- 689 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beðeni
Ýç Ses
Ýç Ses
Hazýr öðretiler ve profesyonel yalancý aracýlarýn gösterdiði yola esir olmaktan ise kendi yolumuzu çizip Allah’a ulaþabiliriz! Yani kendimize ulaþabiliriz aracýsýz! Bunu imkan dahilinde görmeyenler de profesyonel yalancýlarýn peþine takýlýr ve birbirlerini kandýrýrlar; ihanetleri, karþýlýklý olur!
"Kendinin esiri olmak" þöyle; insan madem inancýnýn esiri, o halde her þeye inanmayacak! Yani insan, sadece kendi iç sesine inanacak; birilerinin dýþa vurulmuþ iç sesinin ardýndan gitmeyecek! O zaman kendine dahi esir olmamýþ olur! Çünkü kendi iç sesine kendisi müdahale edip deðiþtirebilir; baþkalarýnýn Ýç-dýþ sesini deðiþtirince ya da buna kalkýþýnca sorun çýkar! Ýnançsýzlýkla suçlarlar insanlarý! Ne garip deðil mi? Kendi iç sesini vicdanýnýn etkisi ile düzenleyebilen bir insan, baþkasýnýn dýþa vurduðu iç-dýþ sese dokunamaz! Bu aslýnda doðaldýr! Yani baþkasýnýn iç-dýþ sesine müdahale olmaz! Ya kabul edersin, ya da kendi iç sesinle yol alýrsýn!
Sorun þurada; birileri, birilerinin dýþa vurduðu iç sesini dayatýyor! Bu sese kulak vermeyeni suçluyor, hatta onlarla savaþýyor! Ýþte burada eski zaman insanlarýnýn yarým yamalak günümüze taþýnmýþ dýþa vurulan iç seslerine günümüz insaný dahi kurban edilmek istenir! Herkesin kendi iç sesini dinlemesi ideal olanýdýr! Kimse baþkasýnýn hele ki h/iç yüzünü dahi görmediði birinin ya da birilerinin dýþa vurulan iç sesine mahkum edilemez! Yani senin iç sesin sana, benim iç sesim bana yol göstersin!
Kimse kimseye eski zaman filozoflarý ya da din adamlarýnýn iç sesini dayatmasýn. Kendi iç sesini dýþa vurabilir! Ama herkesin “Ýnsan” olma noktasýnda eþit olduðunu kabul etsin! Vicdanýmda oluþacak kanaate göre deðiþtiremeyeceðim bir iç-dýþ sesin ardýndan gitmem!Eskiyi anlamak için yeniye bakýlmalý! Günümüzde nasýl insanlarýn zihinleri bir þekilde bloke olmuþsa eskilerin de bir þekilde bloke olmuþ! Sonra da o hastalýklý bilgiler günümüze taþýnmýþ.
Ýnsanlar inandýklarý þeylerle kendilerini sýnýrlayýp bu kurallarla hayatýný zehir edebilir. Ýlkel bir kabilede kabile büyücüsünün, (Günümüzde büyücülerin yerini profesyonel yalancýlar aldý) saçma sapan öðretilerinin ardýnda telef olan insanlar asla geliþemez! Bu tekamül seyrinde bilinç açýlmasý için inançlarýn kökten elden geçirilmesi gerekecek!
Lokomotif ardýna vagonlarý takar ama o da bir rayda gider! Yani ardýþýk gidiþatýn, özgür bir gidiþat olmadýðý açýk. Tamamen özgür bir yol düþünürüm hep, birilerinin izinden ya da arkasýndan gidilebilir elbet ama bu organik olarak bir baðla baðlý olarak deðil. Daha çok alternatifi olan bir seyir düþünürüm.
Evren, bir sistemdir, insan lisaný ile konuþmaz! Evren gösterir, iþler; insanlar bunu lisana döker! Yani evren iþleyiþi ile konuþur! Ýnsan lisaný ile konuþmadýðý için insanlar kendi algýlarýna yenilip evreni konuþturdular ama kendi menfaatlerini de ihmal etmediler!
Ahmet Bektaþ
Yorumlara verdiðim Cevaplar:
Ödül ve ceza, her zaman iþ görmüþ. Bu saðlam toplumlarda da baskýcý rejimlerde de iþe yarar! Hatta eðitim sürecinde, ödül ve ceza uygulanýr. Bilim adamý fareyi eðitirken peynir kullanýr, ayný mantýkla fare kapanýna da peynir konur! Fareye karþý kedi beslemek korku salmak, kapana yem koymak ise ödül ile kandýrmak gibi. Ýnsanlar bu basit ödül-ceza iliþkisini aþabilir isegeliþecek, hayvansal basit düzeyi aþacak. Ýnþallah.
