- 426 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
SENİKİ GETİRDİ BİZ DE YEDİK
Sosyo-kültürel süreçte mizahı günlük yaşamın içinde üreten Nevşehir Avanos Sarılar köyü üniversitelerimizin sosyolojik araştırma yapmaları için Türkiye”de eşi benzeri az bulunur köylerden birisidir.
1980 yılında nüfusu 4000 aşkın bir belde kasaba olarak ilçe olmak için resmi başvuru yapıp beklenti içinde iken şimdi köyden kente, ve köyden yurtdışına göç, “rüzgarı sert, insanı mert” Sarıların nüfusunu erozyonun toprağı aşındırması gibi aşındıra aşındıra yerleşik nüfusu 1000 kişi civarında olan küçük bir köye dönüştürdü. Bu gidişat aslında Türkiye’nin kanayan bir yarasıdır ülke genelinde…
Sarılar şimdi bir “almancı köyü” adeta. Almanya’nın çeşitli şehirlerinde 1800 Sarılarlının Pasaport sahibi olduğu saptanmıştır.
Almanya’ya işçi gücü göçü başlamadan önce Sarılarda aşırı derecede asayişe mugayyir olay cereyan ederdi. 1940 ve 1960 yılları arasında yolu hapishaneden geçmeyen genç erkek nüfus oldukça azdır.
Avanos Adliyesinde, “işlerin çokluğundan, mübaşirin yokluğundan” dert yanan bir hakim Avanos’a bağlı iki köyden yakınarak “Çalışın mal davasından, Sarıların kan davasından bıktım usandım” der.
Sarılar, Kapadokya bölgesinde Orta Kızılırmak yayı içerisinde yükselti itibariyle 1265 (Türkiye ortalaması 1132m.) metrede yerleşik, aynı noktadan 80 kilometre uzaktaki Kayseri’deki Erciyes Dağı ve 100 kilometre uzaklıktaki Aksaray’daki Hasan Dağınının karlı zirvelerini seyir imkanı bir doğal bir yayla köydürm
Sarılarlının o dönem için bu denli sıklıkla hakim karşısına çıkmalarının başta, “sert mizaçlı” ve bir dönemin konar-göçer ataların torunları olmalarından kaynaklanan “mete zorunu seven” çok değişik sosyolojik sebepleri vardır. Bu başka bir araştırma-incelemenin konusudur. Türkiye genelinde 17 Sarılar köyü bulunmakta olup çoğunlukla aynı kültürel ve davranışsal yapıya sahiptir.
Köy sakinlerinden Ömeroğlunun Ömer köyde meydana gelen bir hırsızlık olayının ardından “anan aşağı baban yukarı” mağdur kişi ikna edilemeyince nezareti boylar. Ömer aynı zamanda işitme sorunu yaşayan birisidir.
Babasının adı da Ömer olduğu için babası hakkında bir kişiye bir şey anlatacağı zaman sürekli olarak “seninki” değil de kendine has uslûbu ile “seniki” der.
Hakim duruşmaya başlar bir iki diyalogdan sonra anlar ki Ömer’in işitme sorunu var. Yüksek sesle:
- Ömer İmamoğluuu koçuu, koçu diyorum dağda gece siz mi kestiniz yediniz. Olay nasıl oldu anlat der.
Ömer’in cevabı kestirmeden verir:
- He canım, seniki getirdi bizde yedik der.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.