MUSTAFA KEMAL DEMEK
Mustafa Kemal, demek.
Çağdaşlık demek.
Muasır Medeniyete.
Ulaşmak demek.
Mustafa Kemal, demek.
Yok olan
Bir İmparatorluk tan.
Yeni Bir Ulus Devleti
Yaratmak demek.
Mustafa Kemal ,demek.
Ezene karşı
Bir başkaldırı demek.
Mandacılığı, sömürüyü.
Esirliği, ve uşaklığı
Kabul etmemek demek
Mustafa Kemal Demek.
Aydınlanma, demek.
Karanlığa karşı.
Kararlı duruş demek.
Mustafa Kemal Demek.
Laiklik, demek.
Ulusçuluk
Devrimcilik
Halkçılık
Atatürk Milliyetçiliği
Yenilikçi, çağdaş,
İnkılapçı Türkiye demek.
Mustafa Kemal demek
İyi bir asker, Cesur.
Saygın bir Devlet adamı
Akılı, Cesur zeki ,
Çevik bir önder, demek.
Mustafa Kemal, demek.
Türk Ulusunu, Türkiye
Cumhuriyetini kuran.
Türk Bayrağını.
Ulus insanına.
Milleti ile, el ele verip.
Kahramanlıklar kazanarak
Hediye eden,
Bir ekol ,
Bir dahi demek.
Mustafa Kemal demek.
Gericiliğin, irticanın
Şeriat özlemcilerinin
Bağnazlığın, softalığın
Ümmetçiliğin takıyenin
Düşmanı demek.
Mustafa Kemal Demek.
Mustafa Kemal
ATATÜRK demek.
Mustafa Kemali anlamak için,ilim gerek, irfan gerek, cesaret fen ,fazilet gerek
Her beyin Mustafa Kemali algılayamaz, tarif edemez karanlık menzilde patinaj yapmaya ne gerek
Özeti
Mustafa Kemal Atatürk’ü anlamak ve anlatmak için önce ,insan olmak gerek
______Ali Cemal AĞIRMAN_____
YORUMLAR
Yabancı Devlet Adamlarının Atatürk Hakkında Söyledikleri
Bu yazımda yabancı devlet başkanlarının Atatürk hakkında söyledikleri sözleri ve övgülerini sizlerle paylaşacağım…
CHARLES D’GAULLE – FRANSA DEVLET BAŞKANI
“Türkiye tarihi, bugün her zamandan fazla Batı ve Avrupa tarihinden ayrılmaz bir haldedir ve Atatürk’ün bu yöndeki gayretleri verimsiz kalmamıştır…”
JOHN F. KENNEDY – AB.D. BAŞKANI
“Atatürk adı, insana, bu yüzyılın büyük insanlarından birinin tarihi başarılarını, Türk milletine ilham veren liderliğini, modern dünyayı açık ve ileri görüşlü anlayışını ve bir askeri lider olarak kudret ve yüksek cesaretini hatırlatmaktadır…”
ERHARD -
“Atatürk, bir asker olarak, amansız ve hatta bazı alanlarda ümitsiz görünen bir mücadeleden muzaffer çıkmış ve sonra devlet sorumluluğunu üzerine almıştır. 29 Ekim 1923’te Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığının ilanı, onun diplomatik dehasının eseridir…”
RIZA PEHLEVI – IRAN ŞAHI
“Dünya tarihinde, Mustafa Kemal gibi önemli bir görevin kesin şekilde başarı ile sonuçlandırılmasını ve bir milletin mukadderatını belirleyecek sorumlulukları üzerine alan dürüst insanlara dünya tarihinde çok az rastlanmaktadır…”
HOME – İNGİLTERE BAŞBAKANI
“Atatürk’ün adı bizce, hemen hemen 50 yıl önce parlak bir Türk askeri komutanı olarak biliniyordu. Barışı takiben, ona tarihteki büyük milli liderler arasındaki daimi yerini kazandıran devletcilik sıfatlarıyla O’nu tanıdık…”
EYUP HAN – PAKISTAN
