" Müslüman Türk olarak âlemlere rahmet için gönderilen, HZ. Muhammed (S.A.V) ‘in feyzinden yararlanıp yüreklerde yanan çırağ gibi, Alparslan’ın yelesinden sende de bir tutam saç olduğunu, Fatih’in Yavuz’un damarından sende de bir damla kan olduğunu, saksına ektiğin çiçeğe can veren toprakta, binlerce şehitlerinin kanı olduğunu hatırla. Bir millet olarak benliğine geri dön! Bireysel benlik huyundan kurtul ve vatanını, önce millet sonra da devlet olarak tanı...Sahip çık!."

80 DEN SONRA ÇABUK KÖŞEYİ DÖNME HEVESLİSİ ÇOK PARA LÜKS HAYAT EĞLENCE ,İSTEYEN BİR TOPLUM TÜREDİ.MARKETLERDE SEPETLERİ AĞZINA KADAR DOLDURAN TÜKETİCİ BİR TOPLUM OLDUK.KİTAP ,GAZETE OKUMAKTAN ÇOK DİZİ SEYREDEN BİR TOPLUMUZ ARTIK.NE KADAR GELİŞMİŞLİĞİN ÖLÇÜSÜ YILDA YENİ İCATLARA KAÇ PATENT ALINDIĞI OLMALI DEĞİL MİYDİ?SANKİ BENİM ANLATMAK İSTEDİKLERİME TERCÜMAN OLMUŞSUN.KUTLUYORUM EFENDİM TEK KELİME İLE ALLAH RAZI OLSUN DEMEK DAHA DOĞRU OLACAK.SAYGILARIMLA
Osman Onuktav
AVAR

Benliklerimizi milletçe cam mekanlara biriktirip, havasız bıraktıktan sonra şuursuzluğumuzu paspas yapılmış değersiz kağıtların ruhu uçuk bedenleri gibi oyunda oynaşta olan deli danalardan farkı olmayan bir güruh toplumu olmuşuz. Ceddimiz, tarihimiz bu fütûrsuzluğun denizinde raks ediyor. Kimin umurunda? Umur ne ki? Kaldı mı ki?
"... HZ. Muhammed (S.A.V) ‘in feyzinden yararlanıp yüreklerde yanan çırağ gibi, Alparslan’ın yelesinden sende de bir tutam saç olduğunu, Fatih’in Yavuz’un damarından sende de bir damla kan olduğunu, saksına ektiğin çiçeğe can veren toprakta, binlerce şehitlerinin kanı olduğunu hatırla."
Bunları benim kanım, benim canlarım unutmuş ve nemelazımcılığın denizinde başıboş yüzmektedir.
Kaleminiz baki olsun yüreğinize sağlık diliyorum.

Değerli dostum

Sizin bu anlamlı yazınızı okuyunca geçmişte yıllar önce görüştüğüm ama bu gün itibariyle hayat şartları gereği maalesef pek görüşme şansımızın olmadığı farklı siyasi görüşlerde ol sakta kardeşim yerine koyduğum sevgili Hamza’nın söylediği bir sözü hatırıma getirdi. ‘’ilkesiz ve ruhsuz insanları gördükçe eskiden sopalarla kovaladığımız devrimci solcuları arıyor ve daha fazla saygı duyuyorum. Hiç değilse onların emperyalizme ve kapitalizme karşı bir tavırları vardı şimdilerde kimsenin böyle bir derdi de yok ‘’ derdi sanırım çok haklıydı Hamza bizlerin öğrencilik dönemlerinde lise çağlarında bile gençler hocalarıyla kıyasıya siyasi tartışmalar yaparlardı. Gerçektende o dönemlerin gençliği ülke sorunlarıyla ilgili siyasal anlamda çok dolu ve aktiflerdi.

Bu günün gençleri aynı siyasal tartışmaları yapıp ülke mesellerine kafa yoruyorlar mıdır? sanmam ülke mesellerinden vaz geçtim, maalesef Türkiye’nin başbakanının kim olduğunu bilmeyen bir yığın insanla karşılaşıyoruz sosyal hayatımızda.

Çok anlamlı ve düşündürücü yazınızı kutlarım

Kaleminize yüreğinize sağlık kıymetli kardeşim

Saygı sevgi selamlarımla