ÇAYYAŞ TÜRKLER
Edebiyatımızda ve kültürümüzde bambaşka bir yeri vardır çayın!
Bir bardağında kendimizi unuttuğumuz, Tonlarına teşbihler, lezzetine peh peh’ler çektiğimiz,Hani hepimizin bildiği, şu bizim çay...
Bazen gülümsemeye yol olur çay.
Suyun devamlı olarak kaynayıp durduğu, iri ve hantal kap, evin kaynanasıdır...Üstteki sevimli, minik demlik de gelindir..! Çaydanlık kaynadıkça, kabardıkça hiddetle,demlik demlenir, olgunlaşır...
Gelinin kocası ise bardaktır.Biraz gelin doldurur, biraz da anası bardağı...
Çocuklar çayın şekeridirler, tat verirler hayata...
Görümceler ise çay kaşığıdırlar! Arada bir gelirler, karıştırırlar ve giderler...
Kaynataya gelince; O da bardak altıdır, döküleni ve dağılanı toparlar..!
Süzgeç ise; Sahip olunan değerleri simgeler. Ailenin örfünü, kültürünü... Dış çevreyle, yani komşularla aradaki mesafeleri belirler. Lüzumsuz yere bozulmasına manidir ağız tadının...
Ateşe gelince;
Yakmasını bilenin iliklerini ısıtır, gecesine ışıktır... Aşk ile özdeşleşip kasıp-kavuran, tasavvursuz kılıktır... Aslolan şudur ki;
AŞK’a aşıktır alaz...
Ve bu sebeptendir hep hareretlerinin düşmeyişi, sevdalı yüreklerin...
Sabırdır, tevazudur, Hoşgörüdür...
Orta kararda, kısık ateşte demlenmelidir çay, Ne dağlamalıdır harıyla üstündeki çaydanlığı; Ne de haşlamalıdır demliği, hışmıyla kaynana’nın...
***
Bazen yarenlere söz’dürler, demli anlamlarıyla...
Vakti vardır dostların
Ve... bir çay içimi kadardır...
Kırk yıllık hatırı olmasa da
kuyruklu cüce kadar; Asırlardır tüter dumanı...
İlk gençlik yıllarımızın,
O, en masum yalanı...(Okul çıkışı bir bardak çay içer miyiz)
Aklımdan Rahmetli dedem geçer...Metal bir ibrik, abdest suyu :)
Afrikalı koca dudaklı kadınlar. Onlara uygun dudak payları... Kavrayamam durumu bir türlü...
Hatta dudaklarında kaybolan, bardaklar gelir gözlerimin önüne :))
Kahve Yemen’den gelir, Çaylar ise şirketten...
Yerini bulamamış olsam da atlasta da şirket denen ülkenin; Rabbim hepimizi korusun şer’den, şiirretten..!
Tavşan...Kan...Şeker...ve can çeker...
Yalnızlığa hüzün taşır çay... Muhabbete lezzet...
Çaysız kalmayın sakın :)
Ali ASAFOĞULLARI
YORUMLAR
Yav,
Karadenizliyim güya.
Sevemedim gitti şu çayı.
Arada bir bardak götürmeye eyvallah da,
nefes almadan, ardı ardına yuvarlamaya hayır.
İşim gereği,
işçilerle çok muhatap olurum.
Ve,
çok gözlemlerim hayatımın her evresinde insanları, bilhassa ücretle çalışanları.
İşten kaytarmanın en masum yoludur çay.
İşverenin iyi niyetini suiistimal etmenin de.
Adam,
sabah sekizde işe gelir,
önce çayını demleme telaşına düşer.
Yav, senin evin, evinde eşin, onun mutfağında da çay demliği yok mudur?
Vardır.
Eee?
Maksat, iş olmasın, yatmak olsun.
Böyle işte.
Bir de bu açıdan bakmak gerek olaya.
Yoksa,
ince belli bardakta,
tavşan kanı Rize çayını kim reddedebilir ki?
Her şey vaktinde, zamanında, terinde.
Ali Asaf
Eyvallah ama gerçekten tiryakisi olan ne yapsın?