- 2033 Okunma
- 19 Yorum
- 0 Beğeni
NE YANİ ATATÜRK DE Mİ VATAN HAİNİYDİ?
Edebiyat Defteri sitemizdede yazılar ve şiirler yazan genç kalemlerden Okan Kilit’in Facebook sayfasından:
( Edebiyat Defteri Site yönetimi bu tür alıntılara sıcak bakmasa da , hatta zaman zaman silse de bu arkadaşın adını vermek zorundayım çünkü adını yazmadığım bir başka yazısına verdiğim cevap üzerine ‘’ Keşke adımı da yazsaydınız’’ Demişti. Neyse… Önce o yazılanları aktaralım. ( O madde madde yazmamış tabii ki .Ben madde madde kopyaladım )
1.Öldük, bittik depresyonuna giren arkadaşları anlamıyorum...
2.Eğer gerçekten Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün evladıysan orada, burada ağlamayacaksın.
3.Vatan gerekirse yıkılır, yeniden kurulur. Mustafa Kemal Atatürk kurtuluş mücadelesine başlamadan önce Hilafet ordularıyla çatışmıştır.
4.Kitap okuma oranının yüzde yirmilerin altında olduğu ve bu oranın her geçen gün daha da düştüğü bir ülkede elbette seçimi cehalet kazanacak. Şaşılacak bir şey yok ortada.
5.Bize yıllarca saltanatı seçim belirler diye öğrettiler.Oysa ki saltanatın varlığını sokaklar belirler.
6.SALTANAT ONLARIN OLSUN KARDEŞİM, SOKAKLAR BİZİM
7.Son sözü sokaklar söyleyecek kardeşim. Son söz henüz söylenmedi.İçiniz rahat olsun. Sokakta kimin kazanacağı evvelinden belli.
1.Maddeden başlayalım: ‘’ Öldük, bittik depresyonuna giren arkadaşları anlamıyorum...’’
Cumhurbaşkanı seçiminden sonra gerçekten de bazı vatandaşlar böyle bir depresyona girdiler. Ulan 1982 de %92 Oy oranı ile seçip, ( Seçip derken referandumdan bahsediyorum. O referandumla aynı zamanda Cumhurbaşkanımızı da seçmiş olduk.) yıllar sonra ‘’ Vatan Haini ‘’ ilan ettiğimiz Kenan Evren döneminde bile ölmedik. Bakın hepimiz ayaktayız çok şükür. Şimdi Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı oldu diye mi öleceğiz? Bu depresyon sahiplerini ben de anlamıyorum.
2.‘’ Eğer gerçekten Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün evladıysan orada, burada ağlamayacaksın.’’
RTE de hep ‘’ Gazi Mustafa Kemal ‘’ dediği için adamı ‘’Atatürk diyemiyor ‘’ Diye ‘’Vatan haini ilan ettiler. Neyse..Okan’ımız sonuna bir de Atatürk yapıştırdığı için yırtmış hain damgası yemekten.
3.Hem Atatürkten bahset hem de ‘’ vatan gerekirse yıkılır, yeniden kurulur’’ de. Atatürk bu vatanı önce yıktı, sonra yeniden mi kurdu? Halkın %48inin saadeti için %52sini feda ederek mi kurdu? Bir sonraki maddede insanları cehaletle suçlamadan önce şu Kurtuluş Savaşını bir daha gözden geçir olmazsa. Vatanı, vatanın düşmanları yıkar. Vatansever insan sırf kendisi ve kendi kafasındaki azınlığın mutluluğu için vatanı yıkmaya kalkmaz. Çünkü yıkılan her vatan elden çıkan toprak demektir. Hem ‘’ Ah Kerkük ‘’ Diye ağlayacaksın hem de vatanı yıkarak yeni Kerküklerin oluşmasını sağlayacaksın bu nasıl bir vatanseverliktir böyle? O vatanı yıktığın zaman yıkıntıların arasınde belki sen kalmayacaksın ama ananın babanın kalmayacağından emin misin?
