- 465 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
SEVK ALDIN MI
Ülkemizin doğusunda, bir il merkezindeki Devlet Hastanelerinden birinde bir köylü kadının kadın hastalıklarıyla ilgili sorunu varmış, kadın doğum uzmanının kapısını bin bir zorlukla çekine çekine ürkek bir şekilde vurarak açmış. Mahcup bir vaziyette alı al moru mor kısık ses tonu ile elindeki bir tomar kağıdı doktora uzatmış.
Doktor odasında arkadaşlarıyla bir konuyu hararetli bir şekilde konuşmakta imiş. Kadına asık bir çehre ve sert bir ses tonuyla:
- Sevk aldın mı kadın diye sormuş.
Garibim köylü kadın sevkin ne olduğunu nerden bilsin sevk aldın mı sorusunu zevk aldın mı şeklinde anlamış. Hani Mevlana’ya atfedilen bir söz “siz ne anlatırsanız anlatın anlatabildiğiniz karşınızdakinin anlayabildiği kadardır.” der ya işte öylesi bir durum yaşanmış. Kadının zihni bir anda allak bullak olmuş. Doktorun bu ani ve sert çıkışı karşısında kadın ne desin. Ezilmiş, büzülmüş
Kadın:
- Cuk, yo yo almadım dohdur bey demiş
Doktor:
- Olmaz o zaman git hemen al da gel der.
Kadın yavaş yavaş odayı terk eder. Koridorda ne yapacağını ne diyeceğini düşünür. Köye gidip gelmek kolay mı? Yeniden doktorun kapısını çalarak sağ el başparmağını işaret parmağının birinci boğumuna değdirerek:
- Şey Dohdur bey aslında ecücük işte şu kadar neyim zevk aldıydım demiş.