- 598 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
KATİLİNİ ÖPEN KADIN
“Sigara içen birini öpen kişi, küllük yaladığını varsaysın” sözündeki mantığı, birinci elden ve bizzat sigara içen birisine sorgulatmak için bir bayan arkadaşıma:
- Şu içtiğin sigarayı kaç fırtta bitirirsin diye sordum.
Arkadaşımın cevabı:
-Duruma göre, on, bilemedin onbeş fırtta işini bitiririm, sadece turuncu izmarit kalır ağzımda şeklinde oldu.
Ben de bu cevaba karşılık:
-Sen sigara içmiyorsun ki. Sen aslında katilini öpüyorsun dedikten sonra “Katilini Öpen Kadın” başlıklı şiiri yazdım.
Katilini Öpen Kadın
Farkında mısın?
Sigara içerken her seferinde
İzmariti öpüyorsun
Aslında sen katilini öpüyorsun
Katil öpülür mü?
Farkında mısın?
Her tütün çekişinde
Duman mavisi uçurumlarda
Taksit taksit intihar ediyorsun
Hayata kıyılır mı?
Turhan Şahin
Kelimenin, kavramın hatta eylemin ismi bile meynenetsiz: Sigara içmek…
Eğri oturup doğru konuşalım, sigara içilen bir şey olsaydı bu lanetin, bu illetin sıvı olması gerekmez miydi?
Zehir içilir, bunu anlarım çünkü zehir, sulandırılmış ve içecek hale getirilmiş bir sıvıdır. Sigara içilmez, olsa olsa “çekilir”. Doğru ifade "duman çekmek" şeklinde olmalıydı. Çünkü dumanı içemeyiz olsa olsa içimize çekeriz. Türkmenler sigara içmek fiilini “çilim çekmek” olarak ifade etmişler. İngilizcedeki "smoking" kelimesi duman çekmek demektir.
Ülkemizde sigara müptelâsı olanlara yaygın anlamıyla tiryaki denir. Oysa tiryakî kelimesi sigaradan eski bir geçmişe sahip olup esrar içmekle eş anlamlı bir kelimedir.
Dilimizdeki "hapı yutmak" deyimindeki "hap" esrar ya da afyon topağı demektir.
Tiryak; afyon(esrar) demek olup, eskiden içine esrar karıştırılarak yapılan bir çeşit ilacın ismidir. Tiryakî ise esrar içmeye alışmış kişi demektir. Şimdi ise sigara tutkunu insanlara tiryaki deniyor.
Esrar içmek eskiden yadırganan bir durum değildi. Hatta İstanbul’da meşhur esrarcı kahvehaneleri vardı. Tiryakilik kimi tarihi şahsiyetlere sıfat bile olabiliyordu örneğin Tiryakî Hasan Paşa bu tarihi şahsiyetlerden biridir.
Ülkemizde her gün 21 milyon paket sigara tüketiliyor. Korkunç bir rakam bu öyle değil mi? Yaklaşık 21 milyon yurttaşımız hergün 20 defa en az saate bir kere olmak üzere kendi katilini öpüyor.
Bir rivayete göre Necip Fazıl üstada “sigarayı bırak” demişler.
Necip Fazıl:
- Bırakamam. Şu fani dünyada benim için yanıp tükenen bir o var. Ölürüm de bırakamam demiş.
Devletimizin sigara ile ilgili mizahi ve çelişkili yaklaşımı sürgit devam ediyor. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu kabilinden, bir taraftan Anayasamız, Devlete 58. maddesindeki düzenlemesi ile “Devlet, gençleri alkol düşkünlüğünden ve benzeri kötü alışkanlıklardan korumak için gerekli tedbirleri alır.” hükmü ile görev yüklemiş. Bir taraftan Devlet, tütün üreticilerine maddi anlamda destek veriyor, öte taraftan sigaranın sebep olduğu hastalıklarla (akciğer kanserine %95 oranında sigaranın sebeb olduğunu bile bile) mücadele etmek için hastanelere her yıl milyonlarca lira kaynak ayırıyor.
Sahi, sizce de sigara içen birini öpen kişi, küllük yaladığını varsaymalı mı?!...