- 1129 Okunma
- 4 Yorum
- 1 Beğeni
GECENİN AYDINLIK GÖLGESİ
Hava kararmak üzereydi. Paltosunun yakasını kaldırmış iri yarı elli yaşlarında bir adam kapı ağzına yığılmış içeriyi seyreden tamamı erkek insan yığınlarının arasından geçerek içeri girdi. Oturduğu sandalyede ayak ayaküstüne atmış, ağzındaki çikleti çiğneyen biryandan da elindeki sigarayı içmekle meşgul olan kadının yanına yaklaştığında, kadın, içtiği sigara dumanın bir kısmını adamın yüzüne üfleyerek konuşmaya başladı.
*Canım ikinci kata çık sekiz numaralı odaya gir kıyafetlerini çıkar bekle birazdan geliyorum.
Kadının konuşmasının sonrasında adam olur anlamına gelen bir ifadeyle başını salladı
kadının söylediği gibi ikinci kata çıkıp sekiz numaralı odadan içeri girdi. Odanın penceresi kalın perde ile kapatılmış, düşük volttaki kırmızı bir ampullün aydınlattığı küçük ve loş odada üzerindeki kıyafetleri çıkarmadan yatağın köşesine oturan adam kadının gelmesini bekledi.
Kısa bir bekleyişin ardından çiğnediği çikleti şişirip küçük balonlar yapıp patlatarak odadan içeri giren kadın adamın elbiseleriyle oturduğunu gördüğünde,
*Canım sen daha üzerindekileri çıkarmamışsın ama benim o kadar vaktim yok! Hadi ne bekliyorsun? Çıkar üzerinde kilerini,
Diyerek söyleniyor, bir yandan da kendi üzerindeki kıyafetinin düğmelerini açıyordu ki adam kararlı bir ses tonuyla
-Üzerindeki elbiseyi çıkarma!
Kadın kıyafet’in den birkaç düğmeyi çözmüş ve elleri çözmek üzere olduğu düğmenin üzerinde kalmış bir vaziyete adamın yüzüne bakıp niyetinin ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.
*Hayatım senin amacın ne?
-Konuşmak!
*Konuşmak mı?
Alaycı bir kahkaha atmasının ardından
*Canım sen ilk defamı geliyorsun? Ben psikolog muyum ne konuşacaksın benimle
Adam, sert bir ses ton unuyla,
-Kes sesini soracağım soruya cevap ver.
Kadın,adamın ses tonundan tedirgin olmuştu. tedirginliğini belli etmemeye çalışarak
*Bak şekerim burası genel ev sohbet veya konuşma yeri değil. Burada saatin hesabı yapılır ve sadece para konuşur anladın mı? Buranın sahibine ne diyeceğim ha! Adamın bir geldi oturduk sohbet mi ettik diyeceğim? Hadi fazla vaktim yok ne yapıyorsak yapalım yoksa ben odadan çıkacağım o zaman da ne halin varsa görürsün tamam mı?
-Odanın kapısına doğru bir adım atar yâda bağıracak olursan seni delik deşik ederim.
Adamın kararlı tavrı kadının tedirginliğini korkuya dönüştürmüştü adam elini paltosunun cebine sokup bir tomar parayı yatağın üzerine attı. Kadın yatağın üzerine dağılan paraların çokluğunu görünce
*Burada çok para var! sen kimsin? Neyin peşindesin? Anlamadım
-Anlamana gerek yok sen sorularıma cevap ver yeter
Kadın biryandan yatağın üzerindeki paraları toplamaya çalışıyor biryandan da adamla konuşmaya devam ediyordu.
* İyi sor bakalım çok merak ediyorum ne soracaksın!
-Rıfat nerede?
Kadın elindeki paraları hızlıca yatağın üzerine bırakarak panik bir yüz ifadesiyle
*Ben Rıfat diye birini tanımıyorum.
