- 2391 Okunma
- 12 Yorum
- 1 Beğeni
SANAL ALEMİN FAMİLYALARI 2- MAYDANOZGİLLER
Sanal alemde önemli bir klan da Maydanozgiller familyasıdır. Anason , havuç ve kereviz bu familyadan olmakla beraber bahsettiğimiz familyanın bunlarla alakası olmayıp bizim zerzavatların mide ve sindirim sistemine hiç bir faydası yoktur. Aksine zararları vardır. Bu tür zerzevatlar maalesef midede ülser ve reflü oluşumuna sebebiyet verdikleri gibi sinir sisteminiz üzerinde Sarin gazından daha tehlikelidirler.
Bir maydanozun en belirgin ve karakteristik özelliği burnudur. Bu burunun uzun, kısa, kemerli, dolgun, estetikli veya hızmalı olup olmamasının hiç bir kıymeti harbiyesi olmayıp asıl önem arz eden husus her moka girmeye elverişli olmasıdır. Evet..Bir maydanozu tanımanın en kolay yolu onun burnuna bakmaktır. Burnunda herhangi bir dışkı kalıntısı varsa mutlaka bir maydanozgil ile muhatapsınızdır.Bir maydanozun herhangi bir mok görüp de ona burnunu sokmaması imkan ve ihtimal dışıdır. Laaapp diye dökülmüş bir inek moku, zeytin tanesi misali koyun-keçi moku, oldukça büyük bir kitle oluşturan gergedan moku hiç farketmez. Mok olsun yeter ki. Hatta öyle ki bir kuş gelir bunların kafalarının tam odak noktasına eder lakin bunlar ne eder ne yapar kafalarının tam tepe noktasındaki moka uzatır ve mutlaka sokarlar burunlarını o moka bile.
Maydanozgillerin en karakteristik özelliklerinden birisi de aşırı meraklı oluşlarıdır. Başlarına gelen türlü musibet bu merakları yüzünden olsa da bu huylarını terk edemezler.
Bir maydanoz aynı zamanda oldukça yapışkandır. Japon yapıştırıcısı yanlarında halt eder. Nasıl ki maydanozlu bir şey yediğinizde dişinize yapışan nesne mutlaka bir maydonoz olursa, sanal alemde de işte bu maydanozgiller dişinize olmasa da kıçınıza fena yapışırlar.
Peki bir Maydanuzu nasıl tanırsınız? İşte belli başlı ipuçları:
1- Efendim…En etkili tanıma yolu şudur: Elinize yırtık bir don alın. Bu donun temiz ya da kirli olması farketmez. İşte bu yırtık dondan kafayı uzatan her vatandaş bilin ki bir maydanozdur. Çünkü maydanozlar yırtık dondan çıkmayı çok severler.
2- Maydanozgiller familyası devamlı surette ceplerinde limonla gezerler ve özellikle de muhabbet denen o güzel yemeğe mutlaka limon sıkarlar. Oysa herkes de bilir ki muhabbete limon sıkılmaz. Örneğin bir arkadaşınızla şiirde kafiye ve ölçü üzerine konuşuyorsunuz. Tanıdığınız ya da tanımadığınız biri gelip de kuantum fiziğinden bahsetmeye başlarsa ve doğal olarak muhabbete limon sıkarsa bilin ki o da bir maydanozgiller mensubudur.
3- Diyelim ki karşı cinsten bir arkadaşınıza ‘’ Günaydın arkadaşım. Bu gün ner kadar güzel bir gün..Tüm günleriniz hep böyle güzel olsun’’ diye yazdınız. Arkadaşınız da ‘’Çok teşekkür ederim …Bey. Sizin de günleriniz aydın ve güzel olsun’’ Diye cevap verdi. İşte bu noktada size özelden ’’ Oooooo … Abi sağlam manita yapmışsın yine ‘’ yazdıktan sonra hemen alel acele arkadaşınıza ‘’…Hanım O … Bey var ya. İşte o kart zamparanın tekidir. Sanal alemde asılmadığı kadın yoktur. Aman ondan uzak dur’’ diye yazıyorsa bu kişi de bir maydanozdur. Maydanozlar bazen iki kişi arasında -olmayan- bir aşk meydana getirebildikleri gibi bazen var olan bir aşkı yerle yeksan edebilme özelliklerine de sahiptirler.
