ölmeden ölmek şiirli makale

• 10 Şubat 2015 Salı 19:58:09

ÖLMEDEN ÖLMEK

Basıl bir duygudur acaba hiç düşündünüz mü?
Tabi ki hem düşünmüşüzdür. hem de düşünüp yaşamaya gayret etmişizdir. Ancak yaşadıklarım ve müşahede ettiklerimin sonucu olarak.
biz insanlar bu çok önemli konuya gereken ehem niyeti vermediğimiz kanısındayım. Çünkü ölmeden ölenlere rastlamak çok zor. veya benmi göremiyorum. belkide benden kaynaklanan bir eksiklikti galiba.
Neden mi öyle düşünüyorum?
Çünkü yediden yedi den yetmiş yediye insanlar hep gaflette olduklarını gördüm kendimde dahil. Örneğin her dünyaya gelen bir insan yavaş yavaş ölüm denilen kaçınılmaz gerçeğe doğru yürümeye devam ediyor. Bu yolda yürürken türlü türlü uyarılara rağmen büyük bir gafletle ölmeden ölemiyor. Diyeceksiniz ki ölmek nasıl olacak acaba?
her insan şöyle bir mazisine dönüp baksın. yaşadığı kadar gördüklerini, bildiklerini,duyduklarını,
ölen insanları şöyle bir hatırlamaya çalışsın bakalım. O hatırına getirdiği ölen insanların kaç yaşlarında hangi hal üzerine öldüklerini bir hatırlayıp düşünelim. Bakalım hepimizin bildiği gibi ölümler muhakkak bir bahane ile olmuştur.
Her ölümün bir sebebi vardır.
Mesala hepimizin bildiği bir çok ölüm nedenlerini sayalım. Örneğin insan oğlunun yaşadığı çağlara itibarı ile her çağın ilim,teknik,teknoloji ve doğa şartlarına göre çeşitli ölümler olmuştur.
Uçak icat edilmemişken uçak kazlarından söz etmek mümkün değildir. Veya trafik kazaları ve ölümleri trafik araçları yokken ve icat edilmemişken trafik kazalarından söz etmek mümkün değildir.
Ancak günün şartlarına göre kaza ve ölümler vuku bulmuştur. Şimdi asıl vurgulamak istediğim konuya dönmek istiyorum. tüm bu detayları çoğaltmak elbette ki mümkündür.
Tekrar ölmeden nasıl ölünür. Biraz bunu inceleyelim. Bakınız konuyu çok uzatıp dağıtmak yerine dedik ya her ölümün bir sebebi vardır. Kimi zaman ölümleri ve kazaları kendi irademizle hızlandırdık. Ayrıca takdir ilahi dediğimiz olayı da tefekkür ettik ve amentü duasını aklımızdan çıkarmadık. Ve buna da iman etmişiz.
Şu da bir gerçektir ki örneğin haram olan içkiyi içip içip vücudun tüm sistemini alt üst eden ölümü çabuklaştıran bedeni tahrip eden beyin fonksiyonlarını mahveden içki ve benzeri kötü alışkanlıklara duçar olan kişileri hep beraber görüyoruz.
Halbuki kişi ölmeden ölürse dünyalık ne kazandı?
Ahiret de neler kaybettiğinin farkında değil. Eğer farkında olsaydı şu geçici yalan olan dünyanın tüm nimetlerini bir kenara koyarak asıl bedi olan ahiret nimetlerini kazanma yolunu seçerdi.
Kısacası kişi ölmeden önce eğer bunları düşünürse dünyada neler kaybedip neler kazandığını tefekkür ederek gerçek ölüm gelmeden bir an öldüğünü hayal ederek kâr ve zararın ne olduğuna bakarak bir muhasebe etmelidir. Hepimiz çok iyi biliyoruz ki ölenlerin hepsi ne yaşları itibarı ile ölmemiştir. Veya hasta oldukları için ölmemiştir.
Bakarsanız ölümcül bir derde düşmüş nice insanların ölüm haberi beklenirken, çok sağlıklı genç ölümü bir an aklına getirmeyen yani daha hayatın baharında zannettiğimiz insanlar her hangi bir nedenle ölüm haberini almışızdır. Hatta o ölümünü beklediğimiz insanlar düştüğü dertten şifa bularak çok uzun seneler yaşamıştır.
Şunu belirtmek istiyorum. İşte bunları hepimiz duymuşuzdur veya bizzat yaşamışızdır. Burada önemli olan hangi yaşta olursak olalım hangi konumda olursak olalım ister zengin ister fakir ister genç ister ihtiyar ne iş yaparsak yapalım aklımızdan hiç çıkarmamız gereken ölmeden ölmeyi yaşamak lazım. Eğer ölmeden ölebiliyorsak inanınız ki şu geçici yalan dünyada bizlere cennet olur.
ahiret yurdunun da inşallah rabbimizin hoşnutluğunu kazanarak kurtuluşa erişebiliriz. Çünkü bir tefekkür ederiz. Varsayalım ki belli bir zaman içerisinde öleceğiz. Eğere Allah ve Resuluna iman etmişsek ve kuran-ı kerim bizim ölçümüz ise imanı kamil olan bir insan inanıyorum ki ne içki içer,ne kumar oynar,ne zina eder,ne kul hakkı yer kısacası yüce Allah’ın yasakladığı tüm haramlardan uzaklaşarak önce Allah’ın rızasını hoşnutluğunu kazanarak ebedi hayatın mükafatını kazanmak için elinden gelebilecek her türlü çabayı sarf eder.
Yani imanı kamil olanlar öleceklerini bildikleri ve mahşer günü hesaba çekileceklerini bildikleri için son derce itinalı hareket ederek dünyanın geçici nimetlerine fazla meyletmezler.
Ahiret yurdu için Salih amellere talip olurlar. Diğer yandan Allah’a ve Resuluna inanmayanlarda öleceklerini bilirler. Ancak onlar gün bu gündür deyip yalan aldatıcı olan dünya nimetlerine talip olurlar. Ahirete inanmadıkları için ahiret yurdunun nimetlerine pek talip olamazlar. Bu açıklamalardan sonra mevzunu kısa keserek önemli zannettiğim bir konuyu hatırlatmak istiyorum. Hangi konumda hangi yaşta olursak olalım ölüm denilen bu gerçeği hiç aklımızdan çıkarmayalım.
Nasıl ki her gün üç öğün yemek yiyorsak.
hemen her çabamız ekmek parası kazanmak ise işte bunları aklımızdan nasıl ki çıkarmıyorsak
ölümü de her an ensemizde olduğunu hiç unutmamalıyız.
Ölümü her an düşünerek her yaptığımız veya yapacağımız olayın durumuna göre ölümü aklımızdan çıkarmayarak hedefe en güzel nasıl ulaşırız yapacağımız işin ve fiilin dünya için ne gibi getirisi var ne gibi götürüsü var,ahiret için ne getirisi var ne götürüsü var.
Acizane bir nasihat gelin aziz kardeşlerim gerçek ölüm gelmeden hangi konumda ve hangi yaşta olursak olalım ölmeden önce haydi bir ölelim ve ölümden sonra bizi bekleyen hesap gününe ne kadar hazırlıklı gidiyoruz bir düşünüp tefekkür ederim. Gün bu gündür saat bu saattir zararın neresinden dönersek kârdır. Allah’ın rahmeti mağfireti hidayeti üzerimizde olsun inşallah. AMİN

