- 1037 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
"Oyunlarını sevemedim gençliğin"
![](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/resimli_yazi/buyuk/134232.jpg)
"Elleri toprak kokardı,
gözleri hasret!"
Bayram arefeleri hazırlardı torunlara verilecek harçlıkları.Gelenekleri bozmadı hiç, küçüğünden büyüğüne mendil içinde verilirdi her birine. Onun ellerini öpmeye doyamadım ben.
Doyamadan da gitti çok uzaklara.
O uzaklar hep birilerini kopardı giderken,
hep bir şeyler götürdü kalandan.
Her yıl bir önceki yılın eksiğiyle artıyor ve zamanla azalıyor insan. Hayatta alışkanlıklarından vazgeçemiyor da gidenin yerini dolduramıyor kimse.
"O hep resmi çıkarılmış çerçeveler,
tek bir cümle bile yazılmamış günlükler gibi."
Çocukluğumun o hatırlamadığım sayfasıydı dün gece gördüğüm. Yemyeşil bir cennetti.Orağı nasıl tutacağımı öğretmişti annem.Sonra babaannem yük yapmayı .
Dedem hep uzaklaşırkenki haliyle aklımda.
Elindeki oraktan destek alarak o uzun yola koyulduğunda arkasından bakan gözlerim,
içimde henüz ayrılıkları tatmayan yüreğimle düşünürdüm;
ya giderse ve dönmezse bir daha.
Babam çocukluğumun resimlerinde hep gurbetten dönen yüzüyle kaldı. Eski albümleri karıştırırken buldum birini. Yeni aldığı ayakkabılar, tokalar, oyuncaklar...
Hiçbiri onun o baba kokan yüreğinin yerini tutmadı.
Şimdilerde sakallarına kar yağsa de hafiften, gözlerinde hüzün belirse de hasretten ve omuzları düşse de yılların yorgunluğundan;
onu değişemem hiçbir şeye.
Dik yokuşlarda yapılan ahşap evlerden birinde doğduk üç kardeş.Yağmurda yükselen ahşap kokularıyla toprak kokusuna karışmış fotoğraftaki yüzler. Sonra babamın marifetli ellerinden çıkan betonarme ev kucakladı bizi ve yıllar sonra doğan iki kardeşimi.
Metrelerce karın yağdığı dik yokuşlu yollarında okula giden bir çocuk olamasam da kardan adam yapacak kadar izlerimi bıraktım kapı önlerinde,
yazmayı öğrendiğimde birkaç sözcük ahşap duvarlara kazınmış.
Sonrası hatırlanmayacak kadar uzakta kalmış sanki.
Otobüste dedesinin kucağında ağlayan bir çocuk şehrin o kötü havasını hissetmiş gibi;
"Gözyaşları bıraktım terminallerde,
mola yerlerinde ömrümce silinmeyecek hatıralar."
Şehrin gürültülü, kalabalık yaşantısına alışmış olsam da o hep içimde kalan geçmiş defterinde çocukluktan kalan memleket esiyor.
Gözlerimi kapatıp dinliyorum.
Birazdan seslenecek bana mısır tarlalarından annem, dedemin o toprak kokan ellerinden bayram harçlığı alacağım. Gurbetten çıkıp babam gelecek, baba kokusu getirecek uzak memleketlerden.
Orakla ot keseceğim yeşil çayırlarda, yayla yolundan giden yaylacılar el sallayacak arabalardan.
Israrları yenecek inadım ve ilk yükü alacağım sırtıma;
şimdi omuzlarımdaki yükten fazlasıyla hafifti oysa.
Balkon demirlerinde kurutulmaya bırakılmış mısır koçanlarıyla
ve henüz kurumamışlarla oynanan evcilik oyunları.
"Güzel gülerdi, resimlerdeki o çocuk,
güzel bakardı."
Aynalar buğulanmış geçen zamandan belki, ya da gülümsemesini çaldılar yüzünden.
Gözlerimi açtığımda gördüğüm rüyadan ibaret olsa da, aynaya baktığımda o çocuk çoktan büyüse de şimdi;
hala yeniden çocuk olur umuduyla başını koyuyor yastığına.
"Yenile yenile öğrenir kazanmayı insan,
ve çoğalarak azalmayı çoğu zaman."
Ne kadar unutmazsa insan çocukluğunu,
o kadar çocuk kalır yaşarken.
Büyüyemedim ve hep küt saçlı öndeki bir dişi eksik, göz bebekleri gülen o çocuk olacağım.
Ayrılıklar belimi bükmeyecek, özlemini çektiğim uzaklar olmayacak. Gözyaşı sadece düştüğümde akacak gözlerimden, bir de babam giderken uzaklara, yolum düşünce terminallere, saçımı tararken annem...
" Davetkar zaman,
ve inadına hızlı yelkovan."
Kumbaramda biriken bozuk paralarımla düşeceğim bir gün onu aramak için.O hüzünlü yaşam dolu bir o kadar da ölüm korkusuyla dolu adamla karşılaşırsam;
Özlediğimi anlatırsam ufaktan,
ve gülerse resimlerdeki o çocuk.
paralarımı sayar çocukluğumu isterim Affan Dede’den.