“Atatürk yalnız bu yüzyılın en büyük adamlarından biri değildir. Biz Pakistan’da O’nu, bütün tarihin büyük adamlarından biri olarak görüyoruz…”
GENERAL MAC ARTHUR
“Askerlik dehası ile idealini Atatürk kadar kendinde birleştirmiş bir adam tanımıyorum…”
CANG KAY SHEK – ÇİN
“Atatürk’ün hayatı ve eseri, sadece Türkiye için değil, fakat dünyanın bütün hür milletleri için bir ilham kaynağı olmakta devam edecektir…”
HABIB BURGIBA
“Milletimiz, Gazi’nin ölmez eseri için en büyük hayranlığı duymakta, hatırasına da en büyük saygıyı beslemektedir…”
NEHRU
“O Doğuda modern çağın mimarlarından biridir. O’nun en büyük hayranları arasında olmaya devam ediyorum…”
ABDUSSELAM ARIF
“20. Yüzyıl tarihinin Atatürk’ün şahsına önem vermesi kadar tabii bir şey olamaz. Çünkü Atatürk, milletlerin yenilgisini zafere, çöküşünü yükselmeye, gerilemesini ilerlemeye dönüştürme yolunda vatani görevin kendilerine yüklediği sorumlulukları yerine getirmek için, durumu ülkeleri lehine çevirmeye hazır bulunan cesur subayların canlı bir örneğidir..
Benim üzüntüm, bu adamla tanışmak hususundaki şiddetli arzumun gerçekleşmesine artık imkan kalmamış olmasıdır.
“Sovyet Rusya Hariciye Nazırı Litvinof ile görüşürken kendisine onun fikrince bütün Avrupa’ nın en kıymetli ve en ziyade dikkate değer devlet adamının kim olduğunu sordum. Bana Avrupa’ nın en kıymetli devlet adamının Türkiye Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal olduğunu söyledi. “
Franklin D. ROOSEVELT
A.B.D Başkanı
Asker, devlet adamı, çağımızın en büyük liderlerinden biri idi.
Kendisi, Türkiye’nin, dünyanın en ileri memleketleri arasında hak ettiği yeri almasını sağlamıştır. Keza O, Türklere, bir milletin büyüklüğünün temel taşını teşkil eden, kendine
güvenme ve dayanma duygusunu vermiştir.
General Mc ARTHUR
Istırap çeken dünyada barış ve esenliği yeniden kurmak ve insanlığın yalnız maddi değil, manevi gelişmesini sağlamak isteyenler Atatürk’ ün iman verici ve yön göstericiliğinden örnek ve kuvvet alsınlar.”
“O, kendi milleti ve beşeriyet alemi için beslediği muhabbetle, bir dahinin neler yarattığına dair, cihana fevkalade heyecanlı bir sahne seyrettirmektedir.”
“Atatürk tarihten hakiki dersler almış nadir büyüklerden biridir. Bütün çaba ve uğraşmaları yalnız kendi ulusu içindir.”
Prof. Herbert MELZIG
Tarihçi
Mevcut rütbelerin hepsini kaldırdığı bir memlekette, bu adam, bütün rütbeleri, kazanmıştır. O memlekete, bulabilecek en şerefli isim Ona verilmiştir.
Mercel Sauvage
Gazeteci
Denilebilir ki onsuz, İslam alemi yolunu bulabilmek için elli yıl daha bekleyecekti.
Berthe Georges-Gaulis(bu söz bnm çok hoşuma gitti)
Bu günün Türkleri, yüzyıllar önce Avrupa’ yı titreten canlı millet durumuna erişmiştir. Ve bu aksam O büyük ulunun başında bekleyen Türkiye, güçlü ve dipdiri Türkiye’ dir.
