- 572 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
414- son fayton- ard. öyk. yeniyazım
" Hemencik şimdi gitti."
Çocuk yemin billah etti. Çocuk her şeyi deneyecek gibiydi, lisanların hangisini bilebilse onlan söyleyecekti.
Son Fayton’un Sahil Palas’ın buradan; Kars’tan gelen " Son Faytonlara" uyarak gittiklerini söyledi.
Petek sarmışça: Sahil Palas’ın yanı, camiinin yorası, faytonlarla sarılırdı.
Denilene göre:
"Kovan sönmüştü."
Ardahan’ın gül bahçelerinden birinde yine şakıyamayacaktı bülbül.
" Karalar bağlanmıştı."
Faytonlar şakırdatarak nal şıkırtılı cümbüş ezgisini artlarınca sererdi.
Demek kesildi bağın bar’ı.
Fayton mu?
Öküz arabası mı?
Furgun,
At arabaları ve Gaşka.
Sahil Palas’ın önünden geçmeyecekti.
Lezgi Memet’in evinin ora ve Eski Meydan’da at sidiğinin yoğun burun yakan kokusu duyulmayacaktı.
Çelebi Dark’ın kahvesinde. İki masa açık hava da. Müşteriler sandalyede kaykılık oturmuşlar. Fotoğraf kağıdına tab edilmiş halleri. Naziren kendilerine kasınık bir hava vermişler.
Adam motosiklete klima taktırırmış.
Halbuki Ardahan’ın kendi, sırf hava.
Kahvenin önünde hüda-i nabit klimanın keyfini çıkarıyor, iki dünür.
Eli cebine gitmez Sadoş. Neyse ki lezzo- oraletin parasını garsona verdi.
Lastikçinin köşede ki gaşkanın olduğu çukurdan aynı pis koku gene geliyor.
Beyaz şapkalı misafir adam sandalyesinin arkasını gaşkaya çevirdi. Koku daha da arttmıştı.
Eczacı Server Çanakçı’nın beyaz pejo’su Eski Meydan’a daldığıylan çıktığı bir oldu.
Toz kaldırdı.
At, it, kudik, kedi, köpek, keftar it, kollo it, tazı, tula zığıltısı toz toprakla uçundu. Kargaları ürküttü.
- Gak gak gakkk!
- Kargalar çirkin çirkin ötüyorlar!
- Karga Ardahan’a bidayetten mirastır.
Kargalar konuşmalardan habersiz.
- Gak gak!
Samzelek’e kiralanmış fayton halâ dönmedi.
Son fayton Dikan’a hazırlanıyor.
Fötörlü adam: "Çek!" dedi faytoncuya.
Üzengiye bastı. Sedire benzeyen ikili koltuğa oturdu. Deri kokusu ağır bir koku ki, dayanamadı.
" Babacan üstünü aç bunun!"
Faytoncu, körüklü, arkaya kaykılarak açılan tenteyi geriye yaydı.
" Vay be dünya varmış." dedi, müşteri.
Sidikli atların ağzından torbayı çıkardı.
Kantarmayı (yular) eline aldı. Kamçıyı şaklattı.
Atlar gözlüklerinin açısından ezbere gittikleri yola yöneldiler. Mahut müşteriyi çok götürmüşlerdi.
Lojmanların önündeyken çocuklar faytonun arkasına asıldılar.
İhtiyar adamlar faytoncuya:
- Arkaya kamçı, çocuklar asıldı.
- İnin lannn kamçı geliyor ha!..
Faytoncuya yapılan anonsun birini de çocuklara yaptılar.
Kelek yok. Bir ona bir ona!...
Faytoncu kamçıladı. Çocuklar meteoroliji binasında inebildiler.
Atladılar. Gombala kuş misali aksi istikamate düştüler. Yuvarı, yuvarı dönünce hiçbir şey olmadı.
Tam düştükleri yer: Sivaslı Halil Amca’nın mutlaka su içmeden geçmediği; Şahmarların evin karşısındaki çeşmeydi.
Çocuklara sorulsun.
Yemin ettirilsin.
Size son faytonun gittiğini söylesinler.
İstanbul’a yönelik; Kars’ında son faytonları gidiş o gidiş.
Bir daha dönmediler.
O civarları aradılar taradılar.
Yok oğlu yok!
Bulamadılar.
- Son Fayton’a merhaba!
Y. YILMAZ
03/10/2009
GEBZE
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.