- 827 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
KORE 7.BÖLÜK (2 BÖLÜM)
(2.Bölüm Savaş Başlıyor)
İnsanlar bir an önce güvenli bir yere kendilerini atmak istiyordu.Kar hızını arttırmıştı.Rüzgar çok şiddetli esiyordu.Etraf bembeyaz olmuştu.Dik olan yamacı çıkmaları gerekiyor du.Ama tipi işlerini bir hayli zorlaştırıyordu.Yaklaşık 2 saat yürüdükten sonra komşu kasaba Wonju ’ ya ulaştılar.Burada onları güney koreli askerler karşıladı ve kasabanın kapalı spor salonuna götürdüler.Askerler bir yandan battaniye dağıtıyor bir yandan da sıcak çorba ve ekmek veriyordu.İki asker Kyung-Soon ve ailesine doğru yaklaştı biri battaniyeleri ve yetişkin erkeklere askeri üniforma verirken, diğeri de ekmek ve çorba veriyordu.8 yaşınaki küçük kardeşi sürekli öksürüyordu.Çok acıkmışlardı.Sıcak olan çorbayı hızlıca içmeye başladılar.Yavaş yavaş ısınmaya başladılar.Dağıtılan battaniyeye sımsıkı sarılmışlardı.Küçük kardeşinin öksürüğü kesilmişti.Herkes güvende olmanın rahatlığıyla uyumaya başladılar. Kyung-Soon ağlamaklı gözlerle cebindeki fotoğrafı çıkardı.Okulda çektirdikleri fotoğrafta üç kişi vardı; sağda Kyung-Soon , ortada aşkı Danbi ve solda en sevdiği arkadaşı Kwan vardı.Kwan liseyi bitirdikten sonra askeri okula yazılmıştı.Uzun süredir görüşemiyorlardı. Kyung-Soon’un aklı hala Danbi deydi. İyi miydi?,yaşıyor mudu?Acaba şu an napıyor du?
05 Haziran 1950’de Kuzey koreli askerler küçük bir birlikle sabaha karşı Shon’a girmiş, çok kısa süre shon’da kalmış ve esir aldıkları çoğu genç insanları kuzeyde bir kıyı kasabası olan Nampo’daki esir kampına getirmişlerdi.Danbi’de anne ve babası ile birlikte bu esir kampında idi.Saat sabah 07:30 civarı bir asker koşarak insanların yattığı kulubeye geldi.Yüksek ve sert bir sesle
K.Koreli Asker :
Kalkıııın!!!!
Duymadınız mı çabuk Kalkıııın!!!!
General geliyor Kalkıııın!!!!
Kulube çok karanlık, havasız ve çok pis kokuyordu.İnsanlar askerlerin bağırması ve bir grup askerin de dipçik darbeleriyle itile kakıla dışarıya çıkarıldı.Danbi ailesine sıkıca sarılmış ailesini askerlerin savurduğu dipçik darbelerinden korumaya çalışıyordu.Kar’ın kapladığı bahçeye çıktılar.Hafif bir rüzgar vardı.Askerler onları aileleri ile birlikte araya üçer adım mesafe koyarak dizmeye çalışıyor bir yandan tükürüyor bir yandan da vuruyordu.,Danbi sağına ve soluna baktığında bir şey fark etti.Çoğu esir gençti ve kadındı.Kendisi gibi 23-25’li yaş arası idi.Askerler genç erkek esirleri ayırdılar bahçenin başka bir köşesine götürdüler.Yaklaşık olarak bahçede 3-4 saat karın üzerinde ayakta bekletildiler.Hafif bir güneş çıkmış bu güneş çok az da olsa o soğuk vücutlarını ısıtıyordu.Bir den bir hareketlenme oldu bir subay koşarak geldi ve askerlere düşük bir sesle general geldi.Düzeni sağlayın diye emir verdi.Askerler esirlerden bir asker gibi dik durmaları ve hizaya geçmelerini istiyordu.Esirler güçsüz de olsalar bu emri yerine getirmeye çalıştılar.
Bahçeye bir araba girdi.Bahçedeki subay esas duruşta selam vererek kapıyı açtı ve arabadan inen bir genaraldi.Simsiyah dizlerine kadar gelen boyalı deri bir çizme vardı.İntizamla ütülenmiş haki renkli üniforması üzeri madalyonlar ve broveler ile doluydu.Saçlarını geriye doğru taramıştı.Çatık kaşlı ve sert bir mizacı vardı.Tek gözünün bebeği beyaz dı.Diğer gözü normal ve siyahdı.O Doğu birliklerin komutanı General Dae-ho idi.Esirlere doğru yöneldi hemen arkasından sorumlu subay o nu takip ediyordu.Subaya doğru döndü;
General Dae-ho :
Genç erkek esirler nerede?
Sorumlu subay:
Bahçenin kuzeyinde komutanım.
General Dae-ho :
Öldürün hepsini
Sorumlu subay:
Emredersiniz komutanım.
Sorumlu subay koşarak bir grup askeri verilen emri uygulamaları için bahçenin kuzeyine yönlendirdi.Bir dakika sonra aralıklarla silah sesleri ve vurulan insan seslerinin çığlıkları duyuldu.Bu esnada General Dae-ho sadece genç kızların ve ailerinin olduğu esirlere döndü ve;
General Dae-ho :
Sadece bir kere soracağım.
Sıranın sonundaki genç bir kadına doğru ilerledi.Sorumlu subay da onun hemen arkasında genarali takip ediyordu.Kadının yanında anne ve babası vardı.tüm esirler bu şekilde dizilmişti.