Pierre Dominique
Gazeteci
Yeni Türk Devleti ile Ankara Antlaşması’ nın imzalanması nedeniyle; “Bizi arkadan vurdu, dağ başındaki haydutlarla, Mustafa Kemallerle anlaştı” diyenlere Fransız Başbakanının Mecliste verdiği cevap:
Dağ başındaki haydutlar diye isimlendirdiğiniz kahraman Mustafa Kemal ve O’ nun tüm askerleri burada olsalardı teker teker hepsinin heykellerini dikerdik. Böylesine kahraman bir antlaşma imzalamaktan gurur duyuyorum. (1921)
BRIAND
Fransa Başbakanı(bu söz belkide avrupada Türklüğün gururu simgeleyen söz olabilir…)
Türkler O’na çok haklı olarak Atatürk dediler ve kendilerini baba tanıdılar. Gerçekten de O, ulusunu seven ve ulusu için didinen bir baba olmuş ve yurdunu çok az bir zamanda verimli, yaratıcı bir gelişmeye yöneltmiştir.
Gyula KORNİS
Macar Meclis Başkanı
Türkiye’nin yetiştirdiği en önemli liderlerden biri olan M.Kemal Atatürk hakkında hangi lider ne dedi?
Gerçek bir liderin ardından söylenecek sözleri mutlaka okuyun!
Çöküntü halinde bulunan bir imparatorluktan özgürlük ve bağımsızlığını şerefli bir ilan ve o zamandanberikorunması, Atatürk’ün ve Türk halkının işidir. Şüphesiz ki, Türkiye Cumhuriyetinin doğuşu ve ozamandan beri Atatürk’ün, Türkiye’de giriştiği derin ve geniş inkilaplar kadar bir kitlenin kendisine olan güvenini daha başarı ile gösteren bir örnek yoktur
John F.Kennedy (ABD Başkanı, 10 Kasım 1963)
Mustafa Kemal hakkındaki bilgiyi O’nu çok seven birisinden edindim.Sovyet sosyalist Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Litvinof’la görüşürken,ondan Avrupa’nın en değerli ve ilgi çekici devlet adamının Avrupa’da yaşamadığını,Boğazların gerisinde yaşadığını,
bunun Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk olduğunu söyledi.
(Üç Adam,Kemal Atatürk-Roosevelt-Mussolini,1937)
Franklin D.Roosevelt (ABD Başkanı)
Yüzyıllar nadir olarak dahi yetiştirir.O büyük dahi çağımızda Türk milletine nasip oldu.
D.Lloyd George (İngiltere Başkanı)
Mustafa Kemal, Birinci Dünya Savaşı’nın gidişatını sezen muazzam yeteneği sayesinde, savaşın başarılı tek Türk Generali oldu. Savaş sonrasında da yeteneğini sürdürdü ve hayatının en büyük girişimini başlattı. Yeni Türkiye’yi kurdu.
DIE ZEIT (Alman Gazetesi)
Bu gibi dehalar ancak görünüşte ölürler. Çünkü gerçekte ulusların anlayışlarında derin ve silinmez izler bırakan eserleriyle daima yaşarlar. Böyle insanlar, bir kuşak için doğmadıkları gibi belirli bir devre için de doğmazlar. Bu gibi insanlar, uluslarının bu nimetler kaynağından durmaksızın yararlanmalarına imkan vermek suretiyle yüzyıllarca uluslarının tarihlerine egemen olacak insanlardır.
; Tahran Gazetesi (Tahran, 21 Kasım 1938)
Atatürk’ün hayatı ve eseri sadece Türkiye için değil, fakat dünyanın bütün özgür ulusları için bir ilham kaynağı olmakta devam edecektir.
Çang Kay ŞEK (Çin Cumhurbaşkanı,10 Kasım1923)
Arkadaşlar, yüzyıllar nadir olarak dahi yetiştirir. Şu talihsizliğimize bakın ki, O büyük dahi çağımızda Türk Ulusuna nasiboldu. Mustafa Kemal’in dehasına karşı elden ne gelirdi.
