- 813 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
NAİF
İklimin hayli yakıcı zamanlarına denk gelmiş sıcağı bırakın çimenleri, ağaçların en yükseklerinde oturmuş yapraklarını dahi darlandırıyordu.
İşte bu günlerin ardından bir yangını söndürmeye gelmiş itfayenin sıktığı suyun ferahlattığı kagir ahşap bina gibi, emdiği yağmurla ferahlayan toprağı kurbağalar işgal etmişti.
Adam, tüm araziyi işgal eden kurbağalara basmamak için naif ve sanki sek sek oynayan çocukların komikliğiyle yürüyordu.
Adamın, sair zamanlarda nerede yaşadıklarını kimsenin aklına getirmediği kurbağalara basmamak için gösterdiği çaba hayvan sevgisinden değil, yanlışlıkla ezeceği kurbağaların ayaklarının altında çıkaracağı sesten tiksinmesindendi.
***
Not: Bu küçürek (minimal) öykü daha önce yazdığım bir öykünün girişinden faydalanılarak oluşturulmuştur.
Küçürek (Minimal ) öykülerde kişi ya da olay değil, durum işlenir. Okuyucu, oluşturulan ya da aktarılan durumu süsleyen anlatımla varılması muhtemel ve olasılığı fazla olan duygulara yönlendirilip, sonrasında yönlenilen, oluşturulan duygudan farklı, şaşırtıcı, çarpıcı ve umulmadık bir sonla buluşturulur.
Sabrınıza teşekkür ederim.
YORUMLAR
Henüz ben de çok iyi başaramıyor olsam da bunu, öyküye kısa cümleler çok yakışıyor, hele ki sizin öykünüz gibi küçürek öykülere. Ilk cümleyi affınıza sığınarak sadeleştirdim.
"İklimin hayli yakıcı zamanlarııydı. Güneş, bırakın çimenleri, ağaçların en kuytu köşelerini kendine yurt edinmiş yaprakları dahi darlandırıyordu."
Dipnotta verdiğiniz teknik bilgiden cesaret alıp yaptım bunu, umarım yanlış anlaşılmaz.
Çok güzel bir öykü, biraz daha işçilik/sadeleştirme istiyor gibi geldi bana.
(Dipnot ekleme fikrinizi çok yararlı buldum, öykülerimde ben de mi yapsam acaba bunu diye düşünmüyor değilim. Her okuduğumuz öykünün altında bir dipnot olsa teknik olarak da çok zenginleşir, bir taşla iki kuş vurmuş olurduk.)
nitemtran
Hatta bir kaç şey de ben ilave etmek isterim.
Hemen her konuda, o kunuyu bilmeyenlere anlatmak için temel kavramları sistematize edilir. Fakat bu sistematizasyon eğer bir apriori, değişmez bir inak gibi alınırsa faydadan çok zarar getirir ve yaratıcılığı öldürebilir.
Mesela,
"Hikayelerde kısa cümle kullanılır" Bu batı tarzı hikayeciliğin ülkemize girdiği günden günümüze kadar değişmeden kalan bir ansiklopedik bilgi hatta bir aprioridir. Muhtemeldir ki bu tanım yapılırken zamanın eğitim durumu ve belki de okurun sıkılacağı, cümleden yazarın söylemek istediğinden farklı anlam çıkarma olasılığı ya da yazılım hatası yapılabilmesinin önüne geçmek için yapılmış olabilir.
Hatasız ve estetik bir uzun cümle neden kötü olsun ki?
Saygılarımla
Tante Rosa
Ufacıcık naif hikayenizi beğenerek okudum...Not kısmı için ayrıca teşekkürler...Saygıyla.
nitemtran
Varsın kısa olsun, çok güzel bir anlatım ve gerçekten şaşırtıcı bir son olmuş.
Ben de o özeni kurbağalara basmamak için verdiğini düşünmüştüm.
Ne acı!
Kaleminize sağlık.
nitemtran
nitemtran
Edebiyatın güzel ve hep şaşırtan özellikleri.
İşten-güçten elimizi çektiğimizde,
gidip edebiyat tahsili mi yapsak ne?
Öğrenmenin yaşı yoktur sonuçta.
Çok hoştu bu kurbağa meselesi.
Çocukluğum onların arasında geçti.
Hep aramız iyi olmuştur.
Sabahın köründe,
yalnız tebessümlerimize misafir oldunuz güzel cümlelerinizle efendim.