- 958 Okunma
- 6 Yorum
- 1 Beğeni
GÖR/EV...
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
GÖR/EV
Güz sancılarını boynuna kolye yapmış yağmalanmış kasabaların tütsülü acılarının kıyısından sıyrılıp henüz ayak değmiş yerleri ağır adımlarla geçtikten sonra dinlenmek için bir harabenin koynuna bırakmıştık kendimizi. Her şey planladığımız gibi giderse, üç akşam boyu daha ilerleyeceğimiz yol ve iki öğünlük erzakımız kalması gerekiyordu. Ki iki gün sonra uğrayacağımız bir dere kenarında hazır olacaktı bir sonraki erzakımız ve yapacaklarımıza dair notlar….
Hiçbir şey umduğumuz gibi gitmeyecekti bunu ikimizde şimdiden çok iyi biliyorduk. Ya diri diri bir canı ölüme terk edecek ya da bir hayatın daha nefes alabilmesi için kendimizi ve bizi bekleyenleri tehlikeye atacaktık. Sırtını dönüp ince parmaklarıyla o meşe ağacının sarkan dallarını gösterirken bana bağırmasaydı eğer onun kararını kabullenmeyeceğim kesindi. “Bana yaşamaktan, hayatta kalmaktan bir daha asla bahsetme sakın…” işaret parmağı hiddetinden titrerken göz bebeklerinin büyüyüp büyüyüp küçüldüğünü görebiliyordum. “Arkamızda kuzgunlara yem olarak bir çocuğu bıraktıktan sonra hayatta kalmaktansa, şu an idam sehpalarında ölmeyi yeğlerim.” O konuşurken bir yandan ona bir yandan akasyanın sallanan dallarındaydı gözüm. Kara sineklerin,maharetli yaşam dengesi kurmak adına yeni koloni tohumlarını bir insanın göz çukuruna bırakmalarının aslında doğal olduğunu anladığımda dolunayın aydınlığında asılmış kadının parçalanmış dudağından düşen beyaz kurtçukları sayacaktım neredeyse. İçinde harita, pusula ve biraz erzak olan sırt çantasını bana doğru fırlatıp konuşmasına devam etti. “Şimdi üç mezar kazmalıyız o zaman.” Başıyla tayların bulunduğu yerdeki samanlığı gösterip “ Benim yerime onunla devam etmen gerekecek anlaşılan. Bu tür görevlerde işin aksayacağını anladığında Roksana’yı bile alnından vurduğunu biliyorum.” Dediğinde beni bu kadar yakından araştırdığını bilmiyordum. Oysa sekiz hafta önce önüme konulan dosyada hayatını okuduğum kişi sadece iyi nişan alan, hedeften başka hiçbir şey tanımayan katı bir kadındı. Onunla görüşmek için girdiğim ceza evinde bile gardiyanların korkularını bile gözünde okumuştum. Gözümden hakkında ne çok şey kaçırmışım diye düşünceler geçse de şu an bu görev için seçtiğim en seçkin kişiydi.
-Dişil her şey mutlaka yaşatmak için geride yaşayan canlılar bırakmalı- olduğu prensibiydi bu kesinlikle. Ona o an için tek katıldığım sözü “ Bak yakılmış işte tüm kasabalar, yarın yıllar sonra yeniden inşa edilecek kim bilir bu kasabalar ! Ya… Ya ölenler yeniden gömüldükleri topraklarla yağmur sonrası bir çamurdan yeniden diriltilecek mi ? Sen işgalcileri öldürmüyor musun inandığın insanların özgürlüğü adına… !”
Bu yüzden iki kişilik girdiğimiz yola üçüncü kişiyle devam etmek zorunda kalmıştık. Bir gün öncesi dağ yürüyüşünde arkamdan soluk soluğa yürüyen kadının yerine nefesi açılmış bir sporcu gelmişti sanki. Elinden gelse sırtında taşıdığı kız çocuğuna bile aldırmadan beni bile taşımak ister gibiydi. Harabedeyken bir konserveyi yerken izledim ikisini. Gecenin serin esintisi harabelerin tarih sinmiş taş duvarlarını yalarken ikisi birbirine sığınmış bir mülteci sıcaklığı sunmaya çalışırken ben sabah güneşinin bana gölge sunacağı bir yerde başım sırt çantamda kafamda ertesi gün alacağımız yoldaydı.
Gözüme takılan birkaç bulut kümesi umarım yağmur yüklü ıslaklık düşürmez toprak yollarımıza diye düşünürken, (onu bu görev için seçtiğime) yaptığım seçim için memnundum aslında biraz da daha telaşlıydı zihnim, varacağımız yerler için….
