- 1252 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
yaramaz prenses
Bir varmış bir yokmuş diye başlar ya masallar.. bizim masalımız çok zaman önce gökyüzünde ya da başka bir alemde başlamış..Hani şu tanrı ve tanrıçaların olduğu zamanlar da. Kanatlı melekler şadırvanlar uçan atlar varmış o yerlerde... Mutluluk ve sevginin gıda olduğu bir yermiş... her yer yemyeşil ve nehirler şelalelerle rengarenk çiçeklerle dolu bir cennet parçasıymış..Tanrıların çocukları okula benzer yerler de eğitim alırlarmış kendi güçlerini kullanmak adına... Öyle bildiğimiz okullardan değil hem var hem yok... düşünce gücünü öğrenmekte imiş genç tanrı ve tanrıça adayları...
En haylazları hatta en muzırların dan biriymiş yaramaz prenses... tanrıça olacakmış tanrı Zeus un kızıymış... Hocaları ele avuca sığmayan bu prensese yaramaz prenses adıyla seslenmeye başlamışlar.. Zaman akıp gidiyormuş bize göre zamansız olan bu yerde...
Muzır yaramaz prenses, hep merak ettiği bir kapı varmış ve hocasına sormuş...
O kapı nereye açılıyor diye..Hocası oranın yasaklı kapı olduğunu ve oraya ne yaklaşmasını nede orası ile ilgili soru sormamasını istemiş... Durur söz dinler mi bizim yaramaz prenses ,gizlice dinlermiş herkesi öğrenmeliymiş o kapının sırrını.. Derken bir gün dışarı çıkmanın yasak olduğu bir vakit o öğrendiğini belli etmediği düşünce gücüyle hareket etmiş. o kapıya gitmiş kapı aralık ve bir ışık varmış.. parlak bir ışık.. derken hocasına yakalanmış almış onu yanına oturmuşlar... Sen uslu durmayacaksın sana yasaklı kapıyı anlatacağım demiş... O kapıdan insanoğlunun dünyasına gidilir ..O kapıdan içer giden insan olur ve geri dönemez olması gereken hale gelmeden... geri dönmenin tek yolu ölümdür demiş. Fakat bir tanrı yada tanrıça olamazsın bir daha...
Yaramaz prenses suskun dinlemiş sonra sormuş ..orası nasıl bir yerdir ,burası gibi midir... Gün gelmiş prenses insan olmak istemiş ben tanrıça olmak istemem demiş... Tanrı zeus ise kızına söz geçiremeyeceğini anlayarak izin vermiş..
Gel zaman git zaman masal buya insan olmuş ve güzel bir kız olarak dünya ya gelmiş... geldiği yerden hiç bir şey hatırlamamış... Hikayeyi çok uzatmayalım büyümüş güzel bir kız olmuş.. Tüm insanlar gibi kah sıkıntı çekmiş kah üzülmüş kah sevinmiş...İçinde hep bir burukluk ve özlediği bir şey var olduğunu bilir fakat ne olduğunu bulamamış...En mutlu olduğu anda bile bir hüzün sararmış onu.. Tam mutlu olamazmış..Denize ağaçlıklı yerlere gittiğinde bu özlem biraz diner.
Çok bunaldığı çözemediği bu sırrın ve arayışın nedenini merak eder olmuş... bir gün bir ağacın gölgesin de otururken bir ses gelmiş kulağına... tanıdıkmış bu ses ,sağına soluna bakmış kimse yok... Hayal gördüm demiş... Derken o sesi yine duymuş bildik bir isimle söylenmekteymiş... Fakat hatırlayamamış...
Hey yaramaz prenses nasılsın..
Kimsin sen neredesin neden göremiyorum seni
Kapa gözlerini bak göstereceğim sana kendimi..
Kapamış gözlerini tanıdık bir yüz belirmiş mutlu olmuş onu görünce..
Merhaba nasıl insan olmak beğendin mi yaramazım benim..
Ben senin öğretmeninim hatırlama vakti geldi artık..
Yüzünü asmış prenses insan olmak güzel ama zor.. Ben hep özlüyorum bilmediğim duyguları ve diyarları...
Ne mesela özlediğin demiş öğretmeni..
Sevgi ve mutluluk bazen düşümde görüyorum ve çok mutlu oluyorum...
Hayalimde bir yer var çok güzel mutluluk dolu ve dünya da gördüklerim den güzel yerler..
Hep özlemle yaşıyorum..
Canım benim yaramaz prensesim artık bizim yanımızda olman zor fakat biz hep seninle idik hepte öyle olacağız...Her zor zamanın da sana yardımcılar gönderdik... Aşman için kalbindeki sevgiyi her daim canlı tuttuk unutma diye bizi...
Nasıl olacak peki ne yapacağım ben dünya da bulamam ki aynısını..
O sensin prensesim kendi kalbindeki sevgiye sarıl seninle sık sık görüşeceğiz geleceğim yanına... sevgiyi tazeleyeceğim kalbinde... sende dünya ya yayacaksın ve gün gelecek o dünya da bizim burası gibi güzel ve sevgi dolu olacak...
Artık daha rahatlamış evine dönmüş hayat daha çekilir olmuş... Sıkılınca gözlerini kapadığında öğretmeni gelip ona kendi dünyasını gösteriyor tazeliyormuş tüm sevgisini ve gücünü... Yaptığı yaramazlıklar ve öğretmenlerine çektirdiklerini izletiyormuş ona birlikte gülme krizlerine giriyorlarmış... O kadar içten seni seviyorum diyormuş ki tüm dünya onun oluyormuş o anlar da... ağlamalarının yerini gülümsemeler.. insan olarak yaşadıklarına mutluluklar getiriyormuş Dileyelim o prenses insanlara da sevgi ve mutluluk aşılasın sevgiyi çoğaltsın... belli mi olur belki de sevgi galip gelir ne dersiniz.
YORUMLAR
Çok güzel bir masal
Dilerim o prenses sihirli değneğini dünyaya dokundurur da bütün savaşlar, zulümler, haksızlıklar biter, yerini sevgi ve hoşgörü alır.
Tebrik ederim