- 2042 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
HER ÖĞRETMEN EĞİTMEN DEĞİLDİR; AMA HER EĞİTEBİLEN BİRER ÖĞRETMENDİR...
Her altın değerlidir, altını çamura attığınız da değerini kaybetmez ama o altın sizden nefret eder. Her çocuk da altındır bir çocuğu dış görünüşüyle yargılayıp onu aşağılar ve değersizleştirmeye çalışırsanız onu çamura atarsınız ve oçocuk ta sizden nefret eder, kin ile öfke ile büyür. Kim böyle bir hazineyi değersizleştirmeyi göze alabilir ve hangi ilahi güç buna izin verir...
Siz eğitmenler ve idareciler hangi akla kendi fikir ve ideolojilerinize yatkın olmayan her söylediğinize koyun gibi boyun eğmeyen bir öğrenciyi yargılayıp önyargı ile yaklaşıp o çocuğun kişiliğini ezerek onu değersizleştirme hakkını kendinizde buluyorsunuz. Sizler doğduğunuz andan itibaren öğretmen ve idareciydiniz, yanlışlarınız, hatalarınız hiç mi olmadı?ki bir çocuğun hatalarından dolayı sevmeme ve onu dışlama hakkını kendinizde buluyorsunuz. Önemli olan sorun noktası olmak değil çözüm noktası oluşturabilmektir. Hanginiz yaşadığımız toplumda çocuğun iç dünyasının keşif yolculuğuna çıkmayı başarabildiniz?ya da hanginiz bir çocuğun içinde ki madeni keşfedebildiniz?...
Yıllarca verilen bir emekle çocuklarını büyütüp topluma kazandırmanın mücadelesini veren anne ve babalara destek olup, çocuğu yargılamadan sevgi, şefkat ve hoşgörüyleyaklaştınız?..
Bir eğitmen her davranışından sorumludur ve bir gün mutlaka davranışlarının karşılığını alacaklardır. Bugünden ekilenin karşılığını yarın sevgi saygı ile almak ve başarılarınızın sonuçları görüp gurur duymak istiyorsanız ekeceğiniz tohumları sularken sevgi ve hoşgörüyü de katmayı unutmayın lütfen...
Bu yazım da kendilerini çocuk ruhuna inebilen kendilerini onların yerine koyabilen ve bir öğrenciyi dış görünüşüyle değerlendirip,ön yargıyla yaklaşmayan,çocuk ruhunda ki hazineleri keşfetmeye gönüllü öğretmenleri dışında tutarak ve onların öpülesi ellerini saygı ve sevgilerimle öperek bitirmek istiyorum...
Hülya Akyıldız