EĞİTİM DEVLETE BIRAKILAMAYACAK KADAR CİDDİ BİR İŞTİR

• 23 Ocak 2015 Cuma 10:12:00

Toplantılardaki dalgınlığı ve uykuculuğu ile tanınan II. Meşrutiyet döneminde iki defa Maarif Nezareti (Milli Eğitim Bakanlığı) görevine getirilen Emrullah Efendinin şaka olarak söylediği “Şu mektepler olmasaydı maarifi ne güzel idare ederdim.” sözü yabana atılır cinsten bir sözü her şakanın altında bir gerçek yatar sözüyle birlikte değerlendirilmelidir.

Söylesem dilim yanar söylemesem gönlüm yanar. Sürekli mıncıklanan sözüm ona eğitim politikalarıyla elele vererek Türkiyeyi baştan sona bir sınav cehennemine çevirdik.
Yüksek harç ödemelerinden tutun da okunup üflenmiş kalem satışlarına kadar sınav, ülkemizde sektör haline getirildi. Hem de en kârlı sektörlerden biri.

Üniversite sınavına hazırlanmak için çilehaneye kapanan gençler çalışma masalarının kenarına HAYATTA YA TOZU DUMANA KATARSIN, YA TOZU DUMANI YUTARSIN sözünü yazarak işin şakaya gelir, şansa bırakılır tarafı olmadığını, durmadan duraklamadan çalışmak gerektiğini sık sık kendilerine hatırlatma gereği duyar hale geldi.

Bu söz fırsat eşitliğine ve adâlete inancını yitirmiş bir neslin canhıraş çırpınışlarını ifade eden özlü söz olarak hal i pür melalimizi gözler önüne sermeye yeter de artar bile.

Üniversite sınavı gerçekte kaç öğrenci için yapılan kariyer kapılarını gençlere açın çaresizlik sınavı, sınava girenlerin yüzde kaçı meseleye meşruiyet kazandırmak için sınav salonundaki yerini alarak dekoru oluşturmak için katılmak zorunda kalıyor.

Sırf üniversite sınavının meşruiyetine sığınıp sınavdan düşük puan almış olmasına rağmen ana-baba parası ile meslek satın alan gençlere bu yolu Devletin sınav politikası açmıyor mu?

Oldum olası eğitimi bir devlet politikası haline getiremedik. Ali yazar veli bozar misali her hükümetin hatta her bakanın kafasında bir eğitim modeli var. Ziyan edilen nesiller, çarçur edilen hazine imkânları iki de bir sil baştan değiştirilen okul tabelâları. lisesi, olmadı süper lisesi, o da olmadı anadolu lisesi, yetmedi açık lise

Ataol Behramoğlunun Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Bir Şey Var şiirinin bizlere açtığı ufuk çizgisinden bakarsak:
Eğitim Devlete bırakılamayacak kadar ciddi bir iştir.