10 kasım

• 9 Kasım 2014 Pazar 21:55:07

Atatürk’ ün etkileyici bir vecizesini sizlerle paylaşmak istiyorum, kendileri diyor ki;

Benim manevi mirasım ilim ve akıldır. Benden sonrakiler, bizim aşmak zorunda olduğumuz çetin ve köklü zorluklar önünde, belki amaçlarımıza tamamen eremediğimizi, fakat asla taviz vermediğimizi, akıl ve ilmi rehber edindiğimizi tasdik edeceklerdir. Dikkat buyurunuz lütfen 1930’ lardan
2000’ lere verilmek istenen güzel mesaja dikkat buyurunuz, evet, benim manevi mirasım ilim ve akıldır.
Sokrat kendini tanı demiş, Yunus Emre ilim kendini bilmektir demiş ve Atatürk,
mirası olarak ilmi bırakmış, pekiyi bizler bu ilim kavramını ne kadar içselleştirebildik?
Cumhuriyeti ilan ettik ama dünyada demokrasi indeksinde kaçıncıyız?
Önce iş güvenliği dedik ama dünyada iş kazasına bağlı ölümler sıralamasında kaçıncıyız?
Zeki, çevik ve ahlaklıyız dedik, olimpiyatlardaki madalya sıralamalarında kaçıncıyız?
Kadınların etkin olmadığı toplumsal yapı olmaz dedik, hatta elin Fransız’ ından, İsviçre’ sinden çok daha evvel seçme ve seçilme hakkıyla meclisimizde yerlerini hazır ettik ama parlamentodaki kadın erkek milletvekili yüzdesine göre dünyada kaçıncıyız?

Bunlar acı gerçeklerimiz arkadaşlar. Biz hep güzel kelebek istedik lakin bu uğurda çirkin tırtılı ezdik, yaptığımız işlerde gerekli şartları oluşturmadan başladık hep ve bir şey olmaz dedik, batılı ise tüm önlemleri alıp yine de ya bir şey olursa diyerek, aklını kullanarak zirveleri mesken edindi.

57 yıllık bir ömür, savaşlar, yıkımlar,gözlerinin önünde devletinin yıkılması, işgaller, zorluklar ve sonrasında kendi küllerinden doğan Türkiye Devleti.
Onlar kurdular, yüceltip yaşatacak olanlar ise bizleriz, zannımca bu mevzuda daha gayretli olmalıyız.
İlim ve aklı tüm listelerimizin ilk sırasına yerleştirmeliyiz.

Elbet her 10 kasım geldiğinde Atatürk’ ü anacağız, konuşmalar yapılacak, en sevdiği şarkılar söylenecek, özlem dolu şiirler okunacak, bunlar işin sözel kısmı, Atatürk’ ü anmanın özel kısmı ise bilimin saçlarımızı ağartması olacak,

ne zaman ki çoğulculuk esasını yeniden diriltiriz bu coğrafyada, kimse kimseye kem gözle bakmaz, anayasal düzlemde farklılıkları kabullenir,

ne zaman ki ölümlü iş kazalarında Çin’ le yarışmayı bırakıp, bir insanın ölümü tüm insanlığın ölümüdür hassasiyetinde iş güvenliğimizi sağlarız,

ne zaman ki sporun tüm dallarında Amerika ve Rusya’ ya kafa tutar oluruz,

ne zaman ki parlamentomuzdaki kadın milletvekillerimizin oranı %50’ lere dayanır,
işte o zaman Atatürk’ ü en güzel şekilde anmış oluruz.

Ruhu şad olsun.