- 613 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
DUYGULARIMIZIN KOKUSU
Pişmanlıkla ilgili birçok yazı ve yorum yapılmıştır. Hayatta hatalar insanlar içindir gibi cümleler birçok kez karşımıza çıkmıştır. İnsanın fıtratında; yanlışa doğru koşma aşkı her dönem vardır. Biz aklı selim insanlar olarak bu yanlışı bile bile bu yolda koşmaya devam etmekten hiç vazgeçmemişizdir.
‘’Keşkelerle dolu bir geminin güvertesindeyim, yüküm pişmanlıklarım!’’
Birçok insanın kurduğu cümledir bu… Ama bu cümlenin öznesi bizler değil miyiz? Kendi kararlarımız, yolun sonunda bizleri; iyi ki ile başlayan cümlelere veya keşkelere götürür. Yolun sonundaki cümlelerimizin hep olumlu bitmesi elbette mümkün değildir, fakat hayatımızdaki keşkeleri en aza indirmek mümkün ve olasıdır. Biz hata yapmamak için çaba sarf etmemeliyiz. Bizim çabamız; doğru adım atmak olmalı bu sayede hatalarımız dibe vuracaktır zaten.
Peki; kendimize dönüp bir baktık mı hiç? Kendimize yol gösterdik mi? Bence bunu yapmanın zamanı çoktan gelmiş.
‘’Çocuklarınıza Yalan söyleme! demeyin, doğruyu söyle deyin. Birincisinde suçlamış, İkincisinde yol göstermiş olursunuz.’’ Demiş, Victor Hugo..
Keşkelerimiz ve iyi ki cümlelerimiz de böyledir aslında. İyi ki cümleleriniz doğru adımlarımızı, keşkelerimiz de yanlış attığımız adımları temsil eder. Biz kendi içimizdeki çocuğu eğitmeliyiz öncelikle. Bir nevi kendimizi suçlamak yerine yol göstermeliyiz.
Şimdi hiç bir şeyin ifade etmediği, her şeyin son bulduğu, dönüşü olmayan yoldayım. İstediğim bu mu gerçekten Limandan uzaklaşıyorum! İçimde bir şarkı var, hani şu böyle gitmez diyordu ya sanatçı o kadife sesiyle...
Diyen içimizdeki o güçlü sese; kararlılıkla EVET diye haykırabilmeliyiz. Benim gitmek istediğim yol bu, her duygunun tatlı veya acı bir tadı olduğunu biliyorum ve atacağım adımda yolun sonunu görmek istiyorum diyebilmeliyiz.
İçimizdeki duygular savaşını en iyi anlatan şey bu küçük hikayedir belki de..
Cherokee kabilesinin yaşlılarından biri torunlarına eğitim veriyordu.
Onlara dedi ki:
“İçimde bir savaş var.
Korkunç bir savaş.
İki kurt arasında...
Bu kurtlardan birisi; korkuyu, öfkeyi, kıskançlığı, üzüntüyü, pişmanlığı, açgözlülüğü, kibri, kendine acımayı, suçluluğu, küskünlüğü, aşağılık duygusunu, yalanları, yapmacık gururu, üstünlük taslamayı ve egoyu temsil ediyor.
Diğeri ise; zevki, huzuru, sevgiyi, umudu, paylaşmayı, cömertliği, dinginliği, alçakgönüllülüğü, nezaketi, yardımseverliliği, dostluğu, anlayışı, merhameti ve inancı temsil ediyor.
Aynı savaş sizin içinizde de sürüyor ve diğer tüm insanların içinde de.”
Çocuklar anlatılanları anlamak için bir dakika düşündüler ve içlerinden biri büyükbabasına,
“Hangi kurt kazanacak?” diye sordu.
Yaşlı Cherokee kısaca cevapladı…
“Beslediğiniz…”
Beslediğimiz duygularımızın bize yön verdiğini unutmadan; içimizdeki duygular savaşını, iyi ki diye başlayan cümlelerimiz kazanabilmeli… Gül bahçesinden oluşan iyi ki cümlelerinin kokusunu her daim içinize çekebilmeniz dileği ile…