DİYAFRAMDAN SEVMEK / SERHAT AKDENİZ ŞİİRİ.
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Diyaframdan Sevmek
zaman acıktırıyor insanı sevgilim
artık eskisi gibi değmiyor yağmurlar
bulutlar çiçek açmıyor
pencerelerde sabun köpüğü çocuklar
sabrın kifâyeti sizlere ömür
bakma dik yürüdüğüme
son tebessümünü de bozdurdum dün
biliyorum
aradığın cevap olamadım hiçbir zaman
ama hiç de gocunmadım kaygılarından
belki biraz fazlaca sevdim beklemeyi
suçlu bendim elbet
benzetemedimse sana kendimi
şimdi kabul ediyorum
sadece heyecandı
oligarşik bir çıkmazda anarşist üyeliği
hangi sarnıca doldursan almazdı zâten
hâlâ önümde kürek çekiyor
hiç çıkarmadığın o kırmızı dudaklı abiye kostüm
seni çıldırtan dik yakalı inadım
o çifte kavrulmuş tesâdüfler
ama sende kabul et
bunca yılı silkelemek kolay değil bir çırpıda camdan
ve sen
ve özlem
düşlerimin birinci derece asâleti
bastıramadığım o kan şekeri
cevaplayamadığım sorular
hep senindi
sendi...
yine de dirisin
efektif bir sembol gibi
hâlâ işe yarıyor gözlerinin kandırma kuvveti
düşünüyorum da
firkete iğneler bile ayrılık gücünden besleniyor
gece bekçilerine ücretlerini gündüz ödüyorlar
hani diyor bâzen işte insan
gecenin biri
yine seni düşünüyorum
aklımda cümlelerden linç ezgileri
evet yine yüzünde söndürdüm gözlerimi/özlemimi
çoktan uyumuş olmalı çocuklar
polisler ellerinde fener
karanlığı uyandıranları arıyorlar
hasret diyorum en korunaklı ambar
kıyamadığın ne varsa dolduruyorsun içeri
izâfi bir pas payı hicretinle
süresiz zehir ticareti
ki tâlihi paspas edip dilinde
içiyorsun sürekli
öyle işte
zamanla öğreniyorsun
biriktiriyorsun dudağında
"unutmak yoktur alışmak vardır"
tipi cümleleri
çaktırmadan belli etmeden
...miş gibi
geçmişe diyaframdan seslendiğini
insanın asıl
sevdiklerini terk edemediğini değil
terk edemediklerini sevdiğini!
ToprağınSesi
**************************************************************************
Şiiri okur okumaz bir arkeolog heyecanı sardı ruhumu.Bir şiire kazı çalışması yapmak bilirim ki incitebilir, yanlışlıkla eserin görünmeyen bir yerinden bir yerini incitme tehlikesini taşıdığını ya da şiirin o gizemli büyüsünü yok etme gibi bir tehlikeyi de taşıdığını bilirim.
Bunun farkındayım ama gerek şairinin dostluğuna duyulan güvenden gerekse şiir adına belki başkalarınca karanlıkta kalmış zerre bir noktayı aydınlatabilmek adına yapıldığının serinletici ve esenlik verici gölgesi altında yolculuğuma başlayayım istedim.
Diyaframdan Sevmek ’ şiiiri gecenin bir vakti şiir öznesinin, şairin öznesinin ( anlatıcının ) bu şairin kendisi de olabilir, anlattığı başka bir kimse de biz sadece anlatıcı olarak geçmek istiyoruz.Nihayetinde özneden çok onun anlattığı önemlidir malum şiirde.
Şiirimizin ağırlıklı duygusu geçmişte yaşanılan bir sevdanın, hayata insanlara genel anlamlarda da bazen değen yansısıyla birlikte yarattığı derin özlem ve hüzün.Şiirin ana temelini bu duygu ve düşünce oluşturmuş.
Unutamadıklarının penceresinden bir gece vakti bakan anlatıcının, kendi yaşadığı özel tarihiyle birlikte bulunduğu hayata dair , sevilene dair bilincine doğru yapmış olduğu yolculuk sonrası tanzimler, etikenlendirmeler, ayrıştırmalar, adlandırmalar, itiraflar dün ve bugün zaman boyutlarında sanki çekmece dolu bir odaya girilmiş de elinde binlerce resim sevgiliyle birlikte geçirilmiş olan geçmiş zamana dair, hepsiyle teker teker konuşup sonra ilgili çekmecesine koyup tekrar kapatması gibi ...