Adam belinden çıkardığı tabancayı elinde tutarak
-Bir daha sormayacağım Rıfat nerede?
Kadın titreyen ve ürkek ses tonuyla konuşmaya devam etti
*Bak! o pisliği uzun zamandır görmedim tamam mı? Nerede olduğunu da bilmiyorum. Kaldı ki yerini bilsem de söylemem. Sen o pisliğin ne psikopat olduğunu bilir misin.? Bak! Arkadaşım o şerefsizle ne derdin var bilmiyorum ama benim küçük bir kızım var ve beni bu işe karıştırma benden uzak dur tamam mı? Eğer yerini benim söylediğimi öğrenirse kızıma ve bana yapacaklarını tahmin bile edemezsin.
Kadının panikle söylediği tutarsız sözlerden Rıfat’ın nerede olduğunu bildiği anlaşılıyordu.
-Zeynep, sana söz veriyorum senin söylediğini bilmeyecek, zaten onu bulduğumda sana yâda kızına zarar verecek durumda olmayacak.
Kadın çok şaşırmış şok bir vaziyetle
* Sen benim gerçek adımı nereden biliyorsun? Takma adım boncuktur. Beni herkes boncuk diye tanır, gerçek adımı bildiğine göre beni geçmiş yıllardan tanıyorsun belli ki boş birisi değilsin kimsin sen?
Adam cevap vermeden kadının gözünün içine sabit bir şekilde bakıyor ve Rıfat’ın nerede olduğunu söylemesini bekliyordu.
Karşılıklı gözleri bir birine kilitlendi ve konuşmadan geçen kısa bir seksizliğin ardında kadın yalvarır bir ses tonuyla yeniden konuşmaya başladı.
* Sen mert bir adama benziyorsun ne olur anla beni yerini söylersem ve benim söylediğimi bilirse mahvolurum. Nereye kaçarsam kaçayım yerin dibine de girsem beni bulur o psikopat. Beni ve kızımı acı çektirerek öldürür. Ölmekten korkmuyorum bu iğrenç hayatı yaşadığımdan beri zaten yarı ölüyüm, ama kızım yaşamalı o daha çocuk ve masum kızımın güzel bir hayat yaşamasını istiyorum. Zaten onun için bu iğrenç hayata katlanıyorum para biriktirip kızımla birlikte gideceğim buralardan kızımla yeni bir hayat kuracağım anladın mı? Beni.
- kendine kocaman bir yalan söylüyorsun sende biliyorsun ki o adam sana ve kızına yeni bir hayat kurma şansını hiçbir zaman vermeyecek, eminim ki ellindeki paraların da hepsini o alıyordur. Kendini kandırıyorsun Şunu bil ki o pisliğin yerini söylemezsen kızının kaderi de seninkinden farlı olmayacak.
Adam elindeki silahı boncuğa doğrultup
-Ne sana nede kızına zarar veremeyecek Son kez soruyorum o pisliğin yerini söyle, nerede o?
Adamın söylediklerinde haklı olduğunu bilse de kabul etmek istemiyor, hayallerinin arkasına saklanıyordu haklıydı da hiç tanımadığı bir adama güvenerek kızının ve kendisinin hayatını riske atamazdı.
Rıfat’ın yerini söylememekte kararlıydı. Kaderine razı bir şekilde başını öne doğru eğmişti ki o esnada odanın içeriden kilitli kapısı çalındı kapıya vuran genel evin çalıştırıcısı olan kişiydi.içeriye seslendi.
(. Boncuk…
Cevap vermek için adama baktı adam da silahını boncuğun başına dayayıp cevap vermesini istedi.
*Ne var ne oldu?
(. Rıfat’ın adamı geldi aşağıda bekliyor.Seni Rıfat’a götürecekmiş, haydi çabuk ol.
Devam edecek.
Serhat BİNGÖL 09.12.2014
YORUMLAR
Her gece onlarca buna benzer olaylar yaşanıyor, duvarların arkasında. Güzel olmuş. Merakla devamını bekliyorum...
