Ah İstanbul..!
İSTANBUL dan bi haber iken hep duyardık, İstanbul bey efendisi, İstanbul hanım efendisi,
İstanbul Türkçesi,
Saygı ve Nezaket numunesi,
Örneklik abidesi,
Eğitimde kültürde çağların önderi…
Dünyanın en eski şehirlerinden biri olan İstanbul, M.S. 330 - 395 yılları arasında Roma İmparatorluğu, 395 - 1204 ile 1261 - 1453 yılları arasında Doğu Roma İmparatorluğu, 1204 - 1261 arasında Latin İmparatorluğu ve son olarak 1453 - 1922 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu’na başkentlik yaptı.] Ayrıca İstanbul, hilafetin Osmanlı İmparatorluğu’na geçtiği 1517’den kaldırıldığı 1924’e kadar Sünni İslam’ın da merkezi oldu.
İstanbul her devirde ilimin bilimin ve kültürün öncüsü olmuş, 1453 yılında TÜRKLERİN Fethinden sonra Fatih Sultan Mehmet in özel ilgisi ve ihtimamına mazhar olmuş geçmişinin Lekesinden (zülüm ve entrikalarından) kurtarılmış daha bir özel ihtimama layık görülmüş.
İstanbul un meziyetleri bakımından ne kadar çağ ilerisi olduğu İstanbul sevdalılarının malumudur daha fazla ayrıntıya girmeden asıl konumuza vurgu yapalım…
1453 yılını esas alır isek, yaklaşık 561 yıldır İstanbul Türklerin sosyal hayatında önemli yer tutan bir yerleşke merkezi noktasındadır.
Ve her dönemde hak ettiği ilgiye mazhar olmuştur son 20 yılı dahil etmezsek!
Geçmiş tarih de ki İstanbul a özgü görgü kurallarının ne kadar yaygın olduğunu bize ulaşan tarihi belgelerde görürüz ve ibretle okuruz.
Peki, bu gün ne oldu da bu görgü ne nezaket kurallarından yoksun İstanbul a mahkum olduk…
Belki bu konu Sosyologlar için bulunmaz bir tez konusudur.. ama ne hikmetse sosyologlar da İstanbul un dillere destan görgü ve nezaket kuralları gibi tarihin tozlu sayfalarında kaybolmuş gibi..!
Bilim, ve Eğitimde, İnsanlığın mihenk taşı konumunda ki İstanbul günümüzde aynı İstanbul mu.! Her açıdan enine boyuna tartışılacak bir mevzu.
Bilgili ve eğitimli İnsan açısından çıtası her dönemde yüksek olduğu gibi Görgü ve nezaket kuralları açısından de her dönem İstanbul zirvelerde olmuştur.
İnsanlık barış ve huzurunun en temel vazgeçilmezi bireylerin karşılıklı saygı ve sorumluluk ilkesine Riayeti çerçevesin de sosyal yaşama anlam kattığı bilinen bir gerçek ise nedir peki günümüzde İstanbul u çekilmez hale getiren sebep ya da neden,
YORUMLAR
Yukarıda bir yorum vardı okuduğum. Aslında İstanbul'u bir şehirden daha ötede gördüğümüzü özetleyen. Yaşadıklarımızı, başımıza gelenleri bu var oluş amacı insanları bir arada yaşatmak olan şehire öyle bir yükledik ki, küsdü bize belki. Dünyada yalnızca bazı şehirlerle konuşuruz sanki bizi duyacaklarmışcasına. Hani ülkemizin her yerinde İstanbul'dakine benzer şeyleri yaşar insanlar ya, yalnızca İstanbul söz konusu olunca ona feryadederler. Galiba biraz da tükettik biz İstanbul'u. İçine sığamayacağımız kadar çoğaldık.
NedameT
KaHpe İsTaNbuL
KaHpe İsTaNbuL
İstanbul koca bir çöplük..
Tertemiz ruhların kirlendiği
Günahlandığı yer
Umudun kelepçeye vurulduğu
Acıların gömüldüğü yer
Kimilerini karun ettin
kimilerini sefanda vurdun.
Büyük aşklar yaşatırken
Bir çoğunu kaldırımlara attın.
Utanmadın !
Üzerinde okunan onca ezanı bile
Duymadın !
Acımadın !
Yalan İstanbul
Kendine yalan
Onca yalana sığınak oldun
Korudun !
Doğruları gece karanlığında boğdun
Durulmadın !
Sahici dedin
Erkekçe dedin,yorulmadın
Gecelere ışık çaldın
Gündüzleri sefil ettin
Doymadın !
Utanıyorum...........
Ben ağlıyorum
Sense acımadın.
(suçlu İstanbul,fetheden değil)
Saygılar