- 1087 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ÇALGILI İÇKİLİ DÜĞÜNLER BAŞLADI!!....
Yaz geldi düğünler başladı.
Allahın emri çiftler evlenecek,ümmet-i Muhammed çoğalacak.
Resulullah Efendimiz:Kıyamet günü insanlar 120 halka olacak bunun 80 halkası benim ümmetim olacak.
Evleniniz çoğalınız.
Kıyamet Günü sizin çokluğunuzla iftihar edeceğim buyurmuşlar..
Bizim Kırıkkale’nin Batıdaki büyük şehirlerimizden bir farkı kalmamış.
Türkiye’nin batısındaki bir şehrimizde bir Öğretmenevinde bir düğüne şahit olmuştum,sekiz yıl
önce,kızlar ve erkekler bir arada ve bol dekolteli kıyafetler giyinmişler,yarı çıplak davetliler
hollerde cirit atıyorlardı.
Şimdi bugünlerde bir baktım da buranın Öğretmenevinde de ,Polisevinde de,salon düğünlerinde aynı manzaralar yaşanmakta...
Bugünlerde bir komşumuzun bir salondaki düğününe gittim.
Yer dar olduğundan düğün içerdeydi,dar bir salonda,kalabalık ortamda kıyıdan köşeden sahneyi izlemek zorunda kaldım..
Aman Allahım neydi o vaziyet!..
Kadın,erkek,yaşlısı ,genci,açığı,kapalısı halaya durmazlar mı?
Biraz evvel mescitte namaz kılan teyzem değil miydi bu ortada göbek atan?
Ne hünerler varmış yengelerimde..
Ramazandan da yeni çıktık,nasıl olsa sevabımız çok değil mi?
Birazı gitse de olur,Allah bizi bundan dolayı yakmaz mı diyorlardı acaba..
Şu kadarcık günahı da görme Rabbim diyerek söylenen teyzem dinden çıkacağını nasılda unutmuştu..
Tövbe estağfirullah ne günlere kaldık Allahım dedim kendi kendime.
Sanki büyülenmiş,şeytanın çocukları tarafından efsunlaşmış gibiydiler..
Fazla durmadım haydi hanım gidelim dedim ayrıldım..
Eskiden düğünlerde dansöz bir tane olurdu,şimdiki kızların hepsi dans ediyorlar, dansözlüğe soyunmuşlar...
Açığı kapalısı,erkeği kadını ortalık yerde hep beraber oynuyorlardı.
Çok güzeldi kızımın düğünü diyen teyzeler,maşallah çok güzel olmuşsun kızım diyen davetliler işin ruhundan ne kadar da uzaktılar..
***
Şeytan, inan olsun camideki hocalarımızdan bin kat fazla mesai yapıyor.
Bu milletin başına bir gelecek var.Sanki mübarek ramazan hiç gelmemiş memleketime.
Bir de şuna dikkat ettim karşı değilim asla ,başlarını deve hörgücü şeklinde yapan kız ve kadınlarda tesettür tam manada yok ve erkek kadın bunlar dansda ediyor,oynuyorlarda.
Hemde normalmiş gibi acayip göbekler atıyorlar..
Hiç yakışmıyor be kardeşim!
Oynayacaksan erkeklerle beraber hiç olmazsa Allahın emri başörtüsünü bu melanete alet etme..
Kadınların olduğu ortamda eğlen,kına yak,oyna..
***
Bu yeni de değil,namazımı da kılarım dansda ederim,el de sıkışırım diyenler yarın başka işleride yaparlarsa şaşmam.
İyi günde değiliz diyor işin farkında olanlar...
Vatandaşa sokak düğünlerini yasaklayan idareciler bu nahoş düğünlere de bir el atsalar iyi olacak.
Kadın erkek ayrı olsa da günaha bari girmesek.
Akrabadan,komşudan mı vazgeçeceğiz yoksa günaha mı gireceğiz...
Din görevlilerimiz camide boş yere millete nasihat etmeseler mi acaba ?
Zira hiç tesir etmiyor,millet bildiğini okuyor...
Henüz ufukta değişen bir şey yok...
Türkiye aynı eski Türkiye...
***
MÜSLÜMANIN DÜĞÜNÜ NASIL OLMALI...
Günümüzde yapılan düğün,nişan,sünnet vb.merasimlerimizin çoğu İslami esaslardan çok uzaktadır.
Allahü Tealanın bize emaneti olan yavrularımızın düğün merasimlerini planlarken insanların kırılması üzülmesi düşünülmekte ama Allah cc. ve Hz.Resulullahın sav.bundan razı olup olmadıkları hatıra bile getirilmemektedir.
Evlenmek Resulullah sav.Efendimizin hem kavli hem de fiili bir sünnetidir.
