- 1060 Okunma
- 4 Yorum
- 1 Beğeni
GAZİ MUSTAFA KEMAL PAŞA HAZRETLERİNDEN KAMÂL ATATÜRK’E, KAMÂL ATATÜRK’TEN ‘’ DİNİM ALEVİ’’ YE KİMLİKLERDEKİ DİN KONUSU -3-
Bu gün biraz uzun olacak yazı. Çünkü bitirmek istiyorum konuyu, bölmeden. Okuyucuların affına sığınıyorum.
___________________________________________________________________________
Bu bölüme ilginç bir konu ile başlıyorum. Tabii ki konumuz yine nüfus cüzdanlarında var olan ‘’Dini’’ hanesiyle ilgili ama bazen nüfus cüzdanlarınızda dininizin ne olduğunun yazması da işe yaramıyor.
Olay biraz karışık gibi ama elimden geldiğince anlaşılır bir şekilde izah etmeye çalışacağım.
Ermeni bir kadın ile Müslüman bir erkek evleniyorlar. Bu evlilik esnasında kadın Müslüman oluyor ve nüfus cüzdanında da Dini: İslam yazıyor doğal olarak. Yalnız bir müddet sonra kadın tekrar eski dinine dönüyor ve takdis olduktan sonra nüfus cüzdanına da tekrar ‘’Dini: Hrıstiyan’’ yazdırıyor. Hemen belirtelim : Bir kişinin dinini değiştirmesi ve girdiği yeni dini nüfus cüzdanına yazdırması oldukça kolay. Bunun için sadece bağlı olduğu nüfus müdürlüğüne bir dilekçe vermesi yeterli. Yalnız hemen belirteyim bu İslamiyet, Hristiyanlık ve Musevilik ya da bizim Diyanet İşleri Başkanlığının din olarak kabul ettiği inançlar için söz konusu.
Neyse…Kadın tekrar Hrıstiyan oluyor ama kocası Müslüman…Bunların bir çocuğu oluyor. Çocuğu da bir Ermeni ana okuluna kaydettirmek istiyorlar. Lakin Okulun müdürü bu çocuğun bir Ermeni okuluna kaydının yapılabilmesi için Milli Eğitim Müdürlüğünden ‘’ Bir Ermeni okuluna kaydında sakınca yoktur.’’ Yazılı bir belge getirmeleri gerektiğini söyleyerek bu kaydı yapmıyor.
Aile İl Milli Eğitim Müdürlüğüne müracaat ediyor. İl Milli Eğitim Müdürlüğü ise ailenin yaşadığı İlçe Milli eğitim Müdürlüğüne hitaben bir yazı yazıp bu yazıyı ailenin avukatına veriyor ve diyor ki: ‘’Bu yazıyla birlikte ilçe Milli Eğitim Müdürlüğüne gidin, gerekeni onlar yapacaktır.’’
Ailenin avukatına verilen ve ilçe Milli Eğitim Müdürlüğüne hitaben yazılmış olan yazıda ise aynen şunlar yazıyor:
“…Söz konusu okullara kayıt olacak öğrencinin velisinin mahkeme kararı ile din, isim, mezhep değiştirip değiştirmediğinin bilinmesi, 1923 yılından bu yana ‘Vukuatlı’ nüfus kayıtlarının gizli soy kodunun da (nüfus kayıt örneğinde Ermeni vatandaşlarımızın soy kodu 2’dir) çıkartılması gerektiğinden ancak adı geçen öğrencinin velisinin ilgili nüfus ve vatandaşlık müdürlüğünden nüfus kayıt örneğinde gizli soy kodunun 2 olması halinde kaydının yapılabileceği hususunda gereğini rica ederim.”
