Eğitim-Ödev-Başarı
Geçtiğimiz günlerde internet eğitim sayfalarında bir haber yer aldı. www.theatlantic.com sayfasından alınan bir değerlendirmeye yer verilmiş bizim eğitim sitelerimizde. Haber, OECD ülkelerinin 15 yaş grubu öğrencilerinin haftalık ödev yapma ortalamalarıyla ilgiliydi.
OECD editörü Marilyn Achiron çalışmasını değerlendiren haberde bu ülkeler arasındaki ödeve zaman ayırma grafiği çıkarılmış. Haftalık 13.8 saatlik ödev süresiyle Şangay-Çin ilk sırada, 9.7 saatle Rusya ikinci sırada, 9.4 saatle Singapur üçüncü sırada yer alıyor. Türkiye ise haftalık 4.2 saatlik ödev yapma ortalamasıyla 65 ülkenin yer aldığı listede kırk yedinci sırada.
Haberi okuyup listeyi de inceleyince hemen aklıma dünyanın en iyi eğitim sistemi kabul edilen Finlandiya geldi. Acaba Finlandiyalı öğrenciler haftada kaç saatlerini ödev yapmaya ayırıyorlardı da PİSA değerlendirmelerinde her zaman ilk beş arasında yer alıyorlardı?
Listenin ilk sıralarına baktım, yoktu. Aşağı doğru indim, kırk yedinci sıraya kadar geldim, olamaz!.. Türkiye’den önce değil!.. Ve sonunda gördüm: Listenin en sonunda… Dünyanın en iyi eğitim sistemini uyguladığı ve en başarılı öğrenciler yetiştirdiği otoriteler tarafından da onaylanan Finlandiya’da öğrencilerin ödev için ayırdıkları saat haftalık sadece 2.8’di ve üstelik listenin en sonunda, 65. sırada yer alıyordu Finlandiya.
Bu işte bir terslik mi var acaba? Eğitimde başarı ödev verme ve ödev yapmayla orantılı değil mi yoksa?
Biz ki öğrencilerimize sayfalarca ödevler veriyoruz, ödev vermediğimiz zaman velilerimiz tarafından aranıp sorguya çekiliyoruz. Bizim ödev vermediğimizi gören veli, kendisi ödev icat edip oturup öğrencisiyle ödev yapıyor. Buna rağmen 4.2 saatte kalmış, 65 ülke içinde kırk yedinci olmuşuz.
Finlandiya eğitim sistemine şöyle bir göz attım. Okullarında bizdeki gibi 7-8 saat ders yapmıyorlar. En fazla 4 saat okulda kalıyor öğrenciler. Dersler uygulamalı olarak öğretiliyor, ezbercilik yaptırılmıyor. Müfredat bizdeki gibi öğrencileri, mesela edebiyattan nefret ettirecek karmaşıklıkta değil. Basit, günlük hayatın içinden…
Okullarda öğrencilere formül ezberletilmiyor bizdeki gibi. Öğrenciye formül kâğıdı verilip şu soruları bu formüllere göre çöz deniyor.
Mesele ödevde de değil aslında. Sorun, eğitim sisteminde… Bizde ezberci, kuralcı, merkeziyetçi bir eğitim var. Herkesin aynı kalıba girmesi zorunluluğu var. Matematik zekâsı olmayanı geri zekâlı kabul etme var. Çocukların öğrendikleri binlerce bilgiyi, sınavlar hariç, hayatlarının hiçbir yerinde kullanmayacakları bir eğitim müfredatı var.
Bizde eğitim yok. Bir üst okula girilecek sınavlara hazırlama var. Hayata hazırlayan bir eğitimden ziyade sınavlara hazırlayan bir sistemimiz mevcut. Dolayısıyla düşünmeyen, sorgulamayan, üretmeyen bir nesil yetiştiriyoruz. Bu yüzdendir ki dünya çapında bilim adamımız da çıkmıyor, felsefecimiz de romancımız da sanatçımız da…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.