Bundan dolayı evliliğin bütün safhalarının nişandan nikaha çeyiz hazırlamaktan düğün merasimine kadar nasıl yapılacağının ve nelere özen gösterileceğinin bilinmesi ve yeni nesillere de öğretilmesi elzemdir.
Kutsal bir müessese olan ailenin günah ve haramlar üzerine kurulması halinde doğacak neslinde bundan etkilenmemesi düşünülemez.
Müsait bir tarlaya bahçeye ekilen ekinlerin nasıl güzel mahsul vermeyeceği belli ise,sünnete ve ayetlere uygun yapılmayan düğün ve nikahlanmaların neticesinde de güzel çocuklar yetişmeyeceği aşikardır.
Düğünlerimizde herşey güzel olsa bile en önemli hususlardan ihmal edilen konulardan biri de merasimin kadın ve erkeklerin çocukların bir arada bulunarak yapılmasıdır.
Bu ayete ve hadislere göre haram bir hususdur.Nur Suresi 31.Ayet-i Kerime.
Bugün salonlarda yapılan düğün ve nişan merasimlerinde bir çok günah kadın erkek bir arada işlenmektedir.
Kadınların na mahrem yerleri ortalıkta erkeklerin nazarlarına maruz kalmaktadır.
Çocuklar bu durumdan etkilenmekte anne karnındaki masum nesiller olumsuz etkilere maruz kalmaktadırlar.
Kadınlar ile erkeklerin bir arada dans oyun vb. oynamaları birbirlerinin avret yerlerine bakmaları seslerini duymaları haramdır.
Bir arada oynanan horon, halay, her türden el ele kolkola yapılan danslar İslam dinine göre haramdır yasaktır.Kimse ben yaptım oldu diyemez hiç bir hoca da bu İslama uygundur diyemez.
Ebu Hüreyre ra. tarafından rivayet edilen bir Hadis-i Şerifte:’Kafaları meyilli deve hörgüçleri gibi yamuk ve insanların kalplerini kendilerine yamultan,giyinmiş çıplak kadınlar cennete giremezler,kokusunu bile duyamazlar.
Oysa onun kokusu şu kadar mesafeden(beşyüz senelik yoldan) hissedilecektir’ buyurulmaktadır.(Müslim,Libas 6/168)
Hadis-i Şerifin beyan ettiği şekilde koku sürünmüş,örtülü gibi gözükseler de cicili bicili türbanlarla ve bedeni belli eden etek ve elbiselerle erkeklerin ilgi odağı haline gelmiş kadınlara erkek garsonların hizmet etmesi,erkek ve kadınların bir arada birbirlerinin ziynetlerine mahrem yerlerine nazar etmeleri,kadınların kokularının erkeklerce hissedilmesi gibi bir çok durum maalesef bugün kü düğün salonlarında mevcuttur.
Bu durumdan bütün müslüman erkek ve kadınların sakınması ve kaçınması icap etmektedir.
Ebu Malik el Eşari (ra.)dan rivayet edilen bir Hadis-i Şerifte Resulullah Efendimiz.(sav.)Ümmetimden bir takım insanlar olacak onlar zinayı,ipeği, şarabı ve çalgıyı helal sayacaklar.(Buhari-5590)
İbn-Ömer ra. bir davul sesi duydu da kulaklarını tıkadı ve bunu üç defa tekrarladıktan sonra Resulullah sav. de böyle yapardı dedi.(İbn-i Mace-1901)
Bu türden çalgılı hele de içkili düğünlerin yapılması haram olduğu gibi,bu düğünlere icabet edilmesi de bu günaha ortak olmaktır.
Düğünlerde ölçümüz,haramlara kapalı mübahlara açık olan düğün ve nişan merasimleri olmalıdır.Düğün müslümanın düğünü ise müslümanlar da Allah cc. ve Resulullah sav.nin ölçülerine uymak zorundadırlar.
Büyük günahlardan biri de çalgı çalmak ve dinlemektir.
Bu hususda Yüce Allah cc. şöyle buyurmaktadır.
’İnsanlardan bazı kimselerde vardır ki,bilmiyerek Allah cc.nin yolundan saptırmak için sözden boşunu(Şarkıyı,türküyü) satın alırlar da onu oyuncak edinirler.Lokman suresi/6.ayet
’İnsanlar içinde,bilgisizce Allah yolundan saptırmak,o (yolu )bir eğlence edinmek için (icad edilmiş) boş lafa müşteri çıkan(nice) adam vardır.İşte onların,evet onların hakkı horlayıcı bir azaptır.’Lokman suresi.6 ayet.
