- 1775 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
ETRAK-I BÎ İDRAK , %80 İ APTAL OLAN TÜRK MİLLETİ VE STOCKHOLM SENDROMU - 5 –
ETRAK-I BÎ İDRAK , %80 İ APTAL OLAN TÜRK MİLLETİ VE STOCKHOLM SENDROMU başlığı altında döt bölüm halinde yazdığım bu yazı dizisine bu gün nokta koyuyorum.
Bu günkü bölümde bir önceki blümde bahsettiğim ‘’ Ya her şey bir takiyye ise? Ya da takiyye olarak olarak başlamış ama zamanla gerçek bir inanç ve sevgiye dönüşmüşse? ( Yani tam anlamıyla bir Stockholm Sendromu ise ) İşte bunu da bize yine bir Alevi önderi anlatacak.’’ Konusuna girmeyeceğim. Vaz geçtim yani. Neden mi vaz geçtim: Bunu Atatürkle ilgili bir anı aktararak ifade edersem sanırım sebep anlaşılacaktır.
Salih Bozok anlatıyor: Birgün, Çankaya civarında bir köylü evine gitmiştik. Girdiğimiz kulubede, ihtiyar bir köylü ile karısı oturuyordu. Bize ikram ettikleri kahveleri içerken Atatürk, köylü ile konuşmamı söyledi. Ben bu emre itaat için ak sakallı köylüye ilk aklıma gelen sulai sordum: "Sen Gazi’yi tanır mısın baba?" İhtiyar beni, saçma bir sual görmüşüm gibi alaycı bir şekilde süzdü: "Gazi’yi tanımayan var mı ki?" dedi ve ilave etti: "Ben görmedim ama, her hafta Hacı Bayram Veli Camii’nde Cuma Namazı kılarmış. Ta göbeğine kadar sakalları varmış. Melek gibi nur yüzlü, Peygamber gibi mübarek bir ihtiyarmış!..." Gülmemi güç tutarak, Atatürk’ün sakalsız ve genç yüzüne baktım. O, kaşlarını kaldırarak kendini tanıtmamamı emretti. Dışarı çıktığımız zaman da güldü ve: "Varsın, o da öyle bilsin. Hakikati öğrenmek belki biçarenin hayalini yıkar, onun hayalindeki şirin sakallıyı öldürtüp de sevgisini kaybetmekte ne mana var?..."
( Niyazi Ahmet Banoğlu )
Evet…’’ Dersim’in öcünü ‘’ Alacağız demelerine rağmen hatta bu öcü CHP den alacaklarını söylemelerine rağmen bazı vatandaşlarımızın hayalindeki şirin sakallıyı öldürmenin hiç kimseye bir faydası yok. Amacımız da zaten o şirin sakallıyı öldürmek değildi ama öyle anlaşılıyor ki ne kadar aksini söylesek de bunu anlatmak çok zor. O bakımdan bu yazı burada sona eriyor.
Bir gün olur da Dersim’in öcü alınırsa o zaman hep birlikte göreceğiz zaten kimden alındığını, niçin alındığını, tüm gerekçelerini ve tabii ki doğacak sonucu.
Yakın tarihimizin en önemli olaylarının başında gelmesine rağmen 1938 den bu güne tam 76 yıldır bırakın liselerdeki tarih derslerini, Tarih yüksek öğrenimi gördüğünüz fakültelerde bile adı anılmayan Dersim bırakın bir yetmiş altı sene daha müfredat ve eğitim programlarının bir parçası olmasın.
Şu yukarıdaki hadiseyi birileri yapmış işte…Dersim’de yapmış hem de…
Aynen bir çocuk oyununda olduğu gibi: ‘’Bu bir kuş tutmuş, bu kesmiş, bu pişirmiş, bu yemiş, bu da hani bana hani bana demiş ‘’ Oturmuş kuşu kimi tuttuğunu ya da kimin yediğini tartışıyoruz.
YORUMLAR
Hiç bir şey durup dururken olmaz elbet ama yapılanlar çok kötü. Geçmiş, keşke gerilerde kalsa ve ortaya çıkıp durmasa çirkinlikler ne güzel olurdu. Atalarımızın yaptığının ceremesini çekip durmaktan hal oluyoruz. Ne biçim bir yer şu dünya...
