- 2837 Okunma
- 21 Yorum
- 2 Beğeni
KURBANDA BİR HRİSTİYAN YEDİ DANAYA GİRERSE Mİ? OHAAAAAAA…
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Görev yaptığım yerlerden birinde bir yılbaşı öncesinde o ilçenin en büyük camiinde ilçe müftüsü tarafından bir vaaz irad ediliyordu. Vaaz kürsüsündeki müftünün diğer müftülerden biraz farkı vardı. Çünkü sadece İlahiyat Fakültesini bitirerek değil aynı zamanda bütün Türkiye tarafından çok iyi tanınan ve bilinen, sevilen bir şeyhin rahle-i tedrisinden de geçmişti.
Evet bu müftü bir ilahiyat fakültesi mezunu olmanın dışında Abdulhakim Arvasi’nin yeğeniydi. Yani Şeyh Abdulhakim Arvasi bu müftünün amcasıydı. Dolayısıyla amcasının sohbet halkalarında da bulunmuş ondan da ders almıştı.
Bu bilgiyi şunun için verdim: Genelde şeyh dediğimiz zaman, onlardan ders alma dediğimiz zaman aklımıza çağın oldukça dışında düşünce ve fikirlere sahip insanlar geliyor. Dolayısıyla bu müftümüzün de eylemlerinin ve söylemlerinin anti çağdaş olması gerekirdi(!) İşin doğrusu ‘’ Muhterem cemaat bu günkü vaazımda Noel hakkında konuşacağım’’ dediğinde ben içimden ‘’ Yahu şu bizim ülkemizin başka derdi yokmuş, her sorunumuzu halletmişiz de bir Noel sorunumuz kalmış gibi müftü efendi de Noelin günah olduğunu anlatacak bize’’diye geçirmiştim. Ayrıca kızardım. ‘’Yahu mübarekler camiye gelen insan herhalde bilir Noel kutlamanın günah olup olmadığını. Cami cemaatine bunu anlatmanın mantığı ne?’’ diye düşünürdüm.
Müftü Ömer Faruk Arvas konuşmaya başlamadan önce ben her yılbaşı öncesinde olduğu gibi o yılbaşı öncesinde de sıkıcı, bunaltıcı, ‘’Yav yeter daaa’’ dedirtecek bir konferans bekliyordum vaaz olarak.
Devam etti Müftü:
‘’ Muhterem cemaat burada bu kürsüye çıkmadan önce iki vatandaş bana iki ayrı soru sordu. Birincisi ‘’ Hocam yılbaşında eğlenmek, yılbaşını kutlamak günah mıdır?’’ dedi, bir diğeri de ‘’ Hocam yılbaşı piyanangosu almak, yılbaşında tombala oynamak günah mıdır’’ diye sordu. Bu gün ben burada işte bu sorulara cevap vereceğim.
Öncelikle belirteyim ki yeni bir yıla girmeyi kutlamak günah değildir. Hele de bunu Hz. İsa’nın doğumu olarak kutlamak günah değil aksine sevaptır. Madem ki bizler Müslümanlar olarak Allah-ü Tealanın bütün peygamberlerine iman etmişiz, İsa Aleyhisselamın doğumunu kutlamaktan daha tabii ne olabilir ki. Ancak hemen belirteyim: Bu kutlamayı Allah’ın (C.C) asla beğenmeyeceği şekilde onun haram kıldığı alkole ve zinaya bulanarak yapmak elbette ki günahtır. Hele de bu kutlamayı Hristiyan bayramı olan Noelle birleştirip noeli de kutlamak Müslümana asla yakışmaz’’
Kısaca Müftü Ömer Faruk Arvas da diğer hocalar gibi çok da farklı şeyler söylemiyordu. Neticede diğer hocalar da ‘’Yılbaşı mı kutlayacaksınız? Bol bol Kur’an okuyun, vaktinizi ibadet ve taat ile geçirin, hiç bir şey bilmiyorsanız üç kulhuvallah bir elham okuyun İsa Nebi Aleyhisselamın ruhuna’’ diyorlardı.Müftümüz devam etti:
‘’ Muhterem cemaat. Gelelim diğer soruya: Milli piyango almak, yılbaşında tombala oynamak günah mıdır?
