Dibe Vuruş
Dip..En Aşağısı..En alt..Taban..
Dibe inmek, dibi görmek..Çakılıp kalmak..Nefes alamamak,boğulmak bir çıkış bulamamak..
Yazmış yazar..Dibi görmek kaçınılmazmış..Her insan için mutlakmış..
Yaş ve dönem de vermiş..Kırk altı demiş..Bizim insanımız için dibe vuruş kırk altıymış..
…………………………………………
Soralım kendimize..Doğrumudur,kırklı mı yoksa daha ileri yaşlar mıdır?
Anlamaya dinlemeye çalışalım..
Kendimizden örnek verelim..Geriye gidip bakalım..Hangi yaş ve dönemde,ne zaman, hangi yönlü ne tür sorun ve sıkıntılar yaşadık..Hangi açmaz ve çıkmazlara düşüp çıktık..Soralım kendi kendimize..
…………………………………………...
İnsan doğduğunda mutludur diyor yazar..Bebekken, çocukken, gençken mutludur ama yaş ilerler de orta yaşlar görülürse isteksizlik başlar diyor.. İşte en mutsuz olunan yaş kırk altıdır,ondan sonraki dönemde tekrar yavaş yavaş dönüş başlar ve yaş ilerledikçe artar ve en mutlu olunan dönemse ileri yaş, yani ihtiyarlık diyor..
Yeni doğduğunuz dönemdeki gibi..
Aynen çocukluktaki gibi..
Kendisinin de değil tez, başkalarının, yabancıların..
Bir dergide okumuş ve oradan aktarmış..
……………………………………………
Hep iyi gidecek değil ya işler..
Tam tersi de olur..
Bu durumda;
Dibe vuruş kaçınılmazdır.. Her insanın mutlak yaşayacağı şeydir.. Bu her boyutlu olabilir.. Mali olur,sosyal olur,kültürel olur veya ailevi ya da çevresel olur.. Sıralanabilir daha bir çok şey..
İnsan hayatı mutlu başlarmış diyor yazar..Bebeklik,çocukluk güzel ve hoş, gençlik heyecanlı ve dolu dolu geçermiş ama daha sonra yavaş yavaş iniş başlarmış;her boyutlu sorunlar sıkıntılar nüksedermiş,kırk geçilip elliye doğru yol alındığında en dip görülürmüş,bu da genelde kırk altıymış diyor alıntılı yazısında..Bundan sonra yavaş yavaş çıkışa geçilirmiş,kademe kademe yükselirmiş,moralsizlik azalır mutluluk artarmış. En mutlu dönem en ileri yaşmış.. İhtiyarlık dönemiymiş yani..
Dizden ve dermandan düştüğünüz dönem..Bakıma muhtaç olduğunuz dönem..Ölümden korktuğunuz dönem..
İşte diyor tam dünyaya bağlandığınız,keyf ve safa içerisinde olduğunuz bu dönemde Azrail kapınızı tıklatırmış diyor..
Ve ekliyor ölümden korkmanın nedeni bu mutlu yaşammış diyor..
…………………………………………..
Her boyutlu haklı bu fikrin sahibi..Mutlak değil ama geçerli bir tespit..Yaklaşım doğru..
Somut şeylerle de gidilebilir oraya..Kendimizle ilgili bir yorum da yapabiliriz..
Niçin mutlu olunan dönem çocukluk ve yaşlılık…
Düşünelim biraz..
Çocuğu ve ihtiyarı kaygılandıran tedirgin eden bir durum var mı?
Onu ırgalayan bir sorun..
Olmasa gerek..
Niçin olsun?
Ekmek elden su gölden..
İş isteyen yok aş isteyen yok..
Gaz isteyen yok tuz isteyen yok..
Her işin bir sorumlusu var..
Ya olgunluk döneminiz?
Yani,
Aile olduğunuz,çoluk çocuğa karıştığınız,mesuuliyet üstlendiğiniz dönem..
Erkekseniz baba,kadınsanız anne olduğunuz dönem...
İşte gemiyi yürütmeniz sağ salim karaya çıkartmanız gerektiği dönem..
Su almadan,karaya oturmadan,alabora olmadan..
Sağ salim..
………………………………………
İşte bitiş ve çöküş bu dönem..Tükeniş bu dönem..
Aile olduğunuz çoluk çocuğa karıştığınız dönem..
Hepsi büyütülecek,iş güç edinecek..
Korunacak,yedirilecek,içirilecek, eğitilecek..
Baş göz edilecek..
Yuva kurulacak..
İşte tüm bunlar..
Sizi hırpalayan,yıpratan şeyler..
…………………………………….
Bana ne diyemezsiniz..
Bir kenarda duramazsınız..
Üzerinizden atamazsınız..
Olumlu olumsuz her şeyle karşılaşırsınız..
Sorun ve sıkıntı yaşarsınız..
Kimi zaman darbe alırsınız..
Kimisini savuşturur, kimisinin altında kalırsınız..
Gücünüz azalır
İradeniz zayıflar..
Artık dayanamazsınız..
Her şeyin altında ezilirsiniz..
İşte bu dönem o dönem..
Yani yaş kimine göre kırk altıdır kimine göre elli altı bu dönemde..
Kişiye göre değişir..
Kadına erkeğe göre değişir..
Değişmeyen tek kural hemen her şahsın az veya çok bu evreyi yaşacağıdır..
Kemal GÜL
29.10.2014