4.‘’ Kitap okuma oranının yüzde yirmilerin altında olduğu ve bu oranın her geçen gün daha da düştüğü bir ülkede elbette seçimi cehalet kazanacak. Şaşılacak bir şey yok ortada.’
Ülkede kitap okuma oranının % 20 olduğu da yanlıştır. Bu ülkede kitap okuma oranı bu derece düşük değildir. O % 20 oranı satılan kitap oranıdır. Türk insanı okuduğu bir kitabı arkadaşına, arkadaşı başka arkadaşana verir. Bir kitap belki on-yirmi el değiştirir. O bakımdan kitap okuma oranı sanıldığı gibi %20 değildir. Velev ki öyle olsun. Kitap okuyanların anti-Tayyipçi, kitap okumayanların Tayyipçi olduklarını nereden çıkarıyorsun? Tüm Türkiye’de böyle bir istatistik mi yaptın? Bence bir kütüphaneye git de gör bakalım en çok kitap okuyanlar kimler?
5.‘’ Bize yıllarca saltanatı seçim belirler diye öğrettiler.Oysa ki saltanatın varlığını sokaklar belirler.
Size ‘’Saltanatı seçim belirler ‘’ Diye öğretmediler sevgili Okan. Ben tam otuz dört sene devlet ve özel okullarda Tarih ve Sosyal Bilgiler öğretmenliği yaptım. Ne ben ne de hiç bir meslektaşım ‘’ Saltanatı seçim belirler ‘’ Diye bir şey öğretmedik. Meslektaşlarıma iftira atma. Biz ‘’ Demokrasiyi seçim belirler’’ Diye öğrettik. Demek ki öğretmenlerini doğru düzgün dinlememişsin ya da bir algılama sorunu yaşamışsın.
Saltanatın varlığını sokakların belirleyeceği hususuna gelince: Evet, sokaklar ancak ve ancak saltanatın varlığını belirler. Tıpkı 1917 Sovyet ihtilalinde olduğu gibi. O ihtilal Lenin’in, Stalin’in saltanatını belirledi. Böyle bir saltanat istiyorsan bu yolda var gücünle çalış tabii ki ama hemen söyleyeyim: Uzun ömürlü olmuyor o tür saltanatlar. 1991-1917=74…Sadece 74 yıl.
6.‘’SALTANAT ONLARIN OLSUN KARDEŞİM, SOKAKLAR BİZİM’’
Bu ülkenin sokakları hiç kimsenin babasının tapulu malı değildir. Haa ‘’Sokaklarda yaşamak istiyorum.’’ Diyorsan bence mahsuru yok ama belediye zabıtası ve emniyet teşkilatı ne der orasını bilemem. Daha bir ay öncesine kadar sokaklarda yatıp kalkan Suriye’lilerin neredeyse hepsi toplandı. Şimdi tek tük kaldılar. Toparlamasınlar sonra seni de Suriyeli mülteci ya da tinerci diye. Ayrıca sen sokaklara layık bir insan değilsin. Harcatma kendini. Enerjini daha faydalı işler için harca.
7.‘’ Son sözü sokaklar söyleyecek kardeşim. Son söz henüz söylenmedi.İçiniz rahat olsun. Sokakta kimin kazanacağı evvelinden belli.
‘’ Son sözü sokaklar söyleyecek kardeşim? ’’ … Yeni Berkin Elvanlar, Ali İsmail Korkmazlar için mi?
Yukarıda da dedim: Sokaklar hiç kimsenin babasının tapulu malı değildir. Senin elin ne kadar sopa tutuyorsa başka eller de sopa tutmasını bilir. Senin elin ne kadar tetik çekmesini bilirse başka eller de bilir tetik çekmesini. Bu memlekette bir iç savaş çıkarmayı mı düşünüyorsun?
Seni alkışlayanlara fazla güvenme. Sana ‘’ Yürü be koçum ‘’ derler ama Timur’a fillerini şikayet etmeye giden Nasrettin Hoca misali huzura vardığında bir bakarsın ki arkanda hiç kimse yok. Damdazlak kalırsın ortada. O zaman görürsün ’ Sokakta kimin kazanacağı belli’yi.
