- 446 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
PERDEYİ BİLE DEMİRDEN YAPAN ADAMLAR
Bir zamanlar iki kutuplu dünya denilince akla Kuzey ve Güney Kutuplarından ziyade dünyanın ABD ve SSCB arasındaki bölünmüşlüğü gelirdi.
Berlin Duvarı, Demir Perde, Soğuk Savaş gibi hoş olmayan kavramlar, Sovyet Rusya’nın kendini dünyadan soyutlayıp içine kapandığı dönemleri hatırlatan kavramlardır.
Soğuk savaş döneminde Sovyetler Birliği siyasetinin ayrılmaz iki yoldaşı ve belirleyicileri Sovyet yüksek prezidyumu başkanı Leonid Brejnev ve Başbakan Aleksey Kosigin idi. Uyum içinde çalışan bu ikili, otarşiye(kendin üret kendin tüket) dayanan katı bir merkezi planlamanın getirdiği ekonomik disiplinle, ülkeyi adeta demirperde ile dünyadan tecrit eden iki fenomen olarak "her yoldaş yeteneği oranında üretecek, ihtiyacı kadar pay sahibi olacak" prensibini yönetim felsefesi olarak sosyal hayatta uygulamak istemeleri ile tarihe geçtiler.
Brejnev, baskıcı yöntemlerle ülkeyi avucunda tutan otorite olarak simgeleşen bir lider olmasına rağmen, Kosigin nisbeten Sovyet Rusya’nın dış dünya ile karşılıklı ilişkisini geliştirmesinden yana bir fikriyata sahiptir. Örneğin insanların kontrollü bir esneklik çerçevesinde turist olarak Avrupaya, Amerikaya seyahatinden yana bir söyleme sahipti.
Bizim gibi ülkelerde ve baskıcı rejimlerde istihbarat örgütlerine çok iş düşer, şehir efsaneleri ile herkese izlendiğini, herkesin fişlendiğini hissettiren bir ortam yaratılır. Sovyet Rusya’da öyleydi her yoldaş bir çift gözün kendisini izlediği endişesi taşırdı. Bu bir ülkenin üzerine çöken en büyük kasvet bulutudur aslında.
Nitekim soğuk savaş döneminin Doğu Almanya’sının yıllar sonrasında ortaya dökülen istihbarat raporlarında, aynı aileden bireylerin birbirlerini devlete gammazladıkları, ihbar ettikleri ortaya çıktı.
Yurt dışı gezisinden yeni dönen Kosigin, Avrupa ve Amerikadaki gelişmelerden etkilenmiş, Liberalizmin doğasında taşıdığı dinamiklerle gelişmeye sosyalizmden daha yatkın olduğunu gözlemlemiş olmalı ki Brejneve:
-Bizim de dış dünyada neler olduğunu mukayeseli olarak anlamamız için yavaş yavaş dışa açılmalıyız. Örneğin üniversite gençliğimiz kafileler halinde Avrupa ülkelerine ve Amerika’ya gitmeliler, bunun önünü yasal olarak açmalıyız der.
Brejnev:
- Sayın Kosigin sen çıldırmış olmalısın. Senin dediğin şeyleri yaparsak bu ülkede senden ve benden başka hiç kimse kalmaz der.
Kosigin:
- Sizi bilmem ama ben zaten bir gün bile kalmam der.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.