"Ben" konusu, çok önemli! Ýnsan "Ýlim kendin bilmek" noktasýnda beni bulabilir ise sorun olmayacak ama insanlar "Ben" i bulamýyor benliklerini "Ýlah" kapsamýnda köreltiyor yani "Ben" arayýþýnda "Ýlah" ile karþýlaþýyor ve orada “Ben", “Ýlah” oluveriyor! "La ilahe illallah" (Ýlah deðil Allah) konusu, bu nedenle çok önemli. “Ben”,” Ýlah” deðil; Ben, Allah’tan verilen, kýyas için verilen his! Bu his ile Allah bilinecek ama bu his ilahlaþýnca iþler karýþýyor! Burada dikkat çekmek istediðim þu; kiþi, "Ben" i bulsa ilah aþamasýný aþar ise zaten O’nu da bulacak kendinde! "La ilahe illallah" (Ýlah deðil Allah) hakikati bu iþte. " Bir ben var benden içeri" Tek ben var! Yani insan kendini bulsa O’nu bulur! Þirkten de sýyrýlýr. Ýnsanýn Allah’ý bulmasýnda tek aracý "Ben"! Ben olmasa, insan Allah’ý bulamaz. Bu nedenle insanlarýn benliklerini silmeye çalýþýrlar þeytaniler! Ýnsanlarý alçaltmak isterler ki Allah’ý bulamasýn da "Ýlah" kavramýnda takýlý kalsýn isterler!
"Ben" konusunda bir kaç yazým var. Yunus der hani; “Ýlim kendin bilmektir"! Ben konusu yeterince anlaþýlmýyor. Bu konuda 4 unsur (Beden, ruh, ben, zat) ile beni tarif etmek isterim. Beden: Ýnsan donanýmý. Bilgisayarýn kasasý gibi ve ekran hoparlör gibi; göz kulak!Ruh: Yazýlým "Ýnsan" adlý yazýlým, buna "Adem" denir; cinsiyetsiz bir yazýlým. Tüm Ademoðullarýnda tek yazýlým var yani evrende tek ruh var tüm insanlarda ayný yazýlým var! Bu yazýlýmýn donaným ve tercih yetersizliðinden iþletilememesi gözlenir yani her insanda ayný iþlemez!Ben: Benlik Allah’tan insana "Vahidi kýyas” etmek için üflenmiþ bir duygu, araç; tercih edici ve irade kullanan bir araç. Yani O’ndan üflenen bir nevi O. "Ene-l Hak" gibi. Evrende her þey zýddýyla bu boyutta algýlanabildiði için Allah’ýn da zýddý olmadýðý için insana "Benlik” verilmiþ ki onunla Vahidi kýyas etsin. Allah’ý bilsin, irade etsin. Esmayý "Ben" ile yansýtsýn. Bu benliði Firavun gibi düþüneneler, kendilerini "Rab" sanmýþlar; Hallaç gibi olanlar da kendilerinde Rab görmüþler; ikisi çok farklý. "Ben, Rab’ým" demekle "Rab, benim" demek ayný deðil. Özneye dikkat! “Ben Rab’ým” diyen kendini tarif eder, bunda sorun olmaz! “Rab, benim” diyen ise Rab’ý kendi ile tarif eder ki bu sorunlu bir ifade olur. Yani “Kel Hasan” ifadesi ile “Hasan, kel” ayný ifade deðil! Ýlkinde “Kel” özne Hasan ile tarif ediliyor kellik, ikinci ifadede “Hasan” özne, Hasan tarif edilir kel olmasýyla! Diðer yazýlarýmda da sýkça bahsettiðim, "La ilahe illallah" konusu da buna benzer. "La" deðil manasýnda matematikteki deðil ifadesine benzer "La ilahe illallah" (Ýlah deðil Allah) Yani “Ýlah” kavramý tamamen atýlacak! Allah bilinmek isteniyor ise “Ýlah” kavramýna her ne yüklenmiþ iþe atýlacak çünkü Allah’ýn eþi benzeri yok! Sadece “Ben” duygusu ile bilinebilir, o dahi kýyas ile olur!
Zat: Zat, ruh deðil, beden deðil, ben deðil; zat nedir? Zat, ruh ve bedeni kullanan “Ben” in üretimleridir; yaþamsal verilerin tamamý zat kapsamýnda. Bu zatý “Ýsrafil”, “Sur” üfleyerek topluyor-toplayacak evrenden. Çünkü insanýn tüm yaþamsal verileri evrene “Data” bilgi olarak daðýlýyor. Levh-i mahfuzda kayýtlý…
Son tahlilde; insan, ruh yazýlýmýný beden donanýmýnda "Ben” ile kullanarak yani benliðin tasarrufuyla zatýný açýða çýkarýyor. Bu zat týrnak içinde "Ahmet" i veya "Nazan" ý oluþturuyor. Bu anlamda kullanýlan beden, sadece araç; ruh da ayný yazýlým o dahi araç. Kullanýcý kim? O da benlik. Sonuçta oluþan da kiþinin zatý oluyor. Cennet ve Cehenneme muhatap olan da tam bu “Zat” verileridir.
Ahmet Bektaþ
YORUMLAR
Henüz yorum yapýlmamýþ.