-BAŞTA BANA YAZMAM İÇİN OLANAK SAĞLAYAN EDEBİYAT DEFTERİ ÇALIŞANLARINA ARDINDAN NAÇİZANE YAZIMI FAZLASIYLA ONURE EDEN SEÇKİ KURULUNA TEŞEKKÜR EDER EN DERİN SAYGILARIMI SUNARIM-
YORUMLAR
DİLEK YILDIZI
sonsuz saygı ve selamlarımla...
DİLEK YILDIZI
İyi ki varsın aziz dostum...
Teşekkürler...sonsuz saygı ve selamlarımlasın her zaman...
Çok teşekkür ederim.
Sen de o kadar büyük bir istek vardı ki, ben sadece biraz daha körüklemiş olabilirim.
Ama görüyorum ki çok işe yaradı.
Evet... Ben de bu hikayeni devam ettirmen gerektiğini düşünüyorum. Ancak kişiler istedi diye
zorlama bir devam olacaksa olmasın. Zira ilk zamanlar burada seri olarak yazdığım bir hikayenin
sonu konusunda çok fazla ahkam kesen, bir kişi yüzünden esas istediğim sonu ekleyememiş,
gereksiz bir ilave ile hikayemi sonlandırmıştım. (Aslı bende farklı)
Bu hala içimde bir uhde olarak kalmıştır.
Sevgiler,
DİLEK YILDIZI
İş olsun diye bölüm yazmaktan çok o an için yazmaya başladığımda gerisi kendiliğinden geliyor.Çoğu kes uzadıkça uzuyor.( klavye kullanımım biraz eziyet etmeye başlayınca bırakıyorum) Ayrıca seri olan yazılar okuyucuyu sıkar kaygımda yok değil hani, o yüzden seri yazılardan çekiniyorum yoksa uzun uzaya yazabilirimde...
Bence uhde olarak kalmasın içinde; sonuçta yazıya dökülmüşse gün gelir tekrar gün aydınlığına çıkarırsın istediğin sonla birlikte.
Tekrardan ilgin ve desteğin için teşekkür ederim...
sonsuz saygı ve selamlarımla...
Bu öykünün devamı olmalı.
Cümleler ve kurgusu oldukça güzel.
Anlatım da gayet akıcı.
Kalemine,gönlüne sağlık.
Sevgiyle...
DİLEK YILDIZI
En derin saygı ve selamlarımla...
Güzel bir hikaye.
Pür dikkat okumak gerekiyor güzelliklerin ucunu kaçırmamak için.
Bu hikayenin evveli olmalıydı bence.
Hayat yorgunu aklımız, bazı şeyleri kavramakta güçlük çekebiliyor zira.
Bir de,
sanırım devamı olacaktır.
Olmalıdır diyorum...
Bu güçlü kalem, inşallah daha sık yazar,
bu güzelliklerden bizi uzun zaman aralıklarında mahrum bırakmaz.
Çok beğendim.
DİLEK YILDIZI
Öncelikle teşvik edici güzel sözleriniz için teşekkür ederim.Beğeniniz benim için onurdur...
Aslında hikayenin evvelini bir önceki yazımdaydı. Ancak orada üçüncü kişi ağzıyla olayları anlatmaya çalışmıştım. kendimi denemek adına bu bölümü birinci kişi ağzıyla anlatmaya çalıştım. ( 1. ya da 3. şahıs işi aynı öyküde olmayacağını biliyorum.Ancak dediğim gibi kendimi denemek adına.)
İlk bölüm bir kadın ve erken bir göreve çıkarlar.Yağmalanmış ve yakılmış bir çiftlikten geçerken bir kız çocuğunu ahırda saklanmış bir halde bulurlar.Anne ve babası öldürülmüştür. Göreve çıkan ikili, çocuğu yanlarına alıp almamakta ikilem yaşarlar. Bu bölüm yanlarına çocuğu alıp yola çıkışlarıyla ilgiliydi...
Devamı konusunda emin değilim. Ola ki yazarsam aynı tadı verirmiyim bilemem...
Bu arada 5 Eylül...Kızınıza nice güzel sağlıklı ve huzurlu yıllar dilerim. (bugün ki yazınızda okudum)
Tekrardan güzel sözleriniz için teşekkür eder en derin saygılarımı sunarım..
DİLEK YILDIZI
Bu pembe uzun bir aradan sonra yeniden seni görmemin ve yazılarını okumamın (reçel kavanozu) mutluluğudur....Hoş geldin yeniden...
Teşekkür ederim...Devamı olabilir ama aynı tadı verir mi bilemem...
sonsuz saygı ve selamlarımla....