Bir müftü olarak hayır değildir diyemem elbette ama şimdi ben size sorayım: Ramazan ayında kahvehanelerde teravihden hemen sonra başlayıp taa imsak vaktine kadar parasına ve doğrudan doğruya kumar olarak tombala oynadıktan sonra, benim şanslı kartım diyerek o tombala kağıdını cebine sokup sabah namazına gelmek, alnını secdeye koyduğu anda cebinden seccadesininin üzerine düşen tombala kağıdının üzerine secde etmek mi daha günahtır yoksa yılbaşında zaten aile içinde birinde kalacak yani aileden dışarı çıkmayacak bir paraya tombala oynamak mı daha günahtır?’’
Ömer Faruk Arvas öyle bir soru sormuştu ki ister istemez cami cemaati bana bakıyor mu ‘’ diye sağıma soluma baktım. Çünkü adeta sanki beni tarif ediyordu. Hoş birlikte saf tuttuğum cemaatin pek çoğu da benden farksızdı ya. Evet ben çok sık olmasa da Ramazan aylarında ( Bir başka görev yaptığım yerde ) teravihden imsak vaktine kadar resmen kumar olarak tombala oynar sonra sabah namazını kılardım imama uyarak. Yani teravihden imsaka kadar şeytana, imsakla birlikte imama uyardık.
Müftü Ömer Faruk Arvas yine devam etti.
‘’Evet milli piyango da, parasına tombala oynamak da haramdır, günahtır ama keşke bütün günahlarımız bu kadar olsa. Mesela kumar oynamanın cezası islam hukukunda ne olmuştur? Genelde dayak…Osmanlı döneminde kumar oynamanın cezası oynayana da oynatana da dayak atmak olmuştur. Lakin zinanın cezası nedir? Dünyadaki cezası recm. Ahiretteki cezası ise nâr-ı cehennem. Allah’a (C.C) ortak koşmaktan sonraki en büyük günah. İşte asıl sakınılması gereken günah bu.’’
Şaşırdım birden. Şimdi durduk yere zinayı da nereden çıkardı müftü efendi. Tamam çoğumuz kumarbazdık, çoğumuz milli piyango ve şans oyunları oynuyorduk, hatta ayda yılda bir, düğünlerde filan ya da sedece yılbaşına mahsus olmak üzere kafa çekenlerimiz de vardı ama zina çok büyük bir suçlamaydı. Cemaate baktım. Tanıdıklarım içinde zinakar olabilecek tek bir Allah’ın kulu yoktu.
Müftü sözlerine ‘’ Evet zina daha büyük günahtır. Hele de bir insanın, kendi annesiyle zina etmesi…Hem de Kabe kapısında zina etmesi…Bunu tasavvur bile edemiyorum. Oysa maalesef şimdi burada Cuma namazı kılmak, Rabbin huzurunda saf bağlamak için toplanmış olan bizlerin önemli bir kısmı zina ediyor. Hem de kendi anneleriyle’’ diye devam edince gözlerim faltaşı gibi açıldı. Müftü dehşet bir şeyden bahsediyordu.
‘’Muhterem cemaat bu ilçede faiz ve tefecilik almış başını gitmiş ( Evet maalesef o ilçede özellikle faiz ve tefecilik oldukça yaygındı ve yine maalesef pek çok hacı- hoca dediğimiz insan gırtlağına kadar bu pisliğin içindeydi ) Faizin ve tefeciliğin nasıl bir şey olduğu bizlere ‘’ Faiz alan ve veren, tefecilik yapan, Kabe kapısında annesiyle zina etmiş gibidir buyur muyor mu yüce peygamberimiz Aleyhi ve sellem?’’
Elhak öyle buyuruyordu peygamberimiz. ‘’Her kim faiz alır veya verirse, her kim tefecilik yaparsa annesiyle zina etmiş gibidir.’’ Diyordu. Her ne kadar bazı ilahiyatçılar banka faizlerinin Peygamberimizin bahsettiği faizin kapsamında olmadığını söylese de tefecilik için hepsinde ortak görüş aynıydı. O ilçede ise tefecilik yapmadan zengin olan hiç kimse yok gibiydi. Birisinden 1000 Tl borç istediğinizde ‘’ Borcun vadesi dolduğunda 2000 Tl olarak geri ödersen veririm sana bu borcu’’ demeyen adeta yoktu.