----------------------------------------------------------------------------------
Sen Gazi Mustafa Kemal Atatürk diye başlamışsın sözlerine ben de bitirirken Gazi Mustafa Kemal Atatürk diyeyim ve ondan iki anektodla noktalayayım:
Sık sık Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkmen katili Barzani ile elele, kolkola, pkk haini Şivan Perver’in konserindeki görüntülerinden , Abdullah Gül’ün Ermenistan Cumhurbaşkanı ile kakarakikiri maç seyretmesinden duyduğun rahatsızlığı dile getiriyor ve bunları ‘’ vatan haini ‘’ diye niteliyorsun. İşin doğrusu o görüntüler bu ülkede hiç ama hiç kimsenin içine sinmiş değildir. Pkk nın bu gün Doğu ve Güneydoğuda adeta bağımsız bir devlet gibi hareket etmesi, İmralı görüşmeleri vs…Ben de pek çok yazımda ‘’Ülkeyi pkk nın kucağına oturttular.’’ Demiş ve bunların hain olduğunu düşünmüşümdür. Lakin olaya bir de şöyle bakalım:
Atatürk gerek Çanakkale’de, gerekse Suriye Cephesinde kimlerle savaştı? İngilizlerle… I. Dünya ve Kurtuluş Savaşı bittikten sonra ne oldu peki?
1934te Çanakkale’de Helles Anıtı diye bilinen İngiliz anıtı açıldı .( İlginçtir ki Atatürk ölene kadar bu ülkede pek çok ilde heykel ve anıtlar yapılmış ama Çanakkale şehitleri için bir anıt dikilmemiştir. Bu da ayrıca sorgulanmalı değil mi?) Bu anıtın açılışı dolayısyla Atatürk bir mesaj yayınladı ve Anzak annelerine hitaben dedi ki : ‘’ " Bu memleketin toprakları üstünde kanlarını döken kahramanlar! Burada dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükun içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır, huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır. Onlar bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır." ( Resim 1 )
Şimdi…Recep Tayyip Erdoğan pkk teröristleri için ‘’ Bu memleketin toprakları üzerinde kanlarını döken kahramanlar !’’ dese ne olur? Düşünemiyorum bile. Oysa Atatürk daha bir kaç sene önce sadece Çanakkale’de yüzbinlerce Türk askerinin kanını dökenler için ‘’ Bu memleketin topraklarına kanlarını döken kahramanlar! ‘’ diyor. Onların Mehmetçik ile koyun koyuna yatmasından duyacağı memnuniyeti dile getiriyor. RTE bir Türk şehitliğine, söz gelimi İstanbul- Edirnekapı şehitliğine Pkk cenazesinin gömülmesinden duyacağı memnuniyeti dile getirse, ‘’ Onlar bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.’’ Dese ne deriz?
Dahası var:
Atatürk ayrıca Çanakkale, Suriye, Irak, Mısır topraklarında 1914-1918 yılları arasında yüzbinlerce Mehmetçiğin kanını dökmüş olan İngilizlerin Kralı 8. Edvard ile de 4 eylül 1936 da İstanbul’da buluştu ve akabinde kakara kikiri kadeh tokuşturdu Dolmabahçe Sarayında. Bu gün Barzani-Erdoğan ilişkilerine ihanet diyen Cumhuriyet gazetesi ise o gün ‘’ Büyük misafirimize dün kavuştuk’’ manşetiyle çıktı 5 Eylül 1936da.( Resim 2 ) İstanbul- daha bir kaç yıl önce boğaz boğaza savaştığımız- İngiliz bayrakları ile donatıldı ( Resim 3)
Şimdi…Atatürk Anzak annelerine böyle bir mesaj gönderdi ve o mesaj Çanakkale’de bir anıt üzerine kazındı, Edvard’la kadeh tokuşturdu,İstanbul - bir kaç sene önceki düşmanımız, mehmetçiğin göz kapaklarını keserek onları kızgın güneş altında körleştiren- düşmanımız İgiliz’in bayrakları ile donatıldı diye ona da mı hain diyeceğiz ?