AZ YAŞA ÇOK YAŞA ÖLECEKSİN
AZRAİLE BOYUN EĞECEKSİN
KAÇINILMAZ SONA ERCEKSİN
NE MUTLU ÖLMEDEN ÖLENLERE

ÖLENLER HEP YAŞLIMIYDI ACEP
HASTALAR MI ÖLDÜ SAĞLAR MI HEP
ÖLÜMÜNE BİR ŞEY OLUYOR SEBEP
NE MUTLU ÖLMEDEN ÖLENLERE

ÖLENLERE RAHMET OKUDUK DURDUK
ÖMRÜMÜZÜ TÜKETİP HEP SAVURDUK
HELALİ HARAMA KATIP YOĞURDUK
NE MUTLU ÖLMEDEN ÖLENLERE

ÖLENLERE BAKIP İBRETLE BAKMADIK
YALAN DÜNYANIN MALINA ALDANDIK
DERKEN GÜNAH DERYASINA SAPLANDIK
NE MUTLU ÖLMEDEN ÖLENLERE

TÜRLÜ GÜNAH İLE ÖMÜR BİTİRDİK
BÜTÜN SEVDİKLERİMİZİ YİTİRDİK
DEĞERLERİMİZİ PULA ÇEVİRDİK
NE MUTLU ÖLMEDEN ÖLENLERE

ÖLÜMÜ TADACAĞIZ BİLİYORUZ
YİNEDE ŞEYTANI DOST EDİYORUZ
DOST YERİNE DÜŞMANI SEVİYORUZ
NE MUTLU ÖLMEDEN ÖLENLERE

BEDENİMİZ BİR GÜN TOPRAK OLACAK
KABRİMİZE YILAN AKREP DOLACAK
SORGU MELEKLERİ SORU SORACAK
NE MUTLU ÖLMEDEN ÖLENLERE

ÖLÜRKEN PARA PUL MAL KAR EDER Mİ
ALTIN GÜMÜŞ AZABINI ÖNLER Mİ
GİDENLER GERİYE ARTIK DÖNER Mİ
NE MUTLU ÖLMEDEN ÖLENLERE

ALDIĞIN NFES BİR GÜN TÜKENECEK
O BEDENİN AĞAÇ ATA BİNECEK
DÜNYADAKİ YOLCULUĞUN BİTECEK
NE MUTLU ÖLMEDEN ÖLENLERE

TÜRLÜ NİMETİ BEĞENİP YEMEZDİN
KUŞ TÜYÜ YATAKLARI BEĞENMEZDİN
TOPRAK DAMI AKLINA GETİRMEZDİN
NE MUTLU ÖLMEDEN ÖLENLERE

DİLİN TÜRLÜ TÜRLÜ LİSAN SÖYLERDİ
BİLEĞİN ÇOK BİLEKLERİ BÜKERDİ
BELİN YERE GELMEZ HEP TUŞ EDERDİ
NE MUTLU ÖLMEDEN ÖLENLERE

Yakup Fırat 1995