- 780 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
SERAP GÖRMEKTEN ÇOK KORKUYORUM
Karanlık kokulu bir muhtıra gibiydi gidişin…
Derin bir sükunet çöktü Kaf Dağı’na…Tüm çiçekleri soldu bahçemin,kuşlar göç etmeye başladı zamansız çok uzaklara…
İnsanlar kaçışmaya başladı;derin bir iz bıraktı yalnızlık yüreklere...Nefessiz kaldı evren.Aldığım soluk bile; yabancılaştı,sanki bana yasaklı kılındı …
Neydi yaşam ,neydi yaşamın ne olduğunu bana sorgulatan?..Yitirilmişliklerden pay almanın hazzıyla kendini telkin etmek miydi yoksa?...
Bir denizin dalgasına bıraksam ruhumu;denizdeki dalgalar ile coşsa,kabarsa,çarpsa asice ;sert kayalıkların yüzüne gerçeği…Yol alsa engin ufuklara ,bulsa ,bulabilse ruhum benliğini!..
Sonsuzluğun giziydi beni alıp götüren mistik bir limana…Ruhumun kayıplarındayım yine…Seni bulurum ümidiyle yol alırken savruldum ordan oraya…
Seni ve sana ulaşmayı sonsuzluk iksiri sandım.Ölmemek için isterdim ki sana varsın tüm yollarım.
Zaman geldi ben yittim…
….
Yasaklı ;bahçeleri yasaklı ;altın sarısı başakları seyretmek; kafesli penceremden...
Ben yokum artık ; ne cismim var ne de sesim .Çıktığım bir yolculuk ki ;pusulasız ve azıksız…
Manasını kaybetmiş iklimler yüklendi evren.Değil yedi , yetmiş yedi iklim desen az gelir…
Bir sessizlik var buralarda ,aşina olmadığım…Sağır ve dilsiz kesildi her şey.
Yollardayım; beli bükülmüş bir patikada yürüyorum şimdi.Yolum uzun.Bir sahra varmış yakınlarda.Serap görmekten çok korkuyorum…
ELİF PEKEDİS
İSTANBUL-2008