Biliriz ki geceler, pek çok şairin değişik şekillerde algılayıp, duyumsadığı hatıraların, acıların uyandığı vakitlerdir.
Şiirin öznesi, ilk bölümde hal arzında bulunmuş.Eskisi gibi hayata bakışılamayışının mesela ’ bulutların çiçek açmayışı " gibi özgün bir imgeyle eski coşkun imkansızlıkların yerine getirelemediği yine gerçekle bire bir uygun yağmurların ıslatmayışı gibi bir anlatımla artık doğal olanların olması gerekenlerin bile yoksunluğu dile getirilmiş.Ağır çok ağır bir hüzünle başlamış.
Doğasal verilerden hem halet-i ruhiyesinde oluşturduğu semboller yaratarak, hem de gerçek olağan görüntülerini yansıtarak yararlanmış.
ikinci bölümde anlatıcı, birinci bölümdeki hal anlatımının nedenlerini ve şu an bu nedenlerin kendisinde uyandırdıklarını anlatmış.
Sevgiliye karşı samimi olarak söylenen itirafın ve kendini buna iten mazeretlerin vicdana yüklenmiş sesi vardı bu şiirde.Titriyor anlatıcının sesi.Sevgiliye duyulan sevginin harflere yansısı derin ve silinmez olarak resmen kazınmış.Diğer yandan kendiyle de başa çıkamayan bir özne.Ne sevgileden geçmiş ne de kendini değiştirebilmiş.
Bunda ne kadar aciz kalmış olduğunu, sağlığının bile bozulmasına engel olunamadığını " bastıramadığım o kan şekeri " dizesinden anlaşılmakta.
Kendini değiştirmeyi istediğini ama değiştirememiş olmayı, yani sevginin istediği şekilde, sevgiliye benzeyememiş olmanın şu an yaşanılan acıların müsebbibi olduğunu açıklamış.Açık açık da yazmış anlatıcı ben suçluyum kabul ediyorum demiş.
" suçlu bendim elbet
benzetemedimse sana kendimi
şimdi kabul ediyorum
sadece heyecandı " dizeleriyle bu açık, net, samimi bir anlatımla dile getirmiş. Sadece heyecandı ...bir heyecan, bir gece vakti bir insanı böylesi derin duygulara itebiliyorsa anlatıcının heyecana kattığı anlamın derinliğini ve yansal genişliğini tasavvur etmek için dahi olmak gerekmiyor.
Ayrıca biliriz ki şiirdeki sözcükler, dilsel olarak kullanılan birimler her zaman parmaklarıyla gösterdiği şeyii kastetmezler.Şiirin boydan boya ve yatay olarak yapılan ilişkilendirmelerden anlaşılabilir çoğu zaman ne demek istediği.
Ve bütün hissedilenlere rağmen acıya, itiraflara, özlemlere rağmen sevgiliye duyulan bu heyecanın diri kaldığı, silinmemiş olduğu son iki bölüme kadar devam ediyor.
Son iki bölümler de , tıpkı bir mektuba son verir gibi anlatıcı devam etmiş... " öyle işte " diyerek
Bütün bu hallerin; yalnızlığın, yaşanılan duygu ve düşünce gelgitlerinin, suçların, samimi itirafların sonucunda, varmış olduğu muhasebe sonucunu " unutmak " duygu değeri altında kayıt altına almış. ironik bir dille
"unutmak yoktur alışmak vardır"
tipi cümleleri
çaktırmadan belli etmeden
...miş gibi
geçmişe diyaframdan seslendiğini
derken, aslında alışmış olmanın unutmamayı sağladığı kanısının ne kadar yanlış olduğu insanın gerçekten alışmaya dayalı bir unutmamak yaşamadığına inandığını....Ki gece uzamında geçmişe dönen yalnız anlatıcının sevgiliye duyduğu derin özlemden kaynaklı bir durumda alışmanın etkisinin zayıf olduğunun altını çizilmiş.