Herkesin başı önüne eğilmişti. Müftü resmen dehşet filmi seyrettiyor, hatta dehşet filminden de öte bizzat yaşatıyordu ama film henüz bitmemişti. Tekrar gürledi:
’Muhterem cemaat...Bakın müftünüz olarak açıklıyorum: Her Allah’ın günü öyle bir günah işliyoruz ki onun yanında milli piyango almak, yılbaşı kutlaması yapmak solda sıfır kalır. ‘’Efendim yılbaşında hindi yiyebilir miymişiz?’’ Ölü insanın etini yiyeceğine hindi ye be mübarek.
‘’Haydaaaa’’ dedim kendi kendime. Müftü şimdi de bizi leş yiyici yapmıştı.
‘’ Ne diyor yüce Peygamberimiz ‘’ Gıybet etmek, bir müslümanın arkasından onun hoşuna gitmeyecek şeyler söylemek o kişninin ölmüş haldeki etini yemektir. Ahirette size ‘’ Dünyada çok yemiştin buyur şimdi de ye ‘’ diyerek o kardeşinizin ölü etleri yedirilmeyecek mi? Ama maalesef yine bu ilçede en fazla işlenen günahlardan biri de konuştuğunuz bir kişiye sırtınızı döndüğünüz anda arkanızdan konuşmasıdır.’’ ( Müftü efendi çok haklıydı. En yakın dost bildiklerim, en dindar insan olarak tanıdıklarım bile bir başka dostun arkasından konuşma suçunu çok fazla işlerlerdi o ilçede.20 Bin nüfuslu olduğu halde tam 37 tane camisi olan ilçede…37 Camisi de özellikle Cuma günlerinde ve Ramazan aylarında tıklım tıklım dolu olan ilçede…Ama tabii ki bu sorun sadece o ilçeye has bir sorun olmayıp Türkiye genelinin bir sorunuydu. )
Müftü gürledi: ‘’ Evet yılbaşını bir Hristiyan gibi kutlamak, Hristiyanların 25 Aralıkta kutladığı Noeli o tarihte kutlamak günahtır. Milli piyango, şans oyunları günahtır ama faiz, tefecilik, hırsızlık, adam kayırma, haksız kazanç elde etme, yetimin malını yeme, kul hakkı hepsinden çok daha büyük günahlardır. Keşke günahlarımız sadece yılbaşını hristiyanlar gibi kutlamaktan ibaret olsa da saydığım o büyük günahları hiç işlememiş olsak. Rabbimiz bize ‘’Karşıma alkolik olarak gelmeyin’’ demiyor. ‘’Karşıma kul hakkı ile gelmeyin’’ diyor. Elbette ki Rabbimizin karşısına alkolik olarak çıkmayalım. Lakin kul hakkı ile hiç çıkmayalım.’’
Yıllar önce dinlediğim bu vaaz geldi aklıma bu yılbaşında. Keşke yılbaşı Noel kutlamama, milli piyango ve diğer şans oyunlarını oynamamaya gösterdiğimiz hassasiyeti hırsızlık, yalan, dedikodu, gıybet, sahtekarlık, dolandırıcılık, faiz ve tefecilik, haksız kazanç, kul hakkı yeme gibi çok daha büyük günahlar için gösterebilsek. Keşke şalvarlı, cübbeli, sarıklı, sakallı kardeşlerim ellerinde Noelin ve yılbaşının haram ve günah olduğunu anlatan broşürlerle sokak ve caddelerde yılbaşı ve Noele karşı gösterdikleri tepkiyi senenin diğer günlerinde diğer günahlar için de gösterebilseler. Mesela bir kereye mahsus olarak ellerinde ‘’ Komşusu açken tok yatan bizden değildir’’ yazılı broşürler görsek.
Mesela ben isterdim ki bu kardeşler de aynen hristiyan misyonerler gibi fedakar olsalar da onların bedava İncil dağıttığı gibi bedava Kur’an dağıtsalar. Hristiyanın Noel Babası noelde ve yılbaşında çocuklara oyuncak mı dağıtıyor? Bu kardeşlerim de tv lerde reklamını yapıp 25 Tl ye pazarladıkarı namaz öğreten akıllı seccadeleri bedava dağıtsalar müslümanların çocuklarına. Millete Noel haramdır konulu broşürler dağıtacaklarına okullara gidip çocuklara defter, kalem, silgi, kitap, kırtasiye dağıtsalar.
