplini yoktur?!
Batı’nın kurduğu Doğubilim ve Doğu’nun kurduğu Batıbilim eşitsizliği gibi, anlaşılsın…
Batı merkezli kurguculuğun toplumsal ve beşeri bilimlere yönelik amacında daha belirgin olacak şekilde, epistemolojik arazlarda tespit edebiliyoruz.
Sorunsalın sebebinde bilgiye dair herhangi bir sınır ve kaynak kifayetsizliği değil, tam aksine zenginlik görebiliyoruz.
Bilginin, kaynaklardan yapılan derleme kısmında da fazlaca bir sıkıntı göremediğimi söyleyebiliyorum.
Sıkıntılı gördüğüm kısım, bu doğrulardan bilimsel gerçekliğe uygun sonuçlar çıkarma namus ve ilkeciliğidir.
Ortaya konan bilimsel (bilgi) birikimini, yani emperyal kapitalizme öznel doğrumsuları, (doğru) diye dayatma yakışıksızlığı olmaktadır.
Emperyal-kapitalist bireycilik, Batımerkezli her olgunun iliklerine kadar işlemiştir.
Bireyci entelektüelite ve bilimsellik, bireyci üniversalite gibi…
Bunların karşısına, ısrarla toplumcu entelekteüel bilimsellik ve toplumcu üniversalite anlayışını koymada son dönemlerde, tüm alanlarda tereddüte düşülmektedir!
Bilimin kapalı bir gurup veya bir sömürgen sınıfın hizmetine girmesi, üniversalitenin sömürüyü bir sosyal sınıf lehine ve onu da sürekli kılacak şekilde kurgulanması şekliyle sürdürülmektedir.
Genel seyir, senaryo ve komploların bilimin yerine idame edilmesi şeklinde olmaktadır.
Üniversalizm, sömürü amaçlı olarak küresel-haydut devletlerin ve globalizmin emrine girmiştir..
Bir sınıfsal ideoloji olarak kapitalizmin her şeyi; özü ve özeti, ruhu egoizmi de aşan (hodbin) bireyciliktir.
Bu tür bireycilik, batılının her şeyine sirayet eder de bilim anlayışına etmez mi?
Eder elbette !
A.Kutlu Ayyüce
02.Mart.2015
Açıklama:
(*)Oryantal Doğu Despotizmi : Kökleri milat evveline giden, bir kavram-teori olup, 18. yüzyilda Montesquieu’nün İran Mektupları eserinde ifade bulan, bir teoridir; teorinin ırkçı, etno-sapkın olma dayanaksızlığı iddia edilmiştir.
Kavram teori, Batı’nın monarşil yönetimlerinde, Dogu despotizmine ihtiyaç duyduğu temeline dayanır.
Batı tarımı yağmur suyuna, kurak Dogu ise ekonomisini kariz türü sulama sistemleri ve ATÜT toprak tipi üzerine kurmustur.
Bu işleri düzenlemek için iş bölümü, insanla emeği, toprakları serflere dağıtıp işletmek için despot bir lider ve yönetim şekli gereklidir.
Örgütlü ve angaryal feodalizmin oluşumudur.
Derebey despot ülkeyi keyfine göre yönetir, “birey” diye bir kavram henüz olmadığı için haliyle insan hak ve özgürlügü, gibi şeylerde mevzubahis degildir.
Osmanli da dahil, tüm Asya ülkeleri için geçerli bir tanım olmaktadır. Yine Marks’da dahil, tasarımlarında cehalet ve gerilik yuvası ülkeler şeklinde tespitte bulunulmuştur..
Kendilerine gerekli olan su “rahmet-yağmur” şeklinde gökten düşen, Batı’dakiler ise yönetime bağlı değillerdi gibi, bir Aristo mantıklı sonuca varılır.
Bu sebeple kendi kararlarını kendileri veriyorlardi, rasyonellerdi, birey olmuşlardı ve pek demokratiklerdi sonucuna kadar varır, bu ütopist hal…
Aslında teori Avrupalıların Doğu’yu geri bulup, durumlarını hakli göstermeye çalışmalarının sonuçlarından biridir.
Marks da bu fikirden esinlenerek, “Asian Mode of Production” tarzı nosyonlar (Asyagil Üretim tarzı) geliştirmiştir.
(**)ATÜT: Asyagil Tip Üretim Tarzı...
