- 563 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
sahipsiz çocuk yada çoçuklar mı demeli.....
Kanayan bir yara görsem yanar ta ciğerim
O yarayı dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim
Adam boş ver aldırma gel geç diyemem, aldırırım
Çiğnerim, çiğnenirim hakkı tutar kaldırırım.
M. Akif Ersoy’un bu şiirinde dediği gibi kanayan bir yara gördüğümde dayanamam. O yarayı dindirmek için elimden gelen her şeyi yaparım. Sana ne elin çocuğundan Gülşehir de bir çocuk varmış. Öksüz ve yetimmiş sanane. Sen işine bak diyen olursa onlara cevabım şudur; bir buçuk milyar insanın içinde olduğu bir kitle var ve bende o kitlenin içinden biriyim.
Düşeni kaldırmaz, ağlayanın gözyaşlarını silmez olmuşuz. Duygusuzluğumuza duygusuzluk eklenmiş, insanlığımızdan olmuşuz. Küçücük bir çocuk daha on iki yaşlarında. Babası aylar önce vefat etmiş. Annesi ise hasta… Öyle bir duruma gelmişiz ki bir öksüze el uzatmaktan dahi aciziz. Devletimiz var, devletimizin yasaları var, devletin adamları var! Söz de Türkiye de yaşayan halkın refahını mutluluğunu sağlayacaklar. Bu mu mutluluk, bu mu refah? On iki yaşında ki çocuk: ben bu devletten bir şey görmedim, şimdi de bir şey görmek istemiyorum diyor. Neden diye soran olmuyor. Okula gitmesi gerekirken neden o ekmek parası derdine düşmüş. Diğer çocuklar gibi okula gitmesi gerekirken o hayat ile mücadele ediyor. Oyun oynama yaşındayken o insanlara çay dağıtıyor. Hiç mi vicdanımız sızlamıyor. Yeri gelince en şerefli dinin mensubu olduğumuzu söyleriz. Şerefli bir dine mensup isek bize yakışanı yapalım. Kendi çocuklarımızı el bebek gül bebek büyütüyoruz. Sen valisin, sen kaymakamsın, sen belediye başkanısın, sen Gülşehir’in zenginlerinden Ahmetsin, Mehmetsin. Sen bizim bakkal recepsin. Biz çocuklarımıza en güzel elbiseleri, her şeyin en güzelini alırken öksüzleri yetimleri düşünmeyiz. Çocuklarımıza nasihatler veririz. Aman oğlum aman kızım sıkı giyin üşütme, okula giderken dikkat et deriz. Ya bu çocuk: bu çocuk öksüz, bu çocuğun annesi hasta bu çocuğa kim güzel sözler söyleyecek. Bu çocuğa kim kol kanat gerecek.
O kadar bencilleşmiş bir toplum olmuşuz ki her geçen gün batının kültürünü alıp yok oluşumuzu çiziyoruz. Yanı başımızda ki çocuğu bile göremez hale gelmişiz. Komşu komşuluğunu unutmuş, dost dostluğunu unutmuş, insan insanlığını unutmuş. Bizler en şerefli dinin mensuplarıyız. Düşüne elimizi uzatmak boynumuzun borcudur.
2011 tarihine ait bir yazı…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.