Sonra ben hep o çocuk kalıveririm.
Uzaklardan el sallarım size, gözlerimde umut, içimde bayram heyecanıyla koşarım alabildiğine.
Ve masum olabildiğince.
Ben gülerim, ben o çocuk gibi gülerim,
ellerimde çocuk saflığı,
yüreğimde parçalanmayan özlemlerim.
"Bana hep çocuk şarkıları öğretseydiler,
oyunlarını sevemedim gençliğin."
O gün ahşap kokuları karıştığında toprak kokusuna,
söz olsun;
çocuk gibi güleceğim.
( Cahit Sıtkı’nın Çocukluk şiirindeki Affan Dede’ye ve her bayram yaklaştığında daha çok özlediğim yüreği büyük dedeme,
sonra çocukluğuma, çocuk gülüşüme...)
N.K-2014
-İzmir-
YORUMLAR
![avatar](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/134283.gif)
Gün,gözlerini bütün geçmişe kapadığında,ben geçmişi gözlerimi içimdeki şimdilere kapıyorum. Koca bir geçmişi gözlerimi yumarak hatıralarımda arıyorum. Geçmişimde bıraktığım o küçük çocuğu yeniden yeniden neşe içinde görmek,sevinç göz yaşlarına boğarak dönmek istiyorum.Keşke zamanla birlikte bu ana getirebilseydim. Ahh Ahh diye başladığında geçmiş,off off diye bitmemesine duacıdır o küçük çocuk..
Her bayram,her çocuğa yaşattığı anıları,o çocukta saklar..Asla eski bayramlar yoktur. Eskiyen hep hatıralarımız...Biz onlardan uzaklaştıkça ahhlar şarkısı başlar...Eski dostlar,eski dostlar gibi.... :)
Güzel kelimelerle güzel hatıralar...Tebrikler
Saygılar,Sevgiler Değerli Dostuma
![Sihirli Kalem](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/82254_6vproly4sy.jpg)
Sihirli Kalem
Biz sadece hatırlar,hüzünleniriz.
Güzel yorumun için çok teşekkürler değerli dost.
sevgiyle.
![avatar](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/163251.gif)
Oy ki ne oyy!
Böyle geçmişe suzulup gittik sayende.
Çocuk olduk önce,sonra çocuk olmayı ozledik.
Sanırım ömür tukendikçe artacak o özlem.
Çocuk masumiyetin öyle açık ki,ne kalbini perişan edenlere kırgunlığın
Ne de seni yarı yolda bırakanlara.
Çocukluğun hep içinde ve hiç buyumemiş.
Hep temiz kalacak öyle.
Kotuluk yok ve olmayacak dunyanda.
Hep iyi olacak o gülen kız unutma!
Sevgimle.
Duamla...
![Sihirli Kalem](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/82254_6vproly4sy.jpg)
Sihirli Kalem
O küçük kız resimlerde gülüyor hala,
şimdilerde gülmesine zaman var ama
:))
Sevgim ve sonsuz duamla...
![avatar](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/70783.gif)
Her geçen yıla, saçımızda gördüğümüz her yeni beyaza inat hala çocuk kalmak, yaşama dört elle sarılmak için çocukluğun masumiyetine, küçük şeylerden büyük mutluluklar çıkarmaya, büyüklerimizin hayatımızdaki koruyucu kollayıcı ve sevgileri ile sarmalayıcılığını hep çocuksu ve korunmaya muhtaç tarafımızla hissetmeye hep ihtiyacımız olacak yaşımız kaç olursa olsun.Çocukluğumuz hep bir gökyüzü gibi değilmiydi başımızı kaldırdığımızda yeri gelip bizi güneşten koruyan yeri gelince ısıtan.Bayram öncesi tamda herkeste uzak sadece ailemle dinlenerek geçirmekistediğim bir bayram kurgularken birazda burukluk hissetmedim değil.Bayramlar çocukluğumdaki bayramlardan çok uzak belkide ben çocuktum o bayramlar o yüzdenmi daha bir güzel görünüyordu gözüme ? Şimdiki bayramları şimdinin çocukları gelecekte nasıl anlatırdı acaba bazen bu sorunun cevabını merak ediyorum ? Buruk bir keyifle okudum yazıyı.Sevgi ve selamlarımla.
![Sihirli Kalem](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/82254_6vproly4sy.jpg)
Sihirli Kalem
Eski çocukluklar kadar iyi anlatılamayacağına eminim şimdiki çocuklukların.
Biz çocuklarımıza iyi bir çocukluk veremediğimiz sürece.
Ne güzel eşlik etmeniz,
sevgimle.
Bayramınız kutlu olsun bu arada,
sevgimle...