Hadisi şeriflerde de:
’Ümmetimden bir takım kavimler (insanlar ) olacak zinayı,ipek giymeyi,şarabı ve çalgı aletlerini helal sayacaklar.’Buhari.eşribe/6
’Çalgıyı dinlemek masiyet,çalgı çalınan yerde oturmak fısk,çalgıdan haz duymak küfürdür.’İmamı Birgivi-Tarikatı Muhammediye şerhi Berika c.4.sahife 60-61
Yalnız bu küfrün tahkik vechile değil,teşdid için varid olduğu veya helal olduğuna inanılarak dinlenmesi halinde küfre gideceği tevili yapılmaktadır.
’Çalgı aletlerinin sesini dinlemek günahtır.O çalgı meclisinde oturmak fasıklıktır.Ve bu çalgı sesiyle lezzetlenmek küfürdür.’(küfranı nimettir.)El Fetevayi bezzaziye,Damad c.2- sahife.553 Fethül Kadir.
’Bir adam şarkı ve türkü ile sesini yükseltemez,illa yükselttiğinde Yüce Allah ona iki şeytan gönderir,biri bir omzuna,diğeri de öbür omzuna otururlar ve ayaklarıyla göğsüne vurmaya devam ederler,susana kadar bu böyle devam eder’ buyurulmuştur.Tefsiri Kurtubi.c.14.s.53
’Gına(şarkı ve türkü) suyun baklayı yeşerttiği gibi nifak(ve kötülükleri) yeşertir.’Ebu Davut-Beyhaki..
’Teganni bütün dinlerde haramdır.’Tatarhaniyye kitabı
Yukarıdaki ayeti kerimelerde ve hadisi şeriflerde çalgı çalmak ve dinlemenin haram olduğu aşikardır.
Bir de fetva kitaplarından nakiller yapalım..
’İslamda sarmaşmaya müsaade varsa da erkeğin erkekle,kadının kadınla öpüşmesine,yabancı erkek ve kadınların birbiriyle sarmaşmasına asla müsaade yoktur,caiz değildir.’Mehmet Emre-Fetvalar c.1-sahife.351.
’Oyun çalgı aletlerini,seslerini isteyerek dinlemek haramdır.’Damad c.2 s.553
’İslam beldesinde bulunan gayri müslimlerden birisi düğün yapmak ve düğünde davul,zurna çaldırmak için hakime müracaat etse,hakim davul zurna çaldırmak için izin veremez.’Fetevayı Hindiyye.
Müslüman olmayanlara o zaman verilmeyen izin şimdi müslüman olduğunu iddia edenlere nasıl verilebilir!
’Tanbur ve kemençe gibi fasık,ayyaş ve sefihlerin kullandığı çalgı aletlerini kullanmanın ve dinlemenin icma ile haram olduğunu ulema belirttiler.’Kef’el Rüaa.s.306 -İbn-i Hacer ve Kurtubi..
Allahım gördünüz mü İslamdan taviz vere vere ne hallere düşmüşüz.
Dine uygun olmayan davranışları din diye yaşamımıza katmışız!
Bir çok din dışı hurafeler bu şekilde adet,örf,anane diye hayatımıza girmiş.
Eshab-ı Kiramın düğünleri ile bizim şu düğün merasimlerimiz birbirine taban tabana zıt değil mi?
***
ÇALGILI – MÜZİKLİ – İLAHİLER MODASI..,
Zamanımızda dans edecek derecede disko müzikleri gibi ilahi söyleme ve bunlara rağbet etme modası aldı başını gidiyor, din istismarcıları buluğ çağına girmiş kadın olma sıfatlarına malik genç kız çocuklarını bile para için ağlatarak sahnelere çıkarıyor ve bunlar vasıtası ile müslümanların inanç ve i’tikadlarını ifsad edip onları sömürüyorlar.
Allah-ü teala kendisinin razı olduğu amelleri gerek kitabında gerek Resulleri vasıtası ile bildirmiştir, bildirdikleri emirler içersinde de; haşa “çalgılarla beni anın bana şükredin dememiştir..!
” Hatta Resulullah “sallallahu aleyhi ve sellem” bu tür ilahilerin okunduğu mecliste en ön sırada oturmuş olsa hangi müslüman çalgılar ile kadınlı kızlı Allah’ı anabilir O’nu zikredebilir..? Allah insaf versin…
İslam kitaplarından alıntı yapılan alt daki fetvaları elinizi vicdanınıza koyarak okuyun hangi alim neyi delil göstererek müziğe ruhsat veya izin vermiş bir tane bulamazsınız.
Acizliğimiz ve kulluğumuz münasebeti ile bizlerden hatalar ve günahlar eksik olmaz fakat bu demek değildir ki işlediğimiz hata ve günahlardan müsterih olup onları beğenip taktir edelim böyle bir tutum bizlerin imanını zedeler hatta Allah korusun kati nasslardan birini inkarımız sebebi ile imanımızdan bile oluruz.