Serhat BİNGÖL
Bizler belli bir düzeydeki hayatı yaşarken Maalesef güçsüz ve çaresiz insanlar ruhsal ve fiziksel istismara uğrayıp tarifsiz acılar çekiyorlar öyküde bu insanların da hayatına bir ucundan dokunmak istedim.
Yorumunuza ve beğeninize çok teşekkür ederim
Saygı selamlarımla.
Serhat BİNGÖL
Nazik hanım hoş geldiniz
Sizinde belirttiğiniz gibi dünyada sıkça karşılaşılan bir sorundur kadın dramları gerçi duyarlılık yaratmak adına filmlere konu olsa da gerçekte kadınları ve çocukları koruyan yasalar pek işletilmez. Belki birkaç Avrupa ülkelerinde bu konuda belli bir duyarlılık varsa da dünya genelinde maalesef istismara açık bir kondur.
Öyküde yer alan gizemli adam bu konuda hesap sormak adına bir kararlılık içinde olsa da sanırım ülkemizdeki kadınlarımızı ve çocuklarımızı korumak adına insan haklarına önem verip güçlü yasalar oluşturup insan haklarını desteklemeliyiz ki, böylece öyküde geçen kötü karakterdeki insanların da olduğu dünyamızda gizemli bir kahramana gerek duymadan kadınlarımızı ve çocuklarımızı koruya bilelim.
Öykünün bir sonraki son bölümde sanıyorum önemli ve enteresan şeyler yaşanacak.
Yorumunuza ve ziyaretinize çok teşekkür ederim.
Saygı selamlarımla.
Yine YeşilÇan aksiyonu bir anlatım sanırım...
Kimilerinin hayatı ,kimlerin hayatına bağlı. Öyleki alınterini ayak altına alan zihniyet, mutlak bir kör kursunun hedefi olmaktan kurtulamayacak. Kaç insanın hayatı ,kaç insana feda edilmiş , kim bilebilir ki ?
Kader kurbanlarını, hayata tekrar tekrar kurban vermek, ve bundan haz alıp, üstelik iyi bir iş gibi konuşmak ,empati kelimesini ağza alıp hiç çiğnemediğimizi gösterir.
Belkide o kadının çığnediği sakız, genelev dışındaki insanlığın aklıdır !
(...) devamını bekliyoruz dostum .
Saygılar, Sevgiler
Serhat BİNGÖL
Değerli dostum
Her zaman ki gibi nefis bir yorum yapmışsın kutlarım.
Evet, o iğrenç hayatı yaşamaya mecbur bırakılan hanım kardeşlerimizin iç dünyalarını bir bile bilsek eminim o hanımların ne çaresizliklerle karşılaştığını daha iyi anlarız.
Bu öyküyü kurgularken yeşil çam filmlerinden ne kadar etkilendiğimi bilemiyorum ama o kardeşlerimizin hayat hikayelerinde Yeşilçam filmlerine taş çıkaracak olaylara rastlamak mümkün.
Güzel yorumunuza ilginize çok teşekkür ederim dostum
Saygı sevgi selamlarımla.
hayat oyunu !!!
Bakalım Rıfat nerde ve daha kimlerin canını yakiyordur.
bekliyor olacağız sevgili abicim :)
Serhat BİNGÖL
Benim güzel kardeşim hoş geldin
Aynen dediğin gibi hayat oyunu
biçare insanları ezerek yaşamını sürdüren adam olamamış mahlukların çarpacağı sert adamlarda var bu dünyada bu tür mahlukların karanlık dünyasından çekinmeyen onların korkulu rüyası olan insanlarda var elbette.
Rıfat’ın daha fazla can yakma şansı olmayacak herhalde
Sanırım gelecek bölümde kan gövdeyi götürecek bende merak ediyorum :)))
Ziyaretine ve yorumuna çok teşekkür ederim.
Saygı sevgi selamlarımla