Evet…İlginç değil mi? Ülkemizde yaşayan azınlıkların meğer gizli soy kodları varmış ve bu gizli soy kodu olayı taa 1923den beri olan bir şeymiş.Buna göre Rumların soy kodu 1, Ermenilerinki 2, Yahudilerinki 3 müş. İnsan ister istemez merak ediyor: Kürtler, Acemler, Çerkesler, Boşnaklar, Arnavutlar, hatta Türkler için de böyle soy kodları var mı diye. Yoksa sadece gayri Müslim azınlık için mi söz konusu bu soy kodları? Ayrıca böyle bir uygulamanın sebebi nedir o da ayrı bir soru.
Peki nüfus cüzdanlarımızdan ‘’Dini: İslam’’ ya da ‘’ Dini: (Herhangi bir din )’’ ifadesini kaldırtabiliyor muyuz:
Biraz önce kişinin dilekçe ile müracaatı halinde nüfus cüzdanındaki dini hanesine kendisini hangi dinden görüyorsa o dini yazdırmasının mümkün olduğunu belirtmiştim. Bu konuda öyle fazla engel çıkartılmıyor. Demin de belirttiğim gibi Diyanetin din olarak kabul etmesi şartı var sadece. Yani Hristiyan, Musevi ya da İslam dinine geçişte ve bunu nüfus cüzdanına yazdırmada sorun yok. Ya dini hanesine hiç bir dinin yazılmamasını sağlamak mümkün mü? Bu da mümkün.
3 Mart 2011 tarihli bir habere göre Çanakkale’de balıkçılıkla geçimini sağlayan ve çevresinde Komünist Cemil diye tanınan Cemil Gündüz nüfus cüzdanındaki ‘’Dini: İslam’’ Maddesini kaldırtmış.
Cemil Gündüzün bunu kaldırtmasının gerekçesi de şu: ‘’ "İslam aleminin Peygamberi Hz. Muhammed’in ’Komşusu açken, tok yatan bizden değildir’ sözünü herkes bilir. Şu an içinde bulunduğumuz durumu, bu ülke daha önce hiç yaşamadı. Ülkenin büyük bir kısmı aç. Vatandaşı açken bunlar tok yatıyor ve hâlâ ’Ben Müslümanım’ diyorlarsa, ben de ’Müslüman değilim’ diyorum. Yıllardır böyle dediğim için adım’Komünist Cemil’e çıktı. Ama olsun, rahatsız değilim. Tüm gerçekler ortada"
Cemil Gündüzün gerekçesi tartışılabilir elbette ama konumuz onun gerekçesi değil. Ülkemizde insanlar nüfus cüzdanlarında herhangi bir din ifadesinin olmamasını isteyebiliyor ve bunu kaldırtabiliyorlar Cemil Gündüz örneğinde olduğu gibi.
Şimdi gelelim zurnanın zort dediği yere. Ancak oraya gelmeden önce bir kararı yayınlayalım:
Bakanlar Kurulu Kararı : 29/9/2006,11081
Dayandığı Kanunun Tarihi : 25/04/2006, No:5490
Yayımlandığı Resmî Gazete : 23 Kasım 2006 Sayı : 26355
Din bilgisine ilişkin talepler
MADDE 82 – (1) Aile kütüklerindeki din bilgisine ilişkin talepler, kişinin yazılı beyanına uygun olarak tescil edilir, değiştirilir, boş bırakılır veya silinir. Din değişikliği veya silinmesi talepleri herhangi bir sayısal sınırlamaya tâbi değildir.
(2) Bu işlemlerde, idarece kayıt düzeltme ve tamamlamaya ilişkin form kullanılır ve bu forma diğer kişisel durum değişiklikleri özel kütüğünden numara verilir.
İşte bu karar doğrultusunda iki ilginç olay yaşanır. Bunlardan birincisinde bir vatandaşımız İstanbul’da nüfus cüzdanında var olan ‘’Dini: islam’’ı sildirterek ‘’ Dini Ezidi’’ yazdırmak ister ancak bu talebi reddedilir. Reddin sebebi ise Ezidilik diye bir dini kabul etmeyişimiz. Aynı kişi bu sefer ‘’Dinim Zerdüşt ‘’ Dini der ve bu kabul edilir. Böylece 2009 yılında Türkiye’de ilk kez bir nüfus cüzdanına ‘’Dini: Zerdüşt’’ yazılmıştır.