Ama yukarıdan da bir müdahale yok! O yüzden herhalde şımardıkça şımarıyor insanoğlu.
Güzel günler görelim artık.. Hayvanlaşmaya dur deyip, İnsan olmayı başaralım...
Olur mu olur!!!
Billur T. Phelps tarafından 11/12/2014 7:12:46 PM zamanında düzenlenmiştir.
sami biberoğulları
Olur mu olur!!!
İnşallah olur. Hepimizin temennisi o.
Selam ve sevgilerimle.
Yav Hocam!...
Bu yukarıdaki resim Dersim mi gerçekten?
Olamaz böyle bir şey.
İnanılacak gibi değil.
Onların hepsini öldürmüşler herhalde.
Neden soymuşlar anaları ve çocukları, anlamadım.
Ne acı bir durum.
Bu olaya sebep olanlara lanet.
İsyanı çıkarana da,
bastırırken çoluk çocuk, ana, ihtiyar demeden kırıp geçirene de.
Üzüldüm gerçekten.
Bu durum, Nazileri getiriyor insanın aklına. Gaz odalarını hani.
sami biberoğulları
Bu resim gerçekten de Dersim mi?
Bunu bilmenin imkanı yok. Çünkü o dönemlerde çakilen fotoğrafların altına tarih koyacak teknolojiye sahip değildik henüz. Bu fotonun Dersimle ilgili olduğunu söyleyen de oldu alakasız ya diyen de...
Böyle eski resimlerin neyle ilgili olduğu ve ne zaman çekildiğini anlayabilmek oldukça zor.
Bu resmi bir sitede buldum. Altında - günümüzde yazılan- bir yazı vardı ve bunlar Polonyalı, başlarındaki askerler de Nazi askerleri değil...Burası Dersim'' Yazıyordu.
Dersim olmasın da Mersin olsun olsun, Akseki-Fersin olsun, fark eder mi? Bir şerefsizlik var işte...
Selam ve sevgilerimle.
Geçmiş tarihimizi tam olarak bilirsek art niyetliler araya girip kafamızı kurcalamazlar..
Tebrik ederim saygılarımla.
sami biberoğulları
Yazıyı neden yarıda kestim? Sebepleri işte bu son bölümde var zaten.
Selam ve sevgilerimle.
Kıymetli hocam
Tarihin karanlık yüzünü öğreniyorduk çok değerli yazılarınızdan okuyucunuz olarak üzüldüm, devam etmeyip noktalamanıza
Elbette kararınıza saygı duymak durumundayız.
Neymiş? Bu topraklarda katliam falan yaşanmamıııııış eğer bir katliam olmuşsa da bunu da uzaylılar yapmış ha şu uzaylılar ah
Neyse şimdi patlatın bir mizah yazısı şöyle yetmiş yaşında ateşi sönmemiş birinin düz duvara tırmanış hikâyesini de makara kukaramıza bakalım.
Eee böyle g ünlerde böyle y azı iyi gider hele de güldüren bir mizah yazısı olursa harika olur.
Kaleminize emeğinize yüreğinize sağlık
Saygı sevgilerimle
Serhat BİNGÖL tarafından 11/11/2014 4:31:05 PM zamanında düzenlenmiştir.
sami biberoğulları
Aynen dediğin gibi.
Gaz bombası istenmiş mesela ama Dersimdeki sivrisinekleri yok etmek içinmiş o gaz..İnsanlara zararı yokmuş. Savaş uçaklarından çiçek atmışız, Öyle Genelkurmayın arşivlerinde olduğu binlerce insan da ölmemiş. Ölenler sadece üçbeş çapulcudan ibaretmiş. Sürgün diye bir şey de yaşanmamış, bir kaç aile ''Ulan gözünüz gönlünüz medeniyet görsün'' diye batının medeni şehirlerine gönderilmişler..Miş de miş....
İyi de bütün bunları yaşayanlar mutlu ise bana ne?
İşte soru da sorun da bu. Bizzat yaşayanlar ( Ya da yaşamamışlarsa yaşamayanlar ) ve onların evlatları, torunları mutluysa bana ne?
Selam ve sevgilerimle.