Ellerinde ‘’ Faizden, tefecilikten, gıybetten,yalandan, hırsızlıktan, haksız kazançtan, yetim malı yemekten sakınınız’’ yazılı pankartlarla, broşürlerle dolaşsalar sair günlerde.
Camiye giden vatandaşa değil de camiye gitmeyen vatandaşa anlatsalar namazın fazilet ve önemini. Savaşlarını daha büyük günahlara karşı verseler… Mesela ‘’ Çapulcu’’ diye küçümsediğimiz bazı insanlarımız gibi bizim sakallı-cübbelilerimiz de okul önlerinde uyuşturucu satanları yakalayıp ağız burun Allah ne verdiyse girse. Çok daha hayırlı ve Allah’ın(C.C) hoşuna gidecek bir şey yapmış olmazlar mı? Sitelerinde, face book sayfalarında ‘’ Noele ve yılbaşına hayır’’ mesajları kadar ‘’Uyuşturucuya hayır’’ mesajları da olsa mesela?
Mesela hristiyan misyonerlerin ellerine düşme tehlikesiyle karşı karşıya olan evsiz barksız çocuklar ve insanlar için barınma ve sığınma evleri açsalar? Muhacir kardeşlere ensar olsalar? Aç sokak hayvanları için kapılarının önüne biraz yiyecek, bir kaç yudum su koysalar? Yılbaşında kimler çam süslüyor, kimler alkol alıyor, kimler hindi yiyorun peşine düşeceklerine kimler bu soğukta tir tir titriyor, kimler sofralarına koyacak bir tas çorbaya muhtaç, kimler ameliyat parasını tedarik edemediği için çocuklarının, gözleri önünde eriyip gittiğini seyretmenin çaresizliği içinde kıvranıyorun peşine düşüp bu sorunları halletmenin çarelerini aralasalar? Böylesi daha hayırlı olmaz mı?
Neyse…Ne yazarsak yazalım, ne anlatırsak anlatalım tabii ki daha önceki senelerde olduğu gibi bu sene de herkes kendi kafasına, kendi dünya görüşüne göre girecek yeni yıla. Ben mi? Ben evde yapayalnız bir şekilde gireceğim yeni yıla. Çünkü evlatlarımın her ikisi de bu gece görevde olacak. Peki bu benim için bir hüzün vesilesi mi? Yok efendim ne alaka. Hele de dün konuştuğum eski eşimin anlattığı bir şeyden sonra tam aksine gülerek gireceğim yeni yıla.
Eski eşim sormuş benim dört yaşındaki torunuma:’’ Elif Nur biz ne yapalım yılbaşında’’ diye. Torun cevap vermiş: ‘’ Kola içelim anneanne’’ O evde kola içmek yasak ya, bizim ufaklık ‘’Acaba bu fırsattan faydalanabilir miyim?’’ diye düşünmüş olsa gerek. Anneannesi de ‘’ Peki madem o kadar istiyorsun yıl başına kola içerek girelim’’ demiş. İşte ben de onlar gibi yapacağım. Yılbaşına kola içerek gireceğim. Ama Türk kolası tabii ki…
Ha bu arada; akşam Tv de haberlerde seyrettim,bol kahkaha attım. Vatandaşın biri mesaj veriyor: ( Dikkatinizi çekerim) : ‘’ Bir Hristiyan yedi danaya girerse ben de Noeli kutlayacağım. ‘’ Ohaaaaa’’ dedim önce…Bir Hristiyan yedi danaya girse ha? ))))))))))))))
Muhterem ! O söz öyle değil. Onun doğrusunu öğren bari. ‘’Kurban Bayramında yedi hristiyan bir danaya girerse…’’ dir o sözün doğrusu. Bir Müslüman yedi danaya mı giriyor ki bir hristiyan da yedi danaya girsin ? )))))))))))))))))))))))
Yeni yılın vatanıma, milletime ve tüm dünyaya sevgi, barış, dostluk, kardeşlik, huzur ve mutluluk getirmesi dileklerimle.
