- 2970 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Haneş Yılanı, Babam ve Ben
Haneş Yılanı, Babam ve Ben
HANEŞ, AVCILIK YETENEĞİ İLE DONATILARAK YARATILMIŞ BİR YILAN TÜRÜDÜR .
( Farsça’da ve Osmanlıca -Türkçe sözlükte " Ahnâş" Avlanan- avcı haşere, kuş.ve sürüngen türlerine denir)
Tamamında değilse bile Çukurova’nın bazı kesimlerinde ise Ahnâş "HANEŞ" olarak kullanılır ve yalnızca kalın gövdeli, uzun ve parlak mürdüm renkli bir yılan türünün yöresel adı olarak bilinir.
Bu yılanın, iyi bir avcı olmaktan başka iki dikkat çekici özelliği daha var-mış ;
1- Kendisine zarar verilmedikçe özellikle insanlara asla zarar vermez-miş ve asla haddini ve boyunu aşan işlere kalkışmaz-mış.
2- Zehirli bir yılan türü’müdür bilemiyorum ama bildiğim kadarı ile HANEŞ’in yılda bir kez kullandığı öldürücü tek kuyruk darbesi var-mış.
Haneş, kendisine zarar veren birinden sağ kurtulmuşsa, işte o zaman, o vuruşu kullanmak için tam bir yıl sabırla bekler, kendisini hep o vuruşa hazırlar ve o ALTIN VURUŞU canı pahasına, mutlaka gerçekleştirir-miş.
O kuyruk darbesini yiyen ise bir daha asla iflah olmaz-mış!
Neden hep miş-mış kullandım?
Çünkü ben, bu yılanı bir çok kez gördüm ama bu özelliklerine bizzat tanık olmadım tabii ki
Lakin,gerçek bilgi kaynağım rahmetli babam dan onlarca kez dinlemiştim
daha bir çok konuyu dinlediğim gibi;masal tadında.
Yani "Haneş Yılan’ı" hakkında ki tüm bildiklerim başta Kur’an-ı Kerim’i hatmeden ayrıca Arapça, Türkçe ve Fransızca okuyup yazabilen hemde sanat eseri gibi yazabilen ve her şeyi" öğrenmek amaçlı" okuyan benim hayatım boyunca tanıdığım en AYDIN fikirli adam olan rahmetli babacığıma aittir ve bu nedenle bence doğruluğu sorgulanamaz;tarafımca yani.
Neden bu yılan yani HANEŞ bu kadar çok ilgimi çekiyor ?
Çünkü benim rahmetli "Bilge Babam" on iki kardeş içerisinde beni hep bu yılana benzetirdi .
Çocukluğumdan bu yaşıma dek "Meral Haneş Yılan’ı gibidir ;ona dokunmazsanız size asla zarar vermez ve sizi asla üzmez. Onun kendisine yeten bir dünyası vardır ve o dünyada kendince çok mutludur ama kuyruğuna basarsanız öldürücü kuyruk darbesinden asla kurtulamazsınız" sözleri hep kulağımda yankılanmış ve belleğimde geniş bir yer edinmiştir.
(Buradaki ’öldürmek’ elbette ki mecaz olarak kullanılmıştır ve kullanılmaktadır ve tabii ki, teşbihte hata olmaz)
BEN kendimi daha düz ve daha şık bir şekilde tanımlarsam;
Dünya han, ben yolcuyum;Bu yolculukta elbette ki yol arkadaşlarım olacaktır ve ben bu yol arkadaşlarıma mecbur olsam da, olmasam da İnsani değerlerim ce hoşgörülü ve iyimserim ama hepsini seveceğim veya hepsine kayıtsız, şartsız eyvallah edeceğim diye de bir kuralım yok, olamaz da.
Özetle "Sabrım, dağlardan yücedir lakin, asla tekrarım yoktur" diyebilirim, gönül rahatlığı ile..
Seni rahmetle ve saygı ve sevgi ile anıyorum en kutsal varlığım BABAM.! Sen hiç bir şeyi "Öylesine" söylemezdin..
Bu gün kendimle ilgili bu sözleri neden yazdım? Çünkü 13 Ekim Pazartesi benim doğum günüm ve ben bu günden, nasıl ve hangi aşamalardan geçerek büyüdüğümü düşündüm .. Meral Adak
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.