Bunlar içe sinecek şeyler değil ama gerek iç politikada gerekse dış politikada -içimize sinmese de- devleti yönetenler bazen bize açıklanamayacak sebepler yüzünden bu tür davranışlar sergileyebiliyorlar. Diyeceksin ki ‘’Ama Atatürk düşmana asla taviz vermedi.’’ O bile tartışmalı bir konu. Misak-ı Milli sınırlarını bizzat kendi elleriyle belirlerken Selanik ve Kerkük’ü bu sınırlar içine almıştır ama bazı mecburiyetler yüzünden bu gün ne Selanik ne de Kerkük sınırlarımız dahilinde değildir. Yani bazen elde olmayan mecburiyetler istenmeyen tavizlerin verilmesini zorunlu kılar.
Yine Atatürkle devam edelim:
17 Mart 1923 te ilk kez Mersin’e gelen Atatürk’e bu ziyareti sırasında göz yaşları içinde bir vayatdaş yaklaşır ve aralarında şöyle bir konuşma geçer:
Adam- Paşam bizi kovuyorlar
Atatürk-Dur bakalım adın ne senin?
Adam-Adım Avram Marko’dur Paşam . ( Bir Ermeni ama vatandaş neticede. )
Atatürk- Hımmmm…Sizi kim kovuyor?
Adam-Millet kovuyor Paşam.
Atatürk-Millet kovuyorsa yapacak bir şey yok. Bu Millet isterse beni bile kovar.
İşte böyle sevgili Okan…Bu ülkenin kurtarıcısı olduğu halde Atatürk bile ‘’ Millet isterse beni bile kovar, yapacak bir şey yok ‘’ Diyerek milletin iradesini her türlü iradenin üzerinde olduğunu vurguluyorsa artık yapacağınız hiç bir şey yok. Ya bu iradeye saygı duyup paşa paşa kabulleneceksiniz ya da ‘’ Yahu biz nerede hata yapıyoruz?’’ diye şapkayı önünüze koyup bunu sorgulayacaksınız. Sokağa çıkmakla ancak ve ancak ‘’Ne şehittir ne gazi mok yoluna gitti Niyazi olursunuz. Benden söylemesi.
YORUMLAR
sami biberoğulları
Selam ve saygılar benden.
"misak-ı milli sınırları içinde vatan bir bütündür. bölünemez" Erzurum Kongresi.
Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ü saygıyla, onurla ve şerefle yeniden anıyor
Atatürk'ü karalayan, hor gören tüm yorumları da ayrıca kınıyorum.
Hala bir şeye benziyorsanız Atatürk'ün sayesinde.
:)
buyrun. saldırın.
violoniste
batu_41
Yüz daha versen,yüz uman yüzler bilim,
Yokuşlara kardeş olan düzler bilirim..
Dünya öküzün üstünde derler ama,
Dünyanın üstünde nice öküzler bilirim...
Necip Fazıl KISAKÜREK....cennet mekan üsdad ne güzel demiş değilmi..?
SAHİ MİSAKİ MİLLİ SINIRLARI DEDİNİZDE AKLIMA GELDİ...HANİ 12 ADALAR NEREDE ACABA..?
Şu yazıya bu kadar analiz ve yorum yazılmasına vesile olan Sami bey kardeşimi gönülden kutluyorum..Ben okumayı hiç sevmeyenlerden biriyim,
okumayı derken absut yazıları kast ediyorum...Zira kısır döngülerde vak,it öldürüp ağusdost böceği misali, saz çalıp gönül eğlemeyi yada ne bileyim adını siz koyun (( BOŞ BOĞAZLIK)) yapmayı sevmiyorum işte anlayın canımmmmmmmmmmmmmm
Çok enderdir hem yazıyı hemde yorumların tamamını okuyup analiz etmem ama burdaki yorum ve cevabların hepsini okudum analiz ettim...