YORUMLAR
Asıl mesleğiniz ekonomistlik olmalı, çok derin ve beni aşan konular. İlgiyle ve dikkatle okudum. Ekonominin parametreleri arası değişkenliklerini ve niteliklerini ayrıca metodoljik açıdan uygulanabilir kaynaklarına iniş ve sebeplerini yine kavramların öz değerlerini betimlemek, nitelemek açısından, geniş kapsamlı oldukça yararlı bir yazıydı.Teşekkürler paylaşım için. ATÜT kelimesini ve açılımını ilk kez duydum.Marksla ilişkilendirmek ise dikkat çekiciydi..Teşekkürler paylaşım için. Saygılarımla.
Göktürkmen
Ama birikimin ürünü.. Ona borçluyum.
Biiktirmeden bilmiyorum, bilinemiyor aten; bilenleri anlamıyorum !
O yüzden bana anlaşılmıyosrun, okunmuyorsun diyorlar.
Ben entelektüleite yolunda öğrenme sürecinin verdiği hazla serüvenime devam ediyorum.
Kimi zaman ins, inz ve münz, kimi zaman ens, ins anlamsal...
İlki insan, inziva ve münzevi, ikincisi insan ve meledik enstrüman enlem ve boylamlar arasında demenin kompromel hali oluyor...
Okuduğunuz için, katkı yazdığınız için, çoook ama çook teşekkürler Şükran hnm..
Son olarak ATÜT bağlantılı, Marksist ve enerjtik diyalekt arası bir şeyler yazmaya çalışıyorum.
Estetğimin sözel bölümü metinsel gelişik sanırım, şiirsel fazla değilim, çok beğenerek okuduğun ve takip ettiğim serbestçiler var.
Sizi de okuyorum. Epeydir takip ediyorum, hatta .
Şiir de sihri eleştirilerimle bozma vehmim nedeniyle fazla yorum yzzmıyorum.
Tüm url sini ekmeme nedenli çiçekler ve alkış görselli anlamlılık saygıları size olsun.
Esenlikler dilerim
Göktürkmen
Az önce bir şiirinize yorum ayazmayı denedim, şiir pasiflend dedi; ban has aşnstır, buraya aktarıyorum, aşağıdadır.
"Hü... denir bu şiire
Malesef Kafka'nın arabesque hali, Owell'in iyiler ve kötülerin; kötüler iyi-iylerse kötüye dönüşümlülüğü ve Huxleyin çocuksu toplum dönemine evrik haldeyiz.
Genel zaman yaş, zeka yaş, takvim yaş ve tecrübi yaş dizgesi... Bireyden, topluma şekliyle...
Ben hececiyim, çok güzel bir şiir okudum. Nedenseliğini sorgulayarak, estetiği hırpalamadan yazabildim sanıyorum."
İyi geceler dilerim." Şiir hece vezinli deme-nefes arası bir üslupla yazılmış...
Elinize ve aklınıza sağlık...
Şükran AY
Hayran kalmamak ne mümkün ? Böylesi derin ve geniş kapsamlı ilgi , bilgi sahibi bir dostun topluma sağladığı yarara, yazılarına.
Sizin gibi entellektüel birikimi olan bir dostla aynı ortamda nefeslenmek büyük şans gerçekten.İlk elden sıcağı sıcağına eserlerinize ulaşma imkanı buluyoruz.Teşekkür ederim değerli emekleriniz için.
Bu arada şiirdeki tesadüf ve tevafuk bu kadar olur.Ben de fark ettim.Cevap da yazdım :) Teşekkür ederim emekleriniz için.Selam ve saygılarımla.
Şiirli geceler.
Göktürkmen
Abartacak , okumak ve ins ve ens müzikalite anlamıyla olan kısmında iddiasız bir dilek olabilir.
Hiç iddiam yok bunu dışında, hiç bir ego ile yazmıyorum.
Bütün bu güzel sözler için ne çok teşekkür etsem az kalır, ifade edemem.
Anlatanın anlattıkları ile anlayanın anlayışı rastlaşamsına, entelektüel "anlam" diyorum.
yenidir anlam üzerine yazmış oldum.
Tüm ben de gördüğünüz bu çok değerli iltifatlar özünüzdendir.. sizdendir, bütün türküler, bütün en güzel tezene tavrı ile icra edilmiş bağlama /kopuz introları size armağan olsun...
Saygılarımla