![avatar](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/149458.gif)
hani şu kent reklamındaki bir dede vardı, 2 dedem de vefat ettiğinden beri o reklam çok koyar bana. çünkü babamın babası bayram sabahı aynı öyle beklerdi bizi.
bayram çocuklara güzel, ama dede nine olmadan da pek bir boş. Allah rahmet eylesin tüm gidenlere, bu duygu yüklü yazınızı da gözlerim yaşararak okudum.
bayrama sayılı günler kala ben bu yaşımda hala eksikliğini yaşayacağım. elinize sağlık..
bu arada Affan Dede'den bahsetmeniz çok güzel olmuş. adını okur okumaz, şiir ezbere zihnimden geçmeye başladı. demek ki öyle bir yer etmiş ki bizde hala unutmamışız :))
![Sihirli Kalem](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/82254_6vproly4sy.jpg)
Sihirli Kalem
Özellikle bu bayram arefelerinde.
Affan Dede'nin yeri başka.O sakalları ak, temiz yüzlü dedemiz bizim,unutmak ne mümkün! :)
Hiç unutmayalım.
Bu arada bayramınız kutlu olsun şimdiden, nice bayramlara
![avatar](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/147945.gif)
Gözü kör olsun şu teknolojinin.
Adam gibi bir internet bağlantısı kuramadım bu zalim melekette.
Bulup da,
katık edemedim bu memleketim kokan,
insanım kokan,
toprağım, aşım, rüzgarım kokan hikayeye bir mahzun Karadeniz ezgisi.
Zira,
böyle duygusal anlatımların yüreğe enjekte edilmesi,
can yakıcı oluyor bir bukle kemençe nağmei ile yumuşatılmayınca.
Kısmet işte,
dermanı susuz içmek varmış bu akşam diyelim kaderde.
Bilemiyorum,
ne zaman bitecek bu özlemler,
ne zaman dinecek gönlümüzde esen serin memleket rüzgarları?
Ne zaman yolumuz düşecek sılaya,
ne zaman dinecek dilimizde ömrü tükenen hasret şarkıları?
Şüphesiz bir gün,
çok uzak olmayan bir zaman diliminde,
iklimleri yabancı,
mevsimleri yabancı,
tebessümleri yabancı bu coğrafyalardan alıp başımızı gideceğiz.
Anamızın toprak kokan mısır ekmeği,
dumanı tüten yarmalı lahana çorbası,
bol tereyağlı, imansız peynirli kuymağı,
ve,
denizlerimizin yiğit delikanlısı,
ezeli-ebedi dostumuz hamsi'miz karşılayacak bizi,
kaybolup gideceğiz mutluluk okyanuslarının tarifsiz rotalarında
Ardından, yeşil yamaçları kucak açacak saçaklarından yağmur dökülen bakışlarımıza.
Tüm hatıralar, ardı ardına selama duracaklar usuldan usula düşüncelerimizde.
İşte,
ahşap, eski evin üst yanında hemen,
Karayemişlerin gövdesine dayanmış,
karayemişlerin karasına inat, ap ak sakalları ile,
bir elinde kurebisi, bir elinde 99 luk tespihi, öylece bakmakta rahmetli dedemiz.
Ninemiz, beli eğilmez, bileği bükülmez, ölümsüz kadın.
Sırtında bilmem kaç kilo ot yükü, yüzde bilmem kaç eğimli tarlayı tırmanmakta aheste.
Ve,
en güzel,
en tatlı,
en leziz yemeklerin kokusu gelmekte ana mutfağından.
Her şey güzel,
her şey olması gerektiği, hayallerde yeşertildiği gibi doyumsuz.
Ah!...
Ah bir de babamız olsaydı yanımızda değil mi?
Yaban ellerinin, soğuk mevsimlerinde özlemlerle savaşa durmasaydı.
Yav,
aldı gitti aklımızı bu yazı kafamızdan.
Yazıyı bir kaçırdık, bir daha tutamıyoruz.
Moral,
negatiflerin en ulaşılmasıyla arkadaşlıkta bu anlarda.
Halimiz kötü gerçekten.
Ne yazalım şimdi bu yüreği memleket özlemi ile kavrulan şair gönüllü insana?
Allah,
güzelliklerine kavuştursun yakın zamanda seni.
![Sihirli Kalem](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/82254_6vproly4sy.jpg)
Sihirli Kalem
Ne kadar özenli ve geniş çapta bir yorumdur bu.
Bunun için sanırım sizin yorumlarınızı ayrı bir heyecanla bekliyorum.
Hüznüyle, mutluluğuyla ve iyi ki siyle hatırlayalım albümlerdeki çocuğu.
Çok çok sağ olun efendim,
ne güzel geldiniz, hep olun.
Bu arada sizin ve ailenizin bayramını kutluyorum efendim...
Sevgim ve sonsuz saygımla.
![avatar](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/170070_tkiovy2cdf.jpg)
İçim kıpır kıpır oldu yazınızı okurken...siz anlattınız ben ışınlandım o günlere... yüzler belki belirsizdi ama gördüm gördüm diye haykırdım içimden... çocuk oldum ve mutluydum... Hüzün sözleri olsa da arada içinizdeki çocuk sanki tamir ediyordu tüm olumsuzlukları...Sevgiyle.
![Sihirli Kalem](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/82254_6vproly4sy.jpg)
Sihirli Kalem
böyle yazılarda değil de normal hayatımızda da gelsin arada aklımıza.
Sevgimle...