- 659 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Hayat Arkadaşım (Mektup)
Hayat arkadaşım...
Günlerden cuma. Havanın buz gibi olduğu, ama benim içimin kavrulduğu bir 17 Aralık akşamıydı. Saatler okul çıkışına doğru gidiyordu. E senin de gönlün artık yavaş yavaş bana doğru kayıyordu. Eylülde başladım ben sana seni seviyorum cümlesini 2 noktayla söylemeye. Neden 2 nokta. Sen de bana seni seviyorum derken 3 nokta olacak. Sensiz benim cümlelerim bile eksik kalıyorsa ben senin olmadığın dünyada ne aramak isteyeyim ki... Bak anlıyor musun senin bende ki yerini. Şöyle anlatayım, dünyada ki olabilecek en güzel şeyler başıma gelse en şanslı insan ben olsam en zengini en güçlüsü en sağlıklısı en sevileni ben olsam. Mesela yani... Ben başıma gelen iyi veya kötü bir olayda senin nerde olduğunu ararım iyi günümde seninle paylaşmayı, kötü günümde ise benim dert ortağım olmanı istiyorum. Yani yaşadığım her saniyeyi, aldığım her nefesi, canımın yarısını sana vermek istiyorum. Ama şöyle bir durum da var. Ne gücüm kuvvetim ne de param olsun ne bir evim ne bir giysim olsun, ne son nefesim ne de yatacak yerim olsun hiçbir şey ama hiçbir şeyim olmasın, senden başka. Çünkü bunların hepsini ben sende gördüm. Gülüşünde huzuru buldum. Yanaklarında açan gamzelerde yatacak mezarımı buldum. Seni içime çekerek alnından öperken gücümü buldum. Sana kadınım derken cesareti buldum. Nefesinde nefesimi buldum. Kalbinde ise bana cennete bile yetecek aşkı buldum. Kalbimin tek sahibini buldum sende. Ben beni sende buldum. Aldın beni benden. Ve inan bana hiç geri istemiyorum. Ben senin olan hayatımdan memnunum kadınım. Kim birinin önünde diz çökmekten ona köle olmaktan sevinir deme bana senden gelen ecele bile razıyım ben. Senin için gözümü kırpmadan her şeyi yapmaya da hazırım. Yeter ki o beni benden alan gülüşünü esirgeme benden. Sen bana seninim de, al bu canı benden. Seni dünyaya getiren Allah’ıma binlerce şükürler olsun o limanı açan insanlardan mukabeleyi düzenleyen insanlardan... hepsinden Allah razı olsun. Ve sen sana var ya ne kadar teşekkür etsem ne kadar önünde diz çöksem az gelir. Beni dünyanın en şanslı insanı yaptığın için...
Dedim ya takvimler 17 Aralık akşamını saatler ise 17:50 yi gösteriyordu havanın buz gibi olması bize işlemedi. Ve sen o akşam koydun ya 3.noktayı benim seni seviyorum cümlemin sonuna. İliklerime kadar tatlı bir sıcaklık kapladı. Seninle mesajlaştığımız halde sana o günden sonra seni seviyorum derken hep heyecanlanıyordum aşkım derken bir tanem balım tatlım gibi sevgi sözcükleri derken kendimden geçiyordum. Çünkü sevgilim cevabını yani karşılığını da alıyordum. O akşam ne kadar mutlu olduğumu hiç kimse hatta hiç bir varlık anlayamazdı ben bile anlayamazken kendimi... vuruldum adeta sana hani bir trafo misali gibiydim ve tepeden öle bir yıldırım düştü ki beni öldürüp senin kalbine gömdüler. Ama kabir azabı çekmedim aksine cennet misali yüreğini açtın bana. Çok korktum Hz. Âdemin cenneten kovulması gibi beni de buradan kovarsın diye. Kimseye söyleme ama şimdi bile aynı korku var içimde. Ne yapayım dayanamıyorum seni sensiz yaşamaya. Ben seni sensiz yaşamak değil seninle yaşlanmak istiyorum be güzelim. Bu aptalın seni çok seviyor be güzelim. Ne olur bana istediğin her şeyi yap yaptır. Hatta evet evet totomu bile cimcikle :) ama ne olursa olsun akşam işimden eve geldiğimde sen aç kapımı sen hazırla yemeğimi ve seninle sadece seninle koyalım aynı yastığa başımızı sadece seninle. Ve tabi bazı geceler çakan şimşeklerden korkan çocuğumuzla tabiki :) . Bak seni andım ya gene her şey silindi aklımdan. Kafamın ve kalbimin tam merkezinde sen varken nasıl düşünürüm başka bir şey.
Bazıları der “lan bu ne biçim bir hayat” ya da “artık yaşamak istemiyorum” falan gibi. Yalan yok bende çok kurdum o cümleleri. Ta ki sen hayatıma girene kadar. Sen bana hayat olduğun an anladım yaşamanın ne kadar güzel olduğunu. Ölmek başkadır yaşamamak bambaşka. Sen beni öldürdün ama inan çok güzel yaşatıyorsun beni yaşama sebebim benim. Ben bunları sana yazarken defalarca ölüyorum. Sana okurken akan gözyaşlarımla yıkanıyorum. Ve gömülüyorum senin kalbine hiç çıkmayacakmış gibi. Ama sonra sen bana bir sarılıyorsun ya, kokunu üzerimde bırakıyorsun ya. İşte o an bir tanem yeni doğmuş bir bebek misali o kadar mutlu oluyorum ki anlatamam sana. Sadece ben değil kalbim, aklım, duygularım, vücudumun her parçasının mutluluk sebebi oluyorsun. Hele bide o sihirli cümlemiz var ya hani 3 noktalı olan. Onu söylüyorsun ya bana yüreğinden koparcasına işte o zaman da cennete girmiş gibi oluyorum. İnsan cennete girdikten sonra ne ister ki. Ama ben cennete bile seni ve ya senin hayalini istiyorum. Ruhunu istiyorum çünkü sen benim ruhuma kadar her şeyimi aldın bu dünyada benden. Öbür tarafta da ben senden alacağım. Yoksa ha cennet ha cehennem.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.