- 615 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
YENİDEN ÇOCUK OLMAK
Yeniden çocuk olmak istedim bugün. Hayata yeniden başlamak istedim. Yepyeni, yaralanmamış bir hayat istedim bugün. Başından sonuna kadar istikamet üzere süren kusursuz, lekesiz bir hayat...
Çocuk olmak istedim bugün, pırıl pırıl bir çocuk. Ve zayi olmadan büyümek istedim. Adam olmak istedim yani, ömrümün tek bir ânını bile yitirmeden, istidâdım doğrultusunda pırıl pırıl yetişerek... Ne için yaratılmışsam yani; yerimi bulmak ve aşkla-şevkle o doğrultuda hizmet etmek...
En azından bir mutfak eşyası kadar. Hiç değilse bir beyaz eşya kadar yerime oturtulmak istedim. Yazik ki olmadı, içimden geçenler, yapmak istediklerim ayrı şeylerdi, önüme konanlar ise apayrı... İki arada bir derede; ne önüme konanları yapabildim, ne hakikatimi bulabildim. Zâyi olmuş gençlikten biri de ben mi olacaktım yoksa!.. Bunu da sindiremedim içime. Göz görmeyince gönül katlanır belki ama göz göre göre eriyip, ziyan olup gitmeyi nasıl sindirir insan?..
...
Sahi, bir ev eşyası kadar düşünüyor muyuz çocuklarımızı yaratılışlarına uygun yerlere getirmeyi? Bu uğurda, hiç değilse, elimizden geleni yapıyor muyuz maddi, manevî. Tabağımızı, tenceremizi oturma odamıza koyup orda kullanmıyoruz. Veya salonumuzun başköşesine bir bulaşık makinası kondurmuyoruz. Daha pek çok eşyamızı, herşeyi yerli yerine koyuyoruz, ne için imal edilmişse o doğrultada kullanıyoruz. (Hatta yanlış yerde ve şekilde kullananları kınıyoruz.) Ama ne yazık ki çocuklarımıza yeterli ihtimamı gösterdiğimiz söylenemez. Onları yaratılışlarına hiç de uygun olmayan işlere zorluyoruz zaman zaman. Kendi yapmak isteyip de yapamadığımız işleri yaptırmaya çalışıyoruz. Onun ayrı bir insan olduğunu ve benzerlikleri olsa da bizden ayrı bir kişiliğe sahip olduğunu unutuyoruz veya anlamak istemiyoruz.
“Kim, hangi iş için yaratılmışsa, o işin ona kolaylaştırılacağı” hadis-i şerifle işaret edilmişken biz, bir insanı, bir çocuğu yapamacağı işlere zorlamanın ne büyük bir vebal olduğunu ve hesabının bir gün sorulacağını düşünmüyoruz bile. Çocuklarımızdan saygı görmek istiyorsak lütfen, önce biz onlara
saygı gösterilim.
Hicran Seçkin