% 80 tüm yorumlar yerinde ve doğru tesbitlerdi,herkese teşekkür ediyorum.
Ve diyorum ki doğru yanlışı deneme yanılma ile öğrenmenin yaşını hala doldurmadık mı,? doldursaydık zaten 100 yıldır 3 basamakta debelenip durmazdık daha önümüzde çıkılması gereken o kadar basamaklar varki Yazık türkiyem,yazık milletim..Hep bu İSTEMÜZÜKCÜLERİN yüzünden,,demekki bu gömlek (( SİYASİ DÜZEN )) bizxe uymadı acilen BAŞKANLIK sistemi getirilmelidir bu ülke daha fazla bu hantal sömürü düzeni kaldıramıyor
Necla Kezban Turan
batu_41
Yüz daha versen,yüz uman yüzler bilim,
Yokuşlara kardeş olan düzler bilirim..
Dünya öküzün üstünde derler ama,
Dünyanın üstünde nice öküzler bilirim...
Necip Fazıl KISAKÜREK....cennet mekan üsdad ne güzel demiş değilmi..?
SAHİ MİSAKİ MİLLİ SINIRLARI DEDİNİZDE AKLIMA GELDİ...HANİ 12 ADALAR NEREDE ACABA..?
Su ataturk hikayelerinden usandik artik. Yil 2014! 1923 degil;bitti o ruya...
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
violoniste
Saygılarımla...
Necla Kezban Turan
Sami abi ben mizah yakışıyor diyorken size
siz gidiyor ciddi konulara parmak basıyorsunuz
bi insan bukadarmı başarılı olur her seferinde! ve iyi ifade eder .
Kocaman tebriler
Babamın isminden dolayı ayrı bi sempatim var şahsınıza.
yinede mizah diyorum!
sami biberoğulları
Valla babanla da adaşmışız madem o halde bana baba da diyebilirsin )))))))))))
Mizaha döneceğim yine ama şu sıralar evden dışarı çıkamıyorum. Zihinsel ve bedensel engelli bir evladım var. Annesi bakıyordu ona ama annesinin ameliyat olması gerekiyor bir rahatsızlığı sebebiyle. O iyileşene kadar evladıma ben bakmak zorundayım. Güğnde dört öğün yemek, dört öğün altının bezlenmesi, banyosu, herhangi bir şeyi yutmasın, herhangi bir yere çarpıp yaralanmasın diye devamlı gözlerim üzerinde . Onu annesine teslim ettikten sonra ancak dışarı çıkmam mümkün olacak. Yani anlayacağın kaynak lazım. O da dışarı çıkmadan olmuyor: Yine de döneceğim mizaha elbette.Çünkü benim kulvarım orası.
Selam ve sevgilerimle.
!.sean.!
Bencil olmayayım ozaman diyerek kardeşlerimide alayım yanıma:)
Üzücü ve zor olsada bir Can'a bebek gibi bakmak herkesin harcı değil.
Rabbim karşılığını verecektir kat kat.
severek okuduğum için yazılarınızı kaybetmek istemiyorum!
ve
büyüyünce siz gibi olacağım:)
umut işte.
Bu ülkenin kurtarıcısı olduğu halde Atatürk bile ‘’ Millet isterse beni bile kovar, yapacak bir şey yok ‘’ Diyerek milletin iradesini her türlü iradenin üzerinde olduğunu vurguluyorsa artık yapacağınız hiç bir şey yok. Ya bu iradeye saygı duyup paşa paşa kabulleneceksiniz ya da ‘’ Yahu biz nerede hata yapıyoruz?’’ diye şapkayı önünüze koyup bunu sorgulayacaksınız...
Yazı, söylenmesi gereken her şeyi söylemiş bence de. Milletin iradesi her şeyin üzerinde.
Düşünülmesi gereken konu; Nerede hata yapıldı? Ya da yapılıyor?
