- 722 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
savrulma/lar..
...ve siz masumca köşenizde fırtınadan etkilenmeyeceğinizi düşünürsünüz oturup yerinize savrulmayan yapraklarınızla/rüzgarsız..sanki teninize hiç kar değmemiş gibi..avuç içlerinizin ıslaklığıyla terleyerek koştururken düşlerinizde..gözbebeklerinizle bir odadan diğerine..tıpkı haber bültenleri gibi, azalmamış ve kapatılmamış bir hüzün gelip yerleşir yüzünüze ki işaret parmağınızın ucuyla derin bir noktayı aramak gibi bir yar-a..ve bir kaç mor leke kabuk atamamış teninizde ki hepsi başka bir kehanetin habercisi gibi üç vakte kadar telvelerde..hayır/tabiki gelip geçecek son/bahar..kışa yazın düşleri/düşüşleriyle giriyoruz..toprak kokuyor gerdanında ve toz istemesende saçlarına bulaşıyor...
(...)
YORUMLAR
"Dokundum bir kere...Aldığın her nefeste kokum var...Biliyorsun...
Dokundun bir kere...Duyduğum her seste...Gülüşün var...Biliyorsun...
Sonrası diyorsun, sağanak yağmur? Boran fırtına?
Bir aşkın ağırlığı ya da yüklenen sırtına...Ve sırtını çok seviyorum...Biliyorsun...
Boş ver...Bir şey olması gerekmiyor...Çok şey oldu zaten içimizde...
O fırtına çoktan koptu yüreğimizde...İçerisi darmadağın...Dışımız bozulmasa da olur...
Git yokluğumun beni var kıldığı yere...Sonra kaybol içimde, çaresiz çocuk gibi...
Biraz kork…Biraz sevin...Biraz sus...
Ama her zaman bil...Sıradan bir şey değil sahip olduğumuz..."
gibi gibi yine işte...