Resimler:
1- Yılbaşına kola içerek girecek olan çatlak torunum Elif Nur ))))))) ve ondan daha çatlak olan dedesi ( Yani ben ) ))))))))))))))))))))
2-Müftü Ömer Faruk Arvas
YORUMLAR
''KURBANDA BİR HRİSTİYAN YEDİ DANAYA GİRERSE Mİ? OHAAAAAAA…'' Başlıklı yazımı 02.01.205 Trihinde günün yazısı olarak seçen sitemiz seçki kuruluna, Yorumlarıyla bana her zaman yazma aşkı ve şevki veren değerli dostlara ve bu yazımı okuyan tüm site sakini arkadaşlarıma sonsuz teşekkür ediyorum.
Babam yazdığın tüm yazılar şiirler benim için gün şiiri zaten
sevgilerimle saygılarımla kandilini bir kez daha kutluyorum
sami biberoğulları
Kandilleşmiştik gerçi ama yine de geçmiş de olsa senin de kandilin mübarek olsun.
Selam ve sevgilerimle.
YENİ YILINIZ KUTLU OLSUN SAMİ ABİM...
HAYIRLI KANDİLLER....
Yazınızı da çok beğendim....Tebrikler....Teşekkürler.....
sami biberoğulları
Senin de yeni yılın ve geçmiş kandilin mübarek olsun.
Selam ve sevgilerimle.
Keşke öyle olsa... Gerçekten, yani bir mucize olsa da, yeni yılda daha az düşmanlık yapsak, en azından... Pavlov'un Köpeği gibi, karşımızdakinin halis niyetine, incelikli söyleme biçimine ve çabasına aldırmadan, kelimeler ve kavramlar üzerinden kodlayıp, ezeli muhalif ilan ettiklerimizin karikatürlerine yakıştırdığımız gibi, ağızlarımızdan salyalar saçarak, höykürerek saldırmasak...Artık...
Artık, yeni yılda, düşmanlık yapacak değil, dostluk yapacak vesileler olduğunu fark etsek, değerlerimizin, inançlarımızın...Kısaca bu millete, bu ümmete dahil olmaktan dolayı...
Selam ve saygılarımla, değerli hocam...
sami biberoğulları
Tüm dualarınıza amin diyorum.
Selam ve sevgilerimle.
Müslüman ile, bilinçli Müslüman arasındaki farkı ne güzel özetlemişsiniz...
Baştan sona yazdığınız her şeye katılıyorum.
Allah bizleri bu gaflet uykusundan ayıltsın...
Ama, Her zamanki gibi konuyu işleyiş ve anlatım anlatım tarzınıza hayran kaldım.
Kaleminize kuvvet hocam.
Selam ve saygılarımla...
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
Aynı videoyu izledim ve sizin yazınızı gördüm.
Yazı çok güzeldi keyifle okudum.
Tebrik ederim.
sami biberoğulları
Sayfama şeref verdiğiniz ve bu içten yorumunuz için çok teşekkür ediyorum.
Selam ve sevgilerimle.
GÜNÜN YAZISINI YAZAN KALEMİN SAHİBİNİ KUTLARKEN GÜZEL BİR YAZIYI KALEME ALMIŞ OLMANIZ BİZLERİ MUTLU ETTİ.HER SATIRINDA AYRI BİR MESAJ VARDI.EVET KEŞKE DEDİĞİMİZ ŞEYLERİN BİR UCUNDAN BİZ DE TUTABİLSEK HER ŞEY ÇOK DAHA GÜZEL OLACAK.BU YIL AYDINLANMA VE ARINMA YILI OLSUN İNŞALLAH.SAYGILARIMLA
sami biberoğulları
Dileğiniz gibi inşallah bu yıl ve bundan sonraki yıllarımız aydınlanma ve arınma yıllarımız olur.
Selam ve sevgilerimle.
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
sami biberoğulları
Allah cümlemizi affetsin.
Selam ve sevgilerimle.
Güzel bir konuya değindiniz. Çok kişi yılbaşı ve noel kutlamasını birbirine karıştırıyor.
doğrusunu Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ gayet güzel açıklamış...
********
Hıristiyanların İsa’nın doğuşu olarak kutladığı Noel bayramı, çok eski Türklerin yeniden doğuş bayramıdır. Türklerin, tek tanrılı dinlere girmesinden önceki inançlarına göre, yeryüzünün tam ortasında bir AKÇAM ağacı bulunuyor. Buna hayat ağacı diyorlar. Bu ağacı, motif olarak bizim bütün halı, kilim ve işlemelerimizde görebiliriz.