***
Nasslardan hüküm çıkaran ulemanın açıklamaları şöyledir:
İbni Hibban’(r.a)ın bildirdiği hadis-i şerifte, Resulullah, develerin boyunlarındaki ceresleri [çanları] çıkarmıştır. Halbuki çan şehveti tahrik etmez. Çan bulunan yere rahmet melekleri girmiyor.
Artık çalgıyı, çalgı aletlerini siz düşünün. Şeyh-ul-İslâm Ahmed İbni Kemal efendi hazretleri Kırk Hadis kitabında buyuruyor ki:
(Mizmarları kırmak ve hınzırları öldürmek için gönderildim) hadis-i şerifindeki mizmar, bütün çalgı aletleridir. Bu hadis-i şerif, her çeşit çalgıyı ve domuz eti yemeyi yasak etmektedir.
Hazret-i Ebu Bekir, iki küçük cariyenin def çalıp şarkı söylediklerini gördü ve onları azarlayarak “Şeytanın çalgısını mı çalıyorsunuz?” dedi. (Buhari)
Hazret-i Ömer, ihramlı bir toplulukta şarkı söyleyen birine, “Allah senin ibadetini kabul etmesin” dedi. (İbni Ebid-dünya)
Eshabı kiramdan Enes bin Malik hazretleri “En pis kazanç, şarkı ve çalgı aletleriyle kazanılandır” dedi. (İbni Ebid-Dünya)
İbni Abbas hazretleri, “Çalgı aletleri haramdır” dedi. (Beyheki)
Âişe validemiz, bir evde şarkı söyleyen birini görünce ona, “Yazıklar olsun sana. Bu şeytandır, bunu çıkarın dışarı” dedi ve onu çıkardılar. (Buhari)
Fudayl b. İyad hazretleri, “Müzik ve şarkı, zinanın teşvikçisidir” dedi. (İbni Ebid-dünya)
Şeyhül İslam Ahmed İbn-i Kemal Paşazade,Risale-i Münire’debuyuruyor ki:
Cevâhir-i Fetâvâ kitabında (Raks [oyun], şarkı ve çalgı haramdır) diyor. İstihsân kitabında çalgı dinlemenin haram olduğu bildiriliyor. Hidâye kitabının sahibi, (Şarkı söyleyenin şahitliği kabul edilmez) diyor.
Tefsir âlimlerinin büyüklerinden İmam-ı Kurtubi, “şarkı söylemek, ney çalmak ve raks etmek icma ile haramdır” diyor. Abdülkadir-i Geylani’nin (Raksa helal diyen kâfir olur) fetvası vardır. (Vesiletü’n Necat kitabı)
Şeyh Muhammed Rebhami hazretleri buyuruyor ki:
“Saz, tanbur, zilli def, ney ve diğer çalgı aletlerini çalmak, Allahü teâlânın emrini tutmamak olur.” (Riyad-ün-Nasıhin)
İmam-ı Şa’rani hazretleri buyuruyor ki:”Hakim-i Tirmizi’nin Nevadiru’l Usul adındaki kitapta rivayet ettiği hadis-i şerifte Resul-i Ekrem efendimiz, (Her kim şarkı sesine kulak verirse, onun ruhanileri dinlemesine izin verilmez) buyurdu.
Oradakilerden biri tarafından, (Ya Resulallah, ruhaniler kimlerdir?) diye soruldu. Resulullah da, (Cennet ehlinin okuyucularıdır) buyurdu. (Muhtasar-ı Tezkire-i Kurtubi)
İmam-ı Birgivi hazretleri buyuruyor ki:
“Saz dinlemekten kulaklarını korumalıdır.” (Risale-i Birgivi)
“Şarkı, Kitap ve Sünnetle yasaklanmıştır.” (İmam-ı Kurtubi)
“Şarkı ve müzik aletlerinin haram olduğu konusunda icma vardır.” (İbni Salâh)
İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
İmam-ı Şami, Mültekıt kitabında (Hiçbir âlim, teganniye mubah demedi) buyurdu. (mektubat-i rabbani 266. mektub)
“Kur’an-ı kerimi musiki perdelerine uydurarak okumak haramdır.” (Fetava-i Bezzâziyye)
“Çalgı çalmanın haram olduğu, icma ile bildirildi.” (Makamat-ı Mazheriyye)
“Çalgı çalarak veya oyun arasında Kur’anı kerim okuyan kâfir olur.” (Tergib-üs-salât)
İmam-ı Münavi hazretleri (Nikahı herkese duyurun!
Bunun için de, camide yapın ve zilziz def çalın) hadis-i şerifini açıklarken, (Mescitlerde def çalınmaz. Hadis-i şerif, mescid dışında çalınmasını, mescitte yalnız nikah yapılmasını emrediyor) diyor. (Hadika)
“Dümbelek, ney, saz çalmak haramdır.” (Tahtavi şerhi)
(Mevlana hazretleri ney çalmamış ve dinlememiştir sonradan mevleviliğe sokulmuştur, kendisi zikrin bile gizlisini yapar idi.)
