ŞU! YALAN DÜNYANIN RENGİNE KANMAM...
Bir ölünün hatıra defterinden çaldığım anılar avuçlarım da kalan ve tuttuğum bir anlık nefesim zamanın neresin de salacağımı bilmediğim.
Bir yap boz gibi tamamlanmayı bekleyen sol yanımın eksik parçasını arıyor gözlerim ve ne zaman çalmak için‘’umut’’ kapısını, uzansa ellerim, odamın duvarların da düşlerden kalma kan izlerim.
Yılların renklerini soldurduğu bir hayat, neşter darbesinin bile kesip atamadığı garip bir aşk!
Ne bir bıçak darbesi,nede soğuk bir silahtan çıkan sinsi kurşunlar tüketmez bu ömrü,Azrail’in adı sen de kayıt, ben’ de ezbere nasılsa…
Siyah beyaz bir Türk filmin de ölümsüz bir aşk hikayesi gibi anlatılanlar…
Oysa renkli bir dünya dönüyor ayaklarımın altın da rengi sahte kendisi de yalan olmasa,inanasım geliyor sensiz için de yaşadığıma.
Yalan! Her şey yalan! Yaşamıyorum ki; Ben sensiz nefes alışım bile yalandan, habersizim kendimden, sanal bir nefes kopuyor iki dudağımın arasından ciğerlerim parçalanır gibi oluyor ya! Acımıyor aslın da! Bakma o da yalandan.
Şimdi rengarenk şatafatlı kurgulanıyor hayal filmler yada filmden kopyalanıyor kurulan hayaller. Yalnız seninle yaşandı siyah beyaz Türk filmlerindeki gerçekler. Umutlarım yalan dünyanın tek gerçeği olan siyah gözlerin de aklaşıyordu ve siyah çatılar beyaz duvarlardan yuva yapıyordu. İçindeki gerçek sevgi dumanını yalancı dünyanın yalandan sokaklarına savuruyordu.
Sen gittin! Ve Siyah gözlerinin içinde aklaşan umutlarım da gitti senin gözlerinle.
Yalan! şimdi sensiz her şey! Gerçek gözlerinin siyahında kaldı seninle siyah beyaz karelerde…
Gündüzsüz kaldı geceler, düşlerimde ellerim uzansa saçlarına kaybolup gidensin, gözlerim açılsa aynalarda yıllara hesap soranım. Seni kimden sorar ararım?sensiz yaşadığıma inansam ah! İnansam yeniden kaybolmayacağına, gerçekten yaşardım.
Çatılar değişti sen yokken rengarenk duvarları örtüyorlar ve içlerinde yalan sevgiler sahte dumanlar çıkartıyor sanal bacalardan.
Bakma böyle isyankar olduğuma, bazen gerçek gibi geliyor ama, yalan! bu dünya. Bazen bakıyorum da! Büyüklüğüne, kalabalıklığına yalan dünya’nın,inanasım geliyor.Yalan olduğunu bilmesem; Sensiz nasıl yaşıyorum ? diye sorasım geliyor… AyNuR