General Dae-ho :
Bizim ve partimiz için kendi halkınla savaşır mısın?
Kadın :
Evet savaşırım
General bir adım daha attı.diğer esire
General Dae-ho :
Bizim ve partimiz için kendi halkınla savaşır mısın?
Kadın :
Kadın kısık ve titrek bir sesle hayır cevabını verdi.
General sinirli bir şekilde Arkasında kendini takip eden subayın deri kılıfındaki silahı aldı.Önce genç kadının annesinin sonra babasının kafasına bir el sıktı.Anne ve babasını o halde gören kadın diz bağları çözüldü ve iki dizinin üzerine düştü.General bu sefer genç kadının başına silahı dayadı ve tetiği çekti.Genç kadının cesedi beyaz karın üzerine düştü.Bu esnada karın üzeri kıpkırmızı olmuştu.
General Dae-ho esirlerin kendisini görebileceği kadar ilerledi ve genç esir kadınlara dönerek.Sert bir sesle şöyle seslen di;
General Dae-ho :
Bizim ve partimiz için savaşmak isteyenler 7 adım öne çıksın.
Yaklaşık olarak 37 genç esir kadın ve onların aileleri vardı.
Bu ikna edici durum karşısında Danbi ’ de dahil olmak üzere hepsi 7 adım attı.Böylece taraflarını belirlemiş oldular.
General, hafif gülümseyerek konuşmasına devam etti.
General Dae-ho :
Hepiniz şu an merak ediyor olmalısınız.Bahçenin kuzeyinde savaşmaya gayet uygun 200 erkek, askerler tarafından kurşuna dizilerek öldürülüyor.Bu savaşma teklifi onlara yapılacağına neden bize yapılıyor.???
Cevabı ben vereyim size...
Siz 37 genç bayan şu an itibariyle "KESKİN NİŞANCILAR BİRLİĞİNE" seçildiniz. Size verilecek 3 aylık eğitim sonunda hepiniz birer gizli savaş makinesi olacaksınız.Sizin tetiği çektiğiniz işaret parmağı incelik itibariyle biz erkeklerden daha uygun ve başarı oranı %95.Bunun için siz burdasınız ve erkeklerinizde bahçenin kuzeyindeler.
Sonra sorumlu subaya döndü ve 37 genç bayanın ailelerinin serbest bırakılmasını ve eğitim için gerekli hazırlıkların başlamasını emrini verdi....
General Dae-ho esir kampından ayrıldı.O andan itibaren bayanlara askeri üniformalar,sıcak yemekler ve hatta ilerleyen zamanlarda rütbe de verileceği sorumlu subay tarafından söylendi.
İlerleyen saatlerde hepsi bir oda da toplatıldı.Askeri üniformasıyla Yüzbaşı Eun-min oda ya geldi eğitimi o verecekti.Kadınların hepsinin dikkatini çekmişti SAĞ GÖĞSÜ YOKTU.
Yüzbaşı Eun-min:
Yoldaşlarım ,General Dae-ho emriyle siz artık teğmen siniz.Parti için savaşacaksınız.
Sol elini kullananlar bir adım öne çıksın.
Toplam yedi kişisiniz.
Tamam.
O zaman 30 kişi sağ elini,7 kişi sol elini kullanıyor.
Şimdi hepiniz beni iyi dinleyin, Siz keskin nişancı olacaksınız.Hedefi sapma yapmadan vurmanız lazım.Bunun için benim verdiğim gibi sizinde vermemiz gereken bedeller var.Sanırım farkettiniz benim SAĞ GÖĞSÜM yok.Sağ elini kullananlar SAĞ GÖĞSÜNÜ, sol elini kullananlar SOL GÖĞSÜNÜ aldıracak yani kesilecek.
Herkesin rengi değişmişti.Nasıl olabilir di ki?Göğüsleri nasıl alıncak tı, niçin alıncak tı ki...
Yüzbaşı Eun-min:
Göğsünüz neden alınacak cevap verecek olan var mı? (Danbi elini kaldırdı.)
Yüzbaşı Eun-min:
Evet Danbi seni dinliyorum.
Danbi:
Silahın Kabzesinin omuzumuza oturması için efendim.
Yüzbaşı Eun-min:
Evet Danbi.Böylece hedefte sapma yaşamıyacaksınız.Bu da partimiz için bizim ödememiz gereken bedel yoldaşlarım.
Korku içerisinde 37 genç bayan göğüslerinin alınacağı odaya tek tek girdiler.Odadan her çıkan kesilen göğsünün altından dikiş atılmasına rağmen kan akıyordu.
Danbi’de odaya girdi.
Doktor:
Yat yoldaş
Danbi korku ile yattı.Doktor uyuşturucu bir iğne verdi ve sağ göğsünü kesti.40 dikiş attı.Doktorun attığı her dikişte Danbi çocukluğunu yaşadığı kasabayı ve gençlik aşkını yani Kyung-Soon’u düşünüyordu.Ama artık karşı taraftaydı.Artık tek ideali ülkenin güneyini ele geçirmek ve komünist partinin çıkarlarını düşünmek ti...
Doktor:
Kalk yoldaş
Danbi:
Başını salladı.
Hafifçe doğruldu sağ göğsünü tutarak odadan usulca çıktı.Elinden kanlar akıyordu.akan kanlar üniformasına da bulaşmıştı.Yavaş adımlarla odasına doğru yürümeye başladı....
(2.BÖLÜMÜN SONU)
Devam edecek..............