4- Yukarıda da belirttiğim gibi maydanozları en bariz bir şekilde açığa çıkaran en önemli özellikleri yapışkan oluşlarıdır. Bir kişiye kışt dediğiniz halde gitmiyorsa, Hoşt dediğiniz halde yine gitmiyorsa ve dahi puşt dediğiniz halde yine gitmiyorsa o da bir maydanozdur. Çünkü maydanozgillerin tamamı sapık eğilimler gösterirler ve en önemli sapıklıkları da mazoşist oluşlarıdır. Yani acıdan zevk alırlar. Ne kadar çok sopa o kadar çok zevktir onlar için. Sopa yemekten son derece mutlu olurlar.
5- Bir Maydanozun maydanoz olamayacağı hiç bir konu yoktur.
Aslında bir gazoz olsa sizlere daha rahat anlatacağım ama yine de anlatmaya çalışayım:
Diyelim ki pek çok arkadaş gibi siz de kedileri çok seviyorsunuz ve soyal paylaşımda bir Van Kedisi resmi paylaştınız.
Hiç tanımadığınız, adını sanını daha önce hiç duymadığınız birinden geliyor mesaj ve artık seyredin gayrı maydanozu.
-Ula Samo..Sen bize niye hakaret ediyorsun?
-Anlamadım kardeşim ne hakareti?
-Ula Van Kedisi diye resim paylaşmışsın?
-Evet paylaşmışım. Bunun nesi hakaret?
-Sen Vanlılara Kedi mi demek istiyorsun?
-Yahu ne alaka? Şimdi ben bir Afyon kaymağı resmi paylaşsam Afyonlulara manda mı demiş olacağım yani.
-O Afyonluların sorunu. Beni alakadar etmez. Sen Vanlılara Kedi diyemezsin.
-Yahu Vanlılara kedi filan diyen yok. Nereden çıkarıyorsun?
-O zaman bize çingene demek istiyorsun.
-Haydaaaa…Yahu insanı delirtme. Çingeneyi de nereden çıkardın şimdi?
-Eski Türkçede kedi ile gidi nin yazılışı aynıdır. Gidi de çingeneye denir. Sen Van Kedisi demekle aslında Van Gidisi demek istiyorsun. Bize çingene demek istiyorsun ama bunu kamufle etmek için Van Kedisi yazıyorsun.
Dedik ya maydanozgiller insanda ülserden reflüye, reflüden merkezi sinir sistemi hastalıklarına kadar her türlü hastalığa yol açabililer diye..Artık şalterler atıyor tabii ki.
-Ulan hay ben senin mantığının içine edeyim e mi?
-Tövbe de kafir…Mantının içine nasıl edersin sen?
-Ulan bi git Allah’ını seversen. Akşam akşam adamın asabını bozma.
-Profiline baktım Kars’lıymışsın. Ben sana şimdi Kars kaşarı desem hoşuna gider mi?
-Hasbinallah veni’mel vekil.
-Süphanekeyi de biliyon mu?
-Oğlum bak !!!
-Bu faşist baskıları yıkacağız. Hakkımızı alacağız.
-Ulan oğlum bi si.tir ol git de Hakkı’yı mı alırsınız baba sını mı ondan sonra konuşalım.
-Yemedi di mi?
Son çare tabii ki engellemektir ama hemen belirteyim bir kaç gün sonra bir başka isim ve profille karşınıza çıkar bu ya da benzeri bir maydanoz.
6- Maydanozgiller ile Fortçular arasında çok yakın benzerlikler vardır.
Yeni nesil bilmem ki bilir mi Fortçuluk denilen mesleği. Çünkü şimdi toplu taşıma araçlarında kamera olduğu için o eski ata-baba yadigarı meslek çok fazla kalmadı.
