- 424 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
küstüm... ard. öyk. 415
Dünya boş bir dünya değildir.
Dünya sahipli hedefli anlamlı yerdir.
"Bu kadar mı?"
Dünya "anlamlı yer" sorusuna açıklama yapmak.
Burası anlamsız yer değildir.
Var gele, rast gele yer hiç değildir.
Dünyamızın her şeyi bir temele dayanır. Doğru olmazsa yanlıştır. Temelsiz değildir.
Feuerbach fikirleri tahlil ederek yapısal tarafıyla aynı olduklarını gösterdi.
Bütün insanlığın fikirleri tarihsel veya güncel: aynı yapıdadır.
Mitoloji neyse türkü sözü de odur. Göstergelerin değişik oluşunu analiz ettiğimiz zaman karşımıza aynı öz çıkar.
Doğru yaklaşımsa yaklaşım, özlerin bir ve aynı olduğunu görmemek olmayacaktır.
Levhaların yazılışıyla biz kendimiz oturmuş kaderimizi yazmışız.
Levh-i mahfuz terimile olguyu işaret eder saz şairlerin hepsi haklıymıştır.
Levh-i mahfuz yazılıdır. Onu biz insanlar kaderimiz adıile vasfetmekyizdir.
Thomas Kuhn’un Paradigmasıile söylediklerimiz yeni çağrışımlar getirecek midir?
Paradigmalarile yaşamımızı anlarız. Hayatımızı paradigma felsefesiyle yaşarız.
Kader ise neyle izah edilmektedir?
Paradigma levhalar mıdır?
Kader: kabul ettiğimiz oyun senaryosu mudur?
Levhalar paradigmadır. Levhalar kaderini mekanikten alır. Kaderi sürekli mekanik yaşatır.
Mekanikle başlayan ilk eylemdir insan eylemi. İnsanoğlu ilk kılgıyı neye dayanarak dayansın yapmakla ilk eylemini gerçekleştirmiştir. Eylemi kılgısı insanı bir şeye düçar kıldı: hayattı bu.
Biz vital varlığız ve vital bir oyun içindeyiz.
Vital hayat sözcüğüdür. Hayatımız sadece " vita" da değildir. Levhayla içlenmiş- dışlanmış bir serüven olmuştur.
Hayatı oyuna oyunu hayata indirgemeyeceğimizdir gerçek. Gerçek gerçek budur.
Levhalar kâreylediğimiz kılgılardır. Yağmur yağışta bir saçağın altına çekilişimizdir. Kılgının burada eylem olması hayatla beraber oluşmasıdır.
Hayat sadece biyolojik boyutla yalınkat anlaşılamaz. Bu doğru olmaz en evvel.
Hayatın sırtından biz kılgı yapıyoruz. Bu bütünün bir yanıdır.
Verili ele aldığımız hayata eylemle eylemin kalitesiyle kılgı yapmak levhaları artırır.
Levhaları ileri ve ya ileri olmamış diye tasnif ederiz.
Yağmur yağışta saçağın altına sığmak değil de şemsiye açıp yağmuru savmakta var.
Doğa ve ya evren. Her ne derseniz deyin? Hangi tabirle adlandırırsanız adlandırın.
O çok zengindir. Sonsuzluğu içinde derinliklere kavildir.
Derin evren. Gerçek- gerçek evrendir. Ondaki gizilgüçleri gerçeğe tebdil ettikçe. İkinci üçüncü doğayı göreceğimiz ileri sürülebilir.
Derinlik sahibi evren zenginliğinden doğma dinamiklere sahiptir.
Bu mekanizmalar dinamiklerden kaynaklanmaktadır.
" Dinamikler mekanizması uçsuz- bucaksızmış."
Söylemi...
Dinamiklerden mekanik yaratmak marifetdir.
Azim ve irade bu uğurda sarf edilmelidir. İsraf olunmak değil de sarf olunmak... gibi bir şey.
İnsanoğlunun dünya görüşü için yorumlar şöyle olmuştur.
A) Evreni nihai konumla belirlemek: "kıyamet " gibi...
B) Evreni islah edici "evrim- devrim" gibi...
Her doğru yaklaşım öze varır... eğer levhalar ( mekanik) yaklaşım saydığımızda ve bu da doğruysa öz de kader gibi telakki etmemizle özgünlüğü bozulmamış kaydına sadık bırakılmışsa.
Özlere varılır. Varılmasına.
Olanaklar fakat dinamiklerdir. Dinamikleri mekanize ettikçe insan nice evren tasarımlarına erişmiş olacaktır.
Nihilizme sapmadan... natürel- nihilizme girmeden de yol varmış bunun derdine düşülebilir.
Gerçek, olanak, rastlantı ve zorunluluk dört büyük modalite.
Olanak ve raslantıyı ayrı saymayalım... gerçek ve zorunluyu hâkeza.
Gerçeği sadece realizm sıfatıyla tanımak dar görmektir. Olanak raslantıya yandaş olduğundan hor görülmemelidir. Gelecekle benzer bir yapıdır dersek ne kayberiz.
Öz dediğimiz şey gelecekteki şeydir. "An" da ki ki şey değildir.
Fenomenologlar özü gelecekte aramakla haklıdırlar.
Öz ve gelecek bizzat olanak değil midir?
At, uçak ve soğuk füzyon üç doğa, üç hayat.
İnsanlar uygarlıkları doğa gelişimi ile sıçratarak düzenler.
Doğaların olanaktan çıkıp gerçekleşmesi dinamikleşmesidir. Kaderi yazılmış oyunları mekanikler yapar.
İnsanlar kader ve mekanik arasında bir sonraki doğaya hizmeten mutlu ve umutlu olmaya bakarlar.
yalçıner yılmaz
04-12-2014/ toki 960, çanakkale