“Teganni ile okuyan bir imamın arkasında kılınan namazın iadesi gerekir.” (Halebi)
Kur’an-ı kerimi, Arap şivesine uygun, tecvid ile ve güzel ses ile okumalıdır. Ebu Davud’daki hadis-i şerifte, (Kur’anı kerimi güzel sesle okuyun) buyuruldu. Yani “Allah’tan korkarak okuyun” demektir.
Bu da, tecvid ilmine uyarak okumakla olur. Yoksa, harfleri, kelimeleri değiştirerek, manayı, nazmı bozarak teganni ile okumak haramdır. (Berika)
“Teganni haramdır.” (Tıbb-ün-nebevi)
Kur’an-ı kerimi teganni ile okumak ve dinlemek haramdır.
Burhâneddin-i Mergınânî hazretleri buyurdu ki:
Kur’an-ı kerimi teganni ile okuyan hafıza, ne güzel okudun diyen kimsenin imanı gider. Tecdîd-i iman gerekir. Kuhistânî de, böyle yazmaktadır. (Dürr-ül-müntekâ)
“Teganni ile şarkı söylemek ve dinlemek haramdır. Tekkelerde ilahiler okuyarak raks etmek, oynamak, dönmek haramdır. Şimdi, dinden haberi olmayan fasıklar, böyle tarikatçılık yapıyorlar.” (Fetava-yı Hindiyye 5 Cild 352. sahife)
Allame Zahirüddin bin Cafer diyor ki:
(Mevlidde, salihlerle salevat okumak, her zaman sevaptır. Fakat, buna haram karıştırmak, mesela çalgı, şarkı, raks gibi şeyler yapmak büyük günah olur.)
Büyük âlim ibni Arabi hazretleri Fütuhat-ı Mekkiyye kitabında, raks ile ve dönerek olan simanın yasak olduğunu bildirmiştir. (Mektubat)
“Sima esnasında raks (dans) günahtır.” (Merec-ül-bahreyn)
Kitab-ül-kırare’deki hadis-i şerifte, kıyamet alametleri sayılırken, (Kur’an-ı kerim mizmardan, [çalgılardan] okunur) buyuruluyor. (Tergib-üs-salât)
“Ney de, diğer çalgılar gibi asla caiz değildir. Eğlence ve para kazanmak için şarkı söylemek haramdır. Her çalgıyı çalmak ve dinlemek, raks etmek caiz değildir.” (Redd-ül Muhtar- İbni Abidin)
“Allahü teâlânın aşkı ile dolmuş, evliyanın büyüklerinden olan Mevlana Celaleddin-i Rumi hazretleri, ney ve başka hiçbir çalgı çalmadı. Musiki dinlemedi ve raks etmedi. Zikrin kalb ile, sessiz olacağını Mesnevi’de bildirmektedir.” (S. Ebediyye)
“Raks ile, söz ile [şarkı, çalgı ile] başkalarını eğlendiren şahit olamaz.” (Mecelle m. 1705)
İlahi, hasta olmayan kalbi yumuşatır, haram olmaz. (ilahiler ile) Çalgı çalmak ise bütün âlimlerce haramdır. (Makamat-ı Mazheriyye)
“Hak sevgisi ile sima dinleyen sıddık, nefse uyup dinleyen zındık olur.” (Siyerül-aktab)
“Sıkıntı gidermek için, kendi kendine nağme okumak caizdir. Fakat, başkalarını eğlendirmek için okumak caiz değildir. Her çalgı haramdır.” (Ahlak-ı alaiyye)
“Keyf ve eğlence için, her çalgıyı çalmak ve dinlemek haramdır. Yalnız savaşta, askerin moralini kuvvetlendirmek için, bando, mızıka çalmak ve bunlara sulhta da hazırlanmak ve düğünlerde davul, def çalmak caizdir. Mescitlerde her çalgı haramdır.” (Ukud-üd-dürriyye)
İbni Âbidin hazretleri buyuruyor ki:
“Eğlence veya para kazanmak için başkalarına şarkı söylemek, sözbirliği ile haramdır. Çalgı ile raks etmek büyük günahtır. Sıkıntısını gidermek için kendi kendine şarkı söylemek (bunun gibi )günah değildir.
Çalgı olarak, yalnız kadınların düğünlerde def çalması caizdir.” (Redd-ül-Muhtar)
Fısk ve içki içilen yerlerde çalgı çalmak ve bunu dinlemek haramdır. Resulullah çobanın kavalını işitince, parmakları ile mübarek kulaklarını kapadı ise de, yanında bulunan Abdullah bin Ömer’e kulaklarını kapamasını emretmedi.