Genç nesil için anlatalım yine de. Tıklım tıklım bir belediye otobüsüne binmek, hemen bir bayanın arkasına geçip tacizde bulunmak, bayan rahatsız olunca da arkaya dönerek ‘’ Yahu ne itiyorsunuz kardeşim, görüyorsunuz ki burada bir bayan var ‘’ demek şeklinde icra edilen sanata fortçuluk denirdi. İyi bir fortçu aynı zamanda iyi bir ahlak fedaisidir.(!) Kendisi ile aynı mesleği yapan biri enselendiği takdirde herkesten önce ortaya çıkıp o enselenen fortçuyu ‘’ Namussuz sapık ‘’ diye dövenlerin en başında bu enselenmemiş fortçu gelir.
Şimdi diyeceksiniz ki ‘’ Peki fortçu ile maydanozgil arasında ne benzerlik var? Hele hele de biri gerçek alemde diğeri sanal alemde olan bu iki tamamen ayrı meslek erbabı hangi yönleriyle benzeyebilir ki?’’
Ahhh.. Ahhhh…Şimdi bir gazoz olmalıydı burada…Neyse anlatayım efendim.
Sanal alemde bir bayanla muhabbetteyim farzedelim. Bu sefer birazcık daha mücerred yani somut bir örnek vereyim:
BEN- Günaydın kızım. Nasılsın bakayım? Dün yazdığın şiiri okudum. Vatan aşkını çok güzel terennüm eylemişsin.
BÜLBÜLÜM ALTIN KAFESTE- Sağoalsın . Yuvarlanıp gidiyoruz işte. Şiirimi beğendiğine sevindim.
MAYDONOZ-Ulan Sami( Ben yani ) Utanmıyon mu ulan kızın yaşındaki birine asılmaya?
BÜLBÜLÜM ALTIN KAFESTE-Ne asıması ayol o benim abim, babam sayılır. Asılmayı da nereden çıkarıyorsun
MAYDONOZ-Ben bunları iyi bilirim. Böyle abi, baba ayaklarına yatarlar ondan sonra, ağnadın mı?
BEN- Sen de kimsin hemşerim. Beni tanımazsın etmezsin. Ben de seni tanımam. Hem iki kişi konuşurken üçüncüye ne düşer hatırlatmama gerek yok sanırım. İkile bakayım şimdi.
MAYDONOZ-İşine gelmedi di mi moruk ?
Asabiyet katsayınız yükselmiştir eliniz ayağınız titremeye, gözünüz seğirmeye ve ufaktan ufaktan burnunuza kan kokusu gelmeye başlamıştır ki siz daha cevap yazmadan bizim maydonoz asıl niyetini koyar ortaya.
MAYDONOZ- Kız bülbülüm altın kafeste…Sen böyle ahlaksızlara takılma. Bana takıl. Bana takıl ki gerçek aşkın tadına vardırayım seni.
Efendim konuşmanın bundan soraki bölümünü de yazardım ille velakin 1864 tarihli Matbuat Nizamnamesi ve 1867 tarihli Kararname-i Âli’den ilhamla hazırlanan ve 1924 Anayasasında ‘’ Her kim âdâb-ı umumiyeye ve mahâsin-i ahlâk-ı millîyeye mugayir bir şey yazar veya fikir beyan ederse muhterem valideleri ile yakından ilgilenilir’’ Diyen anayasa maddesi ve nihayet 1117 Sayılı Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kanunu olarak son şeklini almış olan kanunumuz mucibince konuşmaların diğer bölümünü muhterem okuyucularımıza aktaramıyorum.
Bu tür maydanozlar aslında fortçulardan hiç de farksız değillerdir. Taciz eden de ‘’ Hooop kardeşim itmeyin yahu burada bayan var ‘’ diyen de bizzat kendileridir ve ne yazık ki bunları gerçek namuslulardan ayırt etmek oldukça zordur.
7- Bazı maydanozlar ise olmadık zamanlarda çıkar karşınıza. Birileriyle harıl harıl bir fikir teatisindesinizdir o anda. Maydanoz arz-ı endam eder.
-Sami Hocam … Hanımın bu gün üzerine giydiği kıyafeti gördün mü?