; Lloyd GEORGE (İngiltere, 1922)
Atatürk’ün Türkiy’de yaptığını hiçbir tarafta hiçbir kimse yapmadı: Ne Cavour, ne Cromwel, ne de Washington… Atatürk’ün bulduğunu hiç kimse bulmadı ve Atatürk’ün yaptığını da hiç kimse yapmadı. İlham ettiği kimselere ve kendi prensiplerine göre yarattığı yeni kuşak, O’nun eserine devam edecektir.
; Tipos Gazetesi (Atina, 12 Kasım 1938)
O, kişisel kazanç ve ün peşinde koşan basit bir diktatör değil, gelecek kuşaklar için sağlam temeller atmaya uğraşan bir kahramandı.
Prof.Walter L.WRIHT Jr.
Hiçbir ülke, yeni Türkiye’nin Ata’sı tarafından başarılan yenileşme kadar hızlı ve o kadar kökten değişme görmemiştir. Böylesine insanlar yüzyıllar içinde yalnız bir defa görülür. Şimdi Türkiye’nin tarihi bu eşsiz devlet adamının tarihidir.
; Dness Gazetesi (Bulgaristan)
Atatürk, tarihe örgütçü bir dahi, bir ulusun harikalar yaratan sevk ve idarecisi ve memleketinin kurtarıcısı olarak kalacaktır.
Independance Romaine Gazetesi (Bükreş, 12 Kasım 1938)
O’nun ölümü Türkiye’nin sarsılması olmayacaktır; çünki bütün genç kuşak, Şefi tarafından çizilen yolu inançla ve coşkunlukla izlemektedir.
Uj. Magyar Gazetesi (Macaristan, 1938)
Atatürk’ün dünyanın gidişi hakkındaki görüşleri insanı ürkütecek kadar doğru çıkmıştır.
; Times Gazetesi (İngiltere, 1964)
şair67
anlamında şairim
"MUSTAFA KEMAL DEMEK"
VATAN DEMEK .
BAYRAK DEMEK.
ÖZGÜRLÜKLER DEMEK.
MEDENİYET DEMEK.
BİRLİK VE BERABERLİK DEMEK.
HİÇ BİR İNSAN AYRDI ETMEMEK DEMEK.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu, cesur ve unutulmaz önderi Mustafa Kemal Atatürk
Sayğıyla eğilyoruz nur içinde yat atam
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu, Mustafa Kemal Atatürk
Benim, Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır.
Benden sonra, beni benimsemek isteyenler, bu
temel mihver üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse,
manevî mirasçılarım olurlar."
Kalemin daim yüreğin var olsun ustam Yürek sesin susmasın..kutladım selamlar...
şair67
İyiki varsınız ,iyiki edebiyattasınız
Saygı ile
nitemtran
Ben şahsen ilk iki mısradan sonra bıraktım okumayı. Zira devam etsem tüm gece içinde verilen derin felsefeyi düşün düşün uyuyamayacaktım. Sonra da uykulu uykulu git işe, sonra uykun geldikçe git işe. Patron görecek, işten atacak.
Peki şimdi okumadım diye, hiç mi okumayacağım? He mi dedin? Yanıldın elbet. Copy-paste ettim, hafta sonu kulüp rakısı içerken okuyacağım. Külüp rakısı dedim diye takılma oraya zira diğer rakıları içince ağlayamıyorum.
Düşünsene, şiiri okuyorsun ama kulüp rakısı değil, yeni rakı içmişsin ve kaybedilen 100 yıla ağlayamıyorsun? Olmaz.
Ve gecenin şerefine bir şiir...
Rakılardan kulüp
insanlardan cünüp
Krallardan Filip
Bodur attan düşüp
Dostlara küsüp
Defteri dürüp
Arabayı hızlı sürüp
Yaşasın F.Korutürk
Sen ölmedin, içimizdesin ey, ulu Atatürk...
şair67
Mustafa Kemal Atatürkün Savaştığı Cepheler
Mustafa Kemal Atatürk 1. Dünya Savaşında 3 farklı cephede savaşmıştır. Bu cepheler Kafkas, Çanakkale ve Suriye-Filistin cepheleridir.
