- 758 Okunma
- 5 Yorum
- 2 Beğeni
GÜNDEMLERDEN BİR KAÇ HUSUS
“Bu akşam iftarda ne yiyeceğiz?” diye sordu kızım. Cevabım kısa ve netti.
“ Bulgur pilavı ve cacık.” Şaşırmıştı çocuk, sadece “neden o kadar? diyebildi. “İsrail’i boykot ediyoruz ya kızım, alabilecek bir şey bulamadım bakkalda. Bir yoğurt, bir bulgur, bir de hıyar, tam Türk işi…” Çocukların bile bildiği şeyleri düşünen beyinler neyi nasıl üretebiliriz diye düşünmek istemiyorlar. Nasıl ilerleriz sağlıkta, teknolojide, tarımda diye düşünmüyorlar. Üreten toplumdan, parasını verip tüketen bir toplum oluşturduk yıllardır.
İşten gelen oğlum; “ Bu gün gündemde ne var anne?” diye sordu. Cevap vermeye üşendim, ne yoktu ki? Birisi bitmeden diğeri başlıyordu ülkemizde. Ben susunca o da haberleri açıp izlemeye başladı. Biraz da kendisi uğraşsın, hazıra konmasın değil mi? Hep hazırcılıktan bu hale gelmedik mi?
Gündemin en önemli başlığı; tutuklanan, cemaatçi olduğu iddia edilen polislerdi. Neymiş efendim, yasal olmayan bir şekilde başbakan dahil binlerce kişinin telefonlarını dinlemişler. Hani açıkladıkları ses kayıtları montajdı, hani yalandı, iftiraydı? Madem dinlemişler o zaman yayınlananların yalan olmadığını kabul etmek gerekmez mi? Madem o konuşmalar montajdı, şimdi yaptığınız polise iftira olmuyor mu?
Günlerdir olduğu gibi gündemin en önemli başlıklarından birisi cumhurbaşkanlığı seçimleriydi. Bu konu çok uzar, hangisinden bahsedelim ki? Seçim konuşmalarındaki seviyesizlikten mi, güçlerin eşit şartlarda oluşmasına imkan verilmemesinden mi? Bu konuya değinmişken bahsetmeden geçemeyeceğim. Seçim kampanyaları için bağış hesabı açılmış üç adaya da. En fazla bağışı alan zaten ülkenin bütün imkanlarından sınırsız yararlanan adaya gitmiş. En az bağışı üçüncü aday almış, bu gün haberlerde dinledim, üçüncü adayın bağış alması yasaklanmış. Adında adalet taşıyan bir iktidarın bunu yapması adil bir davranış mıdır? Sadece özerklik, bölücülük yapmak istediği için asla oy vermeyeceğim birisi olsa da haksızlığa sessiz kalmak ağır geliyor bana. Milliyeti hiç önemli değil, Amerika’nın başına da Afrika kökenli birisi geçti. Adam genç, dinamik, “Dur!” diyebilecek vasıfta ama ülkemizin bölünmesi taraftarı. Birinci aday onun imkanlarını kısıtlayarak onun taraflarını yanına çekebileceğini mi düşünüyor, yoksa milliyetçi kesime kendini sevimli gösterme savaşına mı girmiş? Bu oyuna kimler kanacak acaba merak içindeyim.
Öfkeliyim ama siyasetçilerden çok onlara kanan, olup bitenin farkında olduğu halde kendi menfaatleri için görmezden gelenlere öfkem. Ülkem için hangisi hayırlıysa onu nasip etsin rabbim bu mübarek günlerin hatırına.
Seçim sonucunda ne çıkacağını bilmiyorum. İstemediğim bir sonuçla hüsrana uğramaktan korkuyorum. Açıkça söyleyeyim benim adayım Sayın Ekmelettin İhsanoğlu’dur. Kazanır veya kazanmaz. Tarafımı belli ettiğim için zarar da görebilirim. İhsanoğlu her kesime aynı mesafede durabilecek birisi gibi görünüyor şimdilik. İleride ne olur bilemeyiz. İlim, irfan sahibi, kişiliğinden, saygısından taviz vermeyen, kimseyi küçük görmeyen, bizden değil diye ötekileştirmeyen birisi. Meclisin kuklası olmayacak birisi. Sessiz kalıp arkadan iş çeviren birisi olmadığım için açıkça yazdım. Başbakanımız bir zamanlar okuduğu bir şiir için hapsedilmişti, ben de onun için ona oy vermiştim, yakınlarıma da verdirmiştim. Şiir okuyan başbakan oluyorsa, ben de yazıyorum, kim bilir ne olurum. Umut dünyası işte…
YORUMLAR
Gerçekçi, duyarlı bir yaklaşım kaleminizden yansıyan. Olması gereken ne varsa tüm netliği ile dile gelmiş. Umarım ve dilerim ki düze çıkarız ve bir şekilde kendimize geliriz çok geç olmadan.
Yüreğinize sağlık, sayın yazarım.
saygı ve hürmetlerimle.
Mutlu ve güzel bir bayram dilerim tüm içtenliğimle.