Daha hala inatla direniyorlar,bende aynı fikirdeyim..Siz sıkıyorsa sokağa bir dökülün hele analar neler doüğurur..Bin kez ölür binkez dirilir gene sizi boğazız..Zaten sahillere sıkıştınız kaldınız YUNANLILAR MİSALİ...
Hiç olmasa hür iradeye saygı gösterin...Zaten tayyib verdiği sözünü tutmazsa,gelecek oyum and olsun ki HDP veririmde CHP.ve MHP ye gene vermem oyumu
sami biberoğulları
Sayfama şeref verdiğiniz ve yorumunuz için çok teşekkür ederim.
Bu ülkede pek çok hükümetler geldi geçti. Hiç birisi gökten zembille inmedi. Seçimle geldi, seçimle gittiler. Şimdi ne DSP var ne ANAP oysa bir zamanlar tek başına iktidarda idiler. Millet öyle zannedildiği gibi takım tutar misali tutmuyor bir partiyi. Beğenmediğini, kendisi ve değerleriyle dalga geçeni, küçümseyeni, dahası düşman olanı aynen sepetliyor. Bu nillet bir iktidara tam dokuz kez ''Evet '' Demişse artık tartışılacak şey bu milletin değil kendilerinin koyunluğu olmalıdır bence.
Milleti aşağılayıp, küçük görüpm sonra da aynı milletten oy istemek koyunluğun daniskası değil de nedir?
Sormak lazım MHP ye mesela? bu en son seçimde HDP Karadeniz illerinden bile oy alırken sen Diyarbakır'dan, Hakkari'den kaç oy aldın? '' Diye. Vatanın bir kısmına uğramayı bile becereme ondan sonra da ''Tek bayrak, tek vatan, tek dil '' Bir tek miting yapamadığın Hakkari vatan değil mi? Kayseri'den ilerisi Türk vatanı toprağı değil mi?
Neyse uzattım. Özür...
Selam ve sevgilerimle.
batu_41
Hocam bu cumhur seçmini tartışırken aramızda ben tarafsız olduğumu söyledim oda ekmeli desteklediğini Dedim nasıl içinize sindirebiliyorsunuz böyle bir adayı deyince ne cevap verse iyi tayyip rdoğan kazanmasında tayibin babasınıda aday olarak koysalar ona veririm dedi mantık bu ben daha ileriye götürmedim işi tabi ne denilmek istendiğini anladığım için durum ortada sokaklara dökülelimde vatan ne olursa olsun biz olacağız biz emredeceğiz biz yöneteceğiz kuralsız kuralı biz belirleyeceğiz kendi çıkarlarımıza göre mantık bu onların penceresinden görünen kaleminize sağlık saygılarımla
sami biberoğulları
İşte konu tam olarak bu. Benim uzun uzun yazdığım şeyi sen iki satırla o kadar güzel anlatmışsın ki. Allah razı olsun.
Selam ve sevgilerimle.
Bu sıralar çok gülüyorum.Bende bu büyük anlayışınızı, döktüğünüz bu yazıya; Münir Nurettin Selçuk'tan bir şiirle eşlik edeyim.