Türklerde güneş çok önemli. İnançlarına göre gecelerin kısalıp gündüzlerin uzamaya başladığı 22 Aralık’ta gece gündüzle savaşıyor. Uzun bir savaştan sonra gün geceyi yenerek zafer kazanıyor. İşte bu güneşin zaferini, yeniden doğuşu, Türkler büyük şenliklerle AKÇAM ağacı altında kutluyorlar. Güneşin yeniden doğuşu, bir yeni doğum olarak algılanıyor.
Bayramın adı NARDUGAN. (nar=güneş, tugan, dugan=doğan) Doğan güneş.
Güneşi geri verdi diye Tanrı Ülgen’e dualar ediyorlar. Duaları Tanrıya gitsin diye ağacın altına hediyeler koyuyorlar, dallarına bantlar bağlayarak o yıl için dilekler diliyorlar Tanrıdan. Bu bayram için, evler temizleniyor. Güzel giysiler giyiliyor. Ağacın etrafında şarkılar söyleyip oyunlar oynuyorlar. Yaşlılar,büyük babalar, nineler ziyaret ediliyor, aileler bir araya gelerek birlikte yiyip içiyorlar. Yedikleri; yaş ve kuru meyveler, özel yemek ve şekerleme. Bayram, aile ve dostlar bir araya gelerek kutlanırsa ömür çoğalır, uğur gelirmiş. Akçam ağacı yalnız Orta Asya’da yetişiyormuş. Filistin’de bu ağacı bilmezlermiş. Bu yüzden olayın Türklerden Hıristiyanlara geçtiği ve bunu da Hunların Avrupa’ya gelişlerinden sonra onlardan görerek aldıkları söyleniyor.
İsa’nın doğumu ile hiç ilgisi yok.
“Doğum, Güneşin yeniden doğuşu”
Bu adet Türkler yoluyla Avrupa’ya geçti. Konunun Noel’le alakası yok. İznik Konsili’nde pagan adeti görülen bu adeti İsa’nın doğuşu olarak kabul edelim diyorlar ve bu adet Hristiyanlara geçiyor. Ama ağaç süsleme pek yok, 16. yy’da Almanya’da başlıyor, daha sonra Fransa’ya geçiyor ve dünyaya yayılıyor.”
KAYNAK: Sümerolog Muazzez İlmiye Çıg
*************
Bunun dışında doğrudur, değildir... Yeni bir yıla girişi insanların kutlamasında, sevdiklerini ufak tefek armağanlarla sevindirmesinin kime ne zararı var ki... Ama şimdiki durumlar, maksatlar ne yazık ki çok farklı...
İyi seneler....
Billur T. Phelps tarafından 1/2/2015 12:29:13 AM zamanında düzenlenmiştir.
sami biberoğulları
Bahsettiğiniz konuyu bir başka yazımda ele almıştım. Bu gün geldiğimiz noktada öylesine bir bilgi karmaşası var ki. Noel Babanın aslında Dede Korkut hatta Nasrettin Hoca olduğunu bile iddia edenler var.
İşin doğrusu dediğiniz gibi yeni bir yıla girmeyi kutlamanın, insanların birbirine hediyeler almasının hiç bir zararını görmedim bu güne kadar. Yeni yılda hindi yedim diye Hrıstiyan da olmadım şükür.))))))))
Bence çok küçük meseleleri çok fazla büyütüyoruz. Üzerinde durulması gereken çok daha hassas konular var oysa.
Selam ve sevgilerimle.
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
Çok güzel ve akıcı yazaydı Sami hocam,yeni yılın kutlu olsun,saygılar,selamlar.
sami biberoğulları
Çok teşekkür ederim sevgili Muzaffer.
Mutlu ve huzurlu bir yeni yıl dileklerimle...
Selam ve sevgilerimle.
sami biberoğulları
Mutlu ve huzurlu bir yeni yıl dileklerimle...
Selam ve sevgilerimle.
Kıymetli hocam
Bilgilendirici güzel bir yazı kaleme almışsınız yazının niceliğinden kaynakla yoruma daha doğrusu sohbet’e açık çok önemli hassas bir konu
Doğrusu kim nasıl yılbaşı kutlarsa kutlasın önemli değil deme hastalığından kurtulmalıyız. Çünkü ortada da zaten bir kutlama yok. Net bir şekilde kapitalist bir sömürü ve ciddi manada bir misyonerlik faaliyeti var.yoksa bireyin o gece ailesi ile bir yerlere gitmesi yâda evinde televizyon seyredip fındık fıstık yemesiyle sınırlı ve ilgili bir durum söz konusu değil.