Bu da, elde olmadan duymanın haram olmadığını göstermektedir. Bayramda, savaşta, hac yolunda, sahurda, düğünlerde ve askerlikte davul çalmak da caizdir. [Okullarda, millî ve siyasi toplantılarda bando, mızıka, mehter marşı çalmak caizdir.] (Hadika)
“Def, tambur ve her çeşit çalgıyı evinde, dükkanında bulundurmak, kendisi kullanmasa bile, satmak, hediye etmek, kiraya vermek günahtır.” (Berika)
“Müzik, nefsin gıdası, ruhun zehiridir, kalbi karartır.” (Dürr-ül mearif)
“İlahileri çalgı ile, ney çalarak okumak bid’attir. Harama helal diyen ve haramı ibadete karıştıran kâfir olur.” (S.Ebediyye)
İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki:
Resulullah efendimiz, geldiği bir evde, küçük zenci kızları [cariyeler] def çalıp şarkı söylüyorlardı. Şarkıyı bırakıp, Resulullahı övmeye başladılar. Resulullah efendimiz, (Onu bırakın, oyun arasında beni övmeyin. ,
Beni övmek [mevlid, ilahi] ibadettir. Eğlence, oyun arasında ibadet caiz değildir) buyurdu. (K. Saadet)
[Bazıları, bu hadis-i şerife istinaden kadınların şarkı söylemesinin ve çalgının caiz olduğunu söylüyorlar. Şarkı söyleyenler cariye idi. Cariyenin avret yeri erkeğinki gibidir. Sesi de avret değildir.
Hür kadınların sesi de avrettir, saçları kolları da avrettir. (Hadika, Berika)]
“Her çeşit çalgı dinlemek haramdır.” (Fetava-i Bezzaziyye, Hadika, Ahlak-ı alaiyye)
“Müzik bütün dinlerde büyük günahtır.” (Dürr-ül-münteka)
“İncilin yasakladığı müziği, sonradan papazlar Hıristiyanlığa soktu.” (Mevahib-i ledünniyye şerhi Zerkani)
Din elde kor olacakmış elinde tutsa eli yanacak elinden atsa dininden olacak ahir zamanda o günlerdeyiz, hem de sonuna geldik..
Allah bizi yanlışlardan korusun,şaşırtmasın...
***
MÜSLÜMANIN DÜĞÜN MERASİMİ,SÜNNETİ NASIL OLMALI...
Hadisi şerifte Efendimiz:
*Nikahı ilan ediniz onun için def çalınız.’Burdaki def çalmaktan murad nikahı açık yapmaktan kinayedir.
Bu hususta aynı ile def çalmayı murad etmemişlerdir.Ebul leys Semerkandi.Bustanül arifin c.2.s.887
*Alimlerimiz düğünde def çalma hususunda çeşitli görüşler beyan etmişlerdir.
Bir kısmı sakınca yoktur demelerine karşılık bazıları da mekruhtur demişlerdir.
*Bazı ulema zilli,çıngıraklı deflerin kullanılmasına ittifakla mekruhtur hükmünü vermişlerdir.
*İmamı Azam Efendimiz:
’Eğlenmek için çalınan tüm çalgılar haramdır.’Görüşünü aynı eserde beyan etmişlerdir.Merginani.Hidaye.4/80
Bu bakımdan çalgılı,içkili düğünler tertip etmek,böyle düğünlere gitmek kesinlikle caiz değildir.
*Düğünlerde çalınan orglarda bütün çalgı aletleri bulunduğundan bunları çalmak ve dinlemek haramdır.
*Hele ki sevap almak niyyetiyle çalgı çalmak ve dinlemek kişinin imanının gitmesine sebep olur.
*Unutmayalım ki helalı haram,haramı helal addetmek ve de haramı hafife almak imanı zayıflatan uygulamalardır.
*Kadın ve erkeklerin karışık olarak oturup sohbet etmeleri haramdır.Zira bu göz zinasına ve kalplere fitne tohumlarının saçılmasına sebep olur.
*Müslüman kardeşimin düğünü evde veya bir salonda olabilir ama şartı vardır..
Kadınlar bir arada kız,erkek çocuklarla beraber,arada bir perde veya ayrı salonlarda,odalarda olacak..Düğünde ,sünnette Allahın kelamı okunacak,mevlid,ilahi söylenecek ama müziksiz olmak kaydıyla..
Ala kaderil imkan gelen müsafirlere -Velime yemeği- sünneti ifa edilecek..İmkanı olduğu kadarıyla ısrafa girilmeden ve harama düşmeden..Ne kadar güzel değil mi?
*İşte böyle düğünlere ne kadar masraf etsen belki de Rabbim hesabını sormayacaktır.
