Biraz Hayat, Biraz Müzik ve Birazda AŞK
O kadar hızlı yaşamışsındır ki bu hayatı; bazen gerçekten ben bu yaşta mıyım diye sorarsın kendine bu kadar macera, kahkaha, hıçkırarak ağlama, bu kadar acıyı ve sevinci ben mi yaşadım? Benim mi bu ruh? Benim mi bu beden?
Duyguların bitmiştir artık ortaya çıkmak istemez, hayat artık mantık üzerine kuruludur ama; bazen sadece müzikle beraber kıpırdar, birde yine aşık olduysan… Aşık olduysan duyguların hep ortadadır, artık her şey değişmiştir.
Tam bitti demişsindir, daha fazlası olamaz hayatımda diye düşünürsün, artık bir metaryalistsindir, hayatın karekökünü bile alacakken; olmaması gereken bir şey olur tüm dünya yine ters dönmeye başlar, oysaki güneşe daha yeni alışmıştın, birden bir şeyler zıplar olmadık organlarında, havadaki mantık küreciklerine çarpar durursun, birden hayır olamaz dersin, birden her şeye hazırım…
Mantığın gider gelir beyninle miden arasında, kaçarsın yakalar, mantığın koşturur, kalbin kovalar, böyle tam acaba yoksa? derken nefesin kesilir, bir şey söylemiştir veya bir bakış yakalamışsındır… Giderek kanın zehir dolar… AŞK…
‘Aşk utanma ve çekinmenin olduğu yerde vardır’ demiş Montaigne demek ki utanmakta ve çekinmekte mantık yoktur, mantıksız ve saçma bir şeydir bunu bilir ve koşarsın, artık bırak aşık olsam mı diye düşünmeyi, nasıl yaşasam bu aşkı dersin…Sonra? Sonrası belki de hiç bulunamıyordur...
Mantığı düşünmenin aracı gören Aristo, binlerce yıl önce, mantık üzerine altı kitap yazmış ve şöyle demiş ‘‘Sevmek Acı Çekmektir, Sevmemek Ölmek’’
Ama birkaç sonuç getirebilirim sanırım; cesaret sıfırın üzerindeyse her şey açıklanmıştır ona; sonucunda ya ortaya karşılıksız bir aşk çıkar ya da mantıksız bir mutluluk… Veya cesaret sıfırın altındadır bu nokta suyun kaynama noktası gibidir bir coşar bir havada asılı mantık küreciklerine çarpar…
O bittiğini sandığın duyguların var ya bitmemiştir aslında, hiçbir şey bitmez görürsün, aslında her şey o kadar çokdur ki…
İşte böyledir hayat mantığa vurmuşdur da kendini, olmadık zamanda ortaya çıkar aşk, fonda da olmadık bir müzik…
Aşk insanin müzik zevkini biraz da olsa değiştirir ya, müzik zevki değişen insan değişmiştir... Her aşk hayatını, duygularını, mantığını biraz değiştirir...
YORUMLAR
Nazım onca aşk maratonundan sonra yüreğinin yorulduğunu hissedip artık aşık olmayacağım kapattım yüreğimi aşka diyerek mantıklı olmaya çalışmış.Ve şiir yazmayı bırakmış.Çok değil aradan 2 sene geçmiş ve Piraye ile tanışmış ve ona şu dizelerle seslenmiş..
''Seviyorum seni
ekmeği tuza banıp
banıp yer gibi
ağzımı dayayıp musluğa
su içer gibi..''
aşk ve mantık.. sanırım hiç bir zaman bir arada olamayacaklar. yazı güzel olmuş; kaleminize sağlık.
sevgiler..
<mavi uçurtma>