Söz konusu olan şey resmen inceden inceye Hıristiyanlık propagandası yapılıyor olmasıdır. Bunlar bir birinden çok farklı şeylerdir. Dilimiz döndüğünce gücümüz yetiğince insanlarımızı bilinçlendirmeliyiz Mesela sizin bir önceki yazınızda da konu ettiğiniz ve eleştirdiğiniz Noel baba aslında sempatik bir figürdür değil mi? Buraya kadar bir sıkıntı yok sıkıntı nerde başlıyor sizinde bellirttiğiniz gibi o figürün arkasından yürütülen Hıristiyanlık faaliyetlerinde. Biraz daha açmam gerekirse işlerim gereği dünyanın birçok ülkesine gittim emin olun hocam o ülkelerin AVM, lerinde caddelerinde mağazaların vitrinlerinde ve dükkân önlerinde vs Noel baba figür’üne bizdeki kadar sık rastlamadım. Niye! Çünkü orada Hıristiyanlık propagandası ve siyasi hesaplar yapacakları bir kitle yok zaten çoğunluk hristiyan dolayısıyla Noel baba figürüne de ihtiyaç yok. Ama filmlerin de tv reklamlarında gündelik hayatımız da çatır çatır Noel baba üzerinden Hıristiyanlık propagandası yapıyorlar. Yani durum bizdekinden çok farklı, bu arada elhamdülillah Müslüman’ım, ama açık söyleyeyim rekabetten de yanayım. Eğer adamlar gözümüzün içine baka baka Noel baba kıyafetiyle İstanbul’un Beyoğlu ilçesinde istiklal caddesinde İncil dağıtıyor Hıristiyanlık propagandası yapıp açık ve gizli misyonerlik faaliyetleri yürütüyorlarsa (kaldı ki bunu ülkemizin birçok yerinde yapıyorlar) ve biz Müslümanlar da buna aval aval bakıp seyrediyorsak adamlara laf söylemeye çok fazla hakkımız, olmaz.
Peki, ne yapmalıyız? kafa göz mü kırmalıyız hayır adamlar tenekeden dinlerini allayıp pullayıp bizlere sunuyorlarsa bizlerde altından olan dinimizi tenekeye çevirmeden dinimizin propagandası yapıp insanımıza ve Hıristiyanlara anlatmalıyız ha bunu yaparken rekabete dayalı nasıl reklam ve pazarlama stratejisi geliştirmemiz gerekir onu da şartlar dâhilinde geliştirip uygulamalıyız.
Yıllarca gayri Müslim vatandaşlarımızda aynı semtte bir arada yaşadım Hıristiyan olan o insanların çam ağacı veya irili ufaklı Noel baba oyuncakları vs gibi Hıristiyanlığı sembolize eden bu nesneleri evlerine götürdüklerini görmedim. Gayri Müslim insanlarla bir arada yaşayan birisi olarak muhtemelen sizde tanık olmamışsınızdır. Ama anadan, baba dan Müslüman olan birçok kişinin şuursuzca bu objeleri yeni yıl hediyesi olarak çocuklarına evlerine götürdüğüne çok defa tanık oldum.
Konunun hassasiyetinden biraz uzatım galiba son cümle dinimizin emri olan aklımızı kullanmayı bilmeliyiz.
Saygı sevgilerimle
Serhat BİNGÖL tarafından 1/1/2015 5:25:00 PM zamanında düzenlenmiştir.
sami biberoğulları
Ulaaa bir de o vardı değil mi...14 Şubat da yaklaşıyor...Ben şimdiden hazırlanayım '' Sevgililer gününü de Türkler bulmuştur '' konulu bir yazıya ))))))))))))))))
Selam ve sevgilerimle.
Ne söyleyim hocam. Baştan sona haklısınız.
Allah biz müslümanları uyandırsın da etrafımızda ki tehlikeleri görebilelim.
Günlük işenilen günahları bir türlü görmüyoruz ya da görmek istemiyoruz.
Daim olsun kaleminiz
Mevlid kandiliniz mübarek olsun.
Sağlıcakla değerli hocam.
sami biberoğulları
Mutlu ve huzurlu bir yeni yıl dileklerimle. Geçmiş kandiliniz mübarek olsun.
