Çocukluğumun Şehrine Kıyısından Bakmak...
Sokağımda ki yıkanmış çamaşırlar sen kokuyor.
Duvarlara çarpıp çarpıp gelen martı sesleri, pencere kenarı fesleğenlerimi büyütüyor.
- Flashback
Küçük çocuk edasıyla yürüyorum, doğduğum sokaklarda.
Bakkalımızın yerini kocaman bir apartman almış. Soğuk çehresiyle bana bakıyor.
Büyüdüğüm kaldırımlar biraz yabancılaşmış gibi bana. Farklı gözlerle bakan çocuklara rastlıyorum köşe başlarında.
Sırıtkan ve haşarı tebessümlerini hiç gizlemiyorlar. Camlar yine kırılıyor, saksılar yine düşüyor, teyzeler yine halılarını yıkıyor.
Hala değişmeyen şeylerde var diyorum kendi kendime. Ellerin olmuş İstanbul diyorlar, inanmak biraz zor geliyor her şeyiyle bana bağlıyken.
Tıpkı Eminönünde, vapurların iskeleye bağlı olması gibi, bağlı kalması gibi.
Biraz da masal diyorum bu şehir, tüm yalnızlığıyla...
Basit kelimeler süslemişti hep hayatımı, süslü yaşamların rüzgarı olmama rağmen.
Sorguladığım çok şeyler var bugünlerde. Geçmişle hesabımı kaybetmemişim.
Dünden bugüne ne varsa aynı kendi içimde.
Birazdan aşık olduğum şehri dolaşacağım sokak sokak, cadde cadde... Kaldırım taşlarının sarısını, beyazını saya saya.
Yine farklı açılardan insanları ölümsüzleştireciğim yürek arşivim için... Hiç durmadan kare kare.
- Alen SARICA