Ah, dönülmez akşamın ufkundayız
Vakit çok geç
Bu son fasıldır ey ömrüm
Nasıl geçersen geç
Bu son fasıldır ey ömrüm
Nasıl geçersen geç
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile
Avunmak istemeyiz böyle bir teselliyle
Ah, geniş kanatları boşlukta simsiyah açı var
Ve ortasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Geçince başlayacak bitmeyen sükün bu gece
Guruba karşı bu son bahçelerde keyfince ah
Ya şevk içinde harap ol
Ya aşk içinde gönül
Ya lale açmalıdır göğsümüzde, yahut gül
Ya lale açmalıdır göğsümüzde, yahut gül
Ah dönülmez akşamın ufkundayız vakit çok geç
(Devrim Çığlıklarını Sokaklarda atmak isteyenler,sokak aralarından çıkamadı.derler.Devrim diye bağıranların çoğu,sıra meydana inip ,sokakları teslim almaya gelince;nedendir bilinmez,hiç birine ulaşılamadı.Avrupalı olmak için,bahane mi buldular :) Ve o güzel dizeler devam eder''Ah dönülmez akşamın ufkundayız vakit çok geç''
Saygılar,Sevgiler Değeli Hocam
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
Kıymetli hocam
Siz eskiden kesin devrimci solcuydunuz herhalde. Sağ-sol olaylarının yaşandığı sokak çatışmaları esnasında aldığınız bir darbe sonucunda kendinizi sağcı zannedip yanlışlıkla okulları karıştırıp ülkücülerin arasına mı karıştınız ne )))))))))))))))))
Çok radikal söylemler bunlar hayırdır abi:))
sami biberoğulları
Hayatımda ilk ve tek kez bir tv programına katıldım konuk şair olarak. Programın suncusu Aşık Yener Yılmazoğlu idi. 28 Martta idi program. Neyse. Hemen seçim öncesi olduğundan Aşık Yener bir türkü söyledi '' Ben solun sağıyım, sağın da solu '' Diye
Ben de işte aynen öyleyim:
BEN SOLUN SAĞIYIM, SAĞIN DA SOLU. ))))))))))))
Selam ve sevgilerimle.
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle
Bu ülkenin kurtarıcısı olduğu halde Atatürk bile ‘’ Millet isterse beni bile kovar, yapacak bir şey yok ‘’ Diyerek milletin iradesini her türlü iradenin üzerinde olduğunu vurguluyorsa artık yapacağınız hiç bir şey yok. Ya bu iradeye saygı duyup paşa paşa kabulleneceksiniz ya da ‘’ Yahu biz nerede hata yapıyoruz?’’ diye şapkayı önünüze koyup bunu sorgulayacaksınız...
Yazı, söylenmesi gereken her şeyi söylemiş bence de. Milletin iradesi her şeyin üzerinde.
Düşünülmesi gereken konu; Nerede hata yapıldı? Ya da yapılıyor?
Tebrikler hocam...
saygıyla...
sami biberoğulları
Zaten nerede hata deseler kendilerine çeki düzen verecekler de maalesef tam tersini yapıyorlar. Dün gördün face bookta bir paylaşım vardı. Hani şu senin de tepki gösterdiğin ''Temizlikçi kadın ne anlar istikrardan '' Olayı. Hani '' Ezan neyse de Kur'an '' olayı...İşte bunların hakimiyetinde parti maalesef. Ama bunu anlayamıyorlar bir türlü. Anlayayamayacak lar da. Öyle olunca da muhalefette kalmaya mahkumlar her zaman.
Selam ve sevgilerimle.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Gerçekten mükemmeldi hocam.
Çok sade, anlaşılır, sürükleyici bir üsluptaydı yazınız.
Okudukça;
''Bunları hep düşünüyor ama, bir türlü ifade edemiyorduk.'' diye düşünüp durdum hep.
Verdiğiniz örnekler çok çarpıcıydı.
Devlet politikaları,
bizlerin düşünebildiğinden çok daha çetrefilli...
Basit düşünmemek gerek.
Söz konusu arkadaşın heyecanını anlıyorum.
Ama, biraz daha soğuk kanlı olması gerektiğini düşünüyorum.
Sonuçta burası, güzel bire yazı arkadaşlığı platformu.
Değişik fikirlerde olabiliriz.
Okuyucuları da rencide etmeden ifade etmek gerek düşünceleri diye düşünüyorum.
Ama,
ne yapsın gariban?
Bu ülkede, idarecilere ana avrat küfretmek geçer akçe olmuş.
Hocam, daha sık yazmalısınız bence.
sami biberoğulları
Annesinin rahatsızlığı sebebiyle zihinsel ve bedensel engelli oğluma ben bakıyorum şu sıralar. İnan bana kendime ayıracak çok çok az vaktim oluyor. Sayfaya pek sık gelemeyişimin, arkadaşların yazı ve şiirlerine yorum yazamayaşımın yegane sebebi bu.