Hani o anda ‘’ Sami Hocam , Sabahleyin erken çifte giderken, öküzüm heybeden düştü gördün mü?’’ dese inanın daha anlamlı bir soru olacaktır sorduğu. Lakin ‘’ Bana ne ‘’ de diyemezsiniz. Diğer taraftan öteki hattaki arkadaşla muhabbet de devam etmekte ve siz onun sorduğu bir soruya vereceğiniz cevabı hazırladığınız için kafanız orada olarak cevap verirsiniz maydanoza.
- Evet gördüm. Fa i la tün, me failün, fa i la tün , fa i lün veznindeydi.
- Ha haa haaaa..Bak sen de fark etmişsin. O nasıl bir kıyafetti öyle di mi?
- Evet arkadaşım gerçekten de berbattı. Ne ölçü var ne ayak.
- Ha ha haaaa...Ayol onun ayakları da çarpık zaten. İnsan bari bir ağda yaptırır di mi ama?
- Yok...Ben oldum olası ağdalı yazanlardan pek hoşlanmam.
- Ay ne biçim zevkin var senin de. Kıllı kıllı ığğğğyyy. Nesinden hoşlanıyorsun öyle bacağın bilmem ki?
- Ne bacağı yahu…
Bu arada öteki hattaki arkadaştan da gelir mesaj ‘’ Ne bacağı yahu sen benimle dalga mı geçiyorsun? Seni abi bildik, bir şeyler biliyor dedik bir soru soralım dedik sen işi getirdin baldır bacağa bağladın’’ Diye.
Artık hangisine dert anlatırsınız bilemem.
8- Maydanozgiller içerisinde iyi niyetli pırıl pırıl insanlar da vardır. İyi niyetlidirler, pırıl pırıl insanlardır ama ne yazık ki maydanozdurlar.
Gelin onları da tanıyalım.
MAYDANOZ-Abi kafama bir şey takıldı da sana bir sorayım dedim.
BEN-Buyur sor kardeşim.
MAYDANOZ -Abi kafam karıştı. Hitler diye biri var değil mi?
BEN -Evet var.
MAYDANOZ -Bu bir tek kişi değil mi?
BEN -Evet bir tek kişi
MAYDANOZ -Abi madem öyle de niçin ‘’ler’’ çoğul eki almış? Neden Hit değil de Hitler?
BEN -Canım kardeşim…Adam çoğul eki almamış. Adı zaten Adolf. Soyadı Hitler. Şöyle düşün mesela ‘’ Süleyman Şimşekler’’ İşte onun gibi bir şey.
MAYDANOZ -Haa anladım. Yani Adolf Şimşekler anlamına geliyor o Hitler. Sağ ol abi. Yalnız bir şey daha var.
Ben daha Hitler’in Şimşekler anlamına gelmediğini ne anlama geldiğini de bilmediğimi söylemeye fırsat bulamadan diğer soruyu patlatıyor?
MAYDANOZ -Abi peki Hititler ne? Onların Hitler ile alakası ne?
BEN -Hititler Anadolu’da ilk çağda yaşamış bir millettir.
MAYDANOZ -Anaaa…Almanlar da Türk o zaman. Baksana onlar da Anadolu’da yaşamış. Anadolu’dan mı Almanya’ya göç etmişler? Bu Hitler mi onları Hıristiyan yapmış?
Bizim konuşma tabii ki sabahın ilk ışıklarına kadar devam eder lakin bu konuşmaların tamamını buraya yazmak olmaz. Bu tür iyi niyetli maydanozlardan yakayı kurtarmanın en kestirme yolu bilgisayarı kapatıp ertesi gün ‘’ Kusura bakma elektrikler gitti o yüzden de o güzelim tatlı muhabbete devam edemedim’’ diye bir mesaj çekmek ve özellikle face book aleminde çevrim dışı takılmaktır.
Evet…Bu bölümde Maydanozgilleri tanıdık. Familyaların en keyiflisi olan ‘’ Bana Her şey seni hatırlatıyor’’ Ailesinde buluşmak üzere şimdilik hoşça kalınız.