Bir diğer olay da bir Alevi vatandaşla ilgilidir.
Yukarıda bahsettiğim 2006 tarihli karardan iki yıl önce de bir vatandaşın, bağlı olduğu ilin nüfus müdürlüğüne müracaat ediyor ve diyor ki ‘’Benim din hanemden Dini: İslam yazısını kaldırın. Onun yerine Dini: Alevi yazın. Çünkü ben Müslüman değilim. Aleviyim.
Bu vatandaşın adı Sinan Işık. İzmir’de belediye işçisi olarak çalışıyor.
Sinan Işık böyle bir istekte bulunuyor, bunun için dilekçe de veriyor ama isteği yerine gelmiyor. Çünkü Nüfus cüzdanında Dini: Alevi yazan hiç kimse yok, böyle bir örnek ya da uygulama da yok.
Bundan sonrasını özet olarak anlatıyorum:
Bunun üzerine Sinan Işık yerel mahkemeye baş vuruyor. Yerel mahkeme Sinan Işık’ın bu isteğini karara bağlamak için Diyanet İşleri başkanlığının görüşünü alıyor. Diyanet İşleri başkanlığı ise Alevilik diye bir din olmadığını, Aleviliğin İslam dininin bir felsefi yorumu olduğunu belirtiyor. Dolayısıyla Sinan Işık’ın bu isteği reddediliyor.
Sinan Işık bu sefer de davasını Yargıtaya taşıyor ancak Yargıtay da aynı yönde red kararı veriyor.
Sinan Işık Türkiye’de davası ile ilgili bütün yolları takip ettiği halde bir sonuç alamayınca bu davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine taşıyor.
Sinan Işık’ın bu davası öteden beri var olan bir tartışmanın da fitilini iyice ateşliyor: Alevilik= Müslümanlık mıdır? Yoksa Alevilik başka, Müslümanlık başka dinler midir?
İşte bu noktada Sinan Işık en fazla tepkiyi Alevilerden alıyor yine. Çünkü Alevi toplumunun büyük bir kısmı için Alevilik Müslümanlığın ta kendisi, hatta özüdür. Ama bunun yanı sıra ‘’Alevilik ile Müslümanlığın hiç bir alakası yok’’ diyen aleviler de var. Mesela CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün ‘’Alevilik bir dindir’’ derken yine CHP Milletvekili olan Sabahat Akkiraz ‘’Aleviliğe din demek büyük bir yanlış ve provakasyondur’’ cevabını veriyor. Kısacası sadece Sünni Müslümanlar için değil, Aleviler için de Aleviliğin Müslümanlık mı yoksa Müslümanlıktan ayrı bir din mi olduğu konusunda pek çok ağızdan pek çok değişik ifadeler dökülüyor. Dahası din mi değil mi olduğu da tartışılıp duruluyor. Peki bu, o kadar önemli midir? Önemlidir.
Önemlidir çünkü sizlerin bazılarınız bu satırları okurken Alevi kardeşlerimiz Kadıköy Meydanında ‘’ Biz Aleviyiz ‘’ konulu bir miting yapacaklar ve o mitingde ‘’Zorunlu din eğitimine hayır’’ Diyecekler diğer bazı istekleriyle birlikte…Zorunlu din eğitiminin önündeki en önemli engellerden birisi de nüfus cüzdanlarında ‘’Dini: İslam ‘’ Yazmasıdır. Bu Dini:İslam meselesi yüzündendir ki Türkiye için hep %99 u Müslüman olan Türkiye demekteyiz ve hükümet de ‘’Madem ki %99 umuz Müslüman o halde Müslüman din eğitimi verilmesi de devletin temel görevidir’’ demekte, zorunlu din eğitimi için kendisine en sağlam dayanak yapmaktadır bunu.
