- 432 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Dağlar Mıdır Yolları Ayıran, Bizler Miyiz?
Dağlar Mıdır Yolları Ayıran, Bizler Miyiz?
Dağlar mıdır yolları ayıran, bizler miyiz bilinmeyen bir muamma! Tatlı esen rüzgârlar gibi yamacında esen rüzgârı ile taptaze nefes olan dağlar, gönlünde taze sevgiler ile dolaşması gerekirken değersiz uğraşlar gereksiz heceler ile gönlünü dolduran insanlar, çıkın bakın dağın yamacına o ılık tatlı esen rüzgârını mırıldanarak söylediği aşk türküsünü dinleyin sonra karar verin dağlar mı yolları ayırıyor bizler mi? Efsunlu bakışı ile yolunda geçenlerin dinlenmeleri için han olan dağlar…
Çizilmiş sevgisizlikle ruhları çizilmiş yolunu şaşırmış yolda garip kalmış insanlar bir kendinize birde dağın misafirperverliğine bakın, ekim ayı sonunda zirvesine karlar yağarak gelen kıştan haber veren haberci dağlar, ey bilgelik taslayan yalancı maskeler ile gönlünü kapatan ukala insanlar kimdir yolları kapatan bir düşünün öyle karar verin. Yalan ile dolaşan solgun insan, anlamsız kavgalar içinde ömrünü heba eden zavallı insan aç gözlerini, renklerin cümbüşü ile ovasında ağalara nefes olan bağrında iklimlerin en güzelini saklayarak nazlı bir gelin gibi etrafına sunan dağlar mıdır yolları ayıran biz insanlar mıdır iyice bir düşün? Bir düş gibi masal hayal gibi büyüleyici sevgisi ile bulunduğu ile düş olan dağlar yanına gelemedik yanına gelerek te güzelliğini görerek yaşayamadık, ama yanına gelmeden hep seni suçlar olduk.
Gurbet ayrılıklarına çıkınca bir lokma ekmek için, hep aradaki mesafeleri için seni suçlarız oysa bu hayatın içinde, birçoğumuzun yaşadığı ayrılıklardır. Birçoğumuz ömürlerini ailesiyle, sevdikleriyle, arkadaşlarıyla geçirmişken o diyarı terk etmek zorunda kalınca, araya giren yollarda hep seni suçlarız. Kolu kanadı kırılmış bir güvercinin gibi yaşam mücadelesi verirken kanatlarımız kıranın, sen olduğunu söyleriz. Yollara nefes olan tabiata iklimi ile can olan, ağaçlara meraların nebatlarına vitamin olan dağlar, bizler böyleyiz sen bakma densizliğimize, sen gönlümüzde yıkılmayan bir dağsın, bir dost gibi.
Mehmet Aluç