seni çok seviyorum meleğim
Onlar gerçekten bir melektir.
Yeni yıla dünya güzeli torunum Zeynebim,kızım,damadım ve hayat arkadaşımla Konya da merhaba dedik. Herkes gibi bizimde yeni yıldan beklentilerimiz vardı. Her şeyden önce sağlık sıhhat sonrada evlatlarımızın mutluluğu. Bir anne baba olarak bu yaştan sonra daha ne istene bilir. Öylede girdik ;uzun zamandır yağmayan kar yağmış.etrafımızı beyaza boyamıştı. Bir tanem sabah kalkıp yatağında şöyle bir sağa sola dönüp gülücük attıktan sonra beni yatağına davet ederek dede sende yat dedi. Benimde canıma minnet hemen yanına uzandım. Bir kolunu boynuma bir bacağında kafama doğru atarak bana dinazorları anlatırmısın dedi.(Konyada belediyenin yapmış olduğu bir park var ,geçen Aralık ayında oraya gezmeye gittik,orda çok güzel tarihi turistik yerlerin minyatürleri yapılmış önlerine konan elektronik kutulara dokunduğunuzda bu yerler hakkında bilgiler veriyor. Bu eserlerin bir çoğunu yeni görüyoruz. Torunumla nerde ise bütün butonlara bastık. O çıkan seslerden hoşlanıyor ,bense o bilgilerden yaralanmaya çalıyordum. Sonra parkın ikinci bölümüne geçtik orda dinazorların maketleri yer alıyor ancak gerçekten devasa görünüşlü olan bu yaratıklar ses çıkarıyor kısıtlıda olsa hareket ediyorlar. Bunu gören pirensesim etkilendi,biraz ağlamaklı olarak ordan çıkmak istediğini belirtti. Kızım ve damadım orda diğer bölüme geçtiler biz eşimle biraz daha bu nesli tükenmiş yaratıklar hakkında bilgi alıp oradan çıkarak yanlarına geldik. Ama prensesim korkmuş ve mutsuzdu onu teselli etmeye çalıştımsa da yeterli olmadı. O günden sonra ne zaman konuşsak bana Dinazorları anlatırmısın? diyor bende dilim döndüğünce anlatıyorum.)Kısaca anlattım ve prensesim güzel gözlüm,bir tanem nur tanem gel bak sana ne göstereceğim dedim. Kucağıma alıp camın önüne götürdüğümde aaaa kar yağmış diye sevindi. Biraz seyrettikten sonra balkonda yağan karları toplayıp küçük bir kardam adam yaptım. Gözlerini zeytin burnunu da havuç koyduk. Hava çok soğuk olduğu için o içerden bakıyor ve dede çok komik diye bağırıyordu. Sonra içerden kahvaltının hazır olduğunu söylediler ve girip beraberce kahvaltımızı yaptık. Öğleye doğru apartmanın bahçesine inip biraz karda oynamak istedik. Hazırlanıp indiğimizde komşu dairede oturan çocuklar ve anneleri çoktan kardan adamları yapmışlardı bile. Bizi görünce hemen yanımıza gelen çocuklar Zeyneple oynamaya ona da kardan adam yapmaya koyuldular. Zeynep ilk kez kara ayak basıyordu. O nedenle de önce teretdük etti ama diğer çocukların hareketlerini izleyince oda oyuna daldı. Kucaklayıp karın üstüne yatırdım beraber yuvarlandık. Sonar toparlanıp içeri girdik. Çok güzel bir gün olmuştu. Akşam okulların soğuk nedeni ile tatil edildiği açıklamasını televizyonda izledik. Sevindik. Ertesi gün kalktığımızda pirensesimin biraz durgun olduğunu gördüm. Babası biraz ateşi var dedi. Ateş düşürücü şurup vermeye çalıştık ama içmiyordu. Doktorundan ertesi güne randövi aldık. Akşam ateşi daha da yükseldi.4 saat arayla zorla şurubu içirdik. O gece sanırım yaşadığım en uzun gecelerden biri oldu. Saat 8.20 gibi evden çıktık. Hastaneye vardığımızda ateşi 40 dereceyi bulmuştu. Doktoru henüz gelmediğinden acil den ateş düşürücü bir iğne yaptılar. Daha sonra doktoru geldi muayenesini yaptı bir filim çektiler ve enfeksiyon olduğu söyleyerek hastaneye yatması gerektiğini söyledi. Çocuk bölümünde yer olmadığından yetişkinler bölümünde bir oda ayarladılar. Kısa bir süre sonrada çocuk bölümüne aldılar. Antibiyotik ağrı kesiciler verdiler koluna da serum taktılar.İlk gece ateşi bir türlü düşmedi. Ayrıca bizdeki ateş ölçer ile hastanedeki ateş ölçer çok farklı değerler veriyordu.Biz ölçüyoruz 40 derece onlar ölçüyor 36-37 derece sürekli olarak bunu dile getirdik sizin cihazınız yanlış dediler. Sabah biraz daha kendini toparlamış görünüyordu. Yanına oturdum önüne konulan oyuncak bilgisayarla oynamaya çalışıyor bir yandan da kafasını benden yana yatırıyordu. Bir ara kafasını kaldırıp yanağıma bir öpücük kondurdu. Seni çok seviyorum diyerek. Bu duygu asla tarif edilemez .O acılar inçinde eline serum bağlanmış iki buçuk yaşındaki bir tanem beni teselli etmeye çalışıyordu. O zaman anladım ki gerçekten de çocuklar bir melek. Başka nasıl açıklana bilir. Hayatım boyunca bunu asla unutmayacağım. Şimdi daha da iyi inşallah en kısa zamanda evine gelip kendi yatağında yatacak.Allah şifasını verecek pirensesimin.09/01/2015 ekrem madenli
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.