*İşte böyle düğünlere,sünnet merasimlerine Resulullah Efendimizin ruhaniyeti teşrif edecektir..
*Biz de bazı cemaat Yurtlarında,arkadaşların ev düğünlerine katılıyoruz,ilahiler,sohbetlerle her anımızı ibadetle geçirmiş oluyoruz.
*Salon düğünlerinde dansları,davulun önünde tepişenleri görünce de müslümanlığımızdan utanıyoruz!!
*Çalgılı düğünlere tüm şeytanlar iştirak edermiş,eserlerde öyle okudum..
*Çünkü merasimi bizzat şeytanın avaneleri tertipler,günah merasimlerini şenlikli hale getirmeye çalışırlarmış..
*Ha bir de kim parasınını nerden kazandığını öğrenmek istiyorsa,nereye harcadığına baksın buyurulmuş.
*Çok severim ben bunu, miyardır bu,değişmez bir ölçü..
*Haydan gelen huya gider demişler ..
Yanlış bu söz ,ordan burdan gelen haram kazançlar,oraya buraya savrulur gider demekmiş bu da.
Hay’ da Allah,Hu’ da Allah öyle değilmiş...
*Yahudi dinimizi bize yanlış tanıtmış..
*Yahudiler yine bir eshabın adını (Hz.Kaka’ yı )hakaret maksatlı olarak kast ile bizlerin temiz bilincimize yerleştirmişler.
*Hijyenin de eski Yunanda bir tanrıça adı olduğunu yeni öğrendim..
*Batsın bu dünya,kader utansın,verme istemem sözleriyle itikaden bizi dinden çıkarmışlar farkına varmadan yıllarca...
*Futbolun mabedi,doğa harikası sözleriye bizi dinden çıkartmışlar da farkında olmamışız..
Ne günlere kaldık Ya Rabbi!..
*Akrabalarımız ,komşularımız çalgılı düğünler yapıyorlar gitmeyecek miyiz.?
Yukarıdaki ölçülere vurunca davete icabet sünnettir deyip te illa gitmek gerekmez.
Yani gitmezsek günaha girmeyiz bil akis günahtan azade oluruz.
***
*BİR ÖLÇÜ:
’İçki ve çalgı ile yapılan düğün,İslami esaslara uygun olmadığı için,bu davete icabet etmemiz gerekmez.
Hediyesini gönderir veya bir mazeret beyan ederek içkili sofralara oturmazsınız.
İçki olmayan ve fakat çalgı çalınan düğünde,çalgı sesinin ulaşmadığı yerde yemek yiyebilirsiniz.
Bir mümin nimeti yerken Allahı tefekkür eder,Rabbinin adını anar ise,yediği her lokmanın kalbine feyiz olarak girdiğini yakınen hisseder.
Çalgı bulunan yerde nefsani duygular harekete geçer.
Buna karşılık rahmani hisler tıkanıklığa uğrar.
Bu bakımdan içkili ve çalgılı yerlerden uzak kalmaya gayret etmelidir.’Mehmet Emre-Fetvalar c.1.sah.10
***
*Davulcuya verdiğim parayı,çalgılı ,içkili düğüne verdiğim parayı Allah bana soracak diye böyle düğünlere katılmayı kılı kırk yararcasına ince eler, sık dokurum..
Mümkün mertebe içki satılan bir büfeden,marketten de bir şey almamaya itina ederim.Müslüman olmak ne zormuş Allahım.Her şeyi mahşer günü bir bir soracaklar diye insan tir tir titremek durumunda kalıyor.
*Resulullah sav.bu merasimde olur muydu sualini sorarım kendime..
Elbette gitmezdi der,bazen icabet etmem,çok yakınımsa da sureta giderim..
Yani kalıbım gider,kalbim başka yerlerde olur.
Bir kenarda memleket meselelerini konuşmak,bilen bir alimi dinlemek olur mesela..
*Resulullah Efendimizi Cahiliye Devrinde çocuk haliyle çalgılı düğünlere götürürlermiş.
Muhammed Asım Köksal merhumun 13 ciltlik İslam Tarihini baştan sona okumuştum,orada geçiyor.
Allahın lütfu keremiyle Efendimizi o esnada bir uyku hali kaplar,iş bittiktn sonra uyandırılırmış mübarek..
*Biz öyle olamayacağımıza göre bir köşede halden memnun olmayan bir duruşla fazla kalmadan ve zevkü sefaya dalmadan ayrılmak en güzeli olacaktır..
*İlla da gideceksek fazla kalmamak,hoplayıp zıplamamak şartıyla davetiyesi verilip te en az günahla bu iş savuşturulabilir.
*Günahı bu düğünü tertip edene aittir.
*Dede,ebe münevverdir ama yakayı geline toruna kaptırmıştır, kınamıyorum.