Ve son bölüm , Vurucu darbe son dizede gelmiş...sözcelem de değiştirimli anlatımla .
Mecbur kalınandan çok, aklın ve duygunun özgür iradesiyle gerçek hayatımıza hükmettiği gerçeğinin altı çizilmiş.
" insanın asıl
sevdiklerini terk edemediğini değil
terk edemediklerini sevdiğini! "
Zamanların ve ötelerinin bir araya getirildiği ; geçmişten, bugüne değin uzayan yolculuk sonrasında gövdenin gölgeyle bir hizaya getirildiği ağır ağır, hüzünlerin, acıların, olmuşların, izlendiği bir fragman sonu bir şimşeğin gözleri görmeyecek hale getiren o ışıltısını fark ederiz. UnutamamakUnutamamak...bütün acıların suçlusu...
Çivileyelim desek duvara ustam, görünen o ki duvar da yok değil mi...unutmamakla birlikte tüm duvarlar yitmiş yerinden :(
Temasal olarak bende uyandırdıklarını bana söylediklerini böyle geçtikten sonra şiirimizin sanatsal yönüne de kısaca değinmek isterim.
Şiirimiz başlığını, şiirin içinde geçen bir dizesinden almış.Çoğu şairimizin kullandığı bir tekniktir .Şiirin ana temine de son derece uygun bir özge anlatımla kısa , akılda daha kolay kalması muhtemel olabilecek düzeyde , farklı ve özgün.
Şiirimizin sesine bakar isek
artık eskisi gibi değmiyor yağmurlar / yine de dirisin efektif bir sembol gibi / gece bekçilerine ücretlerini gündüz ödüyorlar /
aklımda cümlelerden linç ezgileri / geçmişe diyaframdan seslendiğini /polisler ellerinde fener- karanlığı uyandıranları arıyorlar
İç seslerin yansısının vurduğu imgelerle gerek yalnızlık ve özlem duygusuna gerekse gece zamanı ve geçmiş uzamına ışık tutmuş şiir öznesi bu imgeleriyle.
Aşkla yaşamı eş anlamlı tutmanın, sevgili paydasında mutluluğun alt ses olarak varlığını öylesine net duyurmuş ki şair.
biçimine baktığımızda ; imgesel teknikle açık anlatım yolu tercih edildiği görülmekte.Baştan sona bir kompozisyon mantığı güdülmüş.Şiirin girişi duygu ve hal anlatımı sonrası buna iten nedenler, sonuçları ve bugün...ve final kısmında ise butün duyulanlardan sonra varılan kanaat .
Gecenin bir yarısı bir yandan yalnızlık ve özlem duygularıyla yoğunlaşan şiir öznesi diğer yandan sevgili karşısındaymış gibi monografi tek yanlı bir konuşma yoluyla anlatmış duygu düşüncelerini.
Bu tür ifadeye, yoğunlaşılan duygunun sembolik, biçimsel bir göstergesi olarak bakabiliriz. Şiir öznesi gecenin, yalnızlığın ve özlemin duygularıyla öylesine dolmuştur ki artık sevgili karşısındaymış gibi senli - benli konuşmaya başlar...
*** suçlu bendim elbet / ama sende kabul et / öyle işte /
Sayın hocamın, dize şair yönünü de bilmekle birlikte, bu şiirde birbirini arkalayan, takip eden bir anlatım tekniğini uyguladığını görüyoruz.
İmgeyi ve göstergeyi dengeleyen hassas duruşuyla birlikte sözü kalabalığından ayıklayan önceliğini görmemek imkansız şiirimizde.
Bu da dizeyi önceleyen şiirlerine yakın bir duruş sergiliyor.
Behçet Necatigil bir şairin şiir hayatı boyunca üç burçtan geldiğini belirtir.Bunlar gurbet burcu, hasret burcu ve hikmet burcudur.
Ne güzel, doğrulayan bir örnekti üstadın bu cümlesine.
Dilim döndüğünce, şiir bilgim ve görgüm elverdiğince yaptığım kazı çalışması sonucunda diyorum ki ; derinlere ulaştıran hüznüyle birlikte, sanatsal yanının güzelliğe katkısını duyumsamanın kıvancını yaşadım.
Teşekkür ederim edebiyat adına, sanat adına , kendim adına çok teşekkür ederim emekleriniz edediyete dek varolsun dilerim.