1 – Kafkas Cephesi
Cephenin Açılma Nedenleri :
1. İttihatçıların Orta Asya’daki Türkleri birleştirme ve Hindistan’a kadar toprakları genişletme isteği.
2. Almanların Bakû petrollerini ele geçirmek için Osmanlı’yı kışkırtması.
3. Rusların Doğu Anadolu’ya saldırmasıyla mücadele başlamıştır (1 Kasım 1914).
4. Enver Paşa Sarıkamış’ta Ruslara karşı cephe açmıştır.
5. 90.000 asker Allahuekber Dağları’nda soğuktan donarak şehit olmuştur (Sarıkamış Faciası).
6. Ruslar, Doğu Anadolu’yu işgal etmiştir.
7. M. Kemal Muş ve Bitlis’i Ruslardan geri almıştır (1914).
8. Rusya’da Bolşevik İhtilali çıkmıştır (1917).
9. Rusya Brest Litowsk Antlaşması ile I.Dünya Savaşı’ndan çekilmiş; Kars, Ardahan ve Batum’u Osmanlı Devleti’ne bırakmıştır (3 Mart 1918).
2. Çanakkale Cephesi
Cephenin Açılma Nedenleri :
1. İtilaf Devletleri’nin Rusya’ya yardım göndermek istemesi.
2. İtilaf Devletleri’nin Boğazlar’ı ele geçirerek, Osmanlı’nın İttifak Devletleri ile bağlantısını kesmek ve Osmanlı’yı saf dışı etmek istemesi.
3. İtilaf Devletleri’nin Balkan devletlerini yanlarına çekmek istemesi.
4. Osmanlı’nın Kafkas ve Kanal cephelerinden çekilmesinin sağlanmak istenmesi.
Notlar:
İngiliz ve Fransız donanmaları Çanakkale Boğazı’na saldırmış, savaş başlamıştır (19 Şubat 1915).
Mayınlı boğazlardan İtilaf Devletleri geçememiştir.
İtilaf Devletleri Gelibolu Yarımadası’na ve boğazın iki yakasına asker çıkarmıştır. Türk askeri Gelibolu, Conkbayırı, Anafartalar’da başarı elde etmiştir Mustafa Kemal bu cephede başarılar kazanmıştır.
Düşman askerleri sekiz ay sonra savaştan çekilmek zorunda kalmıştır (9 Ocak 1916).
Çanakkale Savaşı’nın Sonuçları :
1. I. Dünya Savaşı’nda Osmanlı, yalnız bu cephede başarılı olmuştur.
2. Çanakkale Savaşı, I. Dünya Savaşı’nın uzamasına neden olmuştur.
3. 500.000 insan ölmüştür.
4. M. Kemal; önce albay, daha sonra da general olmuş, yurt içinde ve dışında tanınmıştır.
5. Bulgaristan İttifak Devletleri yanında savaşa katılmıştır.
6. Rusya’da Bolşevik İhtilali olmuş, SSCB kurulmuştur.
7. Kafkas Cephesi kapanmıştır.
8. Zafer, tutsak milletlere bağımsızlık mücadelesinde bir örnek oluşturmuştur.
3. Suriye ve Filistin Cephesi
Cephenin Açılma Nedenleri :
1. Osmanlı Devleti’nin İngilizler’in Süveyş’ten kuzeye doğru ilerleyişini durdurmak istemesi.
2. İngilizler Halep’e kadar ilerlemiştir (1918).