Resim: O da bir maydanoz )))))))))))))))
YORUMLAR
sami biberoğulları
Her insan ömrünün belli bir döneminde, belli bir zamanda mutlaka bir bir maydanoz olur. Bundan kurtuluş yoktur ))))))))))))
Selam ve sevgilerimle.
sami biberoğulları
Yüzünüzde bir nebze tebessüm oluşturabildiysem ne mutlu bana.
Selam ve sevgilerimle.
Face neler olup bitiyor diye özellikle geç vakit ya uykum kaçınca yada, uykulu gözlerle girip çıkıyorum.
Bugün doğum günüm olduğu için biraz erken girip çıktım.
Uzun uzadıya sohbetlere girmiyorum.
Neler olduğunu sizden öğrendim.
Gülümsetti yazı.
tebrikler,
selâm ve sevgilerimle..
sami biberoğulları
Sağlık ve huzur içinde daha nice yıllara.
Ben ancak Yunus'tan vakit bulabildiğim zamanlarda girip bir şeyler yazabiliyorum. Eskisi kadar ne facede ne de sitede kalmam mümkün olmuyor.
Gözüma çarpan bazı hususları da böyle oldukça abartarak kaleme alıp arkadaşların bir nebze olsun gülmelerine vesile olabiliyorsam ne mutlu bana.
Selam ve sevgilerimle.
Hocam sayenizde ne olduğumuzu öğrenmek bile güzeldi Bu yazıyı bütün maydanoz olanlar ve olmayanlarda okusa keşke dedim saygılarımla selamlar
sami biberoğulları
Bir kahkaha yarım kilo pirzolaya eşittir diyerek yola çıktık. Yoksa kendimiz aynaya ihtiyaç duyarken başkalarına ayna tutmak haddimiz değil elbette.
Selam ve sevgilerimle.
Bir de "At gözlüklü, katır inatlı, eşek tepikli çetegiller" familyası var Sami Bey. İçlerinden birisi "hah, şu kurban iyi gıstırılır" diye gözüne kestirip hücum borusunu öttürdüğü an çetenin diğer üyeleri "Ya Allah" diyerek anında sayfada biterler, kurbanı "Yandım Allah" diyene kadar bıçaklarlar.
Mücella Pakdemir tarafından 9/2/2014 10:08:06 AM zamanında düzenlenmiştir.
sami biberoğulları
Bu bahsettiğiniz familyanın adı çok uzun. Sadece başlık bile sayfayı doldurur. Ben yine kansız pıçaksız familyalarla meşgul olayım en iyisi.
Selam ve sevgilerimle.
Gözlerini görmediğinden,
Bir de ayağını kaldırmışsa
Nereden bileceksin yalan söylediğini,
Oltasına güzel şeyler takmışsa...
Tebrik ederim saygılarımla.
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
'Van kedisi'nin gerçek olmamasını diliyorum. Öte yandan Hitler'in çoğulluğundan dem vurup, Biberoğulları'nınkini pas geçmek de ayrı bir konu.
Okurken epey bir gülümsetti. Saygılarımla.
İlhan Kemal tarafından 9/3/2014 12:13:39 AM zamanında düzenlenmiştir.
sami biberoğulları
Ne van kedisi ne de diğerleri gerçek değil ama hepsi gerçeğe yakın şeyler. Benzeri olayları o kadar çok yaşıyorum ki şaşarsınız.
Biberoğullarına gelince: Bütün samimiyetimle söylüyorum aklıma gelmedi yazarken. Eğer gelseydi o kısım çok daha esprili olabilirdi. Mesela maydanoz '' Hımmm anladım demek ki Hitler demek Biberoğulları demekmiş '' diyor. Böyle daha da komik olabilirdi: neyse ben bunu kaydetim. Bir başka familyada kullanabilirim.
Selam ve sevgilerimle.
İyi ki,
facebook, ya da ona benzer siteler vasıtası ile sanal alemde birileri ile sohbet etme alışkanlığım yok.
Yoksa,
hocamın bu yazdıkları ile karşılaşsaydım,
kafayı yerdim herhalde.
