Her yer 'sen' kokuyor..
Gidişinin ardından tam 7 yıl geçti. Sensiz, ruhsuz, bensiz tam 7 yıl..
Sen kapıyı çekip giderken, ben bulutları taklit etmeye başladım. Sahi bulutlar neye ağlıyordu? Hiç bilemedim.
Sen.. Aslında sen diye bir şey kalmadı. Sen, bendin. Bense, sen..
Sen gidince, son okuduğun kitabı binlerce kez hatim ettim. Son içtiğin çay bardağına dokunmaya kıyamadım. Kaldırdım koydum rafa, yeniden gelirsen sana çay yapacağım. Bilirim, çok seversin çayı..
En çok papatyaları severdin. Bende severim papatyaları.. Bana, bizi hatırlatır. Ortası sen, kenarlarını çevreleye beyazlıklarsa ben..
Bana şarkı söylerdin, bir klarnet gibi ruhu okşayan sesinle..
Her anımızı fotoğraf karelerine dökerdin, şimdi ise fotoğraflar gözyaşlarıyla kaplı.. Kalsaydın.. Hiç olmadı, bir çay içimlik daha..
Çocuksu gülüşünü özledim. Yastık savaşı yapmayı özledim. Yağmura inat, sırılsıklam ıslanmayı özledim.
Gel.. Hadi gel.. ’Ihlamur kokulum, badem gözlüm, mısra sözlüm.’ Gel..
Bak! Yine her yer ’sen’ kokuyor, hadi anıları unuttum ya kokun, ya mısralar? Gelmelisin.. Beni mısralarınla kavuşturmak için gelmelisin.
-Merve Yıldırım
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.