Şiirin ışıttığı nice güzelliklere.
YORUMLAR
" insanın asıl
sevdiklerini terk edemediğini değil
terk edemediklerini sevdiğini! "
tebrik ediyorum usta kalemini saygımla
Şükran AY
Teşekkür ederim sayın ışık hocam,
Değerli varlığınızla bahtiyar ettiniz.Onur verdiniz.
Her dem selam ve saygılarımla yüreğinize.
Serhat AKDENİZ
en güzel şiir dostluktur kardeşlik.
Şükran AY
Teşekkürler yazar, şair kardeşim.
Ne güzel yazılarını paylaşıyorsun yorumlarında. Beğeniyle okuyorum.
Varolsun emeklerin.Selam ve saygılarımla yüreğine.
Şiir çok güzeldi.
Ve her şeyden çok da sanırım bu kadar titizce yapılan kazı çalışmasıydı.
İncitmeden, kırmadan,hassas dokunuşlarla.
Günü fazlasıyla hak etmiş, çok teşekkürler güzel kalem.
Sevgimle...
Şükran AY
Sağolun sevgili Nuray Şair dost,
Varlığınızla ve yorumunuzla onur verdiniz nacizane gönül sayfama.
Selam ve sevgiyle yüreğinize.
Yetidir, ziyâde zekâ işidir. Kâlbi saf dışı bırakmak ise hiç edebî değil. Okuduklarımızın, yazdıklarımızın, kanıt gerekse bize âit olduklarına dâir, buna bir "merhaba" dahî kâfî gelir. Sen de harfinden tanıdıklarımdansın. Bunu bilmek huzur veriyor. Nereden geldiğini, neler yüklendiklerini bilmediğimiz satırlar pek memnûn etmiyor, özgün kalemlerin engin kelâmlarına konuk olmak okur için paha biçilmez ölçüde değerlidir. Bunu yaşattığın için teşekkürler.
Şiir üzerine söylediklerinin yanında farklı çağrışımların olduğunu söyleyemem. Farklı kelimelerle en fazla. Böylesi kalemine ve edebiyata kezâ defterine yakışan bir çalışmayı bizlerle paylaştığın için sana teşekkür edip usûlca ayrılmalı..
Vâr olasın.
Sevgimle.
**Havin_** tarafından 8/18/2014 11:02:03 PM zamanında düzenlenmiştir.
Şükran AY
Can içim, gönül tanem, prensesim benim...onur verdin varlığınla ve değerli yorumunla.
Bilirim ki sen, söylediklerim yanında söylemediklerimi de anlayansın.Gönül güzelliğini paylaştığın için ne kadar teşekkür etsem azdır.İşte kendimce aklım, bilgim, şiir öngörüm, gördüğüm, görebildiğim kadar bana yansıyanları yansıtma çabam .Ötesi okurun vicdanında ve dağarcığında şekillenir.
Bir nebze bir nokta dahi olsa, şiire dair bir şeyler uyandırabiliyor isem kendimi dünyanın en mutlu insanı adlederim.Derim ki bir faydam olmuş, bir düşünceye, bir açılıma sevk etmişim insanları.
Canımsın, kıymetlimsin, kardeşimsin...iyi var dediklerimin en başında gelenlerdensin.
Öpüyorum gül yanaklarından.
Hoş bunu söylememe bile gerek yok sen biliyorsun da yine de söyleyeyim.
Seni çooooook seviyorum.
Şükran AY
Çok teşekkür ederim sevgili sean, onur verdiniz değerli yorumunuzla ve varlığınızla nacizane gönül sayfama.
Selam ve saygılarımla yüreğinize.
Serhat Bey; kalemini her oynatisini takip etmeye çalıştığım çok değerli bir "şair".. Çok beğendiğim bu güzel şiiri büyük bir azim, sabır ve emekle analiz eden siz değerli Şükran Hanim.. kutluyor ve teşekkür ediyorum sizi yurekten!
Sonsuz selâm ile her iki yüreğe. .
Şükran AY
Kesinlikle, Serhat Bey Hocamı yıllardır okurum.Hem şiirlerini, hem alizsel yorumlarını.Detaylı analiz bu şiirineymiş.