3. Yıldırım Orduları Komutanı M.Kemal Paşa, İngilizler’i Halep’in kuzeyinde durdurmuştur.
4. Misak-ı Milli’nin Suriye sınırı çizilmiştir.
Kafkas Cephesi (1914 – 1918)
Akdeniz’de İngilizler’den kaçan iki Alman savaş gemisi olan Goben ve Breslaw gemileri Osmanlı Devleti’ne sığındı. İngiltere Osmanlı Devleti’nden bu gemileri istedi fakat Osmanlı Devleti bu gemileri satın aldığını bildirdi ve gemileri vermedi. Gemilerin isimleri Yavuz ve Midilli olarak değiştirildi. Bu iki gemi Karadeniz’de Türk bayrağı asılı bi şekilde açıldılar ve Rus limanlarını bombaladılar. Türk bayrağı asılı bu iki geminin Rus limanlarını bombalaması üzerine Rusya, Osmanlı Devleti’ne savaş ilan etti. Rus orduları doğu anadolu üzerine yürümeleri üzerine Enver Paşa komutasında ki Türk ordusu Sarıkamış üzerinden bir harekat düzenledi. Böylelikle Kafkasya Cephesi açılmış oldu. I.Dünya savaşında Osmanlı topraklarında açılan ilk cephe Kafkas Cephesiydi.
Kafkas Cephesi’nin Açılmasının Nedenleri:
- İttihat ve Terraki Cemiyeti üyelerinin Orta Asyada ki Türkleri biraraya getirme isteği (Turancılık),
- 93 Harbinden sonra Rusya’nın eline geçmiş olan Kars, Ardahan, Batum ve Artvin’i geri alabilme isteği,
- Almanya’nın Azerbaycan-Bakü petrol hattını ele geçirme düşüncesi üzerine Osmanlı Devleti’ni kışkırtması,
- Osmanlı Devleti’nin, Rusya’nın Doğu Anadolu’da ilerleyişine engel olmabilme düşüncesi,
- Rusya’nın Kafkasya Cephesine güç transferi yapması ile Almanya’nın Doğu Cephesi’nde ki yükünü hafifletme düşüncesi, Kafkasya Cephesi’nin açılmasında etkili olmuştu.
Kafkas Cephesinde ki Gelişmeler:
Rusların Doğu Anadolu’ya saldırmaları sonucunda, Kafkas Cephesi Enver Paşa komutasında açılmıştı. Enver Paşa’nın yönetiminde ki Sarıkamış Kış Taarruzu’nda şiddetli soğuk, bulaşıcı hastalıklar ve açlık yüzünden binlerce Osmanlı askeri şehit oldu. Bu olay Sarıkamış Felaketi olarak anılır. 1915 yılında Erzurum, Erzincan, Bitlis, Muş ve Trabzon Ruslar tarafından işgal edildi. Bu işgalde Ermenilerde Rusya’ya yardımda bulunmuştu. Cephede yaşanan başarısızlıklar üzerine, Çanakkale Cephesinde görev almış olan Mustafa Kemal Paşa 1916 yılında bu cepheni kapanması üzerine Kafkasya Cephesine geldi. Mustafa Kemal Paşa, Rusların 1915 yılında işgal ettikleri illerimizden olan Muş ve Bitlis’i Rusların elinden geri almayı başardı.
Çanakkale Cephesinde İtilaf Devletleri’nin başarısızlıklarından dolayı Rusya yardım almadı. Savaşın bu kadar uzun süreceğini planlamayan Rusya’da bazı iç karışıklıklar meydana geldi. Bu durumdan faydalanan Bolşevikler tarafından 1917 yılında Rusya’da ihtilal yapıldı. Çarlık rejimi yıkıldı. Yönetimi ele geçiren Bolşevikler savaştan çekilme kararı aldılar. Bunun üzerine 3 Mart 1918 tarihinde Rusya ile Almanya, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, Bulgaristan ve Osmanlı Devleti arasında Brest Litovsk Antlaşması imzalandı.
Brest Litovsk Antlaşması (3 Mart 1918):
3 Mart 1918 tarihinde Rusya’nın Brest-Litovsk şehrinde, Rusya ile Almanya, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, Bulgaristan ve Osmanlı Devleti arasında imzalanan Brest Litovsk Antlaşması gereğince:
- Almanya’ya Baltık ülkeleri, Polonya, Finlandya, Belarus ve Ukrayna verildi,
- Osmanlı Devleti’ne ise Kars, Ardahan, Batum ve Artvin verildi,
- Rusya I.Dünya Savaşı’ndan çekildi.
