Iİşidt
Başlık iki sözcük birden ifade ediyor farkındaysanız..IŞİD ve İşit..Malum, biri şu bilinen örgüt diğeri ise doğrudan işit..Yani sesi işit..Duy,olanları bitenleri gör ve anla anlamında..
İlk işittiğimde adını IŞID diye teleffuz etmiş ve uyarılmıştım yakınlarım tarafından..Aşinalık yoktu hiç, ilk kez duyuyordum.. Nedir ne değildir bilmiyordum.. Hiç bir fikrim yoktu bu hususta..
Doğrusu IŞID değil IŞİD’ miş meğerse sonradan öğrendim. Açılımı ise bayağı anlamlı..Irak Şam İslam Devleti örgütüymüş..Örgüt dedim ama doğrumudur bilemiyorum.. Olmayabilir de.. Biz değil onlar diyor..Onlar yani, işi yönlendirenler..Onların diliyle konuşuyor ve anlamaya çalışıyoruz.. Hataya düşüyor olabiliriz..
Geçmişe gidip hatırlamalıyız.. Hafızamızı yoklamalıyız.. Afgan Halkı Sovyetler’e karşı çarpışırken mücahitler diye nitelendirilir, iyi ve güzel sıfatlarla anılırdı.. Kahramanlıkları anlatılırdı.. Ne zamanki silah kendilerine yani Batı’ya döndü o zaman örgüt denilmeye başlandı ve her türlü olumsuz sıfatlarla hatırlanır oldu..
Batı’nın bir gerçeği bu..Bakmalıyız literatürüne..Onlar örgüt diyorsa biz temkinli yaklaşmalıyız. Daha dikkatli olmalıyız. Çünkü örgüt denildiğinde farklı çağrışımlar yapıyor..Niyeti düşüncesi bütünüyle farklı bir şeyler çağrıştırıyor zihinde..Üstü örtülü gizli kapaklı bir şeyler..Karanlık şeyler..
Şimdilik bize yansıyan yönü bu.. İyi şeylerle uğraşmadığı belli IŞİD’in..Böyle görüyor böyle biliyoruz..Bugün için böyle yalnız..Ancak yarın farklı gelişmeler olur ve bize başka şekilde sunulabilir..
Gördüğümüzle yetiniyoruz..İncelemiyor araştırmıyoruz hiç arka planını..Nedir bu,cidden bize sunulduğu gibi mi yoksa başka türlü mü?
Yaptıklarını onaylamak mümkün değil..
Kim kabul eder ki eğer doğruysa..Kan akıtmayı,kafa baş kesmeyi,gövde uçurmayı kim kabul eder ki.. Eğer gerçekten IŞİD buysa.. Gördüğümüz ve işittiğimiz gibiyse..
………………………….
Bizim için yeni.Nereden neşet etti,nereden zuhur etti bu insanlar nasıl bir araya geldi,kim örgütledi,silahı kim verdi,parasal kaynağı kimler ve niçin sağladı anlamak zor, bakmak lazım tüm bunlara..
Batı önce sessiz kaldı duruma ama son etapta ciddi indirmeler yapar oldu örgüt üzerine.. Zaten Amerika sessizken herkes ahkam kesiyor da o konuşmaya başladığında hepten susuluyor.Bakın vurmaya başlayınca ses seda kesildi..Hiç bir şey işitilmiyor..Hiç tepki koyan yok..Hiç bağıran çağıran yok..
Başlığa IŞİD’e ilaveten bir İ bir de t ekledim fark ediyorsanız..İşit dedim..Yani IŞİD aracılığıyla yapılanları işit anlamında..Kulak kabart anlamında..Bir bakalım olanlara bitenlere görebildiğimiz kadarıyla bir analiz edelim..İşitelim bize gelen bu sesi..Kulak verelim..Anlayıp dinlemeye çalışalım..
IŞİD’in akıbeti ne olur bilemiyoruz ya püskürtülür geri çekilir ya da bir anlaşmayla hal yoluna girilir,sessizliğe gömülür..Orada mutlaka farklı hesaplar olacaktır..
Ben bu konuya istinaden bölgemize dikkat çekmek istiyorum..Bölgemizde olan bitenlere..Gelişmelere..Görünürlere..Derinlerde olanlara..
Paradigmal Yaklaşım adlı yazımda aslında işledim bu konuyu..Bir paradigmal değişimin bölgeyi bütünüyle içine alacağını,bunun yeni olmadığını doksanlı yıllardan başlayarak süregeldiğini ifade ettim..Hatırlayanınız vardır mutlak, yıl 1990 ve ilk Körfez Savaşı..Baba Bush dönemi..İstense o savaşta Saddam anında indirilir ve ülkesi işgal edilirdi ama yapmadılar sabırla beklediler.. Sürece bıraktılar..
Tarz ve sistemleri bu.. İşgal öncesi ambargoyla zayıflatılıyor,içten ittifaklar ve destekler sağlanıyor,kutuplaştırmalar arttırılıyor ve en zayıf anında tepesine iniliyor ve böylelikle düşman yok ediliyor..
İşte Saddam size..Son etap Kaddafi..Tarumar edildiler..Ne iktidarları kaldı ortada ne de aileden bir fert, hepsi birden yok edildi..Rahat yüzü görmedi bu halklar..Bir nesil heba oldu gitti..Farkındaysanız bir iki nesille yetinilmiyor.. Afganistan ne zamandır savaşıyor biliyoruz hepimiz..Bir değil,iki değil üç nesildir devam ediyor bu savaş..
Oyun üzerine oyun kuruluyor bölgemizde ve biz bu sese yabancıyız işitmiyoruz hiçbir şekilde..