Değerli varlığınızla onur ve mutluluk duydum.Sağ olun değerli şair dost.
Selam, saygı ve en içten sevgilerimle yüreğinize.
Serhat AKDENİZ
Ne desem söylemek istediklerimi doldurmayacak kelimeler ruh hâli oluyot insanın bâzen. Nezdinizde Şükran hanıma bir kere daha yüce gönlünün ürünü emeğinden sebep teşekkür ediyorum.
her zamanki saygım ve hürmetimle
Sevgili Şükran, senin de dediğin gibi girdiğin her şiiri, ya da sana bir şeyler hissettiren şiiri, bir arkeolog heyecanıyla incitmeden deşiyorsun, deştikçe bulduğun her hazine seni mutlu kılıyor.
Seni mutlu kılanlar, bizi de mutlu kılıyor.
Güne yakışan eserinizi yürekten kutlarım
sevgimle
Şükran AY
Canımsınnn canım canım.Aynen ifade ettiğin gibi.Gerçekten bazen kendimi tutamıyorum.Diyorum genlerine inmeliyim bu şiirin.
Bütün samimiyetimle söylüyorum, nasıl ki şiir yazarken mutlu oluyoruz, analizlerimde de aynı coşkuyu ve mutluluğu yaşıyorum.
Kolay değil çünkü başka bir ruhun içine girebilmek, tıpkı yazmak kadar cehennem .Sanırım yanmaya aşıklığımızdan böyleyiz :)
Onur duydum varlığından ve kıymetli yorumundan.Her dem sevgim ve saygımla yüreğine.
önce ilgi
sonra birikim..bilgi
ve illa saygı ciddiyet
tabi ki samimiyet
işte size bir eser
ve vefa örneği
kutladım emek verenleri
eseri ve takdiri
tebrikler
Şükran AY
Sağ olun Saygıdeğer İbrahim Bey hocam,
Güzel gören, gönendiren yorumunuz ve varlığınızdan çok mutlu oldum.
Selam ve en derin hürmetlerimle yüreğinize.
çok güzel bir analiz olmuş
kutlarım her iki kalem arkadaşımıda
selam ve saygılarımla
Şükran AY
Merhaba Sevgili Gülhun Hanımcım, Onur verdin gönül sayfama.
Ama ben seni çooooooooooook özledim :(
Canımsın nasıl mutlu oldum anlatamam varlığından.Eksik olma .
Kalbi selam ve sevgiyle yüreğine.
bilgi birikimi emek ve analiz yeteneğini gözler önüne seren harika bir yazı idi sevgili Şükran...
şiiri ve şiirin kapılarını aralayan yazını bir kez daha okumak çok güzeldi...
tebriklerimle...
sevgiler...
Şükran AY
Merhabalar sevgili üstadem,
Dilim döndüğünce, karınca kararınca işte.Ne anlayabiliyorsam.
Değerbilirliğinize ve yüce gönlünüze bin selam ve en içten sevgi ile.
Şükran AY
Merhaba Sevgili dost şairim,
Onur duydum varlığınızla.Bu arada eğer mahsuru yoksa sizinle görüşmek isterim.
Her dem sevgi ve saygılarımla kıymetlim yüreğinize.
ne kadar güzel bir paylaşım
ve Şükran Ay'a yakışan tarzda açıklama
edebi esere saygısı her yazısında hissedilen ve değerli paylaşımlarında
bulunan kıymetli Şükran ay'a teşekkür ederim saygılarımla
Şükran AY
Çok teşekkür ederim saygıdeğer hocam.
Varlığınızla onur duydum.Şiirin ışıttığı nice güzelliklere hep birlikte inşallah.
Kıymetli yüreğinize her dem sonsuz saygılarımla.
Şair şirini yazar ve en çok kendini ortaya koyar, kalbini sevgisini ve bilinmeyenlerini.
Okur hem şairi hem kendini ortaya koyar okurken- sadece kendisine ama-
Eleştirmen ya da yorumlayan siz adına ne derseniz deyin şairin fırtınalarını da göğüsleyerek kendi içsel fırtınalarını da ortaya koyar ki diğer okuyuculara kapı aralasın, yol göstersin . Bu da deneyim ve birikim işidir. yoğunlaşma ve cesaret de ayrıca gerekli. üstelik de çok zordur .