Alevi kardeşler her ne kadar ‘’Yahu tamam biz de Müslümanız, hatta İslamiyetin özüyüz ama Sünni Müslüman değiliz’’ deseler de nüfus cüzdanlarında ‘’Dini:İslam’’ yazdığı müddetçe ve devleti yönetenler genel olarak Sünni Müslümanlar olduğu müddetçe bu sorunu aşabilmeleri mümkün değildir.
O halde?
İşte bu sorunun cevabı aslında yine Sinan Işık davasının A.İ.H.M de ki kararında yatıyor.
Sinan Işık’ın A.İ.H.M de görülen davasında varılan karar ise özetle şudur: Nüfus kayıtları, nüfus cüzdanları vb. evraklardaki din ibaresinin silinmesi için resmi makamlara yazılı olarak başvurulmak zorunda kalınması gerçeği, din hanesi boş bırakılmış bir nüfus cüzdanı olgusu, bireyi rızası hilafına kişisel inançlarına ve dini görüşlerine dair bilgi ifşa etmek zorunda bırakır. Şüphesiz ki bu durum, kişinin dinini ve inancını açıklamama hürriyetine aykırıdır.
Kısa ve daha da özetleyecek olursak: A.İ.H.M. Bırakın dini alevi meselesini, Nüfus cüzdanlarında ‘’Dini’’ diye bir hanenin bulunmasını bile kişinin inanç hürriyetini açıklamaya mecbur bırakmak olarak yorumlamış ve bu hanenin nüfus cüzdanlarında olmaması yönünde karar almıştır.
Benim şahsi kanaatim de bu yöndedir. Nüfus cüzdanlarında hiç bir şekilde dini hanesi olmamalıdır. Peki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin bu dava ile ilgili kararına uyuldu mu? Bunu da yeni kimliklerimizi elimize aldığımız zaman göreceğiz ama kesin bilgi olmamakla beraber yeni çipli nüfus cüzdanlarımızda da dini hanesi varmış.
Sinan Işık davası ne oldu peki? Sinan Işık nüfus cüzdanına ‘’Dini Alevi’’Yazdırabildi mi? Hayır…Yani A.İ.H.M nin verdiği karar ‘’Evet Sinan kardeşim nüfus cüzdanına Dini: Alevi yazdırabilirsin’’ kararı değildir. Bildiğim kadarıyla şu an itibariyle Dini hanesi boştur. A.İ.H.M nin verdiği karar ise böyle bir hanenin bulunmasının bile kişi hak ve özgürlüklerine aykırı olduğu yönündedir.
Son olarak. Konu madem ki özellikle zorunlu din eğitimi ile ilgilidir o halde bu konuyla ilgili olarak Avrupa İnsan Hakları mahkemesine açılan bir dava var mı ona bakalım.
Var…İşin ilginci nedir biliyor musunuz. Bu davayı açmış olan Hasan Zengin’e, ve Alevi kurumlarına veryansın eden de yine Sinan Işıktır.
Sinan Işık’a göre
1- Kendi davasının konusu Aleviliğin İslam olmadığı yönündeyken, Hasan Zengin’in davası Alevi-İslamlık yönünde olmuştur.
2- Hasan Işık Zorunlu din eğitiminin kaldırılmasını değil kızı Eylem Zengin’in Zorunlu din eğitimi derslerinden muaf tutulmasını istemiştir. ( Sinan Işık doğru söylüyor. Açılan davanın konusu budur.)
3-Hasan Zengin’in açtığı bu dava Kızı Eylem’in zorunlu din eğitimi derslerinden muaf olması için açılan bir dava olduğu için zorunlu din eğitiminin kaldırılması meselesine hiç bir katkısı olmamış ama Alevi kurumları tarafından sanki A.İ.H.M zorunlu din eğitimini kaldırma kararı vermiş de hükümet bunu uygulamamış gibi anlatılarak Alevi halkı kandırılmıştır.