Bakın barışık olanlar yok Ortadoğu’da..Tüm halklar,tüm devletler kanlı bıçaklı..Düşman hepsi..Akraba olanlar,aynı inancı paylaşanlar,aynı dili konuşanlar,aynı soydan gelenler..
Batının prensibi en az kayıpla en fazla zayiatı verdirmek..Acele etmezler..Bekler,fırsat kollarlar..Şartlar olgunlaştığında havadan indirmeyi yaparlar..
Havadan taarruzda neyiniz var neyiniz yok kaybedersiniz..Zaten size ait olmayan vaktiyle kendisinden aldığınız uçağınız,tankınız topunuz neyiniz varsa..Havaalanınız,limanlarınız yol ve köprüleriniz,cephaneliğiniz savunma adına neyiniz varsa..
Dokunulduğunda düşecek durumdasınız artık ve kara harekatı başlar ondan sonra..Liderine sadakatte en önde olanlar artık sizin yanınızdadırlar ve tüm istihbarat bilgilerini bunlar aracılığıyla edinmişinizdir.. Onlara düşen son görev seni koruyacağız kaçıracağız başka ülkelere götüreceğiz diye liderlerini celladına teslim etmektir..
Yanlış var mı hiç anlattıklarımda gördünüz, yaşadınız tüm bunları...
Sonrası mükafattır onlar için..Eğer ülkelerindelerse önemli koltuklara onlar geçecek, yok eğer ayrılmak isterlerse diledikleri yerlerde istedikleri gibi bir hayat yaşayacaklar.. Yeni yüzle yeni kimlikle başka ülkelerde servetler edinecekler..
Ortadoğu kan ağlıyor.. Isıtılıyor, köpürtülüyor.. Nihayetinde kargaşa ve iç savaş çıkartılıyor.. Bu noktaya geldikten sonra artık orada insanların yarını yok..Yarının güvencesi yok..Bir anda her şeyinizi kaybedebilirsiniz. Canınızı malınızı, toprağınızı, devletinizi her şeyinizi..
İşitmeliyiz bu sesi..Duymalıyız..Farkında olmalıyız..Olandan bitenden ders çıkarmalıyız..
Nasıl bir bir yok oldular değil mi?
Bakın Saddam ve ailesi,Kaddafi ve ailesi..
Son etap Mursi nasıl içeri tıkıldı..Gelişmeler nasıl tersine döndü..Sisi nasıl getirildi devletin tepesine..
Mübarek ve ailesi nasıl salıverildi..
……………………………..
Batı karşıtlığım yok..Adamlar akıllı..Kendilerine göre bir düzen kurmuşlar..Dünyanın düzeni onlardan soruluyor..Uzunca bir süre de sorulacak gibi..Şimdilik onların hakimiyetlerini sarsacak bir durum yok ortada..
Oynuyorlar açıkçası herkesle..Bölgemize ilgilerinin olmaları bir çok nedenle..Bir kere yaşayan halkların geneli İslam toplumu..Oldukça parçalı..Dost olan yok birbiriyle.. Asla bütünlük yok..
Bir amaç böyle sahipsiz bir kitleyi elde tutmak.. Zihinlerini tutsak etmek.. Enerjilerini boşa harcatmak..
Diğeri ise herkesçe bilinen bir husus..
Halklar fakir ama yaşadıkları toprak zengin..
Altı bütünüyle petrol ve gaz..
Günümüzün en önemli iki enerji kaynağı..
Sebepsiz değil ilgileri yani..Burada daha uzunca bir süre huzur yok,bilelim bunu..
Biz bir yere gidemeyeceğimize,başka memleketleri yurt edemeyeceğimize göre bu sorunlarla daha yıllarca uğraşır dururuz..
Dileyelim bir başka enerji kaynağı bulsunlar da ilgileri azalsın bölgeye..
Buralarda olmayan bir enerji kaynağı..
Dileyelim ve isteyelim..Yoksa huzur ve sükun yok burada..
Bugün IŞİD olur yarın başka bir şey olur..
Mutlaka bir şeyler bulurlar;
İnsanların,toplumların ve halkların huzurunu kaçırırlar..
Şüphe yok bunda..
Hiç şüphe yok…
Kemal GÜL
11.08.2014
YORUMLAR
Gerçekten nefis bir yazı olmuş.
Hislerimize, düşüncelerimize tercüman oldunuz.
Sağ olun.
Bu Amerika ve batı ülkeleri,
nereye elini atsalar, altından bir bit yeniği çıkıyor,
sonuç muhakkak Türkiye aleyhine cereyan ediyor.
Libya, Mısır, Suriye, Irak...
Hepsiyle aramız iyiydi. Ticaret işleri yolunda ilerliyor, iş adamlarımız para kazanıyor, insanımıza istihdam sağlanıyordu.
Hepsini sonlandırdılar.
Geçtim ondan, girdikleri ülkelerde asla istikrarı sağlamadılar, bilerek-isteyerek karışıklığın devamını sağladılar.
Sebep?
Sizin de yazdığınız gibi, kolay idare edebilmek.
Dört bir yanımız yangınlar içinde.
Ülkemizi de o yangının içine çekmek için, tüm güçlerini kullanıyorlar.
Ve,
bizler...
Ne yapıyoruz?
Kendimizi koruyabiliyor muyuz?
Şüphelerdeyim...
Hala, siyasetin sevimsizliği ile debelenip duruyoruz.
Severiz, sevmeyiz ayrı konu ama,
iyi ki 2002 öncesi koalisyon hükümetleri yok diyorum iktidarda.
Ne olurdu halimiz, bilemiyorum artık.