Yorumun için çok teşekkürler.
Selam ve sevgilerimle
Önemsiz meseleler, su yatağında akar gider... Bize de suyun akşını seyretmek kalır. PKK'lı özgürlük savaşçısı, Tayyip peygamber, Atatürk din düşmanı, İkinci Abdülhamit hain... Tek diyeceğim bazı hassas konulara değinmişsiniz, güzel. Ama bu sorgulama kişisel muhasebe olsa daha iyi olur bu dönemde.
sami biberoğulları
O yazdıklarının tersi de var ama burada sayıp dökmenin anlamı yok tabii ki.
Kişisel muhasebe konusunda haklısın aslında ama hep özgürlüklerinin kısıtlandığından şikayetçi olanların, her türlü özgürlüğü olabildiğince tepe tepe kullandığını, yine de en fazla şikayetçi olanların olnar olduğunu gördüğüm zaman dayanamıyorum işte böyle.
Selam ve sevgilerimle.
evet asıl mesele şudur
alevi türklük anlayışı
sunni türklük anlayışı
sunni türkler arslan kimin, üçü beşi ürümüş isterse onbeşi ürüsün
lakin alevi türklük anlayışı da şu ki aynı pensilvanya taktiğidir sunni ile güçlü olduğunu birtürlü anlıyamaz
halbuki tek başına hiçbirşeydir...
lakin tüm değerlerimi kendine mal eder varsın etsin :))
muhteşemdi alkışlıyorum
ben de damara dokundum üstadım silinirse silinsin vesselam...
sami biberoğulları
Alevisiz sünni, sünnisiz alevi olmaz diyorsan eyvallah derim. Bunun dışında da bir anlam çıkaramadım : Öte taraftan yazıyla ilgisini de tam olarak kuramadım maalesef.
Selam ve sevgilerimle.
yok,sul
alevisiz sunni sunnisiz alevi tamam olmaz lakin işte bunu ayırma düşünceleri değilmidir bu yazışmalara sebep
bu yazının muhatabını araştırın bu denli neden keskin
ya da malum şu bejnim kaynana zırıltısını , ayni dert
ana nuhalefet partisi başkanı, aynı dert
yanii diyor ki her şey benim senin bi şeyin yok bu memlekette diyor benim çoğunluğumu kıylü kal zannediyor
şu ki kervan misali neyse daha açmıyayım desem ya da anlarsanız ikram olur üstadım
saygılar sevgilerimle...
yok,sul
aralarında biraz sivril fikren anında aforoz edilirsiniz:)
yine bişi anlatamamışımdır şimdi...
neyse hoşcakal üstadım
sami biberoğulları
Söylediğimiz ve savunduğumuz ne varsa ağızdan çıkarırken bir kez daha sorgulama gerekliliğini anımsattı bana bu yazı. Bir tarihçinin kaleminden okumak da ayrı bir dikkat gerektiriyordu.
Millet iradesi her şeyin üstünde ve gerçekten de dediğiniz gibi bir hata varsa sorgulamak gerek.Bu konularda konuşmaktan ziyade düşünen bir kişi olarak sessiz de olsa mukayyeseyi birey olarak yapmak sonra tartışmak lazım.
Bu düşündürücü bir anlamda eleştirel tarzda, aydınlatıcı yazınız için teşekkürler Sami Hoca'm
saygı ve sevgiyle.
sami biberoğulları
1970 li yıllarda tanıdığım yaşlı bir Kuvay-i Milliyeci vardı.
Balkan Savaşlarına katılan babası anlatmış ona:
Balkan savaşları öncesinde o zamanın üniversite gençliği '' Ordu Sofyaya'' diye yürüyüş yapmış. devlet de bunları toplamış, trenlere doldurup Sofya'ya göndermiş. Pek çoğu trenden atlamış cepheye gitmemek için.
Vaziyet bu maalsef.
Selam ve sevgilerimle.