Sinan Işık diyor ki:
YILLARCA ALEVİ KURUMLARI TARAFINDAN BİZLERE EZBERLETİLEN HİKAYEYE GÖRE, AİHM, ZORUNLU DİN DERSLERİNİ AVRUPA İNSAN HAKLARINA AYKIRI BULARAK KALDIRILMASINA KARAR VERMİŞTİ FAKAT ŞU ZALIM AKP HÜKUMETİ AİHM KARARINI UYGULAYIP ZORUNLU DİN DERSLERİNİ KALDIRMIYORDU.
GÜYA 9-EKİM-2007 TARİHİNDE AİHM KARARI AÇIKLANMIŞ, YASAL SÜRE DOLMASINA RAĞMEN AKP HÜKUMETİ BU KARARI UYGULAMADIĞI İÇİN KARAR TARİHİNDEN BİR KAÇ AY SONRA İŞ BU NEDENLE BU DAVAYI ÜSTLENMİŞ OLAN ALEVİ KURUMLARI ÖNCÜLÜĞÜNDE AVRUPA BAKANLAR KOMİTESİNE İTİRAZDA BULUNULMUŞTU... ARADAN GEÇEN YAKLAŞIK ALTI SENEYE RAĞMEN NEDENSE BİR TÜRLÜ AVRUPA BAKANLAR KOMİTESİNDEN AİHM KARARINA İLİŞKİN BİR CEVAP GELMİYORDU (!)
Bundan sonrasında Sinan Işık A.İ.H.M nin gerekçeli kararını ortaya koyar ve bu karara baktığımız zaman hükumet A.İ.H.M nin kararlarına uymaktadır. Hatta Yine Sinan Işık kendi Fece book sayfasında aynen şu ifadeyi kullanır: HER NE KADAR ALEVİ KURUMLARI HÜKUMETİ TOPA TUTSALAR DA, AKP HÜKUMETİ AİHM KARARINI HAYATA GEÇİRMİŞTİ BİLE...
Peki A.İ.H.M ne karar vermişti Hasan Zengin’in kızı Eylem Zengin’in DİN EĞİTİMİ DERSLERİNDEN MUAF TUTULMASI İsteği hakkında?
Gerek A.İ.H.M kararlarını okuduğumuzda gerek bu kararların özünü ve özetini açıklayan Sinan Işık’ın yazdıklarından anladığımız kadarıyla varılan sonuç özet olarak şuydu:
AİHM-NİN BU DAVADA HASAN ZENGİNİN İTİRAZINA SADECE BİR YÖNDEN HAK VERDİĞİNİ, ONUN DA SADECE DİN DERSİ MÜFREDATINDA İNANÇLAR VEYA DİNLER ARASINDA DEVLETİN EŞİT DAVRANMADIĞINI VE SADECE SUNNİ İSLAMA AĞIRLIK VERDİĞİNİ VE FAKAT ALEVİ İSLAM-I GÖRMEZDEN GELDİĞİNİ TESPİT EDEBİLMİŞTİR...
(Bu da doğru aslında çünkü 2013 ten itibaren din kültürü ve ahlak biligisi dersleri müfredatına Alevilikle ilgili bir iki konu girdiği gibi diğer dinlere de ucundan kıyısından yer verilmiştir ama zorunlu din dersleri kalkmamıştır.)
SONUÇ OLARAK AİHM KARARI SAYESİNDE ZORUNLU DİN DERSLERİ AİHM TARAFINDAN DA TASDİKLENMİŞ OLMAKTADIR...
Yani konu yine dönüp dolaşıp nüfus cüzdanlarındaki dini: İslam meselesine gelip dayanıyor.
Peki nüfus cüzdanlarında dini hanesi olmasa ne olur?
