- 732 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
KOMÜNİZMİN HER TÜRLÜSÜNE KARŞIYIZ
Diyeceğim odur ki; Devlet ricali oldum olası yıkıcı bir akım olarak gördüğü komünizmi, kara listeye almış ve yılmaz bir takipçisi olarak hedef tahtasına koymuştur..
9 Temmuz 1946 sabahında intihar ederek hayatına son veren, Başkentteki “Tandoğan Meydanı”na da ismi verilen Ankara Valisi Nevzat Tandoğan eylem yapan öğrencilere hitaben alaycı bir uslûpla “… sizlere ne oluyor, bu memlekete komünizm lâzımsa onu da biz getiririz.” diyerek komünist gençleri alaya alarak hayal peşinde olmakla itham etmişti.
Üniversite öğrencilerinin ve akademisyenlerin potansiyel tehlike olarak görüldüğü, öğrenci yurtlarının ve üç dört öğrencinin kiraladığı evlerin didik didik arandığı ve ülkemizde cadı avına çıkılır gibi komünist avına çıkıldığı dönemler olmuştur.
Böylesi dönemlerden birinde, arama yapılan bir öğrenci evinde ortalık yerde duran ve üzerinde “Anti-komünist Gençlik” yazan bir kitaba polis uzun uzun baktıktan sonra:
- Kimin bu kitap der.
Öğrencilerden biri, ezik bir ses tonu ile:
- Benim efendim, buyrun der.
Polis:
- Sen anti-komünist misin de bu kitabı okuyorsun der.
Öğrenci:
Evet efendim ben bir anti-komünistim der.
Polis:
-Bu da yeni moda komünistlik olmalı, bizimle karakola geleceksin.
Öğrenci kitabın içeriğini anlatmak ister ama polis genci dinlemez, azarlayarak susturur:
- Derdini savcıya anlatırsın. Bilmiyor musun biz memleket olarak, devlet olarak komünizmin her çeşidine karşıyız. Komünizmin bi’de “anti” olanı mı varımış, onu da burda öğrendik. Bi yaşıma daha girdim der.