Bir şiire bu açılardan bakmak ve yazmak adına kutlarım yazarı ve tabi şairini de
Şükran AY
Merhaba Sevgili Evza Dost Şairim,
Altını çizdiğiniz hususlara tüm kalbimle katılıyor altına imzamı atıyorum.
Yalnız minik bir detay eklemek isterim, Şiir eleştirisel yorumu malumunuz birden fazla şekilde yapılır, yapılıyor.
Ben kimi zaman psikolojik ağırlıklı, temasal dokunuşlarla, kimi zaman şiirin mekanik yapısını baz tutarak yapmaya çalışıyorum.Bazen de karma :) Bu şiirin bana yansıyanlarıyla alakalı.Teorik, kuramsal, dilsel, sözcemsel analiz en genel ve tarafsız olandır.
Bir çok okuma çeşidi var, metin odaklı okuma..yani sadece şiirin verdikleriyle okuma. ( kelimelerin öngöstergeli haliyle ) verilenler dışındaki alt zemini okuma bu okur yönünden okuma, bir de kuramlarla, dilin olanaklarıyla, teknik açıdan irdeleyerek okuma. Ben kendimce, şiir bilgim ve görgüm doğrultusunda karma bir eleştirisel yazın yaratmaya çalışıyorum. .
Elbette, yorum yapan, açılım yapan şiire dokunduğu kadar kendi bilgisini, kendi dünya görüşünü, kendi şiire bakışını da ortaya koyar.Çok haklısınız.Ne kadar şahsi görüşten uzak olarak yazılabilir orası da tartışılır.
Bugün en beğendiğimiz, ilgiyle bir dönem okuduğumuz Mehmet Kaplan eleştirileri bile eleştirilir iken :( benim esamem bile okunamaz.Farkındayım.
Temasal açıdan yapılan yorumlar en fazla tehlikeli olanlar.Bunun bilinciyle, bile bile e elimizi ateşe sokmak aslında yapılan. .Değil mi ki şiir cehenneminde yanmaya gönüllüyüz kalan kısmı da vicdanların insafına bırakmaktan başka çare kalmıyor.
Varlığınız ve yorumunuz değerdi.Çok teşekkür ederim.
Selam ve en içten sevgilerimle.
Şiiri ve akabinde şiirin böylesi kıymetli yorumunu okuyunca yüreğimiz mevsimlerin her rengine boyandı diyebilirim. Yalnız bahara rağbet etmedik. Her rengi her mevsimi sevdik.
Muhabbet ve muhalif her sözü de derinden hissettik. Hal böyle olunca bu denli özenli bir yorum baştan sona takdire şayan bizce.
Faydalandığımız keyif aldığımız bir şiir tahlili okuttunuz.
Okuduğumuzda içimizde esen güzel bir esinti ve yüzümüze yansıyan tebessüm oldu..
~~
Emeğinize gönlüne teşekkür ederim.
Sevgi ve saygılar.
Şükran AY
Merhaba Sevgili Nagehan dost şairim,
Gururlandıran ve onur veren yorumun için çok teşekkür ederim.Varlığın değerdi.Anlaşılır olabilmek kadar mutlu eden hiç bir şey yok.
Bir nebze esinti bırabilmişsem okuyan yüreklere ne mutlu bana.Elbette bunda sayın şairimizin eserindeki yetkinliğini asla inkar edemem.Sonuçta şiir olmazsa eleştirisel yorum da yoktur.Varsa eğer böylesi bir edebi yazım şekli kaynağını şiirden alır.Onunla beslenir.
Güzel yüreğine bin minnet ve sevgi ile.
Ah kıymetli edebiyat dostu. Deryâsında ancak ancak ve bir damla olabileceğimiz bu ummanda, ondan bşr tas su çıkarabilmenin bile zorluğunu bilen biri olarak; zaman, emek, bilgi ve zahmet bahşederek bu eşsiz irdelemenizden önce kendim sonra da o umman adına teşekkür ederim...
Şâirlik/ şiir bir yanıyla tanrı vergisi bir meleke olsa da asıl demini okumak öğrenmek iyi ve doğru kaynaklardan beslenmekle; çalışmak, çalışmak ve daha çok çalışmakla emek vermekle ilerleyen bir sanat dalı. ve bendeniz bu işle aşağı yukarı 30 yıla yakın bir süredir öğrenciyim.