Üstelik de,
Karadenizli damarım var.
Hani çok çabuk ve aniden sinirlenme durumu...
Valla,
soy-sop, ana-avrat, çoluk-çocuk dinlemem,
yedi düveli sıradan geçiririm.
Karşımdakini boş ver,
kendimi üzerdim önce herhalde.
Yazıyı okurken bile canım sıkıldı.
Ne demeli?
Allah sabır versin bu durumla karşılaşanlara.
Böyle arkadaşlıklar da olmaz olsun.
İlgiyle takip ediyoruz yazı dizisini hocam.
sami biberoğulları
Ben de yarı Karadenizliyim. )))))))
Yazdıklrım tamamen kurmaca olsa da benzerlerini o kadar çok yaşıyorum ki anlatamam...Pardon anlatırım..Hem de bire bin katarak anlatırım))))))))
Selam ve sevgilerimle.
Merhaba Sami Hocam,
Epey bir aradan sonra geldim yine.
Sizin esprili yazılarınız her zaman kocaman bir gülümseme konduruyor yüzüme. Maydanoz giller ile ilgili de epey bilgilendik sayenizde.
Sevgiler :)
sami biberoğulları
Yinr oldukça uzun bir ara oldu. Sizi tekrar sayfamda görmekten son derece mutlu oldum.
İnşallah her hangi bir sıkıntı ve rahatsızlık sebebiyle değildir bu uzun ayrılık.
Diğer familyalarda da buluşabilmek dileğiyle selam ve sevgiler.
Billur T. Phelps
Ne siz sorun ne ben anlatayım... 2013 çok üzdü, yaraladı beni.
2014 de ondan pek aşağı kalmadı hani.
Ama yaşam bu. Hayatta olduğunuz sürece elden gelmeyen konularda
tevekkül etmek düşüyor bize.
ilginize teşekkür ederim. İyi geceler
Bir maydanozla sohbete takılınca öteki pencereyi mutlaka kapat hocam, ne olur ne olmaz :))
Gece gece iyice güldüm, bakalım daha neler neler okuyacağız bu familyadan.
Tebrikler, saygılar hocam
sami biberoğulları
İşte o dediğini unutuyorum hep. Öyle olunca da hatlar bir karışıyor ki sorma ))))))))
Allah gülmekten ayırmasın arkadaşım.
Selam ve sevgilerimle.
Sami hocam hastalık yaptınız yazılarınız okumaya.. çünkü sürükleyici oluyor gerçekleri espiri bir dille kaleme almak okuyucuyu sıkmaz.. Kutlarım..
Konuya gelince;Sanal bir ortam diye her şey mübah görülse de bu alemde yapılanlar sanal değil gerçektir...
Yüce Mevla hepimize akıl fikir ve hidayet nasip eylesin. Korktuklarımızdan emin kılıp,iyi insanlarla karşılaştırsın..
Saygılarımla..
sami biberoğulları
Aslında alem gerçek bir alem. Neticede karşınızda etiyle kemiğiyle bir insan var. Tek sorun o insanın gözlerinin içine bakarak konuşuyor olmamanız. Gerçi sanal dediğimiz bu alemde tanıştığığmız sonra da gerçek dünyada da dostluk kurduğumuz pek çok insan var ve o insanlar bu yazının muhatabı değiller ama neticede o tanışmadıklarımız da etiyle,kemiğiyle, kanıyla, canıyla insan.
Bu alemde sanal olan ise: mesela aslında evinde karısına hayatı cehennem eden biri bakıyorsun bu alemde kadın hakları havarisi. Cesaret denilen şeyin c harfine sahip olmayan kişi karşınıza Arslan Yürekli Rişar olarak çıkıyor. Ve daha pek çok örnekler.
Kısacası pek çok güzel dostlukların kurulabileceği bir ortam olduğu gibi tamamen yalan üzerine kurulmuş bir ortam olma ihtimali oldukça fazla olan olan bir durum.
Dikkatli, titiz ve seçici olmak lazım.
Selam ve sevgilerimle.