Selam ve sevgilerimle.
Kalemine zeval gelmesin Sami Hocam.Gerçekten bu günlerde önemli bir konuya temas etmiş ve hakkıyla da anlatmışsınız. Tebrik ediyorum.
Biz insanlar, önce kendimiz olmayı bir becerebilsek. Bize rol model olarak renkli basının sunduğu karakterlerden etkilenmeden "Müslüman Türk" olabilsek. İşte o zaman sağlıklı bir zemine oturur hayatımız. O zaman rehber olarak gerçekten Kur'ân'ı ve Peygamberi alırız da yolumuzdan şaşmayız.
Sonumuz hayrola diyorum.
Sıhhat ve selâmet diliyorum. Bir de o tatlı torunun gözlerinden benim için öpmeni diliyorum. Bende
henüz torun yok :(
sami biberoğulları
Mutlu ve huzurlu bir yeni yıl dileklerimle. Geçmiş kandiliniz mübarek olsun.
Selam ve sevgilerimle.
Değişik bir yıl başı yazısı olmuş.
Güzel mesajlar vardı cümle aralarında.
Ve,
yazılanların her biri de çok doğruydu.
Vaaz da,
gerçekten çok mükemmelmiş.
Bazen,
çok saçma oluyor bu camilerde verilen vaazlar.
Gerçi insanımız pek can kulağı ile dinlemiyor,
kendine bir şeyler alma çabasında olmuyor o durumlarda.
Bir an önce kesse de,
acilen kılıp gitsem şu namazı en kestirme yolundan diye düşünüyorlar.
Anlatılandan bir şeyler alma çabasında olanlar ise,
hayal kırıklığı yaşıyorlar tabi ki anlatılan saçma sapan hikayelerden dolayı.
Şunu da belirtmek lazım burada;
Son yıllarda,
camilerde vaaz veren görevliler,
genelde hakkını vermeye başladılar olayın.
Gerçekten güzel, faydalı, ilginç vaazlar dinleyebiliyoruz.
Yeni yıl kutlamasına gelince;
Büyük kızım hasta, annesi on beş gündür onun yanında.
Oğlum, okulunun düzenlediği bir program gereği, yıl başında bizimle olmayacak.
Kızımın bu gün girdiği sınavlar pek iyi geçmemiş,
morali oldukça bozuk seyretmekte.
O, odasına kapanacak, küçük televizyonu ile baş başa geçirecek geceyi.
Ben?
Her zamanki gibi koltukta, tv karşısında pinekleyerek.
Yeni yıl, hayırlara vesile olsun diyorum hocam.
Torun da pek şirinmiş ha!...
Darısı başımıza.
sami biberoğulları
Öncelikle emekliliğin hayırlı olsun. Artık Türkiyedesin sanırım. Ayağın İstanbula uğrarsa mutlaka görüşelim.
Ben yılbaşında tv yi açmadım bile. hatta her zamankinden erken uyudum)))))))))))
Mutlu ve huzurlu bir yeni yıl dileklerimle geçmiş kandilini kutluyorum.
Selam ve sevgilerimle.
Kardeşim diyorum harika bir yazı ve alnından öpüyorum böyle müftüler çok olsaydı ülke güme gitmezdi,Diyanet Başkanlığı yapmış,Kuran tefsiri var yolsuzluk hırsızlık değildir diyor tamam aynı değildir ama ikiside şeytanidir ve müftünün sözleri öyle aktardın ki zihnime yapıştı çok anlamlı bir yazı ,çok kıymetli
bir çıktısını çıkartıp okutacağım ve evimin baş köşesine asacağım,hocam kaleminiz susmasın selamla.
Hocam biz müslüman olarak dinin gereklerini yerine getirmediğimiz içn bu günlerde yerlerde sürünüyor Din karşıtlarının eline hep koz vermekteyiz yanlış yapana sen hem yanlış yapıyorsun hem namaz kılıyorsun dendiğinde onu birbirine karıştırma niye niyesi namaz bir borç onu kılacaksın ee islamın yapma dediğini yapıyorsun haa ondanda allah beni sorgulayacak deyip kendine bir çıkar yol buluyor kısacası işin içinde çıkar varsa günahı haramı bir kenara itip hemen üstüne çörekleniyoruz kaleminize sağlık saygılarımla