Her şâir, her şiir-iyi kötü- mutlaka öğreticidir! ekolüne de sıkı sıkı bağlıyımdır. Ve şiirden öğrendiğim belli tek somut şey; siz ona ne kadar değer verirseniz o da size o kadar yer açar kucağında ve İYİ ŞİİR VE ŞÂİR BİR GÜN MUTLAKA GERÇEK KURUNU VE OKURUNU BULUR! derim.
Yeter ki; siz ondan yüksek basamağa çıkmayın ve çıktım sanmayın. Bu sitede bile en az 50 ye yakın
şiir çalışması yaptığımız birbirimize katkıda bulunduğumuz dostumuz buna şâhittir. Hani denir ya " çirkin kadın yoktur, bakımsız kadın vardır" ben de bunu şire uygular şöyle derim
kötü şiir yoktur, tembel şâir vardır.
ve lafı uzatmadan bu büyük emeğinize sonsuz saygı ve teşekkürler yolluyorum.
hürmetle
Şükran AY
Merhaba Serhat Bey Hocam,
Öncelikle hoşgeldiniz.Aslında daha önce sayfanızda paylaştığım yorumumu kendi sayfamda da paylaşarak eleştiri- yorum adına ayrı bir kategoride değerlendirmek istedim.Şu ana kadar yakalayabildiklerimi değerlendirmek istiyorum.Bu anlamda yapıp da kaybettiğim bir sürü eleştiri- yorumum oldu.
Sizin de bu yönde çok değerli çalışmalara imza attığınızı biliyorum.Yakın tanığıyım bizzat, şiire ne çok emek verdiğinizin, ne kadar çok ince detaylı incelediğinizin.Bu yönde beni anlayabilecek insanlardan biri olmanızda eleştirel yazınımda etkili olmadı desem yalan olmaz.
Öyle çok şey öğreniyoruz ki aslında bu paslaşmalarla. Zaten burada yazıyor olmanın, paylaşıyor olmanın en büyük getirisi bu oldu şahsım adına.
Takdir edersiniz ki, şiir yazan kadar olmasa da ciddi bir emek ve zaman istiyor.Hem yazılanların objektif bir tutumla yazıldığının her hangi bir taraf olmaksızın sırf şiir için yazıldığının göstergesi olmakla birlikte eleştiriyi eleştiriye açmayı hem de okumak isteyenler için özel bir yer olsun istedim.
Aslında eleştirel gözle bakabilmeyi ben tüm şiir sever arkadaşlara şiddetle tavsiye ediyorum.Ben şiirlere yaptığım kazı çalışmaları sonucu çok şey öğrendim.Burada ne ben çok bilirimlik var ne de şiir sahibine karşı haksız, yersiz , ezici bir güç kullanımı.
Sadece şiirin kendisi muhatabımız.Yazalım, konuşalım, gerekirse tartışalım ama sonuçta kim neyi savunuyorsa eteğindekileri ortaya döksün istiyorum. Herkes eleştiriyi birbirine dolaylı da olsa bilgi aktarımı aracı olarak görsün istiyorum. Yanlışı varsa eğer o şiir üzerine hem kendini düzeltsin, yoksa da karşısındakine faydası olsun istiyorum da olmuyor işte :(
Eleştirilsel yorumumu beğeniniz onur verdi .Eksik olmayın. Yazdıran eserinizdi. En büyük teşekkürü o hak ediyor .
Nice şiirlere, eleştirel bakışlarla diyelim.
Saygılarımla.
Şükran AY
Çok teşekkür ederim sevgili arkadaşım.Onur verdin değerli yorumun ve varlığınla nacizane gönül sayfama.Her dem sevgim ve saygımla kıymetlim kalbine.
Şükran AY
Sağolun saygıdeğer hocam.Onur verdiniz değerli varlığınız ve yorumunuzla nacizane gönül sayfama.Selam ve saygılarımla.
Şükran AY
Canımsınız.Çok teşekkür ederim sevgili arkadaşım onore eden yorumun ve varlığın için.Her dem sevgim ve saygımla yüreğine.