Doğu Anadolu Ermeni isyanları çıkmıştı bunun üzerine hükümet Tehcir Kanunu’nu çıkarttı.
Tehcir KanunuTehcir Kanunu: Tehcir Kanunu Osmanlı hükümeti tarafından 27 Mayıs 1915 tarihinde çıkarıldı. Rusların Doğu Anadolu’yu işgal harekatı sırasında isyan çıkaran Ermenilere karşı çıkarıldı. Techir Kanunu gereğince Doğu Anadolu yaşayan Ermeniler, Suriye ve Lübnan’a zorunlu göçe tabi tutuldular.
Brest Litovsk Antlaşması (3 Mart 1918), Osmanlı Devletinin en son toprak kazandığı antlaşmadır. Brest-Litovsk Antlaşması’nın imzalanması üzerine Kafkas Cephesi Kapandı. Osmanlı Devleti’nin I.Dünya Savaşı boyunca toprak kazandığı tek cephe Kafkas Cephesiydi.
Çanakkale Cephesi (1915 – 1916)
Çanakkale Savaşı, 18 Mart 1915 ile 9 Ocak 1916 tarihleri arasında Gelibolu Yarımadasında, Osmanlı Devleti ile İtilaf Devletleri arasında hem karada hem de denizde gerçekleşmiş olan savaştır. Bu savaş Osmanlı Devleti’nin kesin galibiyeti ile sonuçlandı. Çanakkale Cephesi savunma cephesi olarak açılmıştı.
İtilaf Devletleri’nin Amaçları:
- İtilaf Devletleri’nin amacı İstanbul’u ele geçirerek İstanbul ve Çanakkale Boğazları’nın kontrolünü ellerine almak,
- Rusya’ya karadan yardımda bulunabilme istekleri,
- Almanya’nın müttefiki konumunda olan Osmanlı Devleti’ni savaşta saf dışı bırakıp, İttifak Devletleri’nin güçlerini kırmak,
- Savaşa gimeyen Balkan Devletleri’ni de I.Dünya Savaşı’na sokabilmek,
- Osmanlı Devleti’ni yıkarak topraklarını kendi aralarında paylaşmaktı.
Çanakkale Savaşı’nın Gelişimi:
1915 yılında İngiliz ve Fransız donanmaları Çanakkale Boğazı’nı bombaladılar ve bu sebepten dolayı Çanakkale Savaşı başladı. İtilaf Devletleri karaya asker çıkarabilmek için Kumkale ve Seddülbahir’i bombaladılar. Nusret mayın dökücü gemisi Yüzbaşı Tophaneli Hakkı Bey ve Yüzbaşı Hafız Nazmi Bey komutasında düşman gemilerinin projektörlerine aldırmadan Anadolu yakasındaki Akyarlar’a mayınlarını bıraktı. Nusret gemisinin döşediği mayınlar İngiliz ve Fransız donanmasına büyük kayıplar verdirdi. Çanakkale Harekatının gidişatını değiştirdiği için Nusret Gemisine “Dünyanın en ünlü mayın gemisi” ünvanı verildi. Boğazlardan karaya geçişin mümkün olmadığını anlayan İtilaf Devletleri karaya asker çıkarmanın başka bi yolunu düşünüp Gelibolu’ya yönlendiler.
Mustafa Kemal Arıburnu’nda askerlere şöyle seslendi.
” Size ben taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler ve kumandanlar geçecektir.”
Mustafa Kemal’in bu emrinden sonra, 25 Nisan 1915 tarihinde Arıburnu’na çıkan düşman kuvvetleri, Mustafa Kemal önderliğinde ki birlik ile karşılaştı. Düşman kuvvetleri Conkbayırı’nda durduruldu.İtilaf Devletleri Gelibolu Yarımadası’nda saldırılarında da başarısız oldular ve Gelibolu yarımadasını boşaltmak zorunda kaldılar.
