- 762 Okunma
- 2 Yorum
- 1 Beğeni
pantolon kemeri...
--------
Onu tanıdığımda daha ilk kez yanıbaşımda durup elime dosyayı uzattığında
gözlüklerinin altından gülümseyen gözlerini ve bir erkekte nasıl bu kadar ince ve narin ve güzel olabilir düşüncesi ile ellerine bakmıştım dikkatlice, merhaba demişti ben burada yeni ise başladım ismim Manuel, senin ?
kendimi tanıtıp iki üç kelime konuştuktan sonra birden bire sıcak bir dostlukla karşı karşıya olduğumu hissetmiştim ve sonraki günler yanılmadığımı anladım zaten...
Zaman Zaman karşılıklı masalarda çalışmalarımız oldu, gecenin uzun saatlerine kadar bilgisayar başından yüzümüzü kaldırdığımız anlarda birimiz diğerine ya kahve getirdi ya da evde özenle hazırladığımız sandaviçlerimizi paylaştık ve bu anların arasına minik sohbetler ekledik...
Sonra bir gün ona hiç ailenden bahsetmiyorsun dedim kimsen yok mu ?
var tabii ki dedi ama onlar uzakta Amerikaya göç ettiler
kardeşlerinden anne ve babasından bahsetti uzun uzun, en çokta kardeşlerini anlattı
O anlatirken yüzündeki hüzün dalgasını farketmemek için kör olmak gerekiyordu sonra zaten narin bir yapısı vardı buna duygusallık eklenince insanın içinden ona sarılmak ve teselli etmek geliyordu adeta
Sonra ki günler bana alıştıkça beni kendine yakın hissettikçe anlattı hikayesini
Küçükken daha çocuk yuvasına giderken kız kardeşlerimin o süslü elbiselerine bakar iç geçiirirdim bende onlar gibi giyinmek böyle dönmek dans etmek isterdim, bir gün oyun oynarken onların eteklerinden giydim babam eve gelmişti kızlarla birlikte koşup bende ona sarılmak istedim ama öyle bir tokat yedim ki önce anlayamadım ama sonraları ne zaman onların bebeklerinden birine dokünsam tokatların ardı kesilmedi dedi daha sonra büyüme çağına geldiği zaman ise tokatların yerini pantolon kemerleri almış, tek huzurla uyuduğum yer anneannemin eviydi dedi...
ben hala onun hayatında ki bu dayakların sebebini düşünürken düğümü çözen bir açıklama geldi ,biliyormusun dedi ben ücüz tekiyim diğer ikisi kız ben erkek olmuşum...
---
şimdi siz bana ne dersiniz deyin eşcinselliğin savunuculuğunu falan yapmıyorum, bebek yaşında bile kız elbiselerine özenen birinin bu duyguları sonradan edinmesi imkansız üstelik kendinden büyük iki abisi de varken ,bizi iyi insan kötü insan ya da güzel çirkin yapan şey genlerimiz sadece ve bu genleri idare eden hormonlarımız...
Manuel ne Kadar çabalarsa çabalasın ruhu kadın olan birinin erkek olmasını beklemek çok yanlış üstelik o yediği dayakların etkisi ile erkek gibi giyiniyor ama tavırları konuşması ve duygusal zekası ile benim en iyi kadın arkadaşlarımdan biri ve ben onu tanıdığım için ve onun bana bu dünyanın kapılarını aralamama izin verdiği için onu sanırım biraz daha çok seviyorum...
Ailesi mi ? onlar yaptıkları hatanın bedelini kaçtıkları yerde Amerikada yaşayarak ödüyorlar, zaten babası kanser hastalığı ve vicdan azabi ile mücadele ederken bu yıl ki noel tatilinde aileye katılması için davet göndermiş skype üzerinden kutlayacağız dedi gidemem oralara ,annemi cok özlüyorum, yine de babamın tüm zalimliğine suskun kalan annemi affetmem de mümkün değil ,ben burada yalniz ama daha mutluyum ....
Sen hep mutlu yasa olur mu sevgili Manuel ,yalniz degilsin seni oldugun gibi kabul eden,seven dostlarin var ,hep olacaklar....
---
Yildiz Parlak