Endonezya, Mısır, Malezya, Sri Lanka ve Burma dışında başka hiç bir ülkede yok zaten. Onlarda kıyamet kopmadığına göre bizde de kopmaz herhalde. Hatta Avrupa ülkelerinde medeni hali bile yazmıyormuş. Daha da ilginci A.B.D de kimlik kartı( Nüfus cüzdanı) sahibi olmak gibi bir mecburiyet de yokmuş.
Şimdi yeni hazırlanan nüfus cüzdanları için önce ‘’Yeni çipli nüfus cüzdanlarında değişken bilgiler yer almayacak ‘’ denmiş olmasına rağmen Bolu’da başlayan pilot uygulamada din ve medeni hal durumunun hâla nüfus cüzdanlarında var olması bu iki kavramın değişken bilgiler kapsamına alınmadığını gösteriyor.
Son cümle, daha doğrusu bir kaç soru ile bitireyim bu yazı dizisini.
Kaç kişinin nüfus cüzdanında kan grubu yazıyor?
Kaç tane sara hastasının nüfus cüzdanında belirtilmiş bu durum?
Kaç tane hemofili hastasının nüfus cüzdanında bu bilgi var?
Soruları çoğaltabiliriz aslında ama uzatmayalım. Acil kana, ya da acil tıbbi müdahaleye ihtiyacı olan bir kişinin hangi dinden ya da medeni halinin ne olduğu mu önemlidir yoksa rahatsızlığı ile ilgili en temel bilgiler mi?
Evet…Belki çok eskilerden başladık konuya başlarken. Belki bazı lüzumsuz görülen bilgileri de kattık içine ama görüldüğü gibi konu güncel ve önemli. Sizce de öyle değil mi?
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Resimler:
1- Cemil Gündüz
2-Sinan Işık
3- Sabahat Akkiraz ve Hüseyin Aygün
4- Zorunlu Din Eğitimine karşı bir yürüyüş.
YORUMLAR
Hocam uzun zamandır internete girmediğim için yazılarınızdan uzak kaldım ve bu vesileyle okuyamamıştım ve bugün okuma şansını buldum ve hayli bilgilenmiş oldum üç bölümü aynı anda okumakla Aleviler kendilerini islam dese bir türlü demese bir türlü her şeye rağmen Aleviliğin devlet tarafından din olarak tanınması en önemli isteklerinden biri gördüğüm kadarıyla Emeğinize sağlık saygılarımla
sami biberoğulları
Bu sorun nasıl aşılır bilemiyorum ama bir şekilde mutlaka aşılması gerekiyor.
Selam ve sevgilerimle.
Hocam, hani Nasrettin Hoca demiş ya "Sana ne?" diye, o hesap, herkes bir tepsi baklavanın kendi evine gittiğine inanıyor...
Hal böyle olunca, kimliklerde 'Dini' bölümünün olmasıyla olmaması arasında bir fark görünmüyor gibi...
Ben böyle yorumladım durumu...
Tabii bir de ferdin 'baklava'nın bilincinde olması veya olmaması var; yani akıl var, mantık var, 'bir olmak, iri olmak, diri olmak' var...
Selam ve saygılarımla.
sami biberoğulları
Alevi değilim ama şahsi kanaatim bu yönde.
Selam ve sevgilerimle.
Ben de merak ettim şimdi;
Alevilik bir din midir?
Bence değil.
Hz.Ali, Müslüman değildi anlamı çıkmaz mı bu durumdan?
Gereksiz ve sevimsiz bir konu.
Ya da bana öyle geliyor.
sami biberoğulları
İşte o sorduğum konunun cevabı hususunda öncelikle Alevilerin kendi aralarında mutabakat sağlaması gerekir bence.
Kendi içlerinde bu kadar farklı görüşler olduğu müddetçe konuyla ilgili sorunlarının çözümü daha da güçleşiyor.
Sevimsiz bir konu mu? Evet sevimsiz bir konu ama sevimsiz de olsa konuşulması gereken bir konu bence.
Selam ve sevgilerimle.