Elinden geleni yapar, fiilin günahı faile aittir.
*Çalgılı düğün sahibine hayırlı olsun denilir.Bunu derken maksat evliliğin hayırlı olmasını istemektir.İçki meclisiniz,çalgı meclisiniz hayırlı olsun kastıyla söyleyen imanını tehlikeye atmış olur.
*Okuduğum eserlerde öyle hükümler fetvalar var ki içkili, düğüne ekmek hazırlayan, masayı
yerleştiren bir kadının cehennemde göreceği azabı Resulullullah Efendimiz öyle anlatıyor ki sanki
yaptığı tüm ibadetler boşa gidiyor ,ebedi cehennemlik olacak sanıyorsunuz..
***
Müslümanlar maalesef sulandırılmış şu günde..
Ortalıkta Osmanlı kadını da,erkeği de,hocası da,hacısı da kalmamış anlayacağınız.
Mevlidli düğün yapacak ama el alem ne der diyor ordan şeytan,gibi şeytanlaşmış kadınlar..
Haccımı da yaparım ,Umreme de giderim,denizde anadan yarı üryan da gezerim diyen fasıklar
çoğaldı günümüzde..
Bu en iyi günlerimiz belkide..Daha neler göreceğiz Ya Rabbi!...Sonumuzu sen hayreyle..
İhtiyarlardan ümüdi kestim demiş bir Allah Dostu baştan çocukları yetiştirmeye gayret etmiş..
Doğru değil mi?
***
Sabah namaz için yataktan kalktığınızda pencereyi açın,balkona çıkıp bakın..
Komşularınızdan kaçının lambası yanıyor ve sabah namazı kılıyorlar.
Ben baktım ramazanda sahurda bile oldukça azdı..
Bir,iki,üç,dört,beş,altı saydım..
Münafıklar sabah ve yatsı namazını cemaatle kılmakta zorlanırlarmış,ben demiyorum hadis diyor.
Ben de çok zorlanıyorum bırakın cemaati evde ferdi olarak kılmakta bile..
Kolay değil de ondan..
Gece yarılarına kadar televizyon seyredersek olacağı budur..
Gözler zinayla açılıyor,gündüzleri hep zina yapıyor,gece de zinayla kapanıyor..
Yalan mı dizilerdekileri bırakın, haberi sunan kadının göğsü na mahrem değilmi?
Bakmıyan var mı?
Yok,ben görmedim herkes bir şekilde bakıyor..
***
Cemaatla namaz, manevi bir yemektir..
Allahın sevgili kullarına ziyafetidir..
Namaz dinin direği,müminin miracıdır..
Namaz huzurullahtır,layık olanı Allah huzuruna kabul eder..
Hocalar kürsüde hep anlatmıyorlar mı?
Ondan sonra da hep şikayet ediyoruz.
Maaşlar yetmiyor,açlık sınırındayız diye.
Geçin bunları yeter ah bir kanaat edebilsek..
Cibrili Eminin semadan inip te insanlardan bereketi ,merhameti,rahmeti,muhabbeti kaldırdığı aşikar değil mi?
Gökten Allahın cc.taş yağdırmadığına şükredelim...
17 ağustos depreminin olduğu günlerdeyiz..
İnanın daha da kötüye doğru gidiyor dünya,memleketim...
Her tarafta muazzam bir isyan,tuğyan ve ifsat var.
Hocası,hacısı,esnafı,kızı,bacısı bozulmuş,koyun izi keçi izine karışmış,kul hakkı yemeyen kalmamış,faizin adı kredi,flörtün adı kardeşlik ,günahın adı gençlik olmuş.
Başımıza bir gelecek var ama ne zaman,nasıl ve ne şekilde belli değil .
Etnada lavlarını püskürtüyor nice bir zamandır..
Sodom ve Gomoreyi yakan yıkıcı azap kapıda belki de.
Gazze,Filistin halkı bombalar altında inlerken bizler klimalı salonlarda iftar sofralarında bir iyice semirip,kuvvetlenmedik mi?
İsraile güç vermek için kolalarımızı bir bir bardaklardan midelere indirmedik mi?.
Orucumuz kabul olmuştur inşaallah!
Namazımız kabul oluyor mu acaba?
Bana göre şüpheli her işimiz karışık..
Bize Allah merhamet etmezse inanın hiç birimiz cennete varmak şöyle dursun,sıratı geçemeyiz..
Rabbim esirgesin bu Necip Milleti...
Rahmet etsin tüm müslümanlara,zalimlerin elinde inleyen masumlara ..
Nusretini indirsin en yakın zamanda..
Ondan geldik,yine Ona döneceğiz..
Bizi imanda,Kuranda,yolunda giden salihlerden eylesin..
05.08.2013//KIRIKKALE
HİDAYET DOĞAN OSMANOĞLU
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.