Osmanlı Devleti’nin 1.Dünya Savaşı boyunca başarılı olduğu tek cephe Çanakkale Cephesi’dir.
Çanakkale Savaşı Sonuçları:
- 1. Dünya Savaşı’nın süresi uzadı,
- Bulgaristan İttifak Devletleri yanında savaşa girdi,
- İngiltere ve Fransa’nın Çanakkale Savaşı’nda başarısız olmasından dolayı, egemenliklerinde bulunan sömürgeleri ayaklandılar,
- Çanakkale Cephesi’nde İtilaf Devletleri’nin başarısızlıklarından dolayı Rusya yardım almadı. Savaşın bu kadar uzun süreceğini planlamayan Rusya’da bazı iç karışıklıklar meydana geldi. Bu durumdan faydalanan Bolşevikler tarafından 1917 yılında Rusya’da ihtilal yapıldı. Çarlık rejimi yıkıldı. Yönetimi ele geçiren Bolşevikler savaştan çekilme kararı aldılar. Çanakkale Cephesinde İtilaf Devletleri’nin başarısızlıklarından dolayı Rusya yardım almadı. Savaşın bu kadar uzun süreceğini planlamayan Rusya’da bazı iç karışıklıklar meydana geldi. Bu durumdan faydalanan Bolşevikler tarafından 1917 yılında Rusya’da ihtilal yapıldı. Çarlık rejimi yıkıldı. Yönetimi ele geçiren Bolşevikler savaştan çekilme kararı aldılar. Bunun üzerine 3 Mart 1918 tarihinde Rusya ile Almanya, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, Bulgaristan ve Osmanlı Devleti arasında Brest Litovsk Antlaşması imzalandı. Bu antlaşma ile Rusya I.Dünya Savaşı’ndan çekildi,
- Boğazların işgali engellenmiş oldu,
- Çanakkale Savaşı Mustafa Kemal’in ülke içinde ve dışında tanınmasına neden oldu, bu şekilde Kurtuluş Savaşı’nın önderi artık belli olmuştu,
- Çanakkale Savaşı’nda Osmanlı Devleti pek çok aydın, asker, eğitmen ve tıbbiyeli pek çok vatandaşını kaybetti,
- Osmanlı Devleti’nin Çanakkale Savaşı’nda kaybettiği aydınlar, eğitmenler, askerlerden ötürü Cumhuriyet’in ilk yıllarında kalkınmak için gerekli olan eğitimli birey sıkıntısı çekildi,
- Çanakkale Cephesi 1. Dünya Savaşı boyunca Osmanlı Devleti’nin başarılı olduğu tek cepheydi.
Suriye Filistin Cephesi
Türk Ordusunun Kanal Cephesinde yaptıkları iki harekatta başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Bunun üzerine İgilizler Filistin’i işgal etmek için Osmanlı Devleti’ne karşı Suriye Filistin Cephesi’ni açtılar. Suriye Filistin Cephesi, Kanal Cephesi’nin devamı niteliğindeydi. Osmanlı Devleti bu cephede İngiltere ile savaştı.
1.Dünya Savaşı Suriye Filistin Cephesi’nde ki Gelişmeler:
- İngiltere’nin bağımsız bir Arap ülkesi vaadinde bulunduğu Araplar bu savaşta İngiltere’nin yanında Osmanlı Devleti’ne karşı savaştılar,
-İngilizler bu cephede Türk orduları üzerinde ki baskıları artırdılar ve Mondros Ateşkes Antlaşması imzalandığı sırada Türk Orduları Halep’in kuzeyine kadar çekildiler,
- Suriye Cephesinde ki orduları Alman General Liman Van Sanders komuta ediyordu. Alman General Mondros Ateşkes Antlaşması gereğince görevinden alındı ve yerine Mustafa Kemal Paşa atandı. Mustafa Kemal Paşa Suriye Cephesi’nde 7. Kol Ordu komutanlığı görevindeyken Yıldırım Orduları Grup komutanlığı’na atandı.
- İngilizler Filistin ve Kudüs’ü ele geçirdiler.