- 773 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
İSLÂMÂ HAKÂRETİN KEFFÂRETİ
Nasıl ki 1. dünya savaşında ölen Avusturya-Macaristan İmparatorunun cenaze merasimine Sultan Vahidüddin iştirak etmek suretiyle hak davasının safını kesin hatlarıyla belli ettiyse; Charlie Hebdo Fransız karikatür dergisi hadisesi kapsamında yüz akımız sayın başbakanımızın insan azmanı Netanyahu’ya rağmen terörü lanet yürüyüşüne katılmasını o meyanda görmek lazım. Siyasi saf belirleme noktasında verilen ince mesajı çok iyi anlamalıyız. Perdenin arkasındaki gerçeğe, göz kırpmalıyız.
Ortada terörist saldırılar varsa bunun dini, ırkı ve rengi olmayacağı kâbilinden insan hakları sonuna kadar savunulmalı! Bize ancak bu mesajı doğru okumak ve yorumlamak düşer. Aksi takdirde Netanyahu gibi insan azmanının bulunduğu aynı ortamda başbakanımızın bir dakika bulunması bir yana nefes dâhi almasına gönlümüz razı olmazdı.
Fakat Charlie Hebdo dergisi hakareti neticesinde yaşanan bu karikatür krizine karşı Fransa’nın artık net bir tavır alması gerekirken Filistin tasarısına açıktan desteği ise takdiri fazlasıyla hak etmektedir. İslamfobik bir karikatür dergisinin böyle hadsizce İslam’a karşı din düşmanlığı gütmesine Fransa’nın toplumsal huzurun temini için izin vermemesi gerekiyordu.
Tahriş olan dini duyguların temeline kibrit suyu dökmekten başka bir anlayış olmayan bu nefreti körükleyenlerin tek kazancı ve gayesi Hristiyan nüfusun eğemenliğinde bir toplum oluşturmaktı. Dini hoşgörüye balta vurmanın ağır bedelini 17 insanını kaybetmekle umarım gereken dersini alır Caharlie Hebdo. Yeri gelmişken bir misâl vermek gerekirse: İslam’ın tek hâmisinin Allah’u zülcelal olduğu unutulmadan bize düşen; Yemen valisi Ebrehe’nin Kabeye saldırmaya yeltenmesine karşı Abdülmüttalib’in kabenin sahibi Allahtır ve elbet onu koruması da ancak sahibine aittir düsturu çerçevesindeki teskinlik libâsını giyinmek ve huzuru kahvenin telvesi gibi yudumlamak olmalıdır tek gayemiz. Dini değerlere hakaretlere karşı toptan bir neşter vurulması tek temennimizdir.
Demek ki mesele sağduyulu adıma atmaksa barışın ve huzurun milliyeti olmadığı gerçeğinden yola çıkarak terörü lanette Avrupa ile birlik olmanın bir sakıncası yoktur. İslam ve Müslümanlara iftira atılması, mesele terörse düşmanız, sonuna kadar mücadeleye biz de varız manası gereğince sağduyu çerçevesinde taşkınlık yapmadan hareket edecek bir neslin nüvesini teşkil etmektir yegâne vazifemiz.
Kalemdâr 15 Ocak 2015 Perşembe
YORUMLAR
Cizre'nin Filistin uyruklu bir mahallesinde Türkiye Cumhuriyeti'nin polisleri tarafından bir ay içerisinde 10'dan fazla çocuk sokak ortasında katledildi. Netanyahu bunlara göre mazlum ve mağdurdur asıl azman başımızdakilerdir gezi olaylarında onlarca vatandaşı sokak ortasında vurarak katleden zihniyettir terörist